• Sonuç bulunamadı

Tevrat’ın İndiği Toplum

TEVRAT VE KUR’ÂN TARİHİ İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER

A. TEVRAT TARİHİ

4. Tevrat’ın İndiği Toplum

Kur’ân-ı Kerim’in dışındaki diğer bütün semavî kitaplar, ebedî olarak meriyette kalmak üzere değil, muvakkat birer merci olmak üzere gönde-rilmiştir.60 Tevrat da bunlardan biridir. O da, diğer semavî kitaplar gibi muvakkat olup belli bir topluluğu hedef almıştır. Hedef kitlesi İsrailoğullarıdır. Yahudiler, bu Kutsal Kitab’ın kendilerine özgü bir kitap olduğunu ve Rab Yahve tarafından Sina Dağı buluşmasında Hz. Musa’ya verildiğini iddia etmişlerdir.61 Müslümanlar Tevrat’ın belli bir topluluğa ve belli bir ırka gönderildiğini kabul ederlerken, Yahudiler bunu çok fark-lı bir şekilde yorumlamışlardır. Onlar için, Tevrat’ın İsrailoğulları’na

56 Âl-i İmran, 3, 64; Mâide, 48.

57 Bakara, 75.

58 Mâide, 13; bkz., Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, II, 1362-1363, III, 1609, 1681, IV, 2310, 2317.

59 Yazır, Bakara, 75, I, 391; Râzî, Mefâtih, Bakara, 75, I, 560-561; Reşit Rıza, Tefsîru’l-Kur’an’il-Hakim (Tefsîru’l-Menâr), thrc., İbrahim Şemseddin, Beyrut, 1999, Mâide, 13, VI, 235-236.

60 Draz, Muhammed Abdullah, En Mühim Mesaj Kur’an, (çev., Suat Yıldırım), İzmir, 1994, s. 5.

61 Bkz.Çıkış, 19, 20, 24. bablar; Tesniye, 33: 2.

rilmiş olması kendilerinin üstün bir ırk olduğu şeklinde anlaşılmıştır.

Allah’ın, Tevrat’ını vermek için, diğer milletler arasından İsrailoğulları’nı seçtiğini iler sürmüşlerdir. Bazı Haggadacılar62, Tevrat’ın “Rab Sina’da geldi, Seir’den doğdu, ve Paran’da parladı”63 cümlesinin yorumunda Al-lah’ın, Tevrat’ı bütün dünyaya sunduğunu, fakat reddedildiğini, daha sonra gelen İsrailoğulları’nın onu kabul ettiğini belirtmişlerdir.64 Rabbanî telâkkiye göre, İsrail, kutsaldır.65 Tevrat onların yüzü suyu hürmetine yaratılmıştır. Bu açıdan eğer idare Yahudilerin elinde olmazsa onlar sür-gün ve esarette addedilirler. Toplumun tamamının servet ve idaresi ken-dilerinin eline geçinceye kadar, bütün diğer milletlerle savaş halindedir-ler.66 Talmud’da, İsrail’in Allah indinde meleklerden daha değerli olduğu beyan edilir. Yahudi, İlâh’dan (haşa) bir parçadır. Eğer bir yabancı bir Yahudiye vurursa, o ilahî kuvvete vurmuş kabul edilir.67 Yahudiler, Ye-hova’nın, İbrahim’e, diğer milletlere karşı Yahudi milletini üstün kılaca-ğını vadettiğine inanırlar.68 Tevrat’ta ise buna ilişkin şu ifadelere yer veri-lir: “Ben sizi milletlerden ayırt eden İlâhınız Rabbim. Bana mukaddes olacaksınız; çünkü Ben, Rab, mukaddesim ve benim olmanız için sizi kavimlerden ayırt ettim.”69 Yine “Çünkü Sen, Ey İsrail, İlâhın Rabbe mukaddes bir kavimsin. İlâhın Rab, yeryüzünde olan bütün kavimlerden kendine has kavim olmak üzere seni seçti. Rabbin sizi sevmesi ve seçmesi bütün kavimlerden daha çok olduğunuz için değildi. Çünkü bütün ka-vimlerden az idiniz. Fakat Rab sizi sevdiği ve atalarınıza ettiği andı tut-mak istediği için Rab sizi kudretli elle çıkardı...”70 Bu yüzden İsrailoğulları, kendilerini seçkin bir millet ve üstün bir ırk olarak görmektedirler. Hatta Yahudiler için, Yahudi olmayanlara şefkat göstermek doğru değildir. “Bir

62 Haggada, İbranice’de ‘anlatı’ demektir. Haham metinlerinin, efsane ve masal gibi unsurlar içeren ve bağlayıcı olmayan bir türü. Dar anlamda İsrailoğulları’nın Mısır’dan çıkışının hi-kayesidir. Musevî din kitaplarının efsane kısmı. Bu tür kitap yada tefsir yazanlara da Haggadist denir(Ana Britanika, XIV, 301).

