• Sonuç bulunamadı

Çukurova Üniversitesi T›p Fakültesi, Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastal›klar› AD, Adana

isiana’da y›lda yaklafl›k 100, Fransa’da 400 olgu bildirilmifltir. Ha- wai’de y›ll›k insidans› 100.000’de 128’dir. Hawaide insan leptospiro- zunda %500 art›fl bildirilmifltir.. Tropikal bölgelerde özellikle ya¤mur- lu mevsimlerde leptospiroz nedeni bilinmeyen ateflin önemli sebebidir. Baz› tropikal ülkelerde lokal serovarlarla antikor prevalans oranlar› geçirilmifl veya yak›n zamanda infeksiyon için %80’lere ç›kabilir. ABD’de oran %0.5 iken Hawaide %1.8 olarak belirlenmifltir. Tay- land’da y›ll›k insidans› 100.000de 0.3, ‹rlandada milyonda 1.3, Seyflel adalar›nda 100.000de 45, Barbadosda 19.2 olarak tan›mlanm›flt›r. Bangladefl çal›flmas›nda kontrol grubu olarak seçilen 30 kiflinin %48’inde leptospira antikor pozitifli¤i saptanm›flt›r.

Geliflmekte olan ülkelerde leptospiroz hem endemik hem de epide- mik olarak görülebilir. Bulafl riski mesleki veya di¤er aktiviteler ile s›- n›rlanmam›flt›r, ancak genifl populasyonda yayg›nd›r. Geliflmekte olan ülkelerde art›fl kent populasyonunu art›fl›, sel, flehir tahribi ile iliflkili- dir. Salg›nlar Hindistan, Salvador ve Brezilya gibi dünyan›n çeflitli ke- simlerinde fliddetli ya¤murlarla iliflkilidir. De¤iflen iklim, su bask›nla- r› topraktan organizmalar›n hareketini veya yüzey sular›na kanalizas- yon kar›fl›m›n› kolaylaflt›r›r. Leptospiroz olgular›nda art›fl toprak hare- keti ile iliflkili olabilir.

Türkiye’de leptospiroz ile ilgili çal›flmalar s›kl›kla hayvanlarda ya- p›lan seroepidemiyolojik çal›flmalar ile insanlarda olgu sunumlar› ni- teli¤indedir. Türkiye’de leptospiroz insidans› ve prevalans›n›n bildiril- di¤i genifl seri çal›flmalar yoktur. Pirinç ekimi yap›lan Çukurova böl- gesi, Bursa’da Karacabey haras›, Karadeniz bölgesinde infeksiyonun s›kl›¤› bildirilmifltir. ‹nsanlarda sero-epidemiyolojik çal›flmalarda %2- 12, hayvanlarda ise %3.5-63 oranlar›nda saptanm›flt›r. Türkiye’de L

icterohaemorrhagiae, L grippotyphosa, L bovis, L hebdomatis, L au- tomnalis, L sejroe, L pomona, L butembo ve di¤er serotiplerin izole

edildi¤ini bildirmiflleridir. Türkiyede leptospiroz ile ilgili ilk yaz› 1915 y›l›nda Reflat R›za bey taraf›ndan yay›nlanm›fl, hayvan deneyleri ise 1922 y›l›nda Hüsameddin fierif bey taraf›ndan yap›lm›flt›r. Daha son- ra Plevnelio¤lu Bat› Trakyada askerler aras›nda II. Dünya savafl› s›ra- s›nda 2 leptopiroz vakas›n› kesin olarak kan›tlam›flt›r. Unat ve ark 1960’l› y›llarda leptospira flüpheli hastalar›n kanlar›nda %9 oran›nda L

icterohaemorrhagiae, L grippotyphosa ve L bovis’e karfl› antikor be-

lirlemifltir. Fazl›’n›n orta ve güneydo¤u Anadolu bölgesinde kemirici- lerde yapm›fl oldu¤u çal›flmada L grippotyphosa s›k olmakla birlikte L

automnalis, L djasiman’a karfl› antikor saptanm›flt›r. Fazl› leptospira

flüpheli insanlar›n serumlar›nda leptospira antikor pozitifli¤ini %3 ora- n›nda bildirmifltir. Vakalar›n yar›s›nda L butembo belirlenmifl, ayr›ca

