• Sonuç bulunamadı

Hz Ömer ile Ebû Mûsâ’nın Yüzyüze Görüşmeler

HZ ÖMER’İN BASRA VALİSİ EBÛ MÛSÂ EL-EŞ’ARÎ İLE İLİŞKİLERİ

6. Hz Ömer ile Ebû Mûsâ’nın Yüzyüze Görüşmeler

Hz. Ömer çeşitli vesilelerle Basra valisi Ebû Mûsa ile yüzyüze görüşmüş, bu görüşmelerden kiminde yukarıda zikredilen yüzük hadisesinde olduğu gi- bi vali halifenin eleştiri ve uyarısıyla karşılaşmış, kiminde güzel sesiyle Kur’an okuyuşunu dinleyerek memnuniyetini göstermiştir. Kaynaklarda bu görüşme- lerden haber değeri olanların ve eferans gösterilenlerin yer aldığı anlaşılmak- tadır. Bu görüşmelerden bir tanesi hakkında yapılan şikayet üzerine Medine’ye çağrılıp sorgulanmasıyla ilgilidir.

Taberî’nin kaydettiğine göre Anze kabilesinden Dabbe b. Muhsın, Bayrûz’un fethini haber vermek ve humusu götürmek üzere halifeye gönderi- len heyette yer almak istemiş, bunu kabul etmeyen Ebû Mûsâ’ya kızarak hali- feye gelip valiyi şikâyet etmiştir. O, Ebû Mûsâ’nın altmış esiri kendisine tahsis ettiğini, Âkile303 adında bir cariyesinin olduğunu, kimse güç yetiremediği hal-

de valinin evinde sabah ve akşam kazan kaynadığını, yine onun iki ölçeği bu- lunduğunu, Basra’nın işlerini Ziyâd b. Ebîhi’ye bıraktığını, şair el-Hatîe’ye bin dirhem ihsanda bulunduğunu ileri sürmüştür.304 Bunun üzerine halife Ebû

Mûsâ’yı Medine’ye çağırarak Dabbe ile yüzleştirip sorgulamıştır. Ebû Mûsâ savunmasında, altmış esiri fidye karşılığı serbest bıraktığını ve aldığı fidyeleri de Müslümanlara paylaştırdığını; iki ölçeğin birisini ailesinin, diğerini de Müs- lümanların erzakını ölçmekte kullandığını;305 Ziyâd’a asaletine ve görüşüne

güvendiği için görevini devrettiğini; el-Hatîe’ye kendisini eleştirmemesi için malından ihsanda bulunduğunu söylemiştir. Yalnız Âkile hakkında bir şey di- yememiştir. Ebû Mûsâ’nın verdiği cevapları Dabbe de doğrulayınca halife, Âkile ve Ziyâd’ı kendisine göndermesini emrederek Ebû Mûsâ’yı görevine ia- de etmiştir.306 Hz. Ömer, Medine’ye gelen Âkıle’yi yanında alı koyarken,

Ziyâd’ı idarî ve dini konularda imtihan ettikten sonra, takdir ederek Basra’ya geri göndermiştir.307

Ebû Mûsâ’nın halifeyle en olumsuz görüşmesi halifenin eşine hediye ver- mesi üzerine yaşanmıştır. İbn Sa’d’ın kaydettiği bir rivayete göre Ebû Mûsâ Hz.

303 Muğîre bu cariyeyi, görevi Ebû Mûsâ’ya devrederken ona hediye etmişti. Bk. Taberî, Târîh,

II, 492, 493; İbn Kesîr, el-Bidâye, VII, 82.

304 Taberî, Târîh, II, 556.

305 Hz. Ömer’in Rasûlullah’ın sahtekârlık olduğu için yasakladığı cahiliye dönemi âdeti olan sa-

tın alırken büyük, satarken küçük olmak üzere kullanılan iki ölçek mi kullanıyor diye e ndişe ettiği anlaşılıyor. Cengiz Kallek, Asr-ı Saâdette Yönetim-Piyasa İlişkisi, İstanbul, 1997, s. 289.

306 Taberî, Târîh, II, 556.

307 Taberî, Târîh, II, 557; krş. İbn Abdirabbih, el-Ikdu’l-Ferîd., I, 45. İbn Kuteybe, Ziyâd b. Ebi Süf-

yân'ın Ebû Mûsâ’nın katibi olduğunu, Hz. Ömer’in onu çok akıllı olmasından ötürü kamu hizmeti yapmasını sakıncalı görerek görevden aldığını kaydeder. Bk. İbn Kuteybe, Uyûn, I, 329.

