• Sonuç bulunamadı

Hz Ömer'in Ebu Ubeyde'ye Verdiği Değer ve Ona Yaptığı İltifat ve Övgüler

HZ ÖMER’İN EBU UBEYDE B EL-CERRAH İLE İLİŞKİSİ

2. Hz Ömer'in Ebu Ubeyde'yle Güven, Sevgi ve Saygıya Dayalı İlişkis

2.5. Hz Ömer'in Ebu Ubeyde'ye Verdiği Değer ve Ona Yaptığı İltifat ve Övgüler

Hz. Ebû Bekir'e Benî Sâide Sakîfesi’nde bey'at edilmeden önce, sahâbeden bazılarının, Rasûlullâh (SAV)’in vefatından hemen sonra Ebû Ubeyde’ye bey’at etmeye geldiklerini bildiren rivâyetler mevcuttur. Bu konuda gelen bir rivâyete göre Hz. Ömer, Hz. Peygamber’in vefatından sonra Ebû Ubeyde’nin yanına gelerek, Allah Rasûlü’nün onun hakkında; ‚Sen bu ümmetin eminisin‛, dediğini işittiğini, bunun için Rasûlullâh (SAV)’in yerine geçecek kişi olarak ona bey’at etmek istediğini söyledi. Onun bu isteğine karşı Ebû Ubeyde (RA), Rasûlullâh (SAV)’ın imamlıkla görevlendirdiği bir kimsenin önüne ölünceye kadar geç- meyeceği cevabını vererek Hz. Ömer’in isteğini geri çevirmiş352; benzer bir ri-

vâyete göre de, Hz. Ömer’in bu isteği karşısında Hz. Ebû Ubeyde, ‚Ey Ömer!

Ben Müslüman olduğumdan bu güne kadar senin hakkında hiç bir töhmet görmedim. Sen, içimizde sıddîk ve ikinin ikincisi (yani Hz. Peygamber’in Sevr mağarasındaki ar- kadaşı) olan bir kimse olduğu halde mi bana bey’at edeceksin?‛diyerek onun bu iste-

ğini kabul etmemiştir353.

Hz. Ömer'in onu halifelik makamına uygun görmesi sadece bu olayla de- ğil, hilafeti zamanında da, eğer bir gün eceli gelir ve Ebu Ubeyde sağ olursa onun kendi yerine geçmesini istediği şeklinde rivayetler bulunmaktadır354. Za-

ten vefatı sırasındaki onun son sözleri bu niyetini teyit etmektedir. Şöyle ki, Ebû Lü’lü Hz. Ömer’i ölümcül bir darbe ile yaraladığı ve artık hayatından ümit kesildiği zaman Müslümanlar, yerine birini halîfe göstermesini istediler. Fakat o, kendisinden sonra bu işi tam anlamıyla yürütebilecek birini göremiyordu. Zira Ebû Ubeyde kendisinden beş yıl önce vefat etmişti. Yanındakiler halîfe bı- rakması konusunda ısrar edince:

351 Fayda, Halid b. Velid, s. 436.

352 Ahmed bin Hanbel, I, 35; Muhibbüddin et-Taberî, vr. 220a. 353 İbni Sa’d, III, 181; Belâzûrî, Ensâb, I, 579.

354 Bu rivayetler için bkz. Ahmed bin Hanbel, I, 18, 201-2; İbnü’l-Cevzî, I, 366-7; Zehebî, Siyer, I,

Hz. Ömer Sempozyumu • 85

‚Eğer Ebû Ubeyde bin el-Cerrâh sağ olsaydı bu işi ona bırakırdım. Rabbim bunu niçin böyle yaptığımı sorarsa, ‘Senin peygamberinin, ‚Her ümmetin bir emini vardır; bu ümmetin emini ise Ebû Ubeyde bin el-Cerrâh’tır‛, buyurduğunu işittim’, derdim‛,

diyerek, onunla ilgili bu düşüncesini tekrar dile getirmiştir355.

Hz. Ömer'in Ebu Ubeyde'nin ilmi ve şahsına verdiği yüksek değerin diğer bir örneği şudur: Hz. Ömer bir gün insanlarla beraber otururken, onlara istek ve temennilerde bulunmalarını ister. Onlardan kimisi bulundukları ev dolu- sunca çok parası olmasını, kimisi çok altını olmasını, bazısı da çok mücevheri olmasını ve bunları Allah yolunda harcamak istediklerini belirttiler. Hz. Ömer daha başka temennilerde bulunmalarını isteyince, daha nasıl temennide bulu- nacaklarını sordular. Bunun üzerine Hz. Ömer:

‚Bu evin, Ebû Ubeyde bin el-Cerrâh, Muâz bin Cebel ve Hüzeyfe bin el-Yemân

gibi adamlarla dolu olmasını temenni ederim‛, dedi356.