L icterohaemorrhagiae ve L grippotyphosa’ya karfl› da antikor mev-

cuttur. Vardar ve ark. hayvanlardan L grippotyphosa’y› izole etmifller- dir. 1972 y›l›nda Tuncel ve ark Erzurum ve çevresinde hayvan temas› olan kiflilerde leptospira antikorlar›n›n yüksek oldu¤unu belirlemifller- dir. Walter ve ark. Çukurova bölgesinde hayvanlarda L hebdomatis’e karfl› %61 ve L grippotyphosa’ya karfl› %26 oran›nda antikor sapta- m›fllard›r. Yine ayn› bölgede 1995 y›l›nda Sadr ve arkn›n seroepidemi- yolojik çal›flmas›nda hayvanc›l›kla u¤raflan asemptomatik kiflilerin se- rumlar›nda s›kl›kla L icterohaemorrhagiae ve daha az oranda L grip-

potyphosa’ya karfl› antikor bulunmufltur. Trakya ve Bat› Anadolu’da

Ulafl ve ark.n›n 1973 y›l›nda yapt›klar› çal›flmada hayvanlarda L grip-

potyphosa, L sejroe ve L icterohaemorrhagiae’ya karfl› antikorlar sap-

tanm›flt›r. Sümbül ve ark Karadeniz bölgesinde farelerde L interro-

gans’› doku ve organlarda belirlemifltir. 1999 y›l›nda fiencan ve ark

Orta Karadeniz bölgesinde risk grubu kiflilerde leptospira antikor po- zitifli¤ini %4, kontrollerde ise %0.05 olarak bildirmifllerdir. 2001 y›- l›nda Refik saydam H›fz›s›hha Merkezinin Ankara’da mezbaha iflçile- rinde yapt›¤› çal›flmada L australis’e karfl› %2 oran›nda antikor sap- tanm›flt›r. Weil hastal›¤› ile ilgili bildirilen olgu sunumlar› ise s›kl›kla

ark. Çukurova bölgesinde; Leblebicio¤lu, Sümbül ve ark. Orta Kara- deniz bölgesinde; Çaylan ve ark do¤u Karadeniz bölgesinde; Hasman ve ark ‹stanbul’da Weil hastal›¤› tan›s› alm›fl olgular› bildirmifllerdir. Bu çal›flmalarda MAT ve EL‹SA testi ile s›kl›kla L icterohaemorrha-

giae’ya karfl› antikor pozitifli¤i saptanm›flt›r. Ülkemizde tar›m ve hay-

vanc›l›¤›n önemi ve iklimin özellikleri nedeni ile kuflkusuz bu oranla- r›n insanlarda daha yüksek bulunaca¤› söylenebilir. Çok merkezli ça- l›flmalar›n olmamas›, spesivitesi yüksek, ucuz ve h›zl› tan›da halen so- runlar ülkemizde gerçek sonuçlar›n ortaya konulmas›n› engellemekte- dir. Özellikle ya¤›fl›n bol oldu¤u, sulu tar›mla u¤rafl›lan, subtropik ik- lim özelli¤i olan bölgelerimizde leptospira infeksiyonlar›n görülmesi kaç›n›lmazd›r. Subklinik seyir gösteren hastalar›n varl›¤› nedeni ile klinik tan›da kay›plar olabilir. Bununla birlikte Weil hastal›¤›na ait bulgulara sahip hastalarda leptospiran›n araflt›r›lmas› bildirilen vaka oranlar›n› etkileyecektir.