Ömer’in eşi Âtike bint Zeyd’e bir zira uzunluğunda elbiselik kadife kumaş hedi- ye etmiştir. Halife eşinin yanına gelip de hediyeyi görünce, bunun ona nereden geldiğini sormuş, o da bunu kendisine Ebû Mûsâ’nın hediye ettiğini söylemiştir. Bunun üzerine öfkelenen Hz. Ömer hediyeyi alıp eşi Âtike’nin kafasına birkaç kez vurmuş, sonra da acele Ebû Mûsâ’yı kendisine getirmelerini istemiştir. Hu- zura getirilen Ebû Mûsâ kendisi hakkında acele karar vermemesini söylediyse de Ömer, ona kendi hanımlarına hediye vermeye neyin sevkettiğini sormuş ve elbiselik kadiye kumaşı alıp onun başına çalarak bunu almasını emretmiş, kendi- lerinin buna ihtiyacı olmadığı uyarısında bulunmuştur.308

Bu hadisenin ne zaman cereyan ettiği belirtimemektedir. Bununla birlikte yukarıdaki sorgulama sonrasında, halifenin ailesinin desteğini almak amacıyla gerçekleşmiş olabilir. Bununla birlikte bu olay Hz. Ömer’in devlet başkanı ol- duğu için ailesine ayrıcalık tanınmasını istemediğini, ilkelerini ihlal edenlere karşı nasıl hareket ettiğini göstermektedir.

Yine bir vesileyle görüşmek için haifenin evine gelen Ebû Mûsâ içeri gir- mek için üç kez selam vermiş, cevap alamayınca dönüp gitmiştir. Daha sonra halife Ebû Mûsâ’yı çağırtarak neden beklemeyip çekip gittiğini sormuştur. Ebû Mûsâ Resulullah’ın ‚Biriniz bir eve girmek istedigi zaman kapıda üç kere se- lam versin, cevap alamazsa dönsün!‛ hadisine uyduğunu söylemiştir. Bunun üzerine halife ‚Ya bunun hakkında bana delil getirirsin, ya da yapacağımı ya- parım.‛ diyerek onu tehdit etmiştir. Ebû Mûsâ da gidip Übeyy b. Ka’b’ı getir- miş ve onun bu hadisi Resulullah’tan duyduğunu söylemesi üzerine halife du- rumu kabullenmiştir.309

Öyle anlaşılıyor ki, halife görüşmek için valisine haber göndermiş, vali bir eve sıradan bir ziyaret amacıyla girmek için izin istiyormuş gibi üç kez verdiği selama cevap alamayınca dönüp gitmiştir. Görüşmenin konusunun ne olduğu belli olmamakla birlikte bir valinin kendisini çağıran devlet başkanının kapı- sında bekleme sabrını göstermemesi sorun olmuştur. Bu nedenle halifenin Ebû Mûsâ’nın kapıda beklememesine kızdığı ve bu yüzden onu tehdit ettiği anla- şılmaktadır. Halife, valisinin samimi olduğunu öğrenince emin olmak amacıy- la bunu yaptığını ifade etmiştir.

Ayrıca Ebû Mûsâ Basra halkından bir heyetle Medine’ye gelip bir kaç gün Hz. Ömer’in yemekli toplantısına katılmışlar. Halifenin yediği basit yemekleri beğenmemeleri üzerine Ebû Mûsâ arkadaşlarına kendilerine hazineden erzak tayin etmesi için halifeyle konuşmalarını istemiştir. Halife talebi olumlu karşı-

308 İbn Sa'd, III, 308-309; Belâzurî, Ensâb, X, 362.

309 Buhârî, İsti’zan 13, İ’tisâm 22; Müslim, Adâb 36,37. Bazı rivayetlere göre Ebû Mûsâ’ya şahit-

Hz. Ömer Sempozyumu • 69 layarak onlara her gün hazineden biri sabah diğeri akşam yemeği için iki ko- yun ve iki cerib tayin etmiştir. Bununla birlikte halife, her gün bu tahsisin ya- pıldığı yerin hızla yıkıma sürükleneceğini tahmin ettiğini ifade etmiştir.310

