• Sonuç bulunamadı

GK toplantısına katılmasına izin verilen dinleyiciler kavramı, GK’a katılma hakkına sahip olan kişiler ile görevleri gereği GK’a katılmak zorunda olan kişiler dışında kalan

344

YK üyeleri ile denetçilerin olağanüstü GK’larda da bizzat bulunmakla yükümlü olmalarına rağmen, Kom. Yön.’nin sadece olağan GK için böyle bir yaptırım getirmesi anlamsızdır. Bkz. Helvacı, s. 45, dn. 96.

345

Bu düzenleme, YK üyelerinin ve denetçilerin GK toplantısı yapılmasına engel olabilmeleri sonucunu doğurur. Bunun gibi, örneğin herhangi bir nedenle YK üyelerinin ya da denetçilerin görevlerinin sona ermiş olması halinde organ yokluğu söz konusu olacağı için GK’un yapılamaması ihtimaliyle de karşılaşılabilir. Bkz. Helvacı, s. 44–45. Aynı yönde A. Kaya, s. 171.

346

örneğin, basın mensupları, pay sahiplerinin hukuk danışmanları, teknik konularda uzman olan veya toplantıyı bilimsel amaçla izlemek isteyen kişileri kapsayan geniş bir kavramdır347.

Dinleyicilerin GK toplantısına katılıp katılamayacaklarına ilişkin TTK’nda ya da Kom. Yön.’de herhangi bir düzenleme mevcut olmamakla birlikte bunu engelleyen açık bir hüküm de yoktur. Bu husus, aslında anonim şirket GK toplantısının kamuya açık bir şekilde yürütülüp yürütülemeyeceği ile ilgilidir348.

TTK m. 279/2/b. 7’nin geniş yorumlanması ile ve özellikle sözleşme özgürlüğü ilkesinden yola çıkılarak, dinleyicilerin GK toplantısına katılabilecekleri, anonim şirketin esas sözleşmesi ile kararlaştırılabilmelidir349. Esas sözleşme ile getirilen düzenleme, dinleyicilerin niteliklerini veya sıfatlarını da belirleyebilir350.

Dinleyicilerin GK toplantısına katılıp katılamayacakları sorunu, esas sözleşmede bu yönde bir hüküm olmadığında önem kazanmaktadır. Doktrinde, şirket yetkili organlarının GK toplantısını izlemelerinde şirket çıkarları açısından yarar gördükleri kişileri, dinleyici olarak çağırabilecekleri kabul edilmektedir351.

Buna karşılık, anonim şirket GK’u, TTK m. 360 uyarınca kapalı bir organ durumundadır. TTK m. 360’da GK’a katılma hakkına sahip olanlar belirlendikten sonra, TTK m. 361 ile bu kişiler dışında kalan kişilerin toplantıya katılma hakkına sahip olmadığı hükme bağlanmıştır. Ancak TTK m. 361/2 ve m. 361/3 birlikte değerlendirildiğinde, pay sahiplerinin GK toplantısına katılma hakkına sahip olmayan herkesin katılmasına itiraz edebilecekleri değil; sadece pay sahibi olduğunu ileri sürerek GK’a katılmak isteyen kişilerin katılmasına itiraz edebilecekleri sonucuna varılmalıdır. Dolayısıyla pay sahipleri, dinleyicilerin GK’a katılması durumunda, GK’un kamuya kapalı bir biçimde yürütülmesini istemek veya dinleyicilerin toplantıya katılmasına itiraz etmek hakkına sahip değildirler352.

347

Teoman, Ömer: Anonim Ortaklık Genel Kurul Toplantılarına <<Dinleyicilerin>> Katılması, Otuz Yıl Ticaret Hukuku -Tüm Makalelerim-, C. I, (1971–1982), Đstanbul 2000, s. 225; Doğrusöz, GK Toplantıları, s. 20.

348

Teoman, Dinleyicilerin Katılması, s. 225.

349

Arslanlı, C. II, s. 36; Teoman, Dinleyicilerin Katılması, s. 226; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 544; Pulaşlı, Şirketler, s. 314; Çevik, s. 809; Doğrusöz, GK Toplantıları, s. 20.

350

Teoman, Dinleyicilerin Katılması, s. 226.

351

Çevik, s. 809; Teoman, Dinleyicilerin Katılması, s. 230–231.

352

Anonim şirket yetkili organı tarafından davet edilen dinleyicilerin GK toplantısına katılmasına karar vermeye GK başkanı yetkilidir353. GK başkanı, dinleyicilerin toplantıya alınması hakkında verdiği olumlu ya da olumsuz kararını, GK’da bulunanlara toplantının başında duyurmalıdır. Başkanın bu bildirimi yapmaması halinde komiser ya da YK’nun onu uyarması gerekir. Pay sahiplerinin, bu karara karşı, TTK m. 361/2 uyarınca değil; başkanın kararının yerinde olup olmadığına yönelik olarak itiraz hakları vardır. Bu durumda GK’un, olağan karar yetersayısı ile (TTK m. 378) sorunu çözmesi gerekir354.