Leptospira cinsinin patojen üyeleri ile insanlarda meydana gelen in-

feksiyonlar asemptomatik infeksiyondan sar›l›k, hemorajik diyatez, akut renal yetmezlik, aseptik menenjite neden olabilen ve ölümle so- nuçlanabilen Weil hastal›¤› ad› verilen klinik tabloya kadar çok genifl bir spektrum gösterebilirler. Weil hastal›¤› tüm hastalar›n %10 kadar›- n› kapsar, erken tan› hastal›¤›n yönetimi ve tedavisinde çok önemlidir. Leptospirozda inkübasyon periyodu 7-12 gün aras›ndad›r. Septisemik faz ve immun faz olarak 2 fazda görülebilir. Fatalite hastal›¤›n seyri- ne ba¤l› olarak %18-40 oran›nda bildirilmektedir. Hastalar s›kl›kla re- nal yetmezlik, ARDS, kollaps, aritmiler nedeni ile yaflamlar›n› kaybe- debilirler. Çocuklarda fatalite solunum yetersizli¤i ile iliflkili bulun- mufl, az say›da vakada dializ ihtiyac› belirlenmifltir. Weil hastal›¤›nda destek tedavi ve yak›n izlem önemlidir. Antimikrobiyal tedavi hastal›- ¤›n fliddetini ve süresini azaltmaktad›r. Antibiyoterapiden maksimum yararlanmak için erken tan› gereklidir. Tan›da s›kl›kla mikroskopik aglutinasyon testi (MAT), kültür, EL‹SA, dot-EL‹SA yöntemleri kul- lan›lmaktad›r. Tedavide penisilin ve amoksisilin, doksisiklin ve tetra- siklinler önerilmektedir. Ciddi olgularda parenteral penisilin tedavisi oldukça etkili bulunmufltur. Oral doksisiklinin hastal›¤›n süresini k›- saltt›¤›, leptospirüriyi önleyebilece¤i bildirilmifltir.

Korunmada doksisiklinden yararlan›labilir. Genel koruyucu önlem- ler evcil hayvanlar›n afl›lanmas›, kemiricilerin kontrolü iledir. ‹nsan- larda profilaksi için afl› kullan›lmas› sadece Rusya, Çin, Japonya, Vi- etnam gibi ülkelerde bildirilmektedir, ancak afl›n›n etkisi iyi bilinmi- yor. Ayr›ca çok say›da serovar›n varl›¤› immunizasyon ile genel ko- runmay› hemen hemen imkans›z k›lar. Hayvan afl›lar› etkilidir ve bir- çok insan infeksiyonunu azaltabilir. Bununla birlikte afl›lanm›fl köpek- lerin hala insanlar› infekte edebilece¤i bildirilmifltir. Bunun yan›s›ra çevre koflullar›n›n düzeltilmesi, kontamine sularla temas›n önlenmesi toplum sa¤l›¤› aç›s›ndan önemli görünmektedir. Su sporlar› s›ras›nda leptospira ile temas koruyucu elbiselerin kullan›m› ile azalt›labilir. Su sanitasyonunda iyileflme, çevresel temas› azaltma için davran›fl de¤i- fliklikleri endemik bölgelerde leptospiroz riskini azaltabilir. Risk gru- bundaki mesleklerde koruyucu elbiseler etkilidir. Baz› risk gruplar›n- da örne¤in askerlerde endemik alanlar için haftada bir 200mg doksi- siklin kullan›m› önerilmifltir.

Sonuç olarak, ciddi leptospiroz (Weil hastal›¤›) yaflam› tehdit eden bir hastal›kt›r. Özellikle subtropikal bölgelerde yaflayan, sulu tar›mla u¤raflan veya mesleki bulafl› olabilecek kifliler risk alt›ndad›r. Hastal›- ¤›n fatalitesi yüksek oldu¤u için atefl, sar›l›k, kas a¤r›lar›, konjonktival k›zar›kl›k, bafl a¤r›lar› gibi flikayetleri olan hastalarda ay›r›c› tan›da leptospirozun prognostik de¤eri vard›r.

