• Sonuç bulunamadı

4. TAHÂVÎ ve BEYHAKÎ’NİN HAYATLARI ve ESERLERİ

1.2. BEYHAKÎ’NİN MA’RİFETÜ’S-SÜNEN VE’L-ÂSÂR’I

1.2.5. Eserin Kendinden Sonrakilere Etkisi

Mezhebin kurucu imamı Şâfiî’nin görüşlerini delilleriyle birlikte ihtiva eden bir eser olması, Beyhakî’nin mühim eserlerinden sonra telif ettiği ustalık eseri olması ve önceki müktesebâtı yansıtması hasebiyle Ma’rifetü’s-Sünen ve’l-Âsâr, Şafiî âlimler için önemli kaynaklar arasında yerini almıştır. Kıymetli birçok eseri arasında Beyhakî’nin tanınmasına ve mezhebin yayılmasına hizmet eden eserlerinden biri

Ma’rifetü’s-Sünen olmuştur.

Beyhakî’den sonra yaşamış olan âlimlerin ekserisi Şâfiî’nin görüşleri ve delillerini Ma’rifetü’s-Sünen’den aktarmışlardır.233 Özellikle Şâfiî’nin kadim görüşleri için birçok âlimin müracaat kaynağı olmuştur.234 İbnu’l-Mülakkın (804/1401) gibi

bazı Şafiî fakih ve muhaddisleri için ana kaynaklardan biridir.235

Beyhakî eserde hadislere dair önemli tesbitlerde bulunmuştur. Söz konusu değerlendirmeler birçok âlime kaynaklık etmiştir.236 Ayrıca Beyhakî’nin metin

tekitleri237 ve cerh-tadil değerlendirmelerine de atıflar yapılmıştır.238

Hanefî hadis tarihi açısından büyük önem arzeden Tahâvî’ye en teferruatlı tenkit yönelten Şafiî muhaddis Beyhakî’dir. Bu açıdan sonraki dönem âlimler Tahâvî ile ilgili konularda Beyhakî’den nakillerde bulunmuşlardır.239

Beyhakî eserde Şâfiî’nin yanında diğer birçok âlimin hadislere dair görüşlerine yer vermektedir. Bu açıdan sadece Şâfiî’nin değil diğer âlimlerin değerlendirmelerinin

233 Nevevî, Tehzîbu’l-Esmâ, II, 308; el-Mecmu’, II, 95; II, 211;III, 439; Zeylaî, Nasbu’r-Râye, II, 374; Iraki, Tarhu’t-Tesrîb, III, 289; İbnü’l-Mulakkın, el-Bedru’l-Munîr, II, 138, 298; İbn Hacer, Ta’lîku’t-

Ta’lîk, III, 258; et-Temyîz, I, 382; Ali el-Muttâkî, Kenzu’l-Ummâl, IX, 336; Moğoltay, Şerhu İbn Mâce,

I, 552; İbn Recep, Fethu’l-Bârî, IX, 133; İbn Hacer, Fethu’l-Bârî, II, 470; III, 364; Aynî, Umdetü’l-

Kârî, VIII, 114; Kastallani, İrşâd, III, 81, 284, IV, 266; San’ânî, Sübülü’s-Selâm, II, 250; Luknovî, et- Ta’lîku’l-Mümecced; I, 394.

234 Mesela bkz. İbn Recep, Fethu’l-Bârî, II, 258; IV, 17; Iraki, Tarhu’t-Tesrîb, IV, 157; VI, 39; 187; İbn Hacer, Fethu’l-Bârî, IV, 238; Aynî, Umdetü’l-Kârî, V, 287.

235 İbnü’l-Mulakkın, el-Bedru’l-Munîr, I, 554, 589; II, 91; 137, vd. Tezkiretul-Muhtac, s. 134; el-İ’lâm, I, 665. et-Tevdîh, V, 498.

236 Moğoltay, Şerhu İbn Mâce, I, 1103; 1451; 1531, İbn Recep, Fethu’l-Bârî, IV, 385; Iraki, Tarhu’t-

Tesrîb, II, 340; III, 76; III, 241; Aynî, Şerhu Ebî Dâvûd, II, 502; III, 319; Aynî, Umdetü’l-Kârî, IV, 189;

Suyûtî, Kûtu’l-Muğtezî, I, 258; Aliyyü’l-Kârî, Mirkâtü’l-Mefâtîh, VI, 2294; Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, V, 377; Şevkânî, Neylü’l-Evtâr, I, 54; II, 352, Azimabadî, Avnu’l-Ma’bûd, VIII, 352; Mübarekpuri, Tuhfe, II, 67.

