• Sonuç bulunamadı

3.3. Soğuk SavaĢ Dönemi Türk-Amerikan ĠliĢkileri

3.3.3. Türkiye ve NATO Üyeliği

Türkiye‟nin maruz kaldığı Soğuk SavaĢ tehdidine bir kalkan olarak görülen NATO üyeliği, Batı tarafından öne sürülen askeri ve ekonomik alanda ki dönüĢümleri kabul etmekle birlikte aynı zamanda Batı medeniyetini de kabul ettiği varsayımı olarak ortaya çıkmaktadır.

431 Güvenç, 2013: 83.

432 Orkunt, 1978: 23.

433 Güvenç, 2013: 95.

Bu iddiayı kuvvetlendiren çeĢitli faktörler bulunmaktadır. Öncelikle NATO‟nun içeriğinin anlatılıĢı, Batı kültürünün askeri garantörlüğünü kabul etmenin yanında kültürel ve siyasal etkilerini de kabul anlamını taĢımıĢtır. Öyle ki 1949‟da imzalanan Washington AnlaĢması‟nda bu konu açıkça ifade edilmiĢtir. NATO Türkiye açısından askeri garantörlük ittifakı gibi görünse de, kültürel değerlerini kabul etme ve bu değerlerin ülkeye yansıması açısından da bir Batı‟ya giden koridor olmuĢtur. Böylelikle NATO kendisine üye olan ülkeler için savunma amaçlı bir iĢlevin yanında o ülkeleri Batı kültürüyle tanıĢtıran bir ittifak aracı olarak da görülmüĢtür.434

Kapsamlı bir askeri örgüt olarak kurulan NATO için yalnız NATO‟ya üye ülkeler değil NATO dıĢı ülkeler ve uluslararası örgütlerle iliĢkilerini geliĢtirmek de önem arz etmiĢtir.

BirleĢmiĢ Milletler, Avrupa Birliği ve Avrupa Güvenlik ve ĠĢbirliği Örgütü gibi uluslararası örgütlerlerle ikili iliĢkilerini geliĢtirmek ve sağlamlaĢtırmak isteyen NATO, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Doğu Akdeniz ve Körfez gibi bölgelerle çeĢitli iĢbirliğini arttırmak adına görüĢmeler baĢlatmıĢtır. Akdeniz Diyaloğu ve Ġstanbul ĠĢbirliği Ġnisiyatifi, bunlardan en önemlileri olmuĢtur. Herhangi bir saldırı durumunda amacı yetkin, alanında uzman atıĢ kabiliyeti ve teknolojik seviyesi yüksek olan askeri manevraları geliĢtirmek olan NATO için üye ülkelerle bu konuda iĢbirliği yapmak, öncelikli hedefler arasında olmuĢtur. Bu nedenle Türkiye‟nin de gerek coğrafi gerekse stratejik konumundan dolayı NATO üyeliği, yetkin olmayan ekonomik Ģartlar düĢünüldüğünde askeri manevraların geliĢimi ve askeri kapasitesini artması adına önemli bir adım olarak görülmüĢtür.435

Diğer yandan Türkiye, NATO için stratejik öneme sahip bir ülke olmuĢtur. Öyle ki Türkiye‟nin NATO‟ya üye olduğu ilk yıllarda Ġngiliz The Times Gazetesi Türkiye‟yi deniz harekâtında küçük bir donanmaya sahip olmasına rağmen sahip olduğu boğazlar üzerindeki hâkimiyeti hususunda, stratejik önemini arttırdığından bahsetmiĢtir. Aynı zamanda gazete, Kara ordusu açısından ise NATO için kalabalık bir orduya sahip olan Türk Silahlı Kuvvetleri‟nin avantajlı bir duruma sahip olduğunu ifade etmiĢtir. Ayrıca bu ordunun yüzde 95‟i NATO için çalıĢmıĢtır. Hava kuvvetleri ise kara ordusuna destek vermiĢ ve çıkacak herhangi bir savaĢta hava üslerinin kullanılmasında The Times Gazetesi, Türkiye‟nin büyük bir role sahip olduğunu belirtmiĢtir. Bu nedenle Türkiye, NATO için gerek coğrafi gerek stratejik konumuyla önemli bir ülke olmuĢtur.436 Bu durum neticesinde ise Türkiye‟ye NATO‟nun imkânlarından yararlanma hakkı doğmuĢtur. BirleĢik Devletler ise Türkiye‟nin Kuzey Atlantik Ġttifakı‟na üye olmasıyla askeri araç gereçlerin temin edilmesi hususunda