KAYNAKLAR

1. Ashford DA, Kaiser RM, Spiegel RA, et al. Asymptomatic infection and

KL‹M‹K 2003 XI. TÜRK KL‹N‹K M‹KROB‹YOLOJ‹ ve ‹NFEKS‹YON HASTALIKLARI KONGRES‹

(5): 249-54.

2. Babür C, K›l›ç S, Özdemir V, Erol E, Esen B. Ankara ili mezbahalar› ça-

l›flanlar›nda anti-leptospira antikorlar›n›n araflt›r›lmas›. X. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve ‹nfeksiyon Hastal›klar› Kongresi, 15-19 Ekim 2001, Ada- na, Kongre Kitab›, s: 247.

3. Çaylan R, Ayd›n K, Köksal ‹. Leptospirosis tan›s›yla izledi¤imiz olgular.

ANKEM Derg 2001; 15 (2): 211.

4. Farr WR. Leptospirosis. Clin Infect Dis1995; 21: 1-8.

5. Fazl› fiA. Leptospirolojide son geliflmeler ve flimdiye kadar Türkiye’de tes-

pit edilen Leptospira serotipleri. Mikrobiyoloji Bült 1970; 4: 216-22.

6. Fazl› fiA. Türkiye’de insan, evcil hayvan,ve yabani kemirici serumlar›nda

leptospira yönünden serolojik incelemeler. Türk Hij Tec Biyol Derg 1970; 30: 155-84.

7. Haake DA; Dundoo M, Cader R, et al. Leptospirosis, water sports, and

chemoprophylaxis. Clin Infect Dis 2002; 34(9): e40-3.

8. Hasman H, Gündüz A, ÇetinB, Çal›ca A, Seber E. Yedi leptospiroz olgu-

sunun de¤erlendirilmesi. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve ‹nfeksiyon Hasta- l›klar› Kongresi, 15-19 Ekim 2001, Adana, Kongre Kitab›, s: 247.

9. Kocabalkan F. Türkiyede leptospiroz ve leptospiroz tan›s›na iliflkin sorun-

lar. 3. Ulusal ‹nfeksiyon hastal›klar› Kongresi, 22-26 Nisan 1991, Antal- ya, Kongre Kitab›. Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti Yay›nlar› No: 15, 154-62. 10. Kupek E, de Sousa Santos Faversani MC, Souza Philippi JM. The relationship between rainfall and human leptospirosis in Florianopolis, Brazil, 1991-96. Braz J Infect Dis 2000; 4 (3): 131-4.

11. Leblebicio¤lu H, fiencan ‹, Sünbül M et al. Weil disesae: report of 12 cases. Scand Infect Dis 1996; 28: 637-39.

12. Marotto PC, Marotto MS, Santos DL, Souza TNL, Seguro AC. Outcome of leptospirosis in children. Am J Trop Med Hyg 1997; 56 (3): 307-10. 13. Outbreak of leptospirosis among white-water rafters-Costa Rica, 1996 .

(From CDC) JAMA 1997; 278 (10): 808.

14. Plank R, Dean D. Overwiew of the epidemiology, microbiology, and pat- hogenesis of Leptospira spp. in humans. Microbes and Infect 2000; 2 (10): 1265-76.

15. Salto¤lu N, Aksu HS, Taflova Y, Arslan A, Düdar ‹H, Köksal F. Leptos- pirosis: Twelve Turkish patients with Weil Syndrome. Acta Med Okayama

1997; 61: 301-4.