Hz. Ebu Ubeyde zühd ve takva üzere bir hayat yaşardı. Sûriye Orduları Başkumandanı olması bile zühd ve takva içinde bir hayat sürmesine engel ol- mamış, ordusu içinde her hangi bir asker gibi gayet basit ve mütevâzi bir hayat tarzı sürmeye ve tüm Müslümanlara örnek olacak bir zühd hayatı içinde ya- şamaya devam etmiştir. Bu tarz bir hayat sürmeye gayret eden Hz. Ömer Ebu Ubeyde'nin en çok zühd içindeki bu yaşantısına hayran olur, onun gibi yaşa- yamadığına hayıflanır ve zaman zaman da onu bu konuda denerdi.

Nitekim Hz. Ömer, Kudüs halkının bizzat onun elinden emannâme alarak teslim olacaklarını söylemeleri üzerine Şâm’a doğru yola çıkmış, yolda onu Ecnâd komutanları ile ileri gelenler karşılayınca Hz. Ömer onlara:

‚Benim kardeşimnerede?‛, diye sordu. Kimi kasdettiğini sorduklarında: ‚Ebû Ubeyde‛, diye cevap verdi. Onun birazdan geleceğini söylediler. Biraz

sonra Ebû Ubeyde, dişi bir deve üzerinde yularını tutarak geldi; Hz. Ömer’e se- lam verip hal-hatır sordu. Hz. Ömer diğerlerinin çekilmesini ve kendisini Ebû Ubeyde ile yalnız bırakmalarını istedi. Sonra Ebû Ubeyde’ye dönerek:

‚Beni evine davet etmeyecek misin?‛, diye sordu. Hz. Ebû Ubeyde:

‚Benim evimde ne yapacaksın? Evimdeki şartların sana zor gelmesinden korka- rım‛, dedi.

Halîfenin ısrarı üzerine onu evine götürdü. Hz. Ömer onun evinde, yatak niyetine üzerine yattığı bir keçe, bir yemek kabı, bir su kırbası ve kılıcından başka bir şey göremedi. Bunun üzerine ona, insanların komutanı olan birinin malı-mülkü ve yiyeceğinin nerede olduğunu sordu. Ebû Ubeyde ona:

355 Bu rivayetin yer aldığı eserlerde genellikle, Ebû Ubeyde hakkındaki bu sözünden sonra, ‚...

Eğer Huzeyfe bin el-Yemân’ın azatlı kölesi Sâlim hayatta olsaydı yerime onu bırakırdım. ... ‛, ilavesi

de zikredilir. Ahmed bin Hanbel, I, 20; İbn Sa’d, III, 343, 413; Taberî, IV, 228-29; Hâkim, III, 267; Ali el-Müttaki, Kenzü’l-Ummâl, XIII, 216. Ayrıca bkz. Aydınlı, Ebu Ubeyde, s. 221; Fayda,

Hulefâ-yı Râşidîn Devri, s. 119.

356 Buhârî, et-Târîhu’s-Sağîr, I, 84; İbn Sa’d, III, 413; Hâkim, III, 262; Ebû Nuaym, I, 102; Zehebî,

‚Ey mü’minlerin emiri, bize bu kadarı yeter‛, deyip Hz. Ömer’in önüne ku-

rumuş bir ekmek ve tuzdan oluşan azıcık bir şey koydu. Hz. Ömer bu durumu görünce:

‚Ey Ebû Ubeyde, dünya senden başka hepimizi değiştirdi‛, deyip ağlamaya

başladı357.

Bildirildiğine göre Ebû Ubeyde ve ailesinin durumunun iyileştiği ve ni- metin onlar üzerine bollaştığı haberi gelince, Hz. Ömer onun gelirini kısmıştı. Bir müddet sonra onun ne durumda olduğunu sordu. Renginin solduğu, elbi- selerinin eskidiği ve durumunun iyice kötüleştiğini söylediler. Bunun üzerine Hz. Ömer, onun hiç şikayet etmeden sabretmesi, kendisine takdir edilenle ye- tinmesi ve bu davranışı ile de büyük sevaplar kazanmasından dolayı onu övdü ve gelirini tekrar normal haline çevirdi358.

Kaynaklarda Hz. Ömer'in onu bu konuda denediği diğer bir olaydan da- ha bahsedilir. Hz. Ömer zaman zaman âmillerini (valileri) kontrol eder ve on- ları imtihana tabi tutardı. Bir defasında da Ebû Ubeyde ile Muâz bin Cebel’i sı- namak istedi. Birini çağırıp içinde 400 dinar bulunan bir kese verdi. Bunu, ihti- yaçlarını görmesi için Ebû Ubeyde’ye götürmesini ve daha sonra da altınları ne yapacağını izlemesini istedi. Hz. Ömer’in görevlendirdiği kimse keseyi Ebû Ubeyde’ye verince, Ebû Ubeyde ona hayır duada bulunup verilen altınları be- şer-onar ihtiyaç sahiplerine dağıttı; kendine bir dinar bile bırakmadı. Hz. Ömer, Muâz bin Cebel’e de 400 dinar göndermişti. O da, hanımının bazı acil ihtiyaçları için ayırmasını istediği az bir kısmı hariç altınların hepsini dağıttı. Hz. Ömer onların bu davranışları karşısında ikisini de övdü359.

2.6. Hz. Ömer'in Ebu Ubeyde'ye Duyduğu Büyük Sevgi, Ona Düşkün-

Outline

Benzer Belgeler