• Sonuç bulunamadı

Ġncirlik Üssü‟ne F-100 Uçaklarının YerleĢtirilmesi ve Ġncirlik Üssü‟nün Artan

3.3. Soğuk SavaĢ Dönemi Türk-Amerikan ĠliĢkileri

3.3.9. Ġncirlik Üssü‟ne F-100 Uçaklarının YerleĢtirilmesi ve Ġncirlik Üssü‟nün Artan

veya Küba‟yı iĢgale yönelik Türkiye‟ye bir güvence verememesi, Washington yönetiminin kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini bir kez daha ortaya koymuĢtur.505

Bu süreçte Türkiye-SSCB arasındaki dengelerde önem arz etmiĢtir. Türkiye‟nin büyük Kuzey komĢusu SSCB ile iliĢkilerini uluslararası antlaĢmalarla karĢılıklı saygı esasına dayanarak geliĢtirmek, Türkiye‟nin Sovyet politikasında ana politikası haline gelmiĢtir.

Türkiye, Atatürk döneminde olduğu gibi Kuzey komĢusu SSCB ile iliĢkilerinde bir denge politikası yürütmeliydi. Ancak Jüpiter Füze Krizi, Ankara-Moskova iliĢkilerini zedelemekten öteye gidememiĢtir.506 Krusçev‟in Sovyet radyosunda “Küba‟nın Amerika sahillerinden 90 mil mesefade olduğu için endiĢelenmekte olduğunuzu söylemektesiniz. Fakat Türkiye‟de bizim kapımızdadır. Bizim muhafızlarımız Türk hudut muhafızları ile karĢı karĢıyadır.”Ģeklindeki açıklaması, nükleer savaĢın eĢiğinde olan ABD ve SSCB arasındaki süreçten en çok Türkiye‟nin zarar görebileceği görüĢünü de ortaya çıkarmıĢtır. Bu sebeple Washington yönetimi Küba‟daki füzelere karĢılık, Türkiye‟deki füzeleri kaldıracağını bildirmiĢtir.507

ABD Türkiye‟deki füze üslerini sonlandırmanın karĢılığında Türkiye‟ye Polaris denizaltı füzelerini tahsis etmiĢtir. BaĢkan Kennedy 1963 yılında Türkiye ve Ġtalya‟ya Polaris füzelerinin verileceğini duyurmuĢ ve Polarisler‟in güvenlik açısından daha donanımlı olduklarını vurgulamıĢtır. Bu durum eski füzelerin sökülerek daha güvenlikli ve donanımlı Polarislerin yerleĢtirilmesiyle sonuçlanmıĢ ve Türk savunma sistemine yenilik kattığı gerekçesiyle Türk basınında da yankı uyandırmıĢtır.508

3.3.9. Ġncirlik Üssü’ne F-100 Uçaklarının YerleĢtirilmesi ve Ġncirlik Üssü’nün Artan

BirleĢik Devletler bu dönemde orta ve uzun menzilli füzelere sahip Sovyetler Birliği‟nin saldırılarından korunmak amacıyla Thor ve Jüpiter füzelerini devreye sokmuĢtur.

Bu kapsamda F-100 uçaklarının Türkiye‟ye getirilmesi tasarısı ile Türkiye‟de Jüpiter füzelerin yerleĢtirilmesi konusu, aynı günde gerçekleĢmiĢtir. BirleĢik Devletler F-100‟leri Lübnan SavaĢı öncesi geçici süreliğine Türkiye‟ye yerleĢtirmiĢtir. Diğer yandan F-100 uçaklarının Türkiye‟de bulundurulmas birtakım problemler yaratmıĢtır. Öncelikle F-100 uçakları, DıĢiĢleri Bakanı Fatin RüĢtü Zorlu ile yapılan sözlü antlaĢma gereği uzun süreli Türkiye‟de kalamazlardı. Diğer yandan bu uçaklar NATO tahsisli değildi ve bu sebeple uçakların NATO‟ya uygun hale getirilmesi önem arz etmiĢtir. Dolasıyla uçakların NATO‟ya uygun ve ABD‟nin kullanımına elveriĢli hale getirilmelisi öncelik oluĢturmuĢtur. Bu sebeple Amerikan Elçisi Fletcher Warren bu üslerin Adana da bir süre daha kalma tasarısını Adnan Menderes‟e sunmuĢtur. Menderes ise Ġncirlik‟in 12 tane F-100‟e ev sahipliği yapabileceğini belirtmiĢtir. Türk ve Amerikan tarafları arasında anlaĢmaya varılan bu konu ise hiçbir antlaĢmada yer almamıĢtır. Aynı zamanda Türkiye, üslerin kullanımında iki taraf arasındaki askeri antlaĢmaların herhangi birine dahi uymaması hususundan hiçbir kaygı duymamıĢtır.