16. Salto¤lu N. Leptospiroz ve yurdumuzdaki önemi. ‹nfeksiyon Derg 1998; 12 (2): 261- 65.

17. Sunbul M, Esen S, Leblebicioglu H, Hokelek M, Pekbay A, Eroglu C. Rat- tus norvegicus acting as reservoir of Leptospira interrogans in the Midd- le Black Sea region of Turkey, as evidenced by PCR and presence of serum antibodies to leptospira strain. Scand Infect Dis 2001; 33 (12): 896-8. 18. fiencan ‹, Leblebicio¤lu H, Sünbül M ve ark. Samsun’da insan ve hayvan-

larda leptospiroz s›kl›¤›. Flora 1999; 4 (1): 58-63.

19. Tangkanakul W, Tharmaphornpil P, Plikaytis BD, et al. Risk factors as- sociated with leptospirosis in Norteastern Thailand, 1998.

20. Tappero JW, Ashford DA, Perkins BA. Leptospira species (Leptospirosis). In: Mandell GL, Douglas R, Bennett J eds. Principles and Practice of Infec-

tious Diseases , 5th

ed. New York, Churchill Livingstone; 2000: 2495-501. 21. Tuncel E, Ö¤ütman R. Erzurum bölgesinde leptospiroz incelemeleri. Türk

Hij Tec Biyol Derg 1974; 34: 101-21.

22. Update: Leptospirosis and unexplained acute febrile illness among ath- letes participating in triathlons-Illinois and Wisconsin. JAMA 1998; 280 (17): 1474-75. (MMWR 1998: 47: 673-76.)Vinetz JM, Glass GE, Flexner CE, Mueller P, Kaslow DC. Sporadic urban leptospirosis. Ann Intern Med 1996; 125(10): 795-98.

23. Update: Outbreak of acute febrile illnesse among athletes participating in Eco-Challenge-Sabah 2000-Borneo, Malaysia, 2000.Center for Diseases Control and Prevention, MMWR, 2000: 50: 21-24.

24. Vardar T. Türkiyede 1963-1974 y›llar› aras›nda evcil hayvanlarda leptos- pirosis. Etlik Vet Enst Derg 1976; 4: 147-62.

25. Vinetz JM. Leptospirosis Curr Opin Infect Dis 2001; 14 (5): 527-38. 26. Walter E, Brewer A, Alexander D, Hakk›o¤lu F. Rice-field leptospirosis in

Turkey. A serological survey. Am J Trop Med Hyg 1960; 9: 229-39. 27. Watt G, Tuazor ML, Calubaquib C, Santiago E, Ranoa CP, Laughlin LW.

Placebo-controlled trial of intravenous penicillin for severe and late lep- tospirosis. Lancet 1988; 1: 433-35.

28. Yersin C, Bovet P, Merien F, Wong T, Panowsky J, Perolat P. Human lep- tospirosis in the Seychelels (Indian Ocean) : A population-based study. Am J Trop Med Hyg 1998; 59 (6): 993-40.

Leptospira infeksiyonlar› subklinik hastal›ktan; renal yetmezlik, ka- raci¤er yetmezli¤i ve hemorajik diyatez ile birlikte olan ölümcül has- tal›¤a kadar de¤iflebilir. ‹nkubasyon dönemi birkaç gün ile 30 gün ara- s›nda olup, ortalama 1-2 haftad›r (1). Leptospirozisli hastalar›n % 90’›nda hastal›k hafif, anikterik ve kendi kendini s›n›rlayan ateflli bir hastal›k fleklindedir (2). Hastal›k nonspesifik semptomlarla bafllar. Ço- ¤u kez hastalar hekime baflvurmad›¤› veya hastal›ktan flüphelenilme- di¤i için gözden kaçar. Ciddi ikterik leptospirozis veya Weil hastal›¤› vakalar›n % 5-10’unda görülür (3). Hastal›¤›n hem subklinik formun- da ve hem de ciddi formunda, akut ve bir immun faz›n takip etti¤i sep- tisemik faz olmak üzere iki döneme ayr›l›r (1). Leptospiremi dönemi genellikle bir hafta sürer (4-7 gün). Bu dönemde leptospiralar kan, BOS ve di¤er dokularda saptanabilir. Hastal›¤›n ikinci haftas›nda, kanda antikorlar oluflmufltur; 4-30 gün kadar devam eden bu ‘‘im- mun’’ dönemde kanda ve BOS’da leptospiralara rastlanmazken, böb- rekte, idrarda ve göz s›v›s›nda bulunurlar (2).

