• Sonuç bulunamadı

Görevlerini Yerine Getirmeleri Hususunda Denetlenmeler

HZ ÖMER’İN VALİLERİNİ DENETİME TABİ TUTMAS

4. Valilerin Denetlenmesinde Denetime Konu Olan Hususlar

4.2. Görevlerini Yerine Getirmeleri Hususunda Denetlenmeler

Valinin namazı usulüne uygun bir biçimde kıldırıp kıldırmadığı, ganimet dağıtımında adaleti temin edip etmediği, orduyla birlikte cihada gidip gitme- diği, yargılamada adil olup olmadığı, malî hususlarda gerektiği şekilde hareket edip etmediği de denetime konu oluyordu. Bir başka ifade ile valiler; görevli oldukları dinî, askerî, adlî ve ekonomik konularda gerektiği şekilde görevlerini yerine getirip getirmeme hususunda da denetime tâbi tutuluyorlardı.

Tayin öncesi taahhütte bulundukları görevleri îfâ etmede, denetimler so- nunda kusurlu bulunan valiler, çeşitli şekillerde cezalara çarptırılıyorlardı. Öy- le ki, beş vakit namaz ile cuma ve bayram namazlarında cemaate imamlık yapmakla sorumlu olan valinin, namazı iyi kıldırıp kıldırmaması bile denetime konu olabiliyordu. Valinin namazı nasıl kıldırdığı bizzat halife tarafından sor- gulanıyordu.837

834 Sa’d b. Ebî Vakkas’ın çarşıdan gelen gürültülerden rahatsız olması sebebiyle valilik binası-

nın kapısını kapattırdığını öğrenen Hz. Ömer’in Muhammed b. Mesleme’yi göndererek söz konusu kapıyı yaktırdığı hatırlanmalıdır. Bkz. Belâzürî, Futûhu’l-Buldân, s.398; Taberî, I, 2492-2493 İbnü'l-Esîr, Kâmil, II, 529-530; a.mlf., Usdü’l-Ğâbe, IV, 336-337, Zehebî, Siyer-i

A’lâmi’n-Nübelâ, II, 372; İbn Kesîr, IV, 77; İbn Hacer, VI, 34-35.

835 Hz. Ömer’in Basra valisi, Muğîre b. Şu’be, zina etmekle suçlanmıştı. Hz. Ömer, Muğîre ve

onun aleyhinde iddiada bulunan şahidlerin Medîne’ye gelmelerini emretti. Yaptığı soruş- turma ve muhakeme sonunda suçun oluşmadığına karar verdi ve şahidlerin üçüne kazf ce- zası tatbik etti. Muğîre’yi de böylesine bir şüpheli duruma düştüğü için azarladı. Bkz. Ta- berî, I, 2529-2533; İbnü'l-Esîr, Kâmil, II, 540-541; İbn Kesîr, IV, 83-84.

836 Hz. Osman’ın Kûfe valilerinden Velîd b. Ukbe’nin şarap içtiği ve sarhoş bir vaziyette iken

cemaate namaz kıldırdığı iddası üzerine Halife, durumu araştırtmış ve Medîne’de tarafları muhakeme etmiştir. Yargılama sonunda Velîd’i cezalandırmıştır. Bkz. İbn Kuteybe, İmâme, s.37; Belâzürî, Ensâbu’l-Eşrâf, VI, 142-143; Ya’kûbî, II, 59; Mes’ûdî, II, 345; İbnü'l-Esîr, Kâmil, III, 107; a.mlf., Usdü’l-Ğâbe, IV, 676. Velîd’in söz konusu fiili işlediği hususunda birtakım şüpheler vardır. Çünkü iddiada bulunan şahıslar, Velîd’den intikam alma çabasındaki kişi- lerden oluşuyordu. Geniş bilgi için bkz. Taberî, I, 2844-2845; İbnü'l-Esîr, Kâmil, III, 105-107; a.mlf., Usdü’l-Ğâbe, IV, 677; İsfahânî, V, 141-142. Ayrıca bkz. Kılıç, s.248-249.

837 Kûfeliler, Hz. Ömer’e gelerek valileri Sa’d b. Ebî Vakkas’ın iyi namaz kıldıramadığı şikâye-

Hz. Ömer Sempozyumu • 177 Valilerin ekonomik konularda denetimlerine özel önem veriliyordu. Öyle ki denetime konu olan diğer hususlarla ilgili denetim örneklerine bazı halifeler döneminde rastlanılabilirken, valilerin ekonomik hususlarla ilgili olarak denet- lenmelerine her halife döneminde rastlanılmaktadır. Bunda, devletin yapılan- ması döneminde fazlasıyla ekonomik gelirlere ihtiyacının etkili olması kadar, halkın ekonomik suiistimalleri yakından takip etmesi ve bu konuda söylenilen- lerin kamuoyunda kolay ve süratli bir şekilde abartılarak yayılmasına sebep olması da etkili olmuştur.