63 Tesniye, 33: 2.

64 Adam, s. 52; bkz. TB, Avoda Zarah, 2b.

65 TB, Şabat, 86a.

66 Yusuf Nasrullah, el-Kenzu’l-Mersûd fî-Kavâidi’t-Talmud, s. 71.

67 Yusuf Nasrullah, age., s. 73.

68 Wells, The Outline of History, II, 291.

69 Levililer, 20: 24, 26.

70 Tesniye, 7: 6-8.

Yahudinin, tehlikede olan bir yabancıyı kurtarması, düştüğü çukurdan çıkarması haramdır. Kurtarmak bir tarafa, eğer bir yabancının çukura düştüğünü görürse o çukuru taşla örtmelidir. Zira Yahudi olmayanlara şefkat yasaktır.”71 Allah, arsızlıkları dolayısıyla, “Siz arsızlık ediyorsunuz”

dediğinde, onlar; “Bize böyle davranmak yakışmaz mı? Çünkü, bizden başka senin Tevrat’ını kabul eden olmadı”72 şeklinde cevap vermişlerdir.

Buna karşılık Babil Talmudu’nda, İsrailoğulları’nın Tevrat’ı kabulde zor-luk çıkardıklarını ve başlangıçta Tevrat’ı kabulü reddetiklerini ifade eden rivayetler de vardır. Tevrat’ın “...ve dağın eteğinde durdular”73 cümlesi-nin yorumunda, şöyle denmiştir: “Kutsal Bir, hamd O’na, dağı bir kapak gibi kaldırdı ve onlara dedi: ‘Tevrat’ı kabul ederseniz ne âlâ; yoksa, burası size mezar olacak.’ Bu cümleler Tevrat’ın kabulünde büyük bir direnme-nin olduğunu göstermektedir.74 Kur’ân-ı Kerim’de ise, bu durumu teyid eder mahiyette şu âyetler yer almaktadır: “Ey israil’in evlâtları! Bir vakit de Tevrat’ı uygulayacağınıza dair sizden söz almış, sonra bu ahdi bozdu-ğunuz için dağı üzerinize kaldırarak demiştik ki: Size verdiğimiz Kitaba kuvvetle sarılın ve muhtevasını iyi inceleyip ders alın ki kötü akıbetten korunasınız.”75 Ve “Hem bir vakit biz o dağı bir gölgelik gibi İsrailoğulları’nın başlarının üstüne kaldırmıştık da onlar, dağın üzerlerine düşeceğini san-mışlardı. O zaman demiştik ki: Size verdiğimiz bu Kitaba ciddiyetle sarı-lın ve içindeki gerçekleri düşünüp hiç hatırınızdan çıkarmayın ki Allah’ı sayıp kötülüklerden sakınasınız.”76

Öte yandan Tevrat gibi diğer semâvî kitapların da belli bir kavme gönderildiği ve aynı zamanda muvakkat birer merci olup ebedî ve âlemşûmul bir dinin kitabı olmadıkları; bunun yanında Kur’ân’ın bütün insanlığa gönderilen son kitap olduğu hadislerde de ifade edilmiştir. Ni-tekim Peygamberimiz (s.a.s.) “Bana, benden önce hiçbir nebiye verilme-yen beş şey verildi” diyerek bunları sırasıyla sayarken beşincisi olarak,

“benden önceki peygamberler sadece kendi ümmetlerine gönderilmişti

71 Yusuf Nasrullah, Talmud Şeriat-u İsrail, 40-41, s. 90-91.

72 Adam, s. 53.

73 Çıkış, 19: 17.

74 Bkz. TB, Şabat, 88a; TB, Avoda Zarah, 2b.

75 Bakara, 63.

76 A’raf, 171.

ben ise bütün insanlara gönderildim”77 buyurmuş, keza “Diğer bütün peygamberler sadece kendi kavimlerine gönderilmişti; ben ise siyah olsun beyaz olsun bütün insanlara gönderildim”78 demiştir.

Görüldüğü üzere Tevrat, belli bir topluma gönderilmiştir. İndiği toplum, İsrailoğullarıdır. Haklarındaki bilgi, -gerek Yahudi kaynakları, gerekse Kur’ân-ı Kerim’in verdiği haberler79 olsun-Tevrat’ı canlarının istediği gibi yorumlayan, değiştiren, bir millet oldukları istikametindedir.

Aslında Yahudiler, dünyayı aydınlatmış bir kitaba, harikalarla dolu bir tarihe mensup olduklarından dolayı bir dereceye kadar aydın ve en azın-dan geçmişleri ile şimdiki durumları arasındaki oranlama itibariyle dikka-te değer idiler. Geçmişdikka-te Allah’a dayanması dolayısıyle çok feyizli ve be-reketli olan dinlerini daha sonraları milliyetçilik çemberi ile bağlayarak devamlı hakkın üzerine çıkmak (hakkı ezmek) istemişler ve bunu istedik-çe de sukût etmişlerdir.80 İslâmiyette ise bu anlayıştaki bir kavmiyetçilik reddedilip, üstünlüğün ancak takva ile olabileceği bildirilmiştir.81