• Sonuç bulunamadı

Hak Arama Hürriyeti

Belgede Değişiklik davası (sayfa 70-73)

Devletin hukuki koruma sağlama yükümlülüğü ile kişinin devletten bu yükümlülüğü yerine getirmesini istemesi olarak ifade edilen hak arama hürriyeti, bütün hürriyetlerin güvencesi ve yaptırımıdır193. Hak arama hürriyeti, yargılama hukuku güvencelerinden biridir194.

190 Braun – Gehör, s. 1596 – 1597.

191 Braun – Grundfragen, s. 18; Gottwald – Materielle, s. 157; Petzold, s. 203. 192 Stein/Jonas – Leiplod, s. 300.

193 Yılmaz, Ejder, Hukuk Davaları Bakımından Adalet Hizmetlerinin İyileştirilmesi İhtiyacı ve Yapılması Gerekenler, (SÜHFD 1996/1-2, C. 5., Prof. Dr. Şakir Berki’ye Armağan, s. 55 – 76), Konya, 1996, s. 55 (Yılmaz – Adalet); Özekes – Dinlenilme, s. 50 – 51; Erişir – Tedbir, s. 30; Evren, Teoman, Hak Arama Özgürlüğü ve Savunma, (TBBD 1988/1, s. 5 – 15), s. 6; Akcan, Recep, Usul Kurallarına Aykırılığı Dayanan Temyiz Nedenleri, Ankara, 1999, s. 90 (Akcan – Temyiz); Çiftçi, Pınar, İcra Hukukunda Menfaat Dengesi, Ankara, 2010, s. 81; Hanağası, s. 38; Akkan – Etkin, s. 48; Atalay, Esra, Yargısal Temel Haklar, (Prof. Dr. Şükrü Postacıoğlu’na Armağan, s. 437 – 454), İzmir, 1997, s. 449.

194 Budak, Ali Cem, Medeni Usul Hukukunda Üçüncü Kişilerin Haklarının Korunması, İstanbul, 2000, s. 5 (Budak – Kişi); Atalay, s. 449.

Hak arama hürriyeti, Anayasamızın 36. maddesinde düzenleme altına alınmıştır. Söz konusu düzenleme, hak arama hürriyetini sağlayabilme amacıyla, tüm yargısal yollara başvuru hakkı veren bir düzenlemedir195. Hak arama hürriyeti için kabul edilen Anayasal düzenlemelerin dışında ülkemizin de altına imza atmış olduğu milletlerarası birçok sözleşmede ilgili düzenlemeler bulunmaktadır196.

Hak arama hürriyetinin, yargıya ulaşılabilirliğin sağlanması ve yargılamada ilgililere dinlenilme hakkının sağlanması olarak iki yönü vardır. Yargılamaya ulaşılabilirlik ile haklarını mahkeme önünde ileri sürmek isteyen her kişiye, önemli bir engelle karşılaşmaksızın, bu imkândan yararlanabilme yolunun açılması ifade edilir. Yargılamada ilgililerin dinlenilme hakkının tanınmasıyla ise açılmış bir dava ile hakları etkilenecek olan her kişiye, o davada söz hakkı tanınması ifade edilir197.

Hak arama hürriyetinin yargılamaya ulaşılabilirliği yönünden ele alınması durumunda, bir hak ihlaline uğrayan kişinin, adaleti sağlama amacıyla bu ihlali sonlandırabilmek için ilgili adli yargı mercilerine başvurabilmesi düşünülecektir198. Dolayısıyla hak arama hürriyeti, davacı açısından iddiada bulunabilmeyi ve dava açıp hakkını arayabilmeyi, davalı açısında da kendisine

195 Çetin, Onur, Hak Arama Hürriyeti, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İzmir, 2007, s. 103.

“…Anayasa'nın "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, herkesin, geçerli araç ve yollardan faydalanarak yargı yerlerinde davacı veya davalı olarak sav ve savunma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Kişiye, hukuka uygun araç ve yollardan yararlanarak hakkına kavuşması olanağı tanınmasının, hukuk devletinin vazgeçilmez bir gereği olduğu tartışmasızdır (…. ) Hukuk devletinde asıl olan temel hak ve özgürlüklerin korunmasıdır. Bu durumda hak arama özgürlüklerinin sınırlandırılması nedeniyle alacaklarını elde edemeyen kişilerin haklarına kavuşmalarının sağlanması hak arama özgürlüğünün olduğu kadar hukuk devleti olmanın da ön koşuludur.” (AYM 31.1.1997, 66/7 (ResG 4.11.2000 T., S. 23154).

196 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 8. maddesine göre “Herkesin anayasa ya da yasayla tanınmış temel haklarını çiğneyen eylemlere karşı yