• Sonuç bulunamadı

3.3. Soğuk SavaĢ Dönemi Türk-Amerikan ĠliĢkileri

3.3.11. Beklenmeyen GeliĢme: Lyndon Baines Johnson‟dan Gelen Mektup

Amerika‟dan 3720 asker, 138 sivil personel ve 2167 aile üyesi olmakla birlikte Türkiye‟ye gelmiĢtir. 1970 senesinde ise bu rakam 23 bine ulaĢmıĢtır. Bu rakam, Soğuk SavaĢ sürecinde 25 bine kadar yükselmiĢtir.519 Türkiye‟deki Amerikan personel sayısındaki bu artıĢ, ülkede Amerikan karĢıtlığını artıran unsur olmuĢtur. Öyle ki Türkiye‟deki üslerde görev alan Amerikan askerlerinin Türk savunma sanayisine dair çeĢitli bilgi ve istihbarat toplaması kamuoyunun gündemindeki yerini almıĢtır. Özellikle 1958‟de Türk gazetecilerin Amerikalılar tarafından Ġncirlik Üssü‟ne alınmaması büyük bir sorun teĢkil etmiĢtir. Hâlbuki Amerikalı gazetecilerin üsse alındığı bilgisi söz konusu olduğunda bu durum, ciddi bir problem oluĢturmuĢtur. YaĢanan geliĢmelere Türk gazeteciliği tepkisiz kalmamıĢ; Milliyet Gazetesi

“Adana Amerikalılara Ait Değildir” haber baĢlığı ile Kim Dergisi ise “Amerikalı dostlarımız Türkiye‟de bölgenin ortak savunulması amacıyla sadece misafir olarak bulunduklarını unutmuĢ olmalılar”520 ifadesiyle Türkiye‟deki Amerikan karĢıtlığının habercisi olmuĢtur.

Böylece Washington yönetimi Türkiye‟ye yönelik askeri ve ekonomik yardımlarına devam ederken diğer yandan Türkiye‟deki personel sayısını arttırmıĢ ve bu durum Türk savunma sanayisinin Amerikan kontrollü bir savunma aracına dönüĢtürme sürecine katkı sağlamıĢtır.

bir dünya kurulur, Türkiye‟de bu dünyada yerini alır”522 ifadesiyle Batılı devletlere Türkiye‟nin kararlılığını ortaya koymuĢtur.

Bu dönemde BirleĢik Devletler ise Türkiye‟deki ajanlık faaliyetlerine devam etmiĢtir.

Öyle ki Washington‟ın Ankara Büyükelçisi Hare, DıĢiĢleri Bakanı ve BaĢkan Ġnönü‟nün bir araya geldiğini Türkiye‟nin her an Kıbrıs‟a askeri bir müdahalede bulunabileceğini iletmiĢtir.

Washington yönetimi ise bu ihtimale karĢılık bir uçak gemisi, bir kruvazör ve 4 destroyden oluĢan 6. filoya bağlı askeri kuvveti, Kıbrıs‟a 8 saat uzaklıkta olan bir konuma yerleĢtirmiĢtir.

Bu konum Türkiye ve Kıbrıs arasında olup herhangi bir müdahalede Türkiye‟yi engelleyecek Ģekilde hazırlanmıĢtır.523

Türkiye, Kıbrıs‟a yönelik bir harekât düzenlediği takdirde ABD tarafından 12 Temmuz 1947 tarihli Türk-Amerikan AntlaĢması‟nın 4. maddesinin öne sürdüğü koĢula göre bu harekâtta Amerikan yardımları çerçevesinde aktarılan malzemeler, silahlar ve diğer askeri teçhizatların kullanılamayacağına yönelik Ģart koĢulmuĢtur. Türkiye‟nin savunması için en gerekli olduğu zamanda Washington‟ın verdiği silahları kullandırmaması ise Türkiye nezdinde ABD‟yi güvensiz bir ittifak olarak ortaya çıkarmıĢtır.524