Anikterik Leptospiroz: Ço¤u hasta subklinik veya hafif semptomlarla bafllar. Az say›da hastada ise ani bafllang›çl› olup ateflle birliktedir Di¤er semptomlar titreme, bafla¤r›s›, miyalji, kar›n a¤r›s› ve daha seyrek olarak cilt döküntüleridir. Atefl bifazik olabilir ve geriledikten 3-4 gün sonra tek- rar edebilir (4). Özellikle s›rt, kar›n ve bald›r kaslar›n› tutan miyalji lep- tospiral infeksiyonun önemli bir özelli¤idir. Bo¤az a¤r›s› ve döküntü da- ha seyrek görülen belirtilerdir. Bazan fotofobi geliflebilir. Bu anikterik sendrom genellikle bir hafta sürer, antikorlar›n ortaya ç›kmas›yla geriler. Semptomlu veya semptomsuz aseptik menenjit hastal›¤›n immun faz›n›n karekteristi¤idir ve yaklafl›k hastalar›n % 25’inde görülür. Semptomatik hastalar bitemporal ve frontal yo¤un bafla¤r›s›ndan flikayet ederler. Men- tal konfüzyon görülebilir. Birçok vakada öksürük, gö¤üs a¤r›s› ve az sa- y›daki hastada hemoptizi pulmoner tutulumun bulgular›d›r (3,5).

Fizik muayenede saptanan en s›k bulgu atefltir. Atefl 1-3 gün içinde azal›r. Önemli klinik bulgular kanamal› veya kanamas›z konjuktival hi- peremi, fotofobi, göz a¤r›s›, kas tonusunda art›fl, hepatosplenomegali ve lenfadenopatidir. Daha az saptanan bulgular ise maküler, makulopa- püler, eritematöz, ürtikeryal veya hemorajik olabilen döküntüdür. Na- diren koma, hemipleji ve transvers myelit gibi ciddi nörolojik bozuk- luklar geliflebilir. Hastal›¤›n bafllang›c›ndan 5-7 gün sonra leptospiralar idrardan izole edilebilir. Rutin idrar analizleri hafif proteiüri, lökositüri ve /veya hematüri ve hyalen, granüler silendirleri gösterir (1,3).

Hastalar›n birço¤u 1 hafta içerisinde asemptomatik olurken di¤er bir k›sm›nda 1-3 günlük intervalden sonra hastal›k nüks eder. Bu ikinci fazda serumda aglutinin antikorlar oluflur. Leptospiremik birinci faza göre semptomlar daha de¤iflkendir. Genellikle bu semptomlar birkaç gün içinde sonlan›r, fakat bazan da haftalarca sürebilir. Atefl ve miyal- ji leptospiremik faza göre daha hafiftir. ‹mmun fazda önemli bir bulgu aseptik menenjitin geliflmesidir. Beyin omurilik s›v›s› (BOS)’nda len- fositik pleositoz vard›r ve hücre say›s› mm3

’de 500’ün alt›ndad›r. Pro- tein hafif artm›flt›r, glukoz düzeyi normaldir. Meningeal semptomlar birkaç gün içinde azal›rken, pleositoz iki hafta kadar sürer (5) .

