• Sonuç bulunamadı

Tevrat’ta Kasten Adam Öldürme ve Cezası

TEVRAT ve KUR’ÂN’A GÖRE ORTAK SUÇ SAYILAN FİİLLER ve CEZASI

C. TEVRAT’TA ADAM ÖLDÜRME

1. Tevrat’ta Kasten Adam Öldürme ve Cezası

Tevrat hükümleri, adam öldürme suçu ve cezasına ilişkin olarak İs-lâm hukukunda olduğu gibi kasden adam öldürme ile hataen adam öl-dürmeyi cezaî ahkâm açısından birbirinden ayırt etmiştir. Tevrat’a göre kasden adam öldürmenin cezası ölümdür.393 Tevrat bilgeleri bu tür cezaî ahkâma ait cümlelerin yorumunda tafsilatlı bilgiler vermişlerdir. Bunlara ilişkin olarak denilmiştir ki; suç ve yoksulluk günlük hayatta insan onur ve haysiyetini aşağı indirebilecek iki faktördür. Fakat kutsal hukuk onları suçlu ve acınacak bir şekilde sefil olarak iki fenomen halinde ele almış ve onlarla ilgili düzenlemeyi sosyal kanunların inşasının başlangıcına koy-muştur. Böylece yaşama hakkı insanoğlunun en aşağı tabakasındaki bir ferdinden başlatılarak insan hayatının kutsallığına dikkat çekilmiştir.394

Meşhur yorumcu Maimonides’e göre kasten insan öldüren kişi, “on emir”deki yasaklardan birini395 ihlal etmiş sayılır ve ölüm cezasına

391 Bu konudaki tartışmalar/farklı yorumlar için bkz., Yazır, Mâide, 27, III, 1652-1653; Bkz.

Râzî, Mefâtih, Mâide, 27, IV, 337; Âlûsî, Rûhu’l-Maânî, Mâide, 27, III, 111.

392 Mâide, 27.

393 Çıkış, 21: 12, 14, 23-25; Levililer, 24: 17-18, 20-22; Sayılar, 35: 16-21, 30-31; Tesniye, 19: 11, 21.

394 Hirschler, s. 290.

395 Çıkış, 20: 13, 21: 20.

lır. Eğer katil, cinayeti demir ve benzeri şeylerle veya ateşte yakmak sûretiy-le işsûretiy-lemiş ise takdir olunan ölüm cezası katilin boynu kılıçla vurularak infaz edilir. Bir taş parçası veya odun ile öldürmüş ise o zaman bu durumun hâkimin önünde şahitliğe ehil kimseler tarafindan tesbit edilmesi gerekir.396

Ünlü Tevrat yorumcusu Hirsh’e göre hayatın bizzat kendisi, her şeyin üstünde ve yeryüzünde bütün eşya ile irtibatı sağlayan en temel değerdir.

Çıkış, 21/12’deki cümle397 ile Levililer, 24/17’deki ifadeler aynı hükmün birbirine yakın beyan tarzıdır. Bu iki cümleyi bir arada değerlendirdiğimiz-de; adam öldürmenin -maktûl ve suçun faili açısından- ne demek olduğu hakkında tam bir fikir elde edebiliriz. Bu cümlelerde, işlenen suçun kurbanı olarak sadece erkek zikredilmiştir. Dolayısıyla kadın ve çocukların öldü-rülmeleri “katl” kapsamına alınmamıştır. Öldürme eylemi, kesin öldürme maksadıyla yapılan vuruş ile irtibatlıdır. Ayrıca buradaki vuruş ve sonrasın-daki ölüm hali birbirinden ayrılarak suçtaki kasıt haline açıklık getirilmeye çalışılmıştır.398 Aslında burada Hirsh’in yorumladığı Tevrat metinlerine baktığımızda katile verilecek olan cezanın ölüm cezası olduğu açıktır. An-cak bu cümleler kasten adam öldürmeye terettüp eden cezaları kapsamak-tadır. Hataen adam öldürmeye ait cezalar ise başka Tevrat cümleleriyle ayrıca açıklanmıştır. Hayatın en temel bir değer olduğunu ifade eden Hirsh, hayatın bahis konusu olduğu cümlelerin yorumunda maktulün, kadın ve çocuk olması halinde durumun farklılık arzettiğini ve bu durumda katile verilecek olan cezanın bu ifadelerde belirtilmediğini söylemektedir.

Şu halde Tevrat yorumcularına göre bir yetişkin erkeğin hayatı ile kadın ve çocuğun hayatı farklı değerlendirilmektedir.