434 Bilgin ve Yılmaz, 2005: 45.

435 Oğuzlu, 2012: 13.

436 Güvenç, 2015: 102.

önemli rol oynamıĢtır. Ankara‟nın silah ve diğer askeri araç gereçlerdeki eksikliğinin tamamlanmasında Washington yönetimi, zamanla tek ülke haline gelmiĢtir. Askeri gereçlerdeki onarım ve bu alandaki hibe ve yardımların Washington‟dan tedarik edilmeye çalıĢılması, bu durumu destekler nitelikte olmuĢtur. Böylece BirleĢik Devletler ve Kuzey Atlantik Örgütü sadece teknik araçların giderilmesinde değil, askeri araçların onarımı ve yenilenmesi hususunda da aktif bir rol üstlenmiĢtir.437

Türkiye‟nin NATO üyeliğine giden süreçte Batı standartlarına göre geride kalması ve ülke geçim Ģartının yüzde 80‟ini tarımdan sağlaması, Kuzey Atlantik Ġttifakı üyeliğini kaçınılmaz kılmıĢtır. Öyle ki Ġkinci Dünya SavaĢı‟nın sona ermesinin ardından Türkiye‟nin içinde bulunduğu bozuk ekonomik ve askeri Ģartlar göz önünde bulundurulduğunda, 1948‟den itibaren Türkiye dönemin son teknolojisiyle bütünleĢmiĢ 152 bin ile 500 bin arasında ABD doları ile doğrudan, 137 milyon ABD dolarıyla eĢdeğer olacak Ģekilde ise farklı ülkelerin para birimleri doğrultusunda BirleĢik Devletler‟den dolaylı yardım almıĢtır. Alınan doğrudan yardımların 79 milyon 500 bin doları hibe, 73 milyon doları ise kredi Ģeklinde kullanılmıĢtır.

Bu durumda Ankara yönetimi, mevcut ekonomik koĢulları devam ettirmek yerine alınan hibe ve kredilerle yeni üretim imkânları oluĢturmayı, öncelikli mesele haline getirmiĢtir.

Washington yönetimi ise Türkiye‟ye yaptığı bu yardım karĢısında Türkiye‟nin herhangi bir savaĢ olasılığında Rusları karĢılarına almasını, gerekirse SSCB ile savaĢmasını düĢünmüĢtür.

Bu sebeple Amerikan hükümeti tarafından yapılan askeri ve ekonomik yardımlar, müttefiklerinden bekledikleri performansı daha da arttırmak amacını taĢımıĢtır.438

1949‟daki Ģartlara bakıldığında Türkiye, NATO‟ya 13 piyade, 2 askeri birlik ve 6 zırhlı asker tahsis edecek durumdaydı. Asker sayısındaki bu fazlalık, Türkiye‟yi diğer NATO müttefiklerine göre daha avantajlı duruma sokmuĢtur. Bu durum ABD öncülüğünde kurulan NATO‟ya da fayda sağlamıĢtır. Öyle ki emek ve insan gücüne dayalı bir yapıya sahip olan Türkiye için asker sayısı fazla olmakla birlikte, Türk askerinin senelik maliyeti 500 Amerikan dolarına denk gelmiĢtir. Bu tutar ise Amerikan askerinin sene içindeki masraflarının yüzde 10‟una denk gelmiĢtir. Ayrıca yukarıda bahsedildiği gibi kara harekâtlarına desteğin en büyüğünü hava harekâtı sağlamıĢtır. Bu nedenle hava taktik operasyonlarının geliĢimi için Türk pilotlarının yetiĢtirilmesi önem arz etmiĢtir. Türkiye‟nin pilot isteği ise en çok bu dönemde gündeme gelmiĢtir.439

