• Sonuç bulunamadı

4. TAHÂVÎ ve BEYHAKÎ’NİN HAYATLARI ve ESERLERİ

2.21. Mescitte Cenaze Namazı Kılınması

Mescitte cenaze namazı kılınmasının nesh edilmiş bir uygulama olduğunu savunan Tahâvî, Ebu Seleme b. Abdirrahman kanalıyla gelen; “Hz. Aişe, Sa’d b. Ebî Vakkas vefat ettiğinde; “Cenazesini mescide getirin, ben de namaz kılayım” demiş ve oradakiler bu durumu hoş karşılamamışlardı. Bunun üzerine O: “Rasulullah (s) Süheyl b. Beyzâ’nın namazını mescitte kılmıştı.” dedi.” şeklindeki rivayet484 ile muhtelif tariklerini, sonrasında Malik-Nafi’-İbn Ömer kanalıyla nakledilen “Ömer’in namazı

481 Beyhakî, Marife, III, 18.

482 Serahsî, Mebsût, I, 136; Kâsânî, Bedâi’u’s-Sanâi’, I, 93.

483 Mâverdî, el-Hâvi’l-Kebîr, II, 316; İbn Kudâme, el-Muğnî, II, 166. 484 Müslim, Cenaiz, 101; Ahmed b. Hanbel, XLI, 471.

mescitte kılınmıştı.” rivayetini485 zikrederek bazı âlimlerin bu rivayetlerden hareketle;

“Mescitlerde cenaze namazı kılınmasında bir beis yoktur.” dediklerini ifade etmiştir. Aynî, Şâfiî, Ahmed b. Hanbel, İshak, Ebu Sevr ve Dâvûd ez-Zahirî’nin bu görüşte olduklarını belirtmiştir.486 Salih b. Ebî Salih’in Ebu Hureyre’den merfû olarak rivayet

ettiği; “Mescitte cenaze namazı kılana hiçbir şey yoktur.”487 rivayetine yer veren ve bu

rivayetler arasındaki teâruzun giderilmesi için hangisinin daha geç olduğunun tesbit edilerek nâsih olanın ortaya çıkarılması gerektiğini söyleyen Tahâvî’ye göre Hz. Aişe hadisinde, daha önce kılmakta iken sonradan sahabilerin cenaze namazını mescitte kılmayı terk ettiklerine, artık mescitte kılmadıklarına ve ekseriyetinin de mescitte kılındığını bilmediğine delil vardır. Haddi zatında Hz. Aişe de mescit dışında namaz kılmayı kerih görmemiştir. Ona göre cenaze namazı mescitte kılınabileceği gibi mescit dışında da kılınabilir. Lakin orada bulunan sahabiler mescitte cenaze namazına karşı çıkmıştır. Ebu Hureyre ise bizzat Rasulullah’tan (s) duyduğu bir nehiyle, bu namazın önceleri kılınmakta iken sonra mescitte kılmanın neshedildiğini bilmektedir. Ebu Hureyre’nin hadisi Hz. Aişe rivayetinden evladır. Çünkü Hz. Aişe rivayeti, öncesinde nehy olmayan bir mübahlık durumunu haber vermektedir. Ebu Hureyre hadisi ise öncesinde mübahlık olan bir nehyi haber vermektedir. Sahabilerin Hz. Aişe’ye itirazları da bu nehyi bildiklerini göstermektedir. Cenaze namazını mescitte kılmanın mekruh olması Ebu Hanife, Ebu Yusuf ve Muhammed eş-Şeybânî’nin de görüşüdür.488

Beyhakî “Mescitte Cenaze Namazı” babında zikri geçen Hz. Aişe rivayetine yer vermiştir. Ayrıca İbn Ömer’den nakledilen Hz. Ömer’in cenaze namazına dair nakledilen rivayeti de aktardıktan sonra rivayet ettiği bu sahih rivayetleri Salih b. Ebî Salih’in rivayetine arz edenin ancak zâlimlik yaptığını belirtmiştir. Ona göre Salih’in, ömrünün sonunda hafızasının bozulduğu ilim ehlince malumdur. İmam Malik onun için “Sika değildi.”demiş, Buhârî de Ahmed b. Hanbel’in onun hakkında; “Kim Salih’ten erken dönemlerinde hadis işittiyse işittiği hadis sağlamdır. Kim son dönemlerinde işittiyse bu işittikleri zayıf kabul edilir.” dediğini nakletmiştir. Bu hadis

485 İbn Ebi Şeybe, Musannef, III, 44; Hakim, Müstedrek, III, 99; Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, IV, 86. 486 Aynî, Nuhab, VII, 316.