GK toplantısının sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve pay sahiplerinin iradelerinin etkilenmemesi için dinleyiciler toplantı salonunda ayrı bir yere oturtulmalı, görüşmelere müdahale eden davranışlarına izin verilmemelidir355. Alınan tüm önlemlere rağmen, dinleyiciler oylamaya katılmışlarsa alınan bu karar iptal edilebilir nitelikte bir karardır356.

Bu noktada, esas sözleşme ile GK’a katılmasına izin verilmiş olan ya da şirket yetkili organlarınca dinleyici olarak çağırılan kişilerin GK’a elektronik ortamda katılıp katılamayacakları sorusu akla gelebilir. Kanımızca bu soruya verilecek cevap olumsuzdur. Çevrim içi katılımlı GK’ların en önemli işlevi, toplantıda hazır bulunacak durumda olmayan pay sahiplerinin oy haklarının boşa gitmesini önlemek ve böylece iradelerinin GK’a tam olarak yansımasını sağlamaktır. Hâlbuki dinleyicilerin, kural olarak GK’a katılma hakları bile yoktur; pay sahibi sıfatı taşımazlar, pay sahipliği haklarından yararlanmalarına izin verilemez. Üstelik, dinleyicilerin (örneğin, basın mensuplarının) böyle bir imkândan yararlanmalarına izin verilmesi ile GK’un kamuya açık olmaması ilkesi ihlal edilmiş olacaktır. Bununla birlikte, istisnaen, teknik bilgisine başvurulması gereken ancak toplantıda bulunamayacak bir uzmana, sadece konuşma süresiyle sınırlı olmak üzere, elektronik ortamda GK’a katılması için izin verilmesi düşünülebilir. Bunun için esas sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunması ve toplantıdan önce kendisine bir kişisel tanıtım numarası ulaştırılmış olması şarttır.

353

Bu konuda yetkili olan GK başkanı, toplantının açılışında toplantı başkanlığının oluşumu aşamasındaki geçici başkan değil; GK’un asıl başkanıdır. Bkz. Teoman, Dinleyicilerin Katılması, s. 232.

354

Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 544; Teoman, Dinleyicilerin Katılması, s. 234–235; Doğrusöz, GK Toplantıları, s. 20.

355

Çevik, s. 809; Teoman, Dinleyicilerin Katılması, s. 235. Ancak bizim de katıldığımız bir görüş uyarınca, GK’a teknik bilgi vermek üzere gelen kişilerin GK başkanının izni ile kendilerine yöneltilen sorulara cevap vermeleri ve açıklama yapmaları mümkündür, bu durum onların müzakerelere katıldıkları anlamına gelmez. Bkz. Đmregün, Ortaklıklar, s. 103.

356

Teoman, Dinleyicilerin Katılması, s. 239; Moroğlu, Kararların Hükümsüzlüğü, s. 94. Đmregün, “karara katılma” kavramını geniş yorumlamakta ve iptal davası hakkının, sadece oy verme halinde değil; dinleyicilerin görüşmelerde pay sahipleri gibi söz alarak GK iradesini etkilemeleri halinde de tanınması gerektiğini savunmaktadır. Đmregün, Ortaklıklar, s. 102–103. Aynı yönde Pulaşlı, Şirketler, s. 314–315.

II) GENEL KURULUN TOPLANTIYA ÇAĞRILMASI

Toplantıya çağrı, kanun ve esas sözleşmeye göre yetkili organ veya kişiler tarafından pay sahiplerine veya temsilcilerine yöneltilen ve toplantının yerini, zamanını, gündemini ve katılma koşullarını içeren ilan ve/veya mektup şeklinde yazılı bir irade beyanı veya bildirimidir. Bu irade beyanı veya bildirimin, pay sahiplerine ya da temsilcilerine yöneltilmesi hukuken zorunludur ancak onlara ulaşmış olması veya ulaştığının belgelenmesi gerekmez357.

Bütün pay sahiplerine veya temsilcilerine yönelik olarak ve TTK ile esas sözleşmede belirtildiği şekilde GK toplantısına çağrı yapılması, anonim şirket GK toplantısının ve o kurulda alınan kararların geçerlilik şartı olarak kabul edilmektedir358. Çağrının, aynı zamanda, şekil ve öz bakımından olağan bir dikkat ve özeni gösteren her pay sahibinin belirli bir yer ve zamanda GK’un toplanacağını anlayabileceği nitelikte de olması gerekir359.

GK’un toplantıya çağrılması, TTK m. 364 vd. hükümlerinde düzenlenmiştir. TTK m. 364’de çağrının yapılacağı zamanla ilgili olarak GK’un olağan ve olağanüstü toplantısı ele alınmış; TTK m. 365 ila m. 367’de çağrıya yetkili olanlar sayılmış360 ve TTK m. 368’de de çağrının şekli belirtilmiştir.