• Sonuç bulunamadı

D) Genel Kurulun Yetkilerinin Sınırları

5) Đmtiyazlı Paylar

Anonim şirkette, kural olarak, paylar arasında eşitlik ilkesi geçerlidir. Her pay, sahibine aynı nitelikte haklar sağlar ve borçlar yükler. Ancak ekonomik ihtiyaçlar ve AŞ’in bunlara ayak uydurması zorunluluğu, bu şirketlerde sahiplerine farklı haklar sağlayan payların yaratılmasını gerektirmiştir. Bunun sonucu olarak da kanun koyucu, şirket esas sözleşmesinde hüküm bulunması kaydıyla bazı paylara imtiyaz tanınabileceğini kabul etmektedir (TTK m.

69

Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 432; Çevik, s. 780; Đmregün, Ortaklıklar, s. 246; Domaniç, s. 868; Pulaşlı, Şirketler, s. 694.

70

Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 432; Arslanlı, Halil: Anonim Şirketler I, Umumi Hükümler, Đstanbul 1959, s. 122–123.

71

Azlık hakları hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 432 vd.

72

Pay sahibinin bireysel hakları hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Đmregün, Ortaklıklar, s. 258 vd.

73

300/b. 5, m. 401). AŞ’de eşitlik ilkesinin anlamı ise, mutlak eşitlik olmaktan çıkmış ve “aynı kategoriye dâhil paylar arasında eşitlik” şeklini almıştır74.

Đmtiyazlı paylar, esas sözleşme ile tanınan, belirli bir pay veya gruba diğer pay veya gruba nazaran “ayrıcalıklı ve üstün haklar” sağlayan haklardır75. TTK’na göre imtiyazlı pay, kâr payında, tasfiye payında ve vesair hususlarda tanınabilir (TTK m. 401). Đmtiyazın, “vesair hususlar”da tanınabileceğinin belirtilmesi, kanun koyucunun imtiyaz haklarının konusunu sınırlamadığını göstermektedir. Kâr payı ve tasfiye payı dışında karşılaşılan en önemli ve en çok kullanılan imtiyaz ise oy hakkında imtiyazdır (TTK m. 373/1)76.

Anonim şirket esas sözleşmesi ile pay sahiplerine bu şekilde ayrıcalıklı ve üstün haklar tanınmış ise, GK, bu pay sahiplerinin onayını almadan bu haklar üzerinde onların aleyhine sonuç doğuracak bir değişiklik yapamaz77. TTK m. 389 uyarınca, GK tarafından esas sözleşmenin değiştirilmesine ilişkin karar, imtiyazlı pay sahiplerinin haklarını ihlal edecek mahiyette ise78, bu karar, imtiyazlı pay sahiplerinin kanunda öngörülen toplantı ve karar nisaplarına (TTK m. 389 yollamasıyla m. 388/3 ve 4) uygun olarak yapacakları bir toplantıda alacakları bir kararla onanmadıkça infaz edilemez (TTK m. 389)79.

74

Kirtil, Neşe: Anonim Ortaklıklarda Đmtiyazlı Pay Sahipleri Genel Kurulu, Đzmir 2005, s. 12; Ansay, s. 229; Đmregün, Ortaklıklar, s. 265; Çevik, s. 881; Pulaşlı, Şirketler, s. 553.

75

Eriş, Gönen: Açıklamalı – Đçtihatlı, Uygulamalı Anonim Şirketler Hukuku, Ankara 1995, s. 609; Pulaşlı, Şirketler, s. 556. Doktrinde “imtiyazlı pay” kavramının farklı tanımları için bkz. Pulaşlı, Şirketler, s. 554– 555. Birbirinden mahiyetleri itibariyle çok farklı olmayan bu tanımlar arasında sadece Tekinalp, imtiyazlı paylara, diğer paylar yanında kanuna nazaran da üstünlük tanımaktadır. Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 456. Bu görüşün eleştirisi için bkz. Pulaşlı, Şirketler, s. 556.

76

Kendigelen, Abuzer: Đmtiyazlı Paylar, 40. Yılında Türk Ticaret Kanunu, Hukuk Fakültesi Yayını No: 714, Đstanbul 1997, s. 193. Đmtiyazlı paylar hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 456 vd.

77

Arslanlı, C. II, s. 5; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 465; Đmregün, Ortaklıklar, s. 86; Kendigelen, Đmtiyaz, s. 193; Pulaşlı, Şirketler, s. 295; Çevik, s. 756.

78

Tekinalp, hakkın ihlal edildiğinin kabulü için hakkın kaldırılmasının gerekmediğini; doğrudan veya dolaylı bir sınırlandırmanın yeterli olduğunu belirtmiştir. Örneğin, yeni imtiyazlı payların yaratılması veya daha önce tanınmış olan bir hakkın kullanılışının şarta bağlanması hallerinde hakkın ihlal edildiği kabul edilir. Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 726.

79

Đmtiyazlı pay sahiplerinin, bu hakları üzerinde aleyhe sonuç doğuracak bir konuda kanunda öngörülen toplantı ve karar nisaplarına uygun bir onama kararı almamış olmaları hali, GK’da alınan esas sözleşme değişikliği kararının iptaline sebep olmaz; ancak bu karar infaz edilemez. Bu gibi hallerde, Yargıtay’ın da haklı olarak belirttiği gibi, GK kararının iptali değil; kararın infazına olanak veren işlemlerin iptali istenebilir. 11. HD., T. 05.02.2002, 8973/893 sa. ka. için bkz. Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 465; 11. HD., T. 05.05.1975, 1516/3138 sa. ka. için bkz. www.kazanci.com.tr (son yararlanma: 02.07.2006).

