• Sonuç bulunamadı

4. TAHÂVÎ ve BEYHAKÎ’NİN HAYATLARI ve ESERLERİ

2.48. Zina Eden Bekârın Sürgün Edilmesi

Zina eden bekar kimseye uygulanması gereken had cezası konusunda Tahâvî,

786 Beyhakî, Ma’rife, VI, 188. 787 Beyhakî, Ma’rife, VI, 191-192.

Ubâde b. Sâmit788 ve Seleme b. Muhabbik’ten789 merfû olarak nakledilen “Benden öğreniniz. Allah o kadınlara bir yol göstermiştir. Bekar bekar ile evli de evli

ile zina ederse bekara celde vurulur ve sürgün edilir, evliye ise celde vurulur ve recmedilir.” rivayeti ile,

Ubeydullah b. Abdillah’ın Ebu Hureyre, Zeyd b. Halid el-Cühenî ve Şibl’den naklettiğine göre şöyle demişlerdir: “Biz Hz. Peygamber (s)’le otururken bir adam geldi ve “Allaha yemin olsun, aramızda Allah Azze ve Celle’nin Kitabı’yla bir hüküm versen.” dedi. Bunu üzerine hasmı olan adam - ondan daha anlayış sahibi birisi idi- “Doğru söyledi. Aramızda Allah’ın Kitabı ile hüküm ver ve bana da (konuşmam için) izin ver” dedi. Rasulullah (s) “Söyle” deyince adam “Benim oğlum bu adamın yanında ücretli çalışıyordu ve karısıyla zina etti. Ben de ona yüz koyun ve bir hizmetçi verdim. Sonra ilim sahiplerine bu durumu sordum ve oğluma yüz sopa ve bir yıl sürgün, bunu karısına da recm gerektiğini haber verdiler.” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s) “Nefsim elinde olan Allah’a andolsun ki şüphesiz aranızda Allah’ın (c.c) Kitabı ile

hükmedeceğim. Yüz koyun ve hizmetçi sana geri iade edilecek. Oğluna yüz sopa vurulacak ve bir yıl sürgün edilecek. Üneys sen de bu adamın karısına git. Şayet itiraf ederse onu recmet.” buyurdu. Kadın itiraf etti ve Üneyse onu recmetti.”790 rivayetine yer vermiştir.791

Bazı âlimlerin bu rivayetlerden hareketle zina eden bekâra yüz sopa ve bir yıl sürgün cezasının birlikte verilmesi gerektiğine kail olduklarını ifade etmiştir. Evzâ’î, Süfyan es-Sevrî, İbn Ebî Leylâ, Şâfiî ve Ahmed b. Hanbel bu görüştedirler.792 İbrahim

en-Nehaî, Ebu Hanife, Ebu Yusuf, Muhammed eş-Şeybânî ve Züfer gibi bazı âlimler ise zina eden bekâra uygulanması gereken haddin sadece yüz celde olduğu, sürgün cezasının ise imam gerekli gördüğü takdirde verileceği görüşünü savunmuşlardır.793

Onların delilleri ise Ubeydullah b. Abdillah’ın Ebu Hureyre ve Zeyd b. Halid el- Cühenî’den (78/697) rivayet ettiği şu hadistir: “Muhsan olmayan bir cariye zina ederse

788 Müslim, Hudûd, 12; Tirmizî, Hudûd, 8; Ebû Dâvûd, Hudûd, 23; Ahmed b. Hanbel, XXXVII, 338. 789 Ahmed b. Hanbel, XXV, 250.

790 Buhârî, Sulh, 5; Müslim, Hudûd, 25; Tirmizî, Hudûd, 8; İbn Mâce, Hudûd, 7; Ebû Dâvûd, Hudûd, 25; Nesaî, Âdâbu’l-Kudât, 22.

791 Tahâvî, Şerh, III, 22. 792 Aynî, Nuhab, 1V, 430. 793 Aynî, Nuhab, 1V, 431.

(hükmü nedir diye) Rasulullah’a (s) soruldu. Hz. Peygamber (s) “(Cariye) Zina ederse

ona celde vurun. Sonra yine zina ederse ona yine celde vurun. Sonra yine ederse yine celde vurun. Sonra bir ip karşılında da olsa onu satın” buyurdu. Malik dedi ki: İbn

Şihab “Üçüncüden sonra mıydı dördüncüden sonra mı onu bilmiyorum” dedi.”794

Rivayetin mütabi ve şahitlerini de aktaran Tahâvî bu hadisi esas alan âlimlerin “Bu rivayetten ve “Onlara, hür kadınların cezasının yarısı (uygulanır).”795 ayetinden

çıkarılan netice, cariyelere celde ile birlikte sürgün cezası da tatbik edilmeyip onlara hür kadınların yarısı kadar celde vurulması gerektiğidir. O halde hür kadınlar için de sürgün cezası söz konusu değildir.” görüşüne kail olduklarını kaydetmiştir. Tahâvî daha önce zikri geçen kadının mahremi olmadan yolculuğa çıkamaması meselesinin de bu konuya ışık tuttuğunu ve hür de olsa kadınlara sürgün cezası verilemeyeceğini ispat ettiğini düşünmektedir. Ona göre kadınlar için sürgün söz konusu değilse erkekler için de böyle bir ceza yoktur.796