237 Bkz. Iraki, Tarhu’t-Tesrîb, II, 131; İbn Recep, Fethu’l-Bârî, VI, 211; Aynî, Umdetü’l-Kârî, IV, 106; Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, VI, 185; San’ânî, Sübülü’s-Selâm, II, 74; Şevkânî, Neylü’l-Evtâr, II, 352; 238 Bkz. Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, V, 283.

de nakledildiği bir kaynaktır. Mesela Ahmed b. Hanbel’in görüşleri için esere atıfta bulunulmuştur.240 Özellikle hocası Hakim’den çok fazla istifade ettiği için onun

görüşlerinin aktarıldığı kaynaklardan biri de Ma’rifetü’s-Sünen’dir.241

Eserin ismi de müstakil olarak ele alınmıştır. Sehâvî (902/1497), Beyhakî’nin eserine Ma’rifetü’s-Sünen ve’l-Âsâr ismini vermesini, haber ve âsârın birbirinden farklı ıstılahlar olduğunu düşünen Şâfiî bakış açısına örnek olarak zikretmiştir.242

Âlimlerin teveccühünden anlaşıldığı kadarıyla Ma’rifetü’s-Sünen ve’l-Âsâr sadece Şafiîler değil ulemanın geneli tarafından önemsenmiş ve birçok esere kaynaklık etmiş önemli klasikler arasında yerini almıştır.

240 Moğoltay, Şerhu İbn Mâce, I, 516. 241 İbn Hacer, et-Temyîz, I, 316. 242 Sehavi, Fethu’l-Muğîs, I, 137.

İKİNCİ BÖLÜM

ŞERHU MEÂNİ’L-ÂSÂR VE MARİFETÜ’S-SÜNEN VE’L-ÂSÂR ÇERÇEVESİNDE BEYHAKÎ’NİN TAHÂVÎ’YE İTİRAZ ETTİĞİ KONULAR

Bu bölümde Beyhakî’nin Tahâvî’ye itirazda bulunduğu noktalar anlatılacaktır. Beyhakî Ma’rifetü’s-Sünen’de bazen doğrudan ismini vererek bazen de telmihte bulunarak Tahâvî’ye tenkitler yöneltmektedir. Beyhakî’nin eserinde 62 konuda Tahâvî’ye eleştiride bulunduğu tespit edilmiştir. Bu konulardan 6 tanesi üçüncü bölümde genişçe tahlil edileceği için, tekrar olmaması maksadıyla bu bölüme dahil edilmemiştir. Beyhakî’nin Ma’rifetü’s-Sünen’de itirazda bulunduğu konular şunlardır:

2.1. Kemik ve Tezekle Taharetlenme

Tahâvî, taş vb. cisimlerle olduğu gibi kemikle de taharetin gerçekleşebileceği kanaatindedir. Ona göre Hz. Peygamber’in (s) kemik ve tezek ile taharetlenmeyi yasaklamış olması, bu iki maddenin cinlerin azığı olması sebebiyledir. Rivayetlerdeki nehiy, bu cisimlerle temizliğin sağlanamayacağını bildirmek için değildir.243 Taş yerine geçebilecek cisimlerle yenmeyen maddeler oldukları sürece temizlik yapılabileceği hususunda Ebu Hanife, Şâfiî ve İmam Malik müttefiktirler.244 Bu

husustaki ihtilaf noktasına temas eden Tahâvî, Rasulullah’ın (s) hayvan dışkısı ve kemikle istinca yapılmasını nehyettiğine dair rivayetleri245 aktarmış ve kemiklerle

istinca yapılamayacağı ve kemiklerle taharetlenen kimsenin hiç temizlenmemiş hükmünde olacağı görüşünü benimseyen âlimlerin bu rivayetleri delil olarak öne sürdüklerini ifade etmiştir. Şâfiî246, Ahmed b. Hanbel247, İshak (238/853) ve es-Sevrî

gibi bazı âlimler ile Zahiriler bu görüştedirler.248 Hz. Peygamber’in (s) kemik ve

tezeğin cinlerin azığı olduğuna dair haberlerine249 yer veren Tahâvî, Ebu Hanife, Ebu

Yusuf ve Muhammed eş-Şeybânî’nin de kemiklerle taharetlenme yapıldığı takdirde temizliğin sağlanmış olacağı, yasağın ise cinlerin azığı olmasından kaynaklandığı görüşüne kail olduklarını belirtmiştir.250 İmam Malik de bu görüştedir. Lakin onlar da

bunun güzel bir iş olmadığını belirtmişler mekruh bir amel olduğunu söylemişlerdir.251

243 Tahâvî, Şerh, I, 161.

244 İbn Abdilber, el-İstizkâr, I, 136.

245 Müslim, Taharet, 57; Ebû Dâvûd, Taharet, 20; Nesaî, Taharet, 37; İbn Mâce, Taharet, 16; Dârimî, Taharet, 15; Ahmed b. Hanbel, VII, 391; Dârekutnî, Sünen, I, 87.