Johnson Mektubu‟nun ardından BaĢbakan Ġsmet Ġnönü ise sakin ve kararlı bir Ģekilde Rumların Kıbrıs Türklerine karĢı uyguladıkları baskılar karĢısında duyduğu üzüntüyü içeren, tehdit etmeyen fakat özürde içermeyen bir mektup yazmıĢtır. Aynı zamanda Ġnönü Johnson Mektubu‟nda ileri sürülen bütün tezleri çürüten kanıtlar sunmuĢtur. BaĢbakan Ġnönü mektupta Ģu açıklamalarda bulunmuĢtur:

Türkiye‟nin Kıbrıs‟a son çıkarma giriĢiminden önce ABD‟ye danıĢmadığı doğru değildir. Son giriĢim sekiz ay içindeki dördüncü giriĢimdi ve Amerika‟ya her seferinde bilgi verilmiĢti. Kıbrıs‟ta Türklere karĢı yapılan zulme ve Yunanistan‟ın anlaĢmaları yok saymasına karĢı Amerika, bir Ģey yapmadı. Baskı uygulanacaksa onlara uygulanmalıydı. Mektup, NATO‟nun durumu konusunda da bazı sorunlara yol açtı. Eğer NATO mektupta anlatıldığı gibi iĢleyecekse tedaviye muhtaç demektir”.525

522 Feridunoğlu, 2017: 381.

523 Gülen, 2012: 409-410.

524 Türkmen, 2012: 101. Türk-Amerikan 12 Temmuz 1947 tarihli antlaĢmanın 4. maddesi Ģu Ģekildedir.”ĠĢbu AnlaĢma gereğince Türkiye Hükümeti tarafından elde edilen her madde, hizmet veya malûmatın emniyetini sağlamak azminde bulunan ve bunda aynı derecede menfaattar olan Türkiye ve BirleĢik Devletler Hükümetleri, badelmüĢavere, bu uğurda diğer Hükümetin lüzumlu addedebileceği tedbirleri, karĢılıklı olarak, alacaklardır.

Türkiye Hükümeti, BirleĢik Devletler Hükmi metinin muvaffaktı olmadan, bu neviden hiçbir madde veya malûmatın mülkiyet veya zilyedi iğini devretmeyeceği gibi, aynı muvafakat olmadan Türkiye Hükümetinin subay, memur veya ajanı sıfatını haiz bulunmayan bir kimse tarafından bu maddelerin veya malûmatın kullanılmasına veya bu malûmatın bu sıfatı haiz olmayan bir kimseye açıklanmasına ve bu maddeler ve malûmatın verildikleri gayeden baĢka bir gayede kullanılmasına müsaade etmeyecektir”. (Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 1947: 233).

525 “NATO Tedaviye Muhtaç”, Hürriyet Gazetesi, 04.10.1987.

Her bir cümlesini ince bir detayla aktaran BaĢbakan Ġnönü‟nün bu mektubu karĢısında Lyndon B. Johnson, tehditkâr bir dille yazdıkları mektubun özrünü dilercesine kendi özel uçaklarından Beyaz KuĢ‟u Ankara‟ya göndermiĢ ve Ġnönü Washington‟a bu uçakla seyahat etmiĢtir.526

Ġki ülke arasında yaĢanan bu gerginlik dönemi Türk toplumunu da etkilemiĢtir. Bu geliĢmelerin ardından 1967 yılında Amerikan 6. filosuna karĢı yapılan saldırı sonucunda Amerikan askerleri denize atılmıĢ, ardından Amerikalı mühendislerin kaçırılması ise Amerikalı yurttaĢların Türkiye‟de yaĢamasını zorlaĢtırmıĢtır. Böylece Amerika‟ya duyulan güvensizlik Türk toplumunda çeĢitli propaganda ve gösterilerle artmaya baĢlamıĢtır.527

Henry Kissinger ise bu mektubu Ģu Ģekilde yorumlamıĢtır:

Johnson‟un mektubundaki lisan daha önce hiçbir NATO müttefikine karĢı kullanılmamıĢtı ve daha sonra kullanılmayacaktı. Zira NATO; üyelerini muhtemel bir saldırganın kurbanı olacakları için değil, ABD dâhil bütün müttefiklerin güvenlik çıkarları gerektirdiği için korumaktadır. Bu özellikle coğrafi açıdan vazgeçilmez bir mevkide bulunan Türkiye gibi ülkeler için geçerlidir. Johnson‟un mektubu, NATO garantisini stratejik bir gereklilik olmaktan çıkarıp, Amerika‟nın arzu ve hedeflerinin bir vasıtası haline getirmiĢtir.528