Meşhur yorumcu Rashi ise aynı cümlelerin yani Çıkış, 21/12 ve Levililer, 24/17’nin yorumunda ‘adam’ ve ‘herhangi bir kişi’ ayırımı yapıl-dığını belirtir. Bu iki cümleyi beraberce ele alırsak kişinin vurma şekli ve niyeti ön plâna çıkmaktadır, der. Öldürme maksadıyla vurulduğunda kur-ban ölmese bile faile, adam öldürme suçu isnat edilip ölüm cezası verileceği görüşünü benimser. Kutsal metnin ortaya koyduğu: “Herhangi bir insana

396 Moses Maimonides, The Code of Maimonides, (İbranice’den İngilizce’ye çeviren Hyman Klein) Book Eleven, The Book of Torts, Editor, Julian Obermann, Yale University Press, Amerika, 1954, XI, 195-203.

397 “Bir adamı vuran, vurduğu ölürse, mutlaka öldürülecektir” (Çıkış, 21: 12), “Ve bir kimse bir adamı vurursa mutlaka öldürülecektir(Levililer, 24 : 17).

398 Hirsh, II, 304.

vuran ve onu öldüren adam mutlaka öldürülecektir” hükmü, vuruşun an-cak ölümcül olduğu zaman geçerliliği yönündedir. Ayrıca O, kurban erkek olduğunda failin ölüm cezası aldığını gösteren cümle, Levililer 24/17 cüm-lesi ile açıklanarak kurbanın çocuk399 ve kadın olması hallerinde de failin ölüm cezasına mahkûm edileceğini belirtmiştir,400 der.

Kasten adam öldürme suçuna ilişkin olarak Tevrat’ta yer alan cezaî ah-kamla ilgili diğer cümleler ve Yahudi âlimlerinin bunlara ait açıklamaları ise şöyledir: “Eğer bir adam hile ile öldürmek için komşusuna mağrûrane gelirse, onu öldürmek için benim mezbahımdan401 bile alacaksınız”402 de-nilmektedir. Rashi bu cümlede farklı anlaşılabilcek bazı hususlara açıklık getirmiştir. O’na göre kâfir birinin öldürülmesi veya tedavi uygularken doktorun hastasını öldürmesi ya da mahkeme memurunun suçluyu 40 kamçı ile cezalandırırken öldürmesi yahut babanın evladını döverken öl-dürmesi ve öğretmenin öğrencisini terbiye amaçlı cezalandırırken öldürme-si ile biriöldürme-sini öldürmek üzere taş atan birinin taşının başka birine isabet edip öldürmesi halleri kasten adam öldürme kapsamına girip girmeyeceği tar-tışma konusu olmuştur. Bunlarda ilk bakışta öldürme kastı yokmuş gibi gözükse de cezalarının Çıkış, 21/12’inci cümlenin hükmüne dahil olması muhtemeldir. Dolayısıyla kutsal metin burada ‘hile ile öldürmek için kom-şusuna mağrurane gelen’ kimseyi, yanlışlıkla herhangi bir kimseyi ve kafiri öldüren şahıstan, tedavi esnasında hastasını öldüren doktordan, talebesini öldüren öğretmenden ve oğlunu öldüren babadan tefrik etmiştir. Bütün bu sayılan şekillerdeki öldürmelere sebep olmalar kasıtlı olarak değerlendirilip, hile ile öldürmekten ayrılmıştır. Hile ile öldüren adam mâbed’de papaz bile olsa oradan alınıp öldürülecektir403 denilmiştir.

Levililer, 24/17-18’deki cümlede geçen ‘bir adam’ tabiri diğer bazı yorumculara göre kadın ve çocukları da içine alacak şekilde herhangi bir

399 Burada anne karnındaki çocuk tartışma konusu olmuştur. Tevrat’a göre yedi aylık premature doğan bebek yaşarken sekiz aylık premature doğan çocuk yaşamamaktadır. Do-layısıyla sekiz aylık premature çocuğun öldürülmesi bu cezanın dışındadır (Rashi, II, 304;

The Sancino Chumash, s. 474).

400 Rashi, II, 109-110.

401 Bu kelimenin İngilizcesi ‘altar’ olup Tevrat’ın yorumu ile ilgili kitaplarda ‘sunu masası’ veya

‘Rabbe kurban takdim edilen yer’ olarak geçmektedir (Bkz. Rashi, II, 110b; Hirsh, II, 305-306; Hirschler, s. 290).

402 Çıkış, 21: 14.