‹kterik Leptospiroz (Weil Hastal›¤›): Leptospirozisin ciddi formu olan Weil hastal›¤› sar›l›k, renal disfonksiyon, hemorajik diyatez ve yüksek mortalite ile karakterizedir (6) S›kl›kla L. icterohaemorrhagi- ae/copenhageni serovarlar›yla meydana gelmekle beraber, di¤er se- rotiplerle de görülebilir (7). Hastal›¤›n bafllang›c› anikterik formdan farkl› de¤ildir, bununla beraber bafllang›çtan 4-9 gün sonra sar›l›k, kardiyak aritmiler, renal ve vasküler disfonksiyon geliflir. Weil has- tal›¤› seyrinde görülen sar›l›k ciddi olabilir ve deriye portakal sar›s› bir renk verir. Sar›l›k tipik olarak hepatik kapillerlerin vasküler ha- sar› nedeniyle oluflur, hepatosellüler nekroz yoktur. Hepatomegali ve bat›n sa¤ üst kadranda hassasiyet bulunur. Hastalar›n % 20’sinde splenomegali vard›r. Serum bilirubin seviyeleri genellikle 20 mg/dl’nin alt›ndad›r, fakat nadiren 80 mg/dl’ye kadar ç›kabilir. Se- rum transaminaz seviyeleri, genellikle 200 U/lt’yi geçmez, iyilefltik- ten sonra karaci¤er enzimleri normale döner (1,8). Hipoprotrombine- mi s›k de¤ildir ve K vitamini tedavisine yan›t verir. Akut olarak ik- ter geliflen hastada, serum transaminaz seviyelerinde orta derecede yükselme, kreatinin fosfokinaz düzeyinde belirgin art›fl, leptospiro- zis için uyar›c› olmal›d›r. Ciddi sar›l›¤› olan hastalar›n baz›lar›nda sadece minimal renal tutulum olabilir ve leptospirozisden ölüm na- diren karaci¤er yetmezli¤ine ba¤l›d›r (2,5).

Renal Tutulum

Akut renal yetmezlik, s›kl›kla sar›l›¤›n efllik etti¤i, hastal›¤›n ikinci haftas›nda üremi ve oligürinin h›zl› bafllang›c› ile karakterizedir. Kan üre azot düzeyleri 100 mg/dl’nin alt›ndad›r ve serum kreatinini hasta- l›¤›n akut döneminde 2-8 mg/dl düzeyindedir, fakat bazen bu de¤erler s›ras›yla 300 ve 18 mg/dl’yi aflabilir (1,7). Ayn› anda geliflen hipovo- lemiye neden olan dehidratasyon ve hipotansiyon renal hasar› fliddet- lendirir. Anürinin geliflmesi kötü prognoz iflaretidir. Vakalar›n bir k›s- m› diyaliz gerekmeksizin düzelebilirken, di¤er bir k›sm›nda diyalize gereksinim vard›r. Renal fonksiyonlar sekel b›rakmaks›z›n düzelir (5,8). Akut böbrek yetmezli¤i ile birlikte olan vakalarda serum amilaz düzeyleri belirgin olarak yüksektir, fakat klinik olarak pankreatit semptomlar› s›k de¤ildir (4).

Akci¤er Tutulumu

Leptospirozisde akci¤er tutulumu s›k görülür. Öksürük, dispne, gö- ¤üs a¤r›s› vard›r. Ciddi hemorajik pnömonit ve akut pulmoner distres sendromu infeksiyonun önemli bulgular›ndan olabilir ve hepatik ve re- nal yetmezli¤in olmad›¤› durumlarda da geliflebilir. Akut hastal›¤›n seyri s›ras›nda öksürükle ayn› anda hemoptizi ortaya ç›kar. ‹lerleyici akci¤er tutulumu ile birlikte daha s›k alt loblarda olmak üzere ekmek içi tarz›nda küçük nodüler dansiteler, konsolidasyonlar görülür. Rad- yolojik tutulum yo¤un oldu¤unda bibasiler raller duyulabilir (1).

Kalb Tutulumu

Kalb tutulumu ço¤u hastada vard›r. ‹kterik ve nonikterik hastalar- da çeflitli elektrokardiyografik de¤ifliklikler saptan›r. Kardiyak moni-

LEPTOSP‹ROZ‹S‹N KL‹N‹K BULGULARI

Outline

Benzer Belgeler