Tahâvî, zina eden cariyeye sopa vurulması ve tekrarı halinde cezanın da tekrar edilmesi rivayetinde Rasulullah’ın (s) sürgünden nehyettiğine dair bir karine olmadığı ve böyle bir cariyeye hür kadının yarısı kadar yani altı ay sürgün cezası verileceği şeklinde kendisine itirazda bulunan kimsenin kendisinden önce gelmiş olan ilim ehline ve görüşlerine salt muhalefette bulunmuş olacağını söylemiştir. Çünkü ona göre Rasulullah’ın (s) bu rivayetteki “Onu satsın” emri bizzat böyle bir durumla karşılaştıklarında ne yapmaları gerektiğini öğretme amacına matuftur.797

Hz. Peygamber’in (s) zina dışında da sürgün cezası verdiğinin nakledildiğini söyleyen Tahâvî ‘Amr b. Şuayb- Babası-Dedesi kanalıyla nakledilen “Bir adam kölesini kasıtlı olarak öldürdü ve Rasulullah (s) ona yüz sopa vurdurdu, onu bir sene sürgüne gönderdi, Müslümanlardan payını sildi ve onun bir köle azat etmesini emretti.”798 rivayetine yer vermiş ve Rasulullah’ın (s) katili sürgüne göndermiş

olmasının hem kendilerine hem de muhaliflerine göre had olarak uygulanması gereken

794 Buhârî, Itk, 17; Müslim, Hudûd, 32; İbn Mâce, Hudûd, 14; Ebû Dâvûd, Hudûd, 33; Ahmed b. Hanbel, XL, 421.

795 Nisa, 4/25.

796 Tahâvî, Şerh, III, 23-25. 797 Tahâvî, Şerh, III, 25.

798 İbn Mâce, Diyât, 24; İbn Ebi Şeybe, Musannef, V, 413; Ebu Ya’lâ, I, 404; Darekutni, Sünen, IV, 172; Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, VIII, 66.

bir ceza olarak algılanmayıp iffetsizliğinden dolayı uygun görülen bir ceza olduğuna dikkat çekmiştir. Ona göre zina edenin sürgüne gönderilmesi de aynı şekilde vacip bir had olmayıp imamın, iffetsizlikten dolayı takdir edeceği bir cezadır.799

Beyhakî, Tahâvî’nin naklettiği Ebu Hureyre ve Zeyd b. Halid el-Cühenî rivayetine yer verdikten sonra Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Ali’nin zina yapan ve muhsan olmayan kişiyi sürgün ettiklerine dair rivayetleri sıralamıştır.800 Sonrasında

Hammad- İbrahim en-Nehâî kanalıyla nakledilen, Abdullah b. Mesud’un, efendisi öldükten sonra zina eden ümmü veled hakkında “Celde vurulur ve sürgün edilir.” dediğini haber veren rivayeti801 zikreden Beyhakî Şâfiî’nin “Onlar bu rivayeti esas

almıyorlar. Zina edeni sürgün etmeyiz diyorlar. Hâlbuki biz Rasulullah’ın (s) Sünneti’nden dolayı zina edeni süreriz. Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Abdullah b. Mesud, Übey b. Ka’b, Ebu’d-Derdâ ve Ömer b. Abdilaziz sürgün cezasını rivayet etmişlerdir.” şeklindeki değerlendirmesini nakletmiştir.802

Tahâvî’yi bu konuda hadislere muhalefet etmekle itham eden Beyhakî, zina eden köle ve cariyelerin sürgün edilmesi konusunda ihtilaf bulunduğunu ifade etmiştir. Rasulullah’ın (s) zina etmeye devam eden cariye hakkında “Sonra bir ip karşılında da olsa onu satın” emrinin sürgün edilmesine mani olmadığını söyleyen Beyhakî, cariyenin kendi beldesinde iken satışı nasıl caiz ise bilinen bir yere sürüldükten sonra satışının yine caiz olacağını belirtmiştir.803

Beyhakî, Tahâvî’nin bekar kimsenin sürgün edilmesine dair birçok rivayeti terk etmesini ‘Amr b. Şuayb- Babası-Dedesi kanalıyla gelen rivayeti kendilerinin de terk ediyor olmalarıyla bir tutmasını “acayiplik” olarak nitelemektedir. Hâlbuki ona göre Tahâvî bu isnattan çok daha zayıflarıyla hevasına uyduğu taktirde delil getirebilmektedir. Onların bu hadisi kabul etmemelerinin sebebi ise isnatta geçen İsmail b. ‘Ayyâş’ın (182/798) zayıf bir ravi olmasıdır.804

799 Tahâvî, Şerh, III, 26.

800 Beyhakî, Ma’rife, VI, 330-331. 801 Beyhakî, Ma’rife, VI, 335. 802 Beyhakî, Ma’rife, VI, 329-332. 803 Beyhakî, Ma’rife, VI, 334-336. 804 Beyhakî, Ma’rife, VI, 336.

Rivayetin zahirinde açıkça sürgün emredilmektedir. Şafiî bunu nihâî hüküm olarak kabul etmiştir Hanefi alimler ise her ne kadar zahir öyle olsa da rivayeti konuyu ilgilendirebilecek diğer rivayetler ve mekâsıd açısından değerlendirerek farklı hüküm verdikleri görülmektedir. Hadislerden sünnet tespiti konusundaki yol ayrılığı alimlerin farklı hükümler vermelerine sebep olmuştur.