Vilâyetlerden toplanan zekât ve fey gelirleri, ulaştırılması gereken yerlere adil bir şekilde ulaştırılıyor mu, dağıtımda suizanlara fırsat vermeyecek bir şe- kilde adalet sağlanıyor mu, yoksa valiler ekonomik hususlardaki yetkilerini kendileri veya yakınları menfaatine mi kullanıyorlar araştırılıyordu.838

Harâc gelirlerinin vilâyetteki ilgili yerlere sarfından sonra, merkeze ulaştı- rılması gerekiyordu.839 Ayrıca harâc gelirlerinin toplanması esnasında gerekli

hassasiyetin gösterilmesi, gelirleri artırıcı tedbirlerin alınması da önemseniyor- du. Harâc gelirlerindeki artış veya eksilme, valilerin sorgulanmasına ve hatta azline bile sebep olabiliyordu.840 Valilerin harâc veya daha başka gelirlerden bir

kısmını veya tamamını zimmetine geçirmesine, yakınlarına vermesine asla müsamaha edilmiyordu.841 Bu konudaki şikâyetler derhal ve titiz bir şekilde

araştırılıyordu. Valilerin tayin öncesi beyan ettiklerinin ötesinde mal varlığına

ledikleri karşısında şikâyetlerin yersiz olduğuna karar verdi. Bkz. Belâzürî, Futûhu’l-Buldân, s.398; Ya’kûbî, II, 47; İbnü'l-Esîr, Kâmil, 6; Kazvînî, s.251-252.

838 Sa’d b. Ebî Vakkas’ın Kûfe valiliği yaptığı esnada fey gelirlerinin dağıtımında adil olmadığı

iddia edilmişti. Hz. Ömer durumu araştırtmış ve Sa’d’ın iddiaların aksine dağıtımda adil ol- duğuna karar vermişti. Bkz. Belâzürî, Futûhu’l-Buldân, s.398.

839 Laura Veccia Vaglieri, ‚Râşid Halifeler ve Emevî Halifeleri‛, İslâm Tarihi Kültür ve Medeniye-

ti, çev., İlhan Kutluer, İstanbul 1997, I, 78.

840 Mısır’ın harâc gelirlerinin eskiye oranla azaldığını ve merkeze geç gönderildiğini düşünen

Hz. Ömer’in Mısır valisi Amr b. el-Âs’a mektuplar yazdığı, onu bu hususta sert bir şekilde eleştirdiği, valinin ise kendisini savunmak için halifeye benzer sertlikte mektuplar yazdığı nakledilmektedir. Halife Ömer, yazdığı bir mektup vasıtasıyla Amr’ın tayin öncesinde sahip olmadığı mal, mülk, köle ve cariyelere sahip olduğunu, dolayısıyla onun bu konularda Mu- hammed b. Mesleme tarafından denetleneceğini söyledi. Muhammed b. Mesleme, Amr b. el- Âs’ı mal varlığı ve harâcla ilgili hususlarda denetime tâbi tuttu. Sonuçta, valinin mallarının yarısına el koydu, beytülmâle devrine karar verdi. Olayla ilgili geniş bilgi için bkz. Belâzürî,

Futûhu’l-Buldân, s.314-315; İbn Abdirabbih, I, 63; Kalkaşandî, Subhu’l-A’şâ, VI, 477; a.mlf., Meâsirul-İnâfe, III, 297-280. Ayrıca bkz. Temmâvî, s.119-122.

841 Hz. Ali’nin Rey valiliğine atadığı Yezid b. Hüceyye et-Temîmî’nin, Rey şehrinin harâcından

otuziki bin dirhemlik bir meblağı zimmetine geçirmesi üzerine onu kırbaçlattığı nakledil- mektedir. Bkz. Taberî, II, 138; İbnü'l-Esîr, Kâmil, III, 287-288. Hz. Ali aynı şekilde amcasının oğlu ve Basra valisi Abdullah b. Abbas’ın zimmetine geçirdiği iddia olunan harâc gelirlerini iadesini istemiş, onu bu konuda ağır ifadelerle dolu mektuplarıyla suçlamıştı. Abdullah b. Abbas ise Hz. Ali’nin istediği gibi paraları iade etmek yerine Basra valiliğiniden ayrılarak Mekke’ye gitmiştir. Olay hakkında geniş bilgi için bkz. İbn Kuteybe, Uyûn, 121; Ya’kûbî, II, 110-111; İbn İbnü'l-Esîr, Kâmil, III, 386-387; Kesîr, IV, 335.

sahip oldukları anlaşılırsa, bu farkın makul izahı isteniyor, malındaki artışı makul şekilde izah edemeyen valiler, ya azlediliyorlar veya mallarının yarısına el konularak beytülmâle devredilmesine karar veriliyordu.842

Outline

Benzer Belgeler