• Sonuç bulunamadı

A) Geleneksel Anlamda Genel Kurul

1) Olağan – Olağanüstü Genel Kurul

Olağan GK, her hesap devresi için ve hesap devresinin sonundan itibaren üç ay içerisinde, yılda en az bir defa olmak üzere, TTK m. 369’da sayılan gündem maddelerini müzakere edip karara bağlamak amacıyla kanunda belirtilen usul ve esaslara göre toplanan GK’dur (TTK m. 364/1, Kom. Yön. m. 5/b)157.

TTK m. 364/1 uyarınca olağan GK, her hesap devresi sonundan itibaren üç ay içerisinde ve yılda en az bir defa yapılır. TTK’nda hesap devresinin başlayacağı ve biteceği tarih hakkında özel bir düzenleme mevcut değildir. TTK m. 72/3, “iş yılı” ifadesini kullanarak iş yılının en az altı, en fazla on iki ay olabileceğini belirtmiş, iş yılının başlangıç tarihini ise belirtmemiştir. Doktrinde, TTK m. 72/3’deki “iş yılı” ifadesi ile hesap devresinin kastedildiği kabul edilmektedir158.

Olağan GK’un, hesap devresi sonundan itibaren üç aylık süreden daha önce yapılamaması gerekir. Çünkü TTK m. 457/1, AŞ’de safi kazancın, “yıllık bilânço”ya göre hesap ve tespit edileceğini emredici bir hüküm olarak düzenlemektedir. Buna göre, AŞ’de “yıllık bilânço” yapılmadan, safi kazanç hesap ve tespit edilemez; bu nedenle GK tarafından

156

Moroğlu, Kararların Hükümsüzlüğü, s. 61-62; Kayıhan, s. 613.

157

Ansay, s. 158; Çevik, s. 751; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 389; Đmregün, Ortaklıklar, s. 89; Arslan, s. 225; Yiğit, s. 9. TTKT m. 409/1, TTK m. 364/1’in tekrarı niteliğinde bir düzenleme getirmiştir. TTKT m. 409/1’e göre, “genel kurullar, olağan ve olağanüstü toplanır. Olağan toplantı, her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içinde yapılır”.

158

Domaniç, s. 578–579; Đmregün, Ortaklıklar, s. 89–90; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 389; Arslan, s. 225. Uygulamada, VUK m. 174 uyarınca yıllık hesap devresi, kural olarak, takvim yılı olarak kabul edilmekte ve böylece vergi yönünden de bilânçoda bir birlik sağlanmaktadır. Bununla birlikte anonim şirktin konusu gerektiriyorsa, Maliye Bakanlığı’ndan izin almak kaydıyla hesap devresinin başlangıç tarihini takvim yılı başından farklı bir tarih olarak belirlemek de mümkündür. Bkz. Đmregün, Ortaklıklar, s. 90; Domaniç, s. 578.

kârın tespiti ve dağıtımı karar altına alınamaz. Diğer taraftan, aşağıda ayrıntıları ile görüleceği üzere, TTK m. 369’da olağan GK’un gündeminde bulunması gerekli hususlar arasında bilânçonun, kâr ve zarar hesabının onanması veya reddedilmesi yer aldığı için bir yıldan daha kısa bir süre içinde olağan GK’un yapılması mümkün değildir159. Buna rağmen GK toplanmış ve söz konusu bilânço, kâr ve zarar hesabı onanmış, kâr dağıtımı kararı alınmış ise, emredici hükümlere aykırılık söz konusu olacağı için böyle bir GK’da alınan kâr dağıtımı ve onama kararı, Borçlar Kanunu (BK)160 m. 20 uyarınca batıl bir karardır161.

TTK m. 364/2’de ise yılda birkaç kere kazançlarını dağıtan anonim şirketlerde, her dağıtım için GK’un toplantıya çağrılacağı düzenlenmiştir162. Bu maddeden, anonim şirkette bir hesap devresi içerisinde kâr dağıtımı kararı almak üzere birden fazla olarak olağan GK’un toplanabileceği sonucuna varılabilse de, bu sonucun isabetli olduğu söylenemez. Her şeyden önce TTK m. 457/1, emredici bir hükümdür. Ancak TTK m. 72/3’e göre iş yılı, takvim yılından az olmak üzere saptanabilir. Bu yetkiye dayanılarak iş yılı, takvim yılından az olarak belirlenmişse, hesap devresi bu süre olur. Bu hesap devresine göre, yıllık bilânço hazırlanıp kâr tespit ve hesap olunarak, GK tarafından TTK m. 369 uyarınca kâr dağıtılmasına karar verilebilir. Bu iki hükmün bu şekilde bağdaştırılması mümkündür. Fakat bu bağdaştırma, yılda birden fazla kâr dağıtımı kararının alınabileceği anlamına gelmez163.