Bununla ilgili DıĢiĢleri Bakanı Fatin RüĢtü Zorlu, Adnan Menderes‟ten aldığı talimat üzerine Amerikan Büyükelçisi‟ne Amerika‟lıların Ġncirlik‟i istedikleri sürece kullanabileceklerini ve Ġncirlik‟in Amerika için burada hazır beklediğini belirtmiĢtir.510

Üslerin kullanımı durumunda herhangi bir problemle karĢılaĢmak istemeyen Washington hükümeti, Ġncirlik Üssü‟nün yanı sıra Diyarbakır, Çiğli ve EskiĢehir‟de bulunan üslerin kullanımı için Türkiye‟den izin istemiĢtir. Bu kapsamda Amerikan Akdeniz Deniz Kuvvetleri BaĢkomutanı Amiral Robert L. Dennison 20 Kasım 1959‟da üslerin Amerika‟lılar tarafından kullanılması sorusunu tekrar etmiĢ, bunun üzerine Genelkurmay BaĢkanı Mustafa RüĢtü Erdelhun, Ġncirlik ve diğer bahsedilen tüm tesislerin kullanılabileceğini belirtmiĢtir.

Genelkurmay BaĢkanı‟nın bu talimatı, Amerika‟nın Ortadoğu‟da meydana gelebilecek herhangi bir olayda Türkiye‟nin güneyde bulunan hava tesislerinin her an Amerika‟nın kullanımına açılacağı anlamını taĢımıĢtır. Bu sebeple Ġncirlik Üssü BirleĢik Devletler‟in Ortadoğu‟daki geliĢmelere müdahalesinde merkez üs haline gelmiĢtir. Fakat Ġncirlik‟te bulunan diğer Jüpiter füzelerin yarattığı alan darlığı gibi çeĢitli sıkıntılar, füzelerin konuĢlandırılacağı üssü değiĢtirmiĢ ve bu üs, Çiğli Hava Üssü olmuĢtur. Fakat Ġncirlik Üssü,

510 Bölme, 2012: 220-221.Fransa CumhurbaĢkanı General Charles de Gaulle‟nin iktidara gelmesiyle Paris hükümeti, Amerika‟nın NATO üyelerini değil de kendi çıkarlarını koruduğunu belirtmiĢ ve bu nedenle Fransız askerlerini NATO‟nun askeri karargâhından çekme kararı almıĢtır. Bu sebeple de Gaulle, NATO‟nun yapısını değiĢtirmesinden ziyade Washington hükümetinin liderlik yapısının değiĢmesi gerektiğini vurgulamıĢtır. Bu geliĢmeler neticesinde Fransa, hava savunmasını NATO‟ya entegre etmekten vazgeçerek Akdeniz‟den filosunu çekmiĢtir ( https://www.nato.int/docu/review/articles/2007/04/01/history-the-big-move/index.html (eriĢim tarihi:

17.03.2020)).

gerek Ortadoğu gerekse Sovyetlere yakınlığı ve üssün konumu itibariyle bir istihbarat merkezi vazifesi görmesi sebebiyle BirleĢik Devletler için stratejik önemini her daim korumuĢtur.511

3.3.10. 1960 Amerikan Yardımları ve Türkiye’de ArtıĢ Gösteren Amerikan Personelleri

ABD tarafından 1960‟lara kadar yapılan yardımların öncelikli konusu Amerikan güvenliğini sağlamak ve yardımları, Amerikan çıkarları doğrultusunda biçimlendirmek olmuĢtur. Ekonomik ve askeri amaçlı gerçekleĢen bu yardımlar, zaman içinde Amerikan düĢünce ve politika yapısını oluĢturan bir sistem ortaya çıkarmıĢtır.512

Özellikle bu dönemde Sovyetler Birliği‟nin Türkiye ile yakın temas içine girme giriĢimleri, Washington yönetimini kaygılandıran unsur olmuĢtur. 1960‟da askeri yönetimle yönetilen Türkiye‟ye Moskova yönetiminden yüklü bir ekonomik yardım talebinin gelmesi, Amerika‟yı düĢündürmüĢtür. Bu sebeple Türkiye‟deki askeri yönetimin yardım taleplerine cevap vermek ve siyasal iktidarı desteklemek, Washington yönetimi için öncelikli olmuĢtur.