Türkiye, Türk Silahlı Kuvvetleri‟nin Amerikan tarzı bir modernizasyona sahip olmasını istemiĢ ve bu dönemde ABD‟den önemli miktarda yardım temin etmiĢtir. Özellikle

437 Mevlütoğlu, 2016: 9.

438 “Turks Experience Economic Upswing”, The New York Times, 3 Ocak 1952.

439 Güvenç, 2015: 103-104.

TSK‟nın deniz ve hava ordusu için 1950-1954 yılları arası dönemde 1 milyar dolar ayrılmıĢtır. ABD, TSK‟nın modernizasyonu için Organizasyon ve Teçhizat Masaları‟na teklif sunmuĢtur. Bu modernizasyon önerisinin bütçesi 800 milyon dolar olarak belirlenmiĢ ve bu tutar, 1950-1954 yıllarındaki bütçeye dâhil edilmiĢtir.440

Savunma sanayi alanında yeterli sermayeye sahip olamayan Türkiye için NATO üyeliği, bu konuda bir çare niteliği taĢımıĢtır. Öyle ki Türk Silahlı Kuvvetleri‟nin oran olarak askeri gereksinimlerinin yüzde 35‟i, temel rakam olarak ise 179‟u yurt dıĢından karĢılanmıĢtır. Böylece Türkiye, yurt dıĢından silah ve diğer askeri gereç ithali yapan en çok NATO ülkesi olmuĢtur. Türk milli sanayisinin yeteri kadar geliĢmediği bu ortamda az da olsa kaynak üretiminin Türkiye‟de gerçekleĢtirilmesi ülke ekonomisine, istihdamına ve lojistik ortamına büyük bir katkı sağlayacağı öne sürülmüĢtür. NATO ve Türkiye arasında gerçekleĢen bu süreç ise yerini ikili antlaĢmalara bırakmıĢtır.441

3.3.3.1. Türkiye ve NATO: Askeri Tesisler AntlaĢması

Türkiye ve BirleĢik Devletler arasında 4 Temmuz 1948 tarihinde imzalanan Ekonomik ĠĢbirliği AntlaĢması ve 1951 tarihli KarĢılıklı Güven Kanunu‟nun ardından Türkiye NATO‟ya üye olmuĢ ve antlaĢmanın bazı maddelerini uygun bir Ģekilde değiĢtirmek adına taraflar arasında yeni bir anlaĢma süreci baĢlamıĢtır.442

Türkiye, NATO AntlaĢması‟yla ortak askeri tesislerin kurulumuna ve kullanımına müsaade göstermiĢtir. NATO‟nun 3. maddesi gereğince kurulan bu üsler, ortak savunma mekanizmasının geliĢtirilmesi amacını taĢımıĢtır. Türkiye‟de 25 Ağustos 1952‟de NATO Kuvvetler Statüsü SözleĢmesi‟ni (Status of Forces Agreement-SOFA) imzalamıĢtır. Bu antlaĢmayla BirleĢik Devletler, Türkiye‟deki askeri üslerden yararlanma hakkı elde etmiĢitir.

Böylece Amerikalı askeri personeller de Türkiye‟nin üslerinde bulunma fırsatı yakalamıĢtır.