403 Rashi, II, 110b-111.

insan anlamındadır. Cümlenin devamında hayvanlar için ‘can yerine can’

tabiri, öldürülen hayvanın mal cinsinden değerinin tespit edilip bu meb-lağın hak sahibine tazminat olarak ödenmesi şeklinde yorumlanmıştır.404 Yine aynı yerde ‘Kim bir şahsı öldürürse katilin cezası ölümdür’ ifadesin-den ise, kadın veya çocuk katilinin de ceza olarak ölüm cezasına çarptı-rılması gerektiği sonucuna varılmıştır.405

“Ve hayvan vuran onu ödeyecek; adamı vuran öldürülecektir. Sizin için hüküm bir olacak; garip için nasılsa yerli için de öyle olacak; çünkü ben Allah’ınız Rabb’im.”406 Bu cümle ile Tevrat, insan ile hayvan arasın-daki değer farklılığını kesin bir şekilde ortaya koymuştur. Zira Tevrat hukuku insanı bir kişi, hayvanı ise bir şey (mal) olarak değerlendirmekte-dir. Bir insanın ölüm cezasına çarptırılması yine bir insan aleyhine işlediği suçtan ötürü olmaktadır. İnsanoğlunun eşsiz değer ve saygınlığı sebebiyle hakkında maddî tazminat söz konusu olamaz. Onun yüceliğine karşı işle-nen bu tür suçlarda tek muhtemel tazminat şekli katilin yeryüzündeki varlığının elinden alınmasıdır. Hayvanın öldürülmesi ise sahibine karşı işlenmiş bir suçtur. Aslında bu Allah hakkına karşı da bir tecavüzdür.

Tevrat’da belirtilen ‘bütün canlıların hayatına saygı’ prensibince, sahipsiz hayvanların öldürülmesi, Allah’ın haklarına bir saygısızlık olarak nitelen-dirilmiştir. Cümlenin devamında ise yerli olsun yabancı olsun herkesin hayat hakkının birbirine eşit olduğu ilkesine dikkat çekilmiştir.407

Yukarıdaki cümlede yer alan ‘hayvan vuran’ ifadesi onun ölümüne sebep olan yaralama anlamındadır.408 Aynı şekilde bir insanı yaralayıp onun ölmesine sebep olan da benzeri şekilde cezalandırılacaktır. Bir kim-senin anne veya babasını yaralaması onları öldürmek gibi değerlendiril-miştir. Yara sebebiyle anne veya babanın ölmesi şart değildir. Onları ya-ralayacak şekilde vuran çocuğun cezası ölümdür.409

“Eğer biri demir bir aletle başka birine vurur, o kişi de ölürse, adam katildir ve kesinlikle öldürülecektir.”410 “Birinin elinde adam

404 The Sancino Chumash, A. Cohen, England 1947, s. 760.

405 Rashi, III, 112a-113.

406 Levililer, 24: 21-22.

407 Hirschler, s. 486-487.

408 Chumash, s. 760; Rashi, III, 112b.

409 Rashi, III, 112b.

410 Sayılar, 35: 16.

cek bir taş varsa, bu taşla başka birine vurur, o da ölürse, adam katildir ve kesinlikle öldürülecektir.”411 “Ya da elinde adam öldürebilecek tahtadan bir alet olup da, bununla birine vurur, o kişi de ölürse, adam katildir ve kesinlikle öldürülecektir.”412 “Ölenin öcünü alacak kişi, katili öldürecek-tir; onunla karşılaşınca onu öldürecektir.”413 Eğer bir kimse bir başkasına beslediği kinden ötürü onu iter ya da bile bile ona bir nesne fırlatırsa ve o da ölürse414, ya da beslediği kinden ötürü onu yumruklar, o kişi de ölür-se, vuran kişi kesinlikle öldürülecektir; katildir. Ölenin öcünü alacak kişi katille karşılaşınca onu öldürecektir.415

Yukarıda metnini verdiğimiz Tevrat’ın Sayılar bölümü 35/16-21 ara-sı cümlelerde kaara-sıtlı adam öldürme fiili ile ilgili kriterler üzerinde durul-maktadır. Meselâ öldürme eylemi, kullanılan aletler, deliller ve o esnadaki şartlar hakkında genel bilgi verilmektedir. Metin mahkeme şartları düşü-nülerek ortaya konmuş; Sayılar, 35/16’ıncı cümlede silahın büyüklüğü, ne tür bir şeyden yapıldığı, özellikleri, silahı kullanan kişinin sarfettiği güç, kurbanın fizikî durumu ve aldığı yara gibi konular üzerinde ayrıntı-lara girilmiştir.416 Bu cümle ‘o adam katildir’ ifadesiyle kasten adam öl-dürmeyi niyet ederek bu fiili gerçekleştiren kişinin mutlaka öldürülmesi gerektiğini vurgulamaktadır.417 Bazen küçük bir demir parçası büyük bir tahtanın açamayacağı yarayı açıp ölüme sebep olduğu bilindiği için önce demir parçası zikredilmiş ve açtığı yaranın ölümcül bir yara olması du-rumunda katile ölüm cezası takdir edilmiştir.418 Silahın öldürücü niteliğe sahip olması ve silahı kullanan kişinin niyeti de ön plana çıkmaktadır.