Bu çerçevede Eisenhower, dönemin baĢkanı Cemal Gürsel‟e 11 Haziran 1960‟da gönderdiği mektupta, Batı yanlısı oldukları öngörülen Cemal Gürsel ve DıĢiĢleri Bakanı Selim Rauf Sarper‟in konumlarının güçlendirilmesinden bahsetmiĢtir. Böylece Sarper, Sovyet baskısı karĢısında Türk-Amerikan iliĢkilerinin canlılığını koruduğunu ifade eden bir dıĢ politika tutumu sergilemiĢtir.513

BaĢkan John F. Kennedy zamanında Amerikan dıĢ yardım kanun esaslarında değiĢikliğe gidilmiĢtir. 1961 yılında çıkarılan DıĢ Yardım Kanunu ile Kennedy, az geliĢmiĢ ülkelere uzun vadeli bir dıĢ yardım fırsatı sunmuĢ ve bu süreçte yardım yapılan ülkenin iç reform politika uygulamaların da değiĢikliğe gidilmesini önererek bu politikalara destek vermiĢtir. Bu kanuna göre Amerikan BaĢkanı, Amerika‟nın ulusal çıkarlarına uyacak Ģekilde ülkelere dıĢ yardım programını uygulamıĢtır.514

Bu geliĢmeler neticesinde Soğuk SavaĢ‟ın hız kazandığı yıllarda güvenlik söylemi açısından yardım programını ön planda tutan BirleĢik Devletler için Türkiye, önemli bir ülke olmuĢtur. 1962 yılında Ekonomik ĠĢbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) kapsamında BirleĢik

511 Bölme, 2012: 225-226.

512Arı, 2013: 406. Özellikle Türkiye‟nin NATO üyeliği bu noktada önemli bir adım niteliğindedir. NATO aracılığıyla Batı‟dan silah ve diğer savunma malzemeleri temin eden Türkiye, çeĢitli silahlar ve askeri uçakları BirleĢik Devletler‟den hibe olarak almıĢtır. Bu sebeple yerli üretimi zayıflayan Türkiye, Batı‟nın en önemli müĢterisi haline gelmiĢtir. Türkiye‟nin bu tutumu kendi politik çıkarlarını düĢünen ABD için de önemli bir ticaret Ģekli olmuĢtur. Türkiye‟nin NATO üyeliği Batı‟nın savunma kanadını oluĢturmanın yanında Batı için vazgeçilmez bir pazarın oluĢumuna da katkı sağlamıĢtır. Özellikle savunma malzemelerinin hibe ve ticareti bu noktada büyük bir öneme sahip olmuĢtur. (Yalçın, 2012: 96).

513 Çakır, 2004: 76-77.

514 “Amerikan Ġktisadi Yardım Politikasında GeliĢmeler”, Yön Gazetesi, 21.02.1962.

Devletler‟in Türkiye‟ye her yıl 300 milyon dolar yardım göndereceği belirtilmiĢtir.

Washington yönetimi aynı yıl içinde Türkiye‟ye 103 milyon dolar hibe yardımında bulunmuĢtur.515

ABD tarafından 1962 yılında DıĢ Yardım Kanunu için ayrılan meblağ 1 milyar 700 milyon iken, 1963-1966 arası dönemde bu programa 6 milyar dolar ayrılmıĢtır. Aynı zamanda uygulamaya koyulan yeni kanun, ekonomik desteğin yanında askeri desteği de kapsamıĢ ve az geliĢmiĢ ülkelerde Amerikan ulusal menfaatlerine uygun Amerikan silahlarıyla uzun vadeli bir değiĢim süreci amaçlanmıĢtır.516

Türk-Amerikan askeri ve ekonomik iliĢkilerinde yukarıda anlatılmıĢ olan Türkiye üzerindeki Sovyet tehdidi önemli olmuĢtur. Bu tehdit karĢısında Washington yönetimi ise Türkiye‟nin savunma ihtiyacını karĢılamak adına yardım programını aktif bir Ģekilde kullanmıĢtır. Bu dönemde Türkiye, Amerika‟dan 1948-1971 yılları arası dönemde 3 milyar 232 milyon dolar askeri yardım almıĢtır. Bu rakamın yıllara göre dağılıĢı ise Ģu Ģekilde gerçekleĢmiĢtir: 1948‟de 100, 1949‟da 95, 1950‟de 200, 1951‟de 150, 1952‟de 240, 1953‟de 175, 1954‟de 235.8, 1955‟de 87.7, 1956‟da 98.5, 1957‟de 152.3, 1958‟de 136.8, 1959‟da 141, 1960‟da 90.5, 1961‟de 180.3, 1962‟de 179.3, 1963‟de 166, 1964‟de 115.1, 1965‟de 96.7, 1966‟da 115.1, 1967‟de 133.3, 1968‟de 96.3, 1969‟da 100.5, 1970‟de 92.2, 1971‟de 99.6, 1 milyon dolardır.517 Verilen rakamlar incelendiğinde yıllara göre en fazla dağılım 1960‟lı yıllarda gerçekleĢmiĢtir.