Đmtiyazlı payların mevcut olduğu hallerde, GK’un yetkilerinin sınırlandığı bir diğer durum, esas sermayenin artırılması halinde karşımıza çıkar80. GK’un esas sermayeyi artırım kararının, imtiyazlı pay sahipleri tarafından kanunda öngörülen toplantı ve karar yeter sayılarına uygun olarak onanması gerekmektedir (TTK m. 391).

Her iki madde arasındaki fark, GK’un aldığı sermaye artırımı kararının imtiyazlı pay sahiplerinin “haklarını ihlal edecek mahiyette” olması şartının TTK m. 391’de aranmamış olması noktasında toplanmaktadır81. Esas sermaye artırımında, imtiyazlı pay sahiplerinin onayı her halükârda gereklidir. TTK m. 391 bu açıdan eleştiriye açık olmakla beraber uygulama, ihlal şartının aranmaması şeklinde gelişmiştir82.

TTK m. 389 ve m. 391 arasındaki bir diğer fark ise, TTK m. 391’de imtiyazlı pay sahiplerinin onama kararının gerekliliğinin belirtilmesi fakat GK kararının “infaz”ından söz edilmemiş olmasıdır. Bu maddede, imtiyazlı pay sahipleri kararının, GK kararının sadece infazını mı durdurduğu yoksa bir geçerlilik şartı mı olduğu açık değildir. Yargıtay, bu belirsizliği ortadan kaldırmış ve bir kararında, imtiyazlı pay sahiplerinin onama kararının, sermaye artırılmasına ilişkin GK kararının geçerlilik şartı olmadığını; ancak bu onama kararı olmaksızın sermaye artırılması kararının infaz edilemeyeceğini belirtmiştir83.

Đmtiyazlı pay sahiplerinin onayı, kayıtlı sermaye sistemini kabul eden AŞ’de de aranmaktadır. Kayıtlı sermaye sisteminde, esas sözleşmede bu yönde bir hüküm olması koşuluyla, imtiyazlı pay sahiplerinin haklarının kısıtlanması veya yeni imtiyazlı paylar oluşturma konusunda YK’na yetki verilebilir (SPK m. 12/5). Böyle bir yetkinin tanınmasına ilişkin esas sözleşme değişikliği de TTK m. 389’a tâbi olur84. Bu tip AŞ’de, YK’nun, tavan

80

Çevik, s. 756; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 466; Pulaşlı, Şirketler, s. 295.

81

Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 466–467; Kirtil, s. 31; Kendigelen, Đmtiyaz, s. 193.

82

11. HD., T. 20.01.1986, 5903/7427 sa. ka. için bkz. www.kazanci.com.tr (son yararlanma: 02.07.2006).

83

“…üstün pay sahiplerinin özel kurul kararı, sermaye artırılmasına ilişkin genel kurul kararının geçerlilik şartı olmayıp, bekletici, infazı durdurucu koşuludur… O halde sermayenin artırılması ile ilgili genel kurul kararı geçerli bulunduğundan, bunun iptali değil; infazına olanak veren işlemlerin iptali istenebilir”. 11. HD., T. 20.01.1986, 5903/7427 sa. ka. için bkz. www.kazanci.com.tr (son yararlanma: 02.07.2006). Yargıtay bir başka kararında da, “…geçerli bir GK kararının imtiyazlı pay sahipleri tarafından onanmaması halinde, bu GK kararı yerine getirilemez; yoksa onamama GK kararının iptaline yol açmaz” şeklinde karar vermiştir. 11. HD., T. 07.04.1994, 1175/2721 sa. ka. için bkz. Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 467.

84

Nitekim burada, bir esas sermaye artırımı söz konusu olmadığından TTK m. 391 uygulanamaz. Bkz. Teoman, Ömer: Kayıtlı Sermaye Sistemini Kabul Eden Anonim Ortaklıklarda Ayrıcalıklı Pay Sahiplerinin Tavan Tutarının Yükseltilmesini veya Çıkarılmış Sermayenin Artırılmasını Onaylamalarının Zorunlu Olup Olmadığı Sorunu, Otuz Yıl Ticaret Hukuku -Tüm Makalelerim-, C. II, (1982–2001), Đstanbul 2001, s. 390– 391; Kirtil, s. 33 vd.; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 467; Yiğit, s. 15.

sermaye miktarına kadar çıkarılmış sermayenin85 artırılmasına ilişkin olarak verdiği kararların ise imtiyazlı pay sahipleri tarafından onaylanmasına gerek yoktur. Çünkü kayıtlı sermaye sisteminde YK, TTK’nun esas sermayenin artırılmasına ilişkin hükümlerine bağlı kalmaksızın esas sözleşmede belirtilen azami sınıra kadar yeni pay senedi çıkararak esas sermayeyi artırabilir (SPK m. 12/2). Dolayısıyla burada imtiyazlı pay sahiplerinin toplanması aranmaz86. Kayıtlı sermaye sistemine geçmek isteyen şirketlerde de imtiyazlı pay sahiplerinin bu geçişi onaylamaları zorunlu değildir87.

AŞ’lerde “genel kurul” kavramı, GK’un yetkileri ve yetkilerinin sınırları açıklandıktan sonra, GK’da internet kullanımı hakkında bilgi vermek uygun olacaktır. GK’a elektronik ortamda katılım, GK’da internet teknolojisinin kullanılması anlamına geldiğinden öncelikle internet kullanımı üzerinde durmak gerekir. Daha sonra da pay sahiplerinin, GK’a elektronik ortamda ne şekilde katılacağı ve karar alacağı konularına değinilecektir.