Kissinger bu mektupla kullanılan dil ve üslubun daha önceden hiçbir NATO müttefikine uygulanmadığını öne sürmüĢ ve Türkiye gibi jeostratejik açıdan kritik öneme sahip bir müttefikle olan iliĢkilerin, NATO‟nun garantisi dıĢında Amerikan politik çıkarlarına göre Ģekillendiğini belirtmiĢtir.

Böylece Johnson Mektubu hem sosyal anlamda hem de siyasal anlamda Türk-Amerikan iliĢkilerinin seyrini değiĢtiren bir kriz olarak tarihe geçmiĢtir. Bu mektup iç politikada; Türkiye‟de ulusal değerleri daha da ön plana çıkarmıĢ ve bu sebeple Amerikan karĢıtlığını arttırarak Türkiye‟nin her an NATO‟dan ayrılma ihtimalini, ülke yönetimine ve Türk toplumuna hatırlatmıĢtır. DıĢ politikada ise NATO‟ya karĢı duyulan güvensizlik karĢısında TSK‟nın modernizasyonu projesinden vazgeçilmiĢ ve BaĢkan Kennedy döneminde çok taraflı nükleer deniz gücünden vazgeçildiği duyurulmuĢtur. Aynı zamanda Türkiye, diğer NATO üyeleriyle eĢit olmadığını gözlemlemiĢ ve Washington yönetiminin bu konuda adil davranması gerektiğini vurgulamıĢtır. Bunun yanı sıra iki taraf arasında 1969 Savunma ĠĢbirliği AntlaĢması‟yla ortak savunma tesislerinin yönetim ve kontrolünün Türkiye‟ye geçtiği

526 “NATO Tedaviye Muhtaç”, Hürriyet Gazetesi, 04.10.1987.

527 Erken, 2015: 57.

528 T.C. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk AraĢtırma Merkezi BaĢkanlığı, 2016: 337.

ve Vietnam SavaĢı‟nda Amerikan gemilerinin boğazlardan geçiĢinin daha zor koĢullara bağlanması yönünde kararlar alınmıĢtır.529

1974‟de dönemin BaĢbakanı Bülent Ecevit‟in Amerikan Özel Temsilcisi Joseph Sisco ile yaptığı röportajda Türkiye‟nin unutamadığı mektuba dair açıklamalarda bulunmuĢtur.

Sisco, mektubu dönemin DıĢiĢleri Bakanı Dean Rusk‟ın yazdığını ve Türkiye‟ye anlatamadıkları birçok olayın bu mektupla anlaĢıldığını belirtmiĢtir. Sisco açıklamasında mektubun Türk kamuoyunda ve siyasetinde Ģok etkisi yarattığının farkında olduklarını, fakat mektubun bu amaçla yazıldığını da eklemiĢtir.530

Türkiye 1947 Truman Doktrini‟nin ilanından itibaren ABD‟ye karĢı kendisini borçlu hissederek duygusal çizgide bir politika yürütmüĢtür. Bu amaçla Batı Ġttifakı‟na katılmak ve Amerika‟nın yanında savaĢmak için Türkiye‟den kilometrelerce uzakta olan bir toprak parçası olan Kore‟ye Türk askeri gönderilmiĢtir. Ardından Kıbrıs‟a müdahale etmek isteyen Türkiye‟ye ABD BaĢkanı‟ndan gelen bu mektup, bütün dengeleri alt üst etmiĢtir. Ağır bir üslupla yazılan bu mektup, Amerikan temsilcisinin de belirttiği gibi Türkiye‟ye Ģok etkisi yaratmıĢtır. Böylece Washington‟ın bu hamlesi, Türkiye‟nin dıĢ politikadaki hareket özgürlüğünü kısıtlamıĢ ve Türk-Amerikan iliĢkilerinde uzaklaĢmaya sebep olmuĢtur.531

Outline

Benzer Belgeler