Sonuç olarak olağan GK, her hesap dönemi sonundan itibaren ilk üç ay içinde yapılacağına göre, hesap devresi takvim yılı olan şirketlerde, yılın ilk üç ayı içinde; özel hesap devresi olan şirketlerde ise hesap devresinin bittiği günü izleyen ilk üç ay içinde toplanacaktır

159

Arslanlı, C. II, s. 11, dn. 37; Đmregün, Ortaklıklar, s. 89; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 389; Domaniç, s. 578; Arslan, s. 225.

160

Bkz. 08.05.1926 tarih ve 366 sayılı RG.

161

Bu yaptırımın ağır bir yaptırım olduğu söylenebilir. Ancak hesap devresinin bitiminden önce GK’un toplanması, sadece TTK m. 364’e değil; aynı zamanda emredici hükümler olan TTK m. 72 vd. ile TTK m. 457’ye de aykırılık teşkil eder. Bu hükümler, pay sahiplerinin olduğu kadar alacaklıların da menfaatlerini koruyan hükümlerdir. Bu nedenle bu maddelere aykırılık halinde, butlanla sakat bir GK kararı olacağı kabul edilmelidir. Bkz. Yiğit, s. 9–10. Buna karşılık Domaniç, söz konusu GK’da tasdik edilen bilânçonun, toplantı tarihine kadar olan hesapların tasdiki anlamına geleceğini, yıllık hesapları tasdik etmeyeceğini ifade etmektedir. Bkz. Domaniç, s. 578.

162

Uygulaması bulunmayan, yorum güçlüklerine yol açan ve kâr payı avansı karşısında anlamını tamamen yitiren yılda birkaç defa kâr dağıtan anonim şirketlere ilişkin TTK m. 364/2 hükmü Tasarı’ya alınmamıştır. TTKT, Madde Gerekçeleri, 409. madde hükmü, www.tbmm.gov.tr (son yararlanma: 15.08.2006).

163

Đmregün, Ortaklıklar, s. 89; Yiğit, s. 10. Buna karşılık Poroy, bu görüşün dayandığı noktanın haklı olduğunu belirtmekle beraber, anonim şirketlerin bazı hallerde yılda birden fazla kâr payı dağıtmayı işletme politikalarına uygun bulabileceklerini, ciddi bir sebep olmaksızın bunu yasaklamanın bir anlamı olmayacağını ifade etmektedir. Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 392.

(Kom. Yön. m. 6/b). Olağan GK’un, bu üç aylık sürenin bitiminden sonra yapılması ise, o GK’da alınan kararların geçerliliğini etkilemez164.

Olağan GK, öngörülen sürede toplantı yeter sayısının elde edilememesi nedeniyle toplanamamış (TTK m. 372) veya toplanıp da azlığın talebi üzerine (TTK m. 377) bir veya daha fazla defa ertelenmişse; bu durumlar üzerine yapılacak GK’lar da olağan GK toplantısı sayılır. GK’un görüşmelerini tamamlayamadığı için, vakit yetersizliği nedeniyle başka bir güne ertelendiği hallerde de durum yine aynıdır165.

Olağan GK’un gündemi, TTK m. 369’da düzenlenmiştir. GK’u toplantıya çağrı için yapılması öngörülen ilanda veya pay sahiplerine gönderilmesi gereken taahhütlü mektuplarda da yer alması zorunlu olan olağan GK gündemini, yıllık raporların okunması; bilânço ve kâr ve zarar hesabının onanması veya reddi; kâr dağıtımı teklifinin onanması, değiştirilerek kabulü veya reddi; ana sözleşmede belirlenmemişse YK üyeleri ile denetçilerin ücret ve aidatlarının belirlenmesi; süresi sona ermiş olan organların seçilmesi ve görev süresinin tespiti ile lüzumlu görülen sair hususlar166 oluşturur167.

Olağanüstü GK ise, belli bir zamanı olmayan şirket için lüzumu halinde veya zorunlu veya ivedi sebepler çıktığı takdirde yapılan ve gündemini toplantı yapılmasını gerektiren sebeplerin oluşturduğu GK türüdür (Kom. Yön. m. 5/c).

164

Moroğlu, Kararların Hükümsüzlüğü, s. 170; Yiğit, s. 11.

165

Đmregün, Ortaklıklar, s. 90; Yiğit, s. 11.

166

“Lüzumlu görülen sair hususlar” ibaresi, olağan GK toplantısında, 369. maddede dört bent halinde sayılan konular dışında GK’un yetkisine giren diğer bütün konuların da olağan GK’da görüşülebileceğini ifade etmektedir. Bkz. Arslanlı, C. II, s. 12; Ansay, s. 158; Domaniç, s. 582. Ancak görüşülecek “sair husus”un ne olduğunun gündeme açıkça yazılması gerekir; konunun mahiyeti önceden tespit edilip gündeme yazılmadan “lüzum görülecek sair hususlar” şeklinde bir gündem maddesi tespit etmek mümkün değildir (Kom. Yön. m. 149/b. 9). Sair hususların ne olduğunu GK’u toplantıya çağıran organ belirler. Bkz. Yiğit, s. 11.