246 Bkz. Şâfiî, el-Ümm, I, 37; Müzenî, Muhtasar, VIII, 95. 247 İbn Kudâme, el-Muğnî, I, 116.

248 Aynî, Nuhab, I, 520.

249 Buhârî, Vudû, 20, Fedâilu’s-Sahabe, 61. 250 Tahâvî, Şerh, I, 160-161

Beyhakî, Şâfiî’nin İbn ‘Uyeyne kanalıyla rivayet etmiş olduğu; “Rasulullah’ın (s) abdest bozarken kıbleye dönmekten ve dışkı, kemik ve sağ elle istinca yapmaktan nehyettiği” Ebu Hureyre rivayetini252 zikrettikten sonra Şâfiî’nin görüşlerini aktarmış,

Selman-ı Fârisî (36/656), Câbir b. Abdillah (78/697) ve Abdullah b. Mesud’dan da Rasulullah’ın (s) kemikle istincadan menettiğine dair rivayetler nakledildiğini ifade etmiştir. Tahâvî’nin de aktardığı Ruveyfi’ b. Sâbit’in rivayet ettiği “Rasulullah (s) bana buyurdu ki: “İnsanlara haber ver! Kim bir hayvan dışkısı yahut kemikle istinca

yaparsa Muhammed ondan uzaktır.”253 rivayetine yer veren Beyhakî, rivayetlerin

hayvan dışkısı ile temizlik olmayacağına delalet ettiğini, o halde hayvan dışkısı ile istinca yapıldığı zaman nasıl temizlik olmuyorsa kemikle istinca yapıldığında da temizliğin gerçekleşmemesi gerektiğini kaydetmiştir. Ona göre Rasulullah (s) kemiğin nehyine illet olarak cinlerin azığı olmasını belirtmiş olduğu gibi hayvan dışkısı konusunda da illet olarak cinlerin hayvanlarının yemi olmasına işaret etmiştir. Her ne kadar dışkı, pisliğinden dolayı nehyedilmiş ise de kemik de üzerindeki artıktan dolayı temizleyici değildir. Rasulullah (s) her ikisiyle de taharetlenmeyi yasaklamış ve Ruveyfi’ hadisinde bir de tehditte bulunmuştur.254

Beyhakî’nin itirazını yersiz bulan Aynî, Tahavî’nin de söylediği gibi kemikle taharetin gerçekleşeceği lakin onunla temizlenen kimsenin yasaklandığı için mekruh bir amelde bulunmuş olacağını ifade etmiştir. Tezek ise aslı necis olduğu için necaseti gidermesi mümkün değildir. Aralarında böyle bir fark vardır. Ayrıca İbn Hazm’ın (456/1064) el-Muhallâ’da rivayet ettiğine göre Hz. Ömer’in sürekli taharetlendiği bir kemik parçası vardır.255 Beyhakî ise bu hususu Hz. Ömer’den daha iyi bilecek

değildir.256

252 İbn Mâce, Taharet, 16; Dârimî, Taharet, 15.

253 Ebû Dâvûd, Taharet, 20; Nesaî, Zinet, 12; Ahmed b. Hanbel, XXVIII, 206. 254 Beyhakî, Ma’rife, I, 198-200

255 Aynî, İbn Hazm’ın böyle bir rivayette bulunduğunu kaydetse de İbn Hazm bu rivayeti, muhaliflerinin görüşlerini serdederken zikretmiş ve rivayette geçen “taş yahut kemik” şeklindeki râvî şekkinden dolayı bu hadisin haddi zatında delil olamayacağını kaydetmiştir. Bkz. Aynî, Nuhab, I, 519 (1. Dipnot/Muhakkikin notu) İbn Hazm, hadis sahih olsa bile sahabilerin Hz. Ömer’e bu tür bazı konularda itirazlarda bulunduklarını ve istincâda hükmün Hz. Peygamber (s.a)’in kendilerine öğrettiği şekliyle en az üç taşla olduğunu haber verdiklerini kaydetmiş ve idrar yahut gaitadan temizliğin en az üç taşla yapılabileceğini ifade etmiştir. Bkz. İbn Hazm, Muhallâ, I, 110.

Tarafların görüşlerine mesned olarak zikrettikleri rivayetlerde Rasulullah’ın (s) kemikle temizlikten de nehyettiği anlatılmaktadır. Bununla birlikte temizliğin gerçekleşmeyeceğini beyan eden bir ifade olmadığı göze çarpmaktadır. İhtilaf, hadislere yaklaşım farkından kaynaklanmaktadır. Tahâvî’nin görüşlerine, Şâfiî’nin görüşleriyle ve aynı doğrultuda kanaat bildirmek suretiyle itiraz eden Beyhakî ve diğer Şafiî âlimler, lafzî bir yaklaşım sergileyerek kemikle yapılan temizliği yok hükmünde saymaktadır. Hanefîler ise hadiste zikri geçen illetten dolayı kerahatle de olsa temizliğin gerçekleşeceğini söylemişlerdir. Şafiî âlimlerin bir benzeri yaklaşım Zahiri âlimlerde de görülmektedir. Nitekim bazı Zahiri âlimler taştan bir cisimle yahut sağ elle yapılan temizliğin “necasetten taharet” anlamı taşımadığına kânîdirler.257

Hadislerde lafız olarak taş ve sağ elin zikredilmiş olması onları böyle bir düşünceye sevk etmiştir. Netice olarak hadisleri anlama usulünde söz konusu olan lafzı yahut mekâsıdı ön planda tutan iki farklı anlamlandırma çabası, âlimler arasında ihtilafa sebep olmuştur.