Ebû Mûsâ halife ile bir hac mevsiminde Mekke’de bulunduğu sırda te- mettü haccı konusunda görüşmüştür. Ebû Mûsâ veda haccına katılmış ve kur- banlık hayvan getirmediği için Resulullah’ın emriyle umreyi yapıp ihramdan çıkmış ve temettü haccı yapmıştır. Daha sonra da bu uygulamaya göre fetva vermiştir. Halifenin temettü haccını uygun görmediğini, umreden sonra ih- ramdan çıkılmasını istemediğini öğrenince halifeyle görüşüp gerekçesini öğ- rendikten sonra halifeye bu konuda muhalefet etmemiştir.311

Görüldüğü gibi Ebû Mûsâ Hz. Ömer ile uyumlu bir şekilde çalışmaya özen göstermiş, veda haccına katılan birçok Müslüman kurbanlık getirmedik- leri için bizzat Resulullah’ın emriyle umreden sonra ihramdan çıkarak kıran haccını ifa ettikleri halde, halifenin kıran haccını yasaklayan yeni içtihadına ses çıkarmamıştır.

SONUÇ

Ebû Mûsâ el-Eş’arî, hem dini bilgisi hem de idarî ve askeri yetenekleriyle tanınmış, Hz. Peygamber tarafından memleketi olan Yemen bölgesine idarî temsilci olarak görevlendirilmiştir. Bürokrat atamalarında ehliyet ve liyakata önem veren Hz. Ömer, bu özellikleri sebebiyle onu henüz yeni kurulan ve nü- fusu hızla artan ordugâh şehri Basra’ya vali atamış, onun buradaki valiliği üçüncü halife döneminin ortalarına kadar sürmüştür.

Basra valiliğine atandığında Irak’ta İslam fetihleri devam etmekte oldu- ğundan Ebû Mûsâ, Hz. Ömer’in direktifleri doğrultusunda Basra ordusunun başında bölgedeki komutanlarla koordineli olarak fetihlere katılmıştır. Onun askeri ve idarî yeteneği sayesinde, çok sayıda yerleşim birimi Müslümanların idaresine girmiştir.

İslam devletinin henüz yeni kurumsallaşmaya başladığı bu dönemde Hz. Ömer, devletin taşradaki temsilcisi olan valilere mektuplar göndererek çeşitli konularda emir ve tavsiyelerde bulunarak onları yönlendirmiştir. Buna ilişkin olarak halife Ebû Mûsâ’ya görev ve sorumluluklarını hatırlatmış, halk ile ilişki- lerinde dikkat etmesi gereken hususları bildirmiş, Basra halkından kendisine ulaşan bilgileri değerlendirerek valisine emir ve tavsiyelerde bulunmuş, gerek- tiğinde ise uyarmıştır.

310 İbn Sa'd, III, 321-323.

Hz. Ömer toplumda adaletin tesis edilmesine büyük önem vermiştir. Bu konuda Ebû Mûsâ’ya yazdığı bir mektupta yargılama hukukunun temel mese- lelerine işaret etmiş; yargının önemi, duruşma sırasında uyulacak kurallar, ta- rafların delil getirme yükümlülüğü, ıspat çin süre verilmesi, ıspat vasıtaları, ta- raflar arasında barışın şartı, kanunların yorumlanarak boşlukların doldurul- ması, hatalı kararların düzeltilmesi, yargı kararlarını uygulamanın önemi, yar- gı kararının mahiyeti ve yargı bağımsızlığı gibi temel ilkeleri açıklamıştır.

Basra valisi olarak Ebû Mûsâ, idare ettiği bölgenin, devletin ve İslam top- lumunun daha iyi bir seviyeye gelmesi için elinden gelen gayreti göstermiş, karşılaştığı sorunları çekinmeden halifeye arzetmiş, kimi zaman çözüm öneri- lerinde bulunarak halifenin onayını almıştır. Bu vesileyle resmi yazışmalarda tarih kullanımı, hicri takvim, gümrük vergisi gibi birçok yeni uygulama hayata geçmiştir.

Hz. Ömer valisi Ebû Mûsâ ile çeşitli vesilelerle birçok kez görüşmüş, kimi zaman halife tarafından övülmüş, kimi zaman sorgulanmış, kimi zaman da eleştirilmiş ve uyarılmıştır. Bununla birlikte Ebû Mûsâ halifeye karşı herhangi bir saygısızlık yapmamış, halifenin kaygılarını anlayarak ona bağlılığını sür- dürmüştür.

KAYNAKÇA

Abdürrezzâk, Ebû Bekr b. Hemmâm es-San’ânî (ö. 211/826), el-Musannef, thk. H. el- A’zâmî, I-XI, Beyrut, 1970-1972.

Ahmed b. Hanbel (ö. 241/855), el-Müsned, I-VI, Mısır, t.y.