167

Arslanlı, C. II, s. 13; Ansay, s. 160–161; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 406; Pulaşlı, Şirketler, s. 298; Yiğit, s. 11. GK toplantısının gündemi için ayrıca bkz. Kom. Yön. m. 14. TTKT m. 409 uyarınca olağan GK toplantılarında, organların seçimine, finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, kârın kullanım şekline, dağıtılacak kâr ve kazanç paylarının oranlarının belirlenmesine, yönetim kurulu üyelerinin ibraları ile faaliyet dönemini ilgilendiren ve gerekli görülen diğer konulara ilişkin müzakere yapılır, karar alınır. “Gündem” kenar başlıklı TTKT m. 413/1’e göre de “gündem, GK’u toplantıya çağıran tarafından belirlenir”. “Gündemde bulunmayan konular genel kurulda müzakere edilemez ve karara bağlanamaz. Kanuni istisnalar saklıdır” (TTKT m. 413/2). “Yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmaları ve yenilerinin seçimi yıl sonu finansal tablolarının müzakeresi maddesiyle ilgili sayılır” (TTKT m. 413/3). Hükmün üçüncü fıkrası, Tasarıyla getirilen yeni bir düzenlemeyi içermektedir. Bu madde, yıl sonu finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun ortaya koyduğu sonuçlardan GK’un memnun kalmaması durumunda, her olağan GK toplantısında YK üyelerinin görevden alınabilmesine imkân yaratmıştır. TTKT, Madde Gerekçeleri, 413. madde hükmü, www.tbmm.gov.tr (son yararlanma: 07.10.2006).

Olağanüstü GK’un belirli bir toplantı zamanı yoktur, “lüzumu halinde” (TTK m. 364/3) ve “zorunlu ve acil sebepler çıktığı takdirde” (TTK m. 355) yapılabilir168. Buna göre, olağan GK için sözü edilen üç aylık süre de dâhil olmak üzere her zaman toplanabileceği gibi, neden bulunmadığında senelerce toplanmaması da mümkündür. Hatta olağan ve olağanüstü GK toplantılarının aynı gün içinde ve aynı yerde yapılması bile söz konusu olabilir169.

Olağanüstü GK’un gündemi kanun tarafından belirlenmemiştir, olağan GK’ların gündemini oluşturan konular da dâhil, GK’ların yetkisi içinde yer alan herhangi bir konuda olağanüstü GK toplantısı yapılabilir ve karar alınabilir. Kararların etki alanı ve geçerli olmaları bakımından olağan ve olağanüstü toplantılar arasında nitelik farkı bulunmamaktadır. GK, gündeminde bulunan konuları karara bağlama yetkisine sahip olduğu için toplantıda alınan karar, toplantının nitelendirilmesindeki yanlışlığa dayanarak iptal edilemez170.

GK toplantısının, olağan ya da olağanüstü GK toplantısı şeklinde nitelendirilmesi, toplantıya çağrıya yetkili olanların belirlenmesi ve toplantının yapılmaması sonuçları açısından önemlidir. Burada GK toplantılarının yapılmaması sonuçları üzerinde durulacak, çağrıya yetkili olanlar aşağıda ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

Olağan ve olağanüstü GK toplantılarının yapılmaması birbirinden farklı yaptırımlara tâbidir. Olağan GK toplantısı yapılması zorunluluğuna uyulmaması, toplantının yapılmasını sağlamayan YK üyeleri ile denetçilerin sorumluluğunun doğması dışında şirketin sona ermesine de yol açabilir (TTK m. 274, m. 434, m. 435). Buna karşılık olağanüstü GK toplantısı yapılması zorunluluğunun yerine getirilmemesi, YK üyeleri ile denetçilerin sorumluluğunu gerektirir; şirketin feshini gerektirmez. Ancak azlığın GK’u toplantıya çağrı merasimini başlatmasına sebep olabilir171.

168

TTKT m. 409/2, TTK’nda olduğu gibi, GK’un gerektiği takdirde olağanüstü toplantıya çağrılacağını hükme bağlamıştır. TTK m. 355 hükmü ise Tasarıya alınmamıştır.

169

Domaniç, s. 583; Pulaşlı, Şirketler, s. 298; Yiğit, s. 12.

170

Ansay, s. 158–159; Domaniç, s. 581–582; Doğanay, s. 1068; Yiğit, s. 12.

171

Domaniç, s. 583; Ülkü, Murat Fatih: Anonim Ortaklıklarda Genel Kurulun Toplantıya Çağrılması (Daveti), Prof. Dr. Hayri Domaniç’e 80. Yaş Günü Armağanı, Cilt 1, Đstanbul 2001, s. 577; Yiğit, s. 12.