Türkiye 23 Haziran 1954‟de ise Türkiye‟deki Amerikan Kuvvetleri‟nin Statüsü AntlaĢması‟nı imzalamıĢtır. Bunun yanı sıra aynı gün Askeri Tesisler AntlaĢması‟nın (Askeri Kolaylıklar AntlaĢması) imzalanması, birtakım sorunları ortaya çıkarmıĢtır. Öyle ki SOFA haricinde ABD ile imzalanan bu iki antlaĢma, SOFA‟nın yetkilerini aĢmasına neden olmuĢtur. Bu antlaĢmalar, ABD‟nin Türkiye üzerindeki ayrıcalıklarının artması gibi pek çok hukuki sorunu ortaya çıkarmıĢ ve NATO AntlaĢması‟nın hükümlerinin çiğnenmesini de beraberinde getirmiĢtir.443

440 FRUS, (1955), File No: NSC 5510/1.

441 http://www.inovasyon.org/pdf/SavunmaSanayii.ve.Tedarik.1998.pdf (eriĢim tarihi: 16.09.2019).

442 “Kanunlar”, Türkiye Cumhuriyeti (T.C.) Resmi Gazetesi, 19.03.1954.

443 Bölme, 2012: 59-60.

1954 yılında imzalanan Askeri Tesisler AntlaĢması‟na göre Türkiye, ABD‟nin dâhil olduğu ikili ve çoklu antlaĢmalar sonucunda, ABD tarafından öne sürülen askeri sorumlulukları desteklemeyi ve yerine getireceğini kabul etmiĢtir. Ġki ülkenin bu yardım programında ekonomik ve askeri amaçlarını gerçekleĢtirmek için seferber olacağı hususu da antlaĢmada yer almıĢtır.444

Resmi ismi “Türkiye‟de Bulunan Amerikan Askeri Yardım Kurulu Personeline NATO Kuvvetler Statüsü AntlaĢması‟nın Tatbik Edileceğine Dair AnlaĢma”, olan bu antlaĢmanın içeriğinde Ankara ve Washington hükümetleri arasında ki teknik antlaĢmalara yer verilmiĢtir.

Bu antlaĢmalar arasında savaĢ baĢlığı desteği, teknik, savaĢ elektroniği ve atom tesisler antlaĢmaları da yer almıĢtır. Bu antlaĢmayla birlikte BirleĢik Devletler‟in kara, hava ve deniz güçleri Türkiye‟deki sahaları kullanmaya baĢlamıĢtır. Fakat savunma tesislerinin, askeri üslerin yahut üslerin kurulumunun nerede gerçekleĢeceğine dair sorular boĢ bırakılmıĢtır. Ġki ülke arasında imzalanan Askeri Tesisler AnlaĢması‟yla BirleĢik Devletler, Türkiye‟deki askeri tesisleri kullanabilecek ve Ankara‟nın onayı ile yakıt ve teçhizat taĢıyabilecektir. Ayrıca iki ülke arasında ortak kullanılan askeri tesislerden doğan harcamaların ise ülke arasında paylaĢtırılmasına karar verilmiĢtir.445 Türkiye ve BirleĢik Devletler arasında imzalanan bu antlaĢmayla birlikte Amerika Türkiye‟de çok sayıda askeri ve sivil tesis inĢa etmeye baĢlamıĢtır. Öyle ki bu antlaĢmayla Türk topraklarında 90‟nın üzerinde tesis kurulumu tamamlanmıĢtır. AntlaĢmanın imzalandığı zaman diliminde Türk Ordusu‟nun Ġncirlik Üssü‟nü kullanmasına izin verilmiĢ, böylece Türk ve Amerikan askeri, aynı üssü kullanmaya baĢlamıĢtır. Ġlerleyen zamanlarda ise Washington yönetimi Ġncirlik‟e hava kuvvetlerini yerleĢtirmiĢtir. Bunun sonucunda Ġncirlik Üssü, 1958‟den itibaren BirleĢik Devletler‟in Türk toprakları üzerindeki savunma kanadı olarak yerin almıĢ ve Amerika‟nın askeri operasyonlarında kritik bir rol üstlenmiĢtir.446