487 Ebû Dâvûd, Cenaiz, 54; Ahmed b. Hanbel, XV, 535; Tayalisi, Müsned, IV, 72;Abdurrezzak,

Musannef, III, 526; Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, IV, 86.

de Salih’in fert kaldığı rivayetlerdendir.489 Yine Beyhakî’ye göre şayet Ebu Hureyre bu uygulamanın mensuh olduğunu düşünüyor olsaydı Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer’in cenaze namazları mescitte kılınırken de bunu hatırlatırdı. Hâlbuki mescitte cenaze namazına, sadece bunun caiz olduğunu bilmeyenler itiraz etmişlerdi. Hz. Aişe’nin haber verdiği hususu işitince de susmuşlar ve karşı gelmemişlerdi. Beyhakî şu rivayetin de bu söylediklerinin sıhhatine delil olduğunu düşünmektedir: “Abdullah b. Zübeyr şöyle haber vermiştir: “Hz. Aişe ve Hz. Peygamber’in (s) bazı zevceleri Sa’d b. Malik’in cenazesinin kendilerine getirilmesini emretmişler ve cenaze mescide getirilmiş, namazı kılmaları için hücrelerin önüne konulmuştur. Hz. Aişe’ye bazı kimselerin bunu ayıpladıkları ve “Bu bir bid’attir. Cenaze mescide girmezdi.” dedikleri ulaşınca; “İnsanlar bilmedikleri bir hususta ayıplamakta ne kadar aceleci davranıyorlar. Sa’d’ın cenazesini istememizi ve mescide girmesini eleştiriyorlar. Hâlbuki Rasulullah (s) Süheyl b. Beyza’nın cenazesini mescidin ortasında kılmıştı.” demiştir.”490 Beyhakî rivayeti naklettikten sonra, hiçbir sahabinin Hz. Aişe’den bu

haberi duyduktan sonra O’na nesh itirazında bulunmadığını kaydetmiştir.491

Muhammed eş-Şeybânî mescitte cenaze namazı kılınmasının mekruh olduğunu ifade etmiştir.492 Ona göre Medine’de cenaze namazı kılma yeri mescidin dışında bir

yerdir, Rasulullah cenaze namazlarını burada kılmıştır.493 Cenaze namazı için tayin

edilmiş bir mescit olmadığı sürece namazların mescitte kılınması mekruhtur.494 Şafiî

mezhebinde ise bahsi geçen Süheyl b. Beyzâ rivayetinden hareketle mescitte ve mescit dışında cenaze namazı kılınması caiz görülmüştür.495 Hatta müstehabtır ki fakihlerden

Ahmed b. Hanbel496, İshak ve İbnü’l-Münzir de bu görüştedir.497 İmam Malik’ten bu konuda iki görüş aktarılmıştır. Meşhur kavline göre mescitte cenaze namazı kılınmaz ve cenaze mescide sokulmaz.498

489 Beyhakî, Ma’rife, III, 180-181

490 Müslim, Cenâiz, 100; Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, IV, 85. 491 Beyhakî, Ma’rife, III, 178-182

492 Muhammed eş-Şeybânî, el-Câmiu’s-Sagîr ve Şerhuhû en-Nâfiu’l-Kebîr li’l-Luknovî, s. 482. 493 Muvatta, Cenâiz, 10 (Şeybânî rivayeti)

494 Cessâs, Şerhu Muhtasari’t-Tahâvî, VII, 542. 495 Ebu İshak eş-Şirâzî, el-Mühezzeb, I, 245 496 İbn Kudâme, el-Kâfî, I, 362.

497 Nevevî, el-Mecmû’, V, 211. 498 İbn Abdi’l-Berr, Temhîd, III, 217.

Beyhakî’nin cenaze namazının mescitte kılınması hususunda Tahâvî’ye iki noktada itiraz ettiği görülmektedir: Birincisi nesh iddiası ki aktardığı bazı rivayetleri göz önünde bulundurarak bunun mümkün olmadığını ifade etmektedir. İkincisi ise Tahâvî’nin nesh iddasına delil olarak zikrettiği rivayetin Salih b. Ebî Salih’ten dolayı zayıf olduğu şeklindeki görüşüdür.

Cenâze namazının mescitte kılınması konusunda âlimlerin ekseriyeti Hz. Aişe rivayetini esas alarak bunda bir beis olmadığı şeklinde görüş bildirmişlerdir. Salih b. Ebî Salih rivayetinin de zayıf olduğunu düşündükleri için neshe ihtimal vermemektedirler.