BirleĢik Devletler Türkiye‟ye bu yardımları gerçekleĢtirirken diğer yandan ülkedeki çeĢitli devlet yapılarının kontrolünü de ele geçirmeye baĢlamıĢtır. Türkiye‟deki Amerikalı‟ların mektup ve postalarının durumu ise bu duruma örnek oluĢturmuĢtur. ĠletiĢim araçlarının normalde Türk PTT‟sinin elinden geçmesi lazımken, A.P.O (Army Post Office) isimli Amerikan askeri posta servisi bu görevi üstlenmiĢtir. Burada sadece askeriyeden kiĢiler değil, Amerikan propaganda merkezindeki çalıĢanlar ve büyükelçi çalıĢanları da mevcuttu.

Amerikalılar A.P.O sayesinde Türkiye‟deki antikacılardan aldıkları malları, Türkiye‟nin herhangi bir kontrolü olmadan Amerika‟ya yollamıĢtır. Böylece BirleĢik Devletler A.P.O aracılığıyla, hiçbir bilgi olmaksızın Türkiye‟de kaçakçılık ticaretine imza atmıĢtır.518

A.P.O aracılığıyla Türkiye‟deki Amerikan personelin sayısı artıĢ göstermiĢtir. ABD Türkiye‟ye yönelik gerçekleĢtirdiği bu yardımlar karĢılığında ise Amerikalı askeri uzman ve personeller Türkiye‟deki üs ve tesislerden son hızla yararlanmaya devam etmiĢtir. Bu amaçla

515 Durmaz, 2013: 123.

516 “Amerikan Ġktisadi Yardım Politikasında GeliĢmeler”, Yön Gazetesi, 21.02.1962.

517 Saray, 2000: 161.

518 “Modern Kapitülasyonlar ve Amerikan Kaçakçılığı”, Yön Gazetesi, 03.12.1965.

Amerika‟dan 3720 asker, 138 sivil personel ve 2167 aile üyesi olmakla birlikte Türkiye‟ye gelmiĢtir. 1970 senesinde ise bu rakam 23 bine ulaĢmıĢtır. Bu rakam, Soğuk SavaĢ sürecinde 25 bine kadar yükselmiĢtir.519 Türkiye‟deki Amerikan personel sayısındaki bu artıĢ, ülkede Amerikan karĢıtlığını artıran unsur olmuĢtur. Öyle ki Türkiye‟deki üslerde görev alan Amerikan askerlerinin Türk savunma sanayisine dair çeĢitli bilgi ve istihbarat toplaması kamuoyunun gündemindeki yerini almıĢtır. Özellikle 1958‟de Türk gazetecilerin Amerikalılar tarafından Ġncirlik Üssü‟ne alınmaması büyük bir sorun teĢkil etmiĢtir. Hâlbuki Amerikalı gazetecilerin üsse alındığı bilgisi söz konusu olduğunda bu durum, ciddi bir problem oluĢturmuĢtur. YaĢanan geliĢmelere Türk gazeteciliği tepkisiz kalmamıĢ; Milliyet Gazetesi

“Adana Amerikalılara Ait Değildir” haber baĢlığı ile Kim Dergisi ise “Amerikalı dostlarımız Türkiye‟de bölgenin ortak savunulması amacıyla sadece misafir olarak bulunduklarını unutmuĢ olmalılar”520 ifadesiyle Türkiye‟deki Amerikan karĢıtlığının habercisi olmuĢtur.

Böylece Washington yönetimi Türkiye‟ye yönelik askeri ve ekonomik yardımlarına devam ederken diğer yandan Türkiye‟deki personel sayısını arttırmıĢ ve bu durum Türk savunma sanayisinin Amerikan kontrollü bir savunma aracına dönüĢtürme sürecine katkı sağlamıĢtır.

Outline

Benzer Belgeler