Ahmed b. Hanbel (ö. 241/855), Fedâilu’s-Sahâbe, thk. Vasıyyullah Muhammed Abbâs, I- II, Beyrut, 1403/1983.

Bakır, Abdulhalık, ‚Basra‛, DİA, İstanbul, 1992, V, 108-111.

Belâzurî, Ahmed b. Yahyâ b. Câbir el-Belâzurî (ö. 279/892), Ensâbu’l-Eşrâf, thk. Süheyl Zekkâr-Riyâd Ziriklî, I-XIII, Beyrut, 1996.

Belâzurî, Ahmed b. Yahyâ b. Câbir el-Belâzurî (ö. 279/892), Futûhu’l-Buldân, thk. Rıdvân Muhammed Rıdvân, Beyrut, 1403; Fütûhu’l-Büldân, çev. Mustafa Fayda, Ankara 1987.

Buhârî, Ebû Abdillah Muhammed b. İsmâîl el-Buhârî (ö. 256/870), el-Câmi’u’s-Sahîh, thk. Mustafa Dîb el-Biğâ, Beyrut, 1987.

Dîneverî, Ebû Hanîfe Ahmed b. Dâvûd ed-Dîneverî (ö. 282/895), el-Ahbârü’t-Tıvâl, Bey- rut, t.y.

Ebû Ubeyd, el-Kâsım b. Sellâm (ö. 224/839), Kitâbu’l-Emvâl, thk. Muhammed Halil Herâs, Kahire, 1975.

Ebû Yûsuf, Ya’kûb b. İbrâhîm (ö. 182/798), Kitâbu’l-Harâc, nşr. A. A. el-Kubeysî, I-II, Bağdad, 1973-1975; Kitabu’l-Harâc, çev. Ali Özek, İstanbul, 1970.

Hz. Ömer Sempozyumu • 71 Halîfe b. Hayyât (ö. 240/854), Târîhu Halîfe b. Hayyât, thk., Ekrem Ziyâ el-Umerî, Beyrut, 1398; Tarihu Halife b. Hayyât (Halife b. Hayyât Tarihi, çev. Abdulhalik Bakır, Anka- ra 2001.

Hamidullah, ‚Halife Hz. Ömer Devrinde Adli Teşkilat -Ebû Mûsâ el-Eş’arî’ye Gönderi- len Kazâî Talimatnâmeler-‛, çev. Fahrettin Atar, İlim ve Sanat, İstanbul,1989. Hamidullah, Muhammad, Mecmûatu’l-Vesâikı’s-Siyâsiyye li’l-Ahdi’n-Nebeviyye ve’l-

Hılâfeti’r-Râşide, Beyrut, 1986.

Hartmann, R., ‚Basra‛, İA, İstanbul, 1993, II, 320.

İbn A’sem, Ebû Muhammed Ahmed b. A’sem el-Kûfî (ö. 314/926), el-Futûh, Dâru’l- Kutubi’l-İlmiyye, Beyrut, 1406/1986.

İbn Abdirabbih, Ahmed b. Muhammed el-Endelûsî (ö. 327/939), el-Ikdu’l-Ferîd, thk. Ah- med Emîn ve diğ., I-VII, Kahire, 1965.

İbn Abdilber, Ebû Ömer Yusuf b. Abdullah b. Muhammed (ö. 463/1071), el-İstî’âb fî

Ma’rifeti’l-Ashâb, thk., A. M. el-Bîcâvî, I-IV, Kahire, t.y.

İbn Hacer, Şihâbuddîn Ahmed b. Ali el-Askalânî (ö. 852/1448), el-İsâbe fî Temyîzi’s-

Sahâbe, thk. Ali M. el-Bîcâvî, I-VIII, Beyrut, 1992.

İbn Hıbbân, Ebû Hâtim Muhammed b. Hıbbân (ö. 354/965), es-Sahîh, thk. Şuayb el- Arnaût, Beyrut, 1414/1993.

İbn Hişâm, Abdülmelik b. Hişâm b. Eyyûb el-Hımyerî (ö. 218/833), es-Sîretu’n-Nebeviyye, thk. Tâhâ Abdurraûf Sa’d, Beyrut, 1411.

İbn Kesîr, Ebû’l-Fidâ İsmâîl b. Ömer (ö. 774/1372), el-Bidâye ve’n-Nihâye, I-XIV, Beyrut, t.y.