Sayılar, 35/17-19 arası cümlelerde bilhassa normal şartlardaki ölçüle-riyle kullanıldığında ölümcül yara açıp ölüme sebep olmayan, ancak daha büyük olanları kullanıldığında ölümcül yara açan taş ve tahta parçası üze-rinde durulmaktadır.419 Tıpkı insan elinin içini dolduran ve bir kimseyi

411 Sayılar, 35: 17.

412 Sayılar, 35: 18.

413 Sayılar, 35: 19.

414 Sayılar, 35: 20.

415 Sayılar, 35: 21.

416 Hirschler, s. 643.

417 Chumash, s. 979.

418 Hirsh, IV, 559.

419 Chumash, s. 980.

öldürebilecek büyüklükte bir taş veya odun parçası gibi. Cümlenin deva-mında ise taş veya odundan yapılmış, kendisiyle bir insanın öldürülebi-leceği bir aletten ve bununla birine vurarak onu öldürmekten bahsedil-mektedir. Her iki cümlede de insana vurmak için kullanılan nesnenin insanı öldürebilecek boyutta bir şey olmasına vurgu yapılmaktadır. Böyle bir aletle, bir kimseye öldürmek amacıyla vuran kişinin cezası kesinlikle ölümdür. Sığınmacı kentine sığınmış olsa bile, ölenin öcünü alacak olan birinci dereceden yakın akrabası katili nerede görürse onu orada öldürme hakkına sahiptir.420

Burada üzerinde durduğumuz Tevrat cümlelerine göre bir kimse mahkeme tarafından suçlu bulunur ve duruşmada maktulün yakınları da hazır olursa; mahkeme katili onlara teslim edebilir. Bununla birlikte mahkeme zanlıyı suçlu bulduğu halde maktulün yakınlarına teslim etmeyi reddeder veya katil kaçarsa; ölen şahsın yakınları katili her nerede görür-lerse cezasını infaz hakkına sahiptirler.421

Görüldüğü gibi ihkak-ı hak, kişisel öç alma açık bir şekilde Tevrat ta-rafından teşvik edilmektedir. Hukukun üstünlüğünün kişisel öç alma ile bağdaşması mümkün olamayacağı gibi, intikam, hırs ve öç alma türün-den kavramların hukuk düzeninin kurulmasında da asla bahis konusu olmaması gerekir.

Diğer yandan ölüm cezası terettüp eden adam öldürme fiilinde kasıt bulunduğunun bir başka ifadesi ise, Sayılar, 35/20 cümlesinde yer alan

“onu iterse” tabiridir. Tevrat yorumcusu Chumash’a göre, bu “Onu iter-se” ifadesi “yüksek bir yerden aşağı düşürmek üzere iteriter-se” anlamında-dır.422 Aletle öldürme eyleminin gerçekleştirildiği Sayılar, 16-18. cümle-lerde tartışılan pozisyonlar insan öldürme eylemi için daha açık ve kesin davranışlar olduğundan onlar önce verilmiş ve daha sonra da aynı maksat ve gaye ile yapılan ve neticesinde ölüm gerçekleşen fiiller anlatılmıştır.

Esasında her ikisinde de insan öldürme eylemi katilin kafasında aynı ol-duğu için ceza da aynen takdir edilmiştir. Ne var ki bu cümlede bahsi geçen öldürme şekli, ilk bakışta öldürme eylemi olarak gözükmeyebilir.

Ancak öldürmek maksadıyla bir insana bir şey atıp vurmak ile onu yüksek

420 Rashi, IV, 168

421 Hirsh, IV, 559.

422 Chumash, s. 980.

bir yerden aşağı yuvarlamak netice itibarıyla aynı şeydir. İkisi de insanoğ-lunun sahip olduğu en yüce değer olan hayata kastetmektir. Dolayısıyla her iki durumda da failin cezası ölümdür.423 Keza “Ölümü hak etmiş katilin canı için bedel almayacaksınız; o kesinlikle öldürülecektir”424 cüm-lesiyle kasten adam öldürmenin zorunlu cezası, katilin alternatifsiz idam edilmesidir. Bu cümle ile cinayetin cezası açıkça para tazminatının/fidye dışında bırakılmıştır.425