3.3.3.2. Türkiye ve Amerika BirleĢik Devletleri Arasındaki Vergi Muafiyetleri AntlaĢması

Askeri Tesisler AntlaĢması‟nın imzalanmasının ardından 23 Haziran 1954‟de Türk- Amerikan Vergi Muafiyetleri AntlaĢması imzalanmıĢtır. Türkiye bu antlaĢmayla oluĢturulan ortak savunma mekanizması konusunda ABD‟nin üstleneceği masraflar için vergi almamayı kabul etmiĢtir.447

444 “Kanunlar”, Türkiye Cumhuriyeti (T.C.) Resmi Gazetesi, 19.03.1954.

445 Arda, 2018: 93.

446 Bingöl, 2017:1.

447 Sancaktar, 2011: 38.

AntlaĢma Türkçe ve Ġngilizce olmak üzere iki ayrı nüshadan oluĢmuĢtur.448 AntlaĢmanın 1. maddesi Amerikan savunma masraflarından eĢya, askeri malzeme ve diğer ürünlerden vergi alınmayacağını içerirken, 3. madde Amerika BirleĢik Devletleri‟ne ait tüzel kiĢiler ve Ģirketlerden de vergilerin alınmayacağını kapsamıĢtır.449

Türkiye ve ABD, 19 Haziran 1951 tarihli “Kuzey Atlantik AntlaĢması‟na Taraf Devletler Arasında Kuvvetleri‟nin Statüsüne Dair SözleĢme” tatbikatı için birçok hususa dair anlaĢmaya varmıĢtır. Böylece Vergi Muafiyetleri AntlaĢması bakımından ABD, Türkiye‟de Amerikan silahlı kuvvetlerinin, askeri mağazaların ve askeri personelin istihdamına dayalı müesselerin, Kızılhaç ve BirleĢik Hizmetler TeĢkilatı (USO) personelini ve ABD kontrolündeki müteahhitlerin Türkiye‟deki ABD askeri teĢkilatına uyacak bir Ģekilde teknik koĢullarını uygulamaya koymuĢtur. Aynı zamanda Türkiye‟de görev alacak bu Ģahıslar ABD askeri kanunlarına tabi olmuĢtur.450

Bu antlaĢmaya göre Türkiye ve BirleĢik Devletler arasında Amerikan personellerinin müĢterek savunma amacıyla Türkiye‟deki resmi ziyaretler çerçevesince yaptıkları gezilerde kullandıkları akaryakıttan da, vergi alınmayacağına dair anlaĢmaya varılmıĢtır. Ġki ülke arasında imzalanan Vergi Muafiyetleri AntlaĢması gereği ortak savunma amaçlı eĢya yüklemek ve boĢaltmak, personel almak veya bırakmak ve diğer amaçlarla Türk limanlarına ve Türk hava meydanlarına gelen gemi ve uçaklar ve bunun yanı sıra bu alanlara boĢaltılan ve yüklenen eĢyalara vergi muafiyeti hakkı tanınmıĢtır. Türkiye‟nin Kuzey Atlantik Antlantik AntlaĢması‟ndaki üzerine aldığı sorumluluklara istinaden Türkiye ve BirleĢik Devletler ortak savunma için ABD tarafından yapılan masrafları ilgilendireceği ölçüde Türk vergi, munzam vergi, resim, haraç ve ücretlerden ABD muaf tutulmuĢtur. Bu vergi muafiyeti BirleĢik Devletler‟in Türkiye‟ye yönelik uygulamaya koyduğu dıĢ yardım programı gereği, ABD‟nin Türkiye‟de yapacağı bütün masraflara uygulanma amacını taĢımıĢtır. 451

Outline

Benzer Belgeler