İbn Kuteybe, Ebû Muhammed Abdullah b. Müslim ed-Dîneverî (ö. 276/889), Uyûnu’l-

Ahbâr, I-IV, Kahire, 1930

İbn Kuteybe, Ebû Muhammed Abdullah b. Müslim ed-Dîneverî (ö. 276/889), el-Me’ârif, thk. M. İ. Abdullâh es-Sâvî, Beyrut, 1970.

İbn Sa’d, Ebû Abdillah Muhammed (ö. 230/884), et-Tabakâtu’l-Kubrâ, I-IX, Beyrut, t.y. İbnu’l-Esîr, İzzuddîn Ebû’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Abdilkerîm el-Cezerî (ö.

630/1232), Usdu’l-Ğâbe fî Ma’rifeti’s-Sahâbe, thk. M. İbrahim-M. Ahmed, I-VII, Ka- hire, 1970.

İbnu’l-Esîr, İzzuddîn Ebû’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Abdilkerîm el-Cezerî (ö. 630/1232), el-Kâmil fî’t-Târîh, Beyrut, 1979.

Kallek, Cengiz, ‚Eş’ar (Benî Eş’ar)‛, DİA, İstanbul, 1995, XI, 442-443. Kallek, Cengiz, Asr-ı Saâdette Yönetim-Piyasa İlişkisi, İstanbul, 1997. Kandemir, M. Yaşar, ‚Ebû Mûsâ el-Eş’arî‛, DİA, İstanbul 1994, X, 190-192. Kazancı, A. Lütfi, ‚Ak (Benî Ak)‛, DİA, İstanbul, 1989, II, 207-208.

Koçyiğit, Tahsin, İslâm Tarihinin İlk Yıllarında (h. 1-41/m. 622-661) İskân, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı, Basılmamış Doktora Tezi, İzmir 2006,

Mes’ûdî, Ebû’l-Hasan Ali b. el-Hüseyn b. Ali el-Mes’ûdî (ö. 346/957), Murûcu’z-Zeheb ve

Me’âdinu’l-Cevher, I-IV, Mısır, 1958.

Taberî, Ebû Ca’fer Muhammed b. Cerîr b. Rüstem et-Taberî (ö. 310/922), Câmi’u’l-Beyân

‘an Te’vîli’l-Kur’ân, Beyrut, 1405.

Taberî, Ebû Ca’fer Muhammed b. Cerîr b. Rüstem et-Taberî (ö. 310/922), Târîhu’l-Umem

ve’l-Mülûk, thk. Muhammed Muhyiddîn Abdülhamîd, I-VI, Beyrut, 1407.

Tahmâz, Abdülhamîd Mahmûd, Ebû Mûsâ el-Eş’arî, Dımaşk, 1411/1991.

Vâkıdî, Ebû Abdullah Muhammed b. Ömer el-Vâkıdî (ö. 207/822), Kitâbu’l-Meğâzî, I-III, thk. Marsden Jones, Kahire, 1965.

Vekî’, Muhammed b. Halef b. Hıbbân (ö. 306/918), Ahbâru’l-Kudât, I-II, Kahire, 1947. Ya’kûbî, Ahmed b. Ebî Ya’kûb b. Vehb el-Ya’kûbî (ö. 284/897), Târîhu’l-Ya’kûbî, I-II, Ne-

cef, 1358.

Yâkût, Şihâbuddîn Ebû Abdullah Yâkût b. Abdillah el-Hamevî (ö. 626/1228), Mu’cemu’l-

Buldân, I-V, Beyrut, 1979.

Zehebî, Şemsüddin Muhammed b. Ahmed b. Osman ez-Zehebî (ö. 747/ 1346), Siyeru

A’lâmi’n-Nubelâ, thk. Şuayb el-Arnaût-Muhammed Nuaym el-Arksûsî, I-XXIII,

Beyrut, 1986.

Zettesteen, K. V., ‚Eş’arî‛, İA, İstanbul, 1993, IV, 392-393.

İbnü’l-Cevzî, Ebü’l-Ferec Cemâlüddin Abdurrahman b. Ali (ö. 579/1200), Menâkıbu

emîri’l-mü’minîn Umer bin el-Hattâb, nşr. Zeyneb İbrahim el-Kârût, Beyrut 1987.

Altun, İsmail, Ebû Mûsâ el-Eş’arî’nin Hayatı ve Kişiliği, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilim- ler Enstitüsü İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dali, Basılmamış Doktora Tezi, Erzurum 2002.

HZ. ÖMER’İN EBU UBEYDE B. EL-CERRAH İLE

Outline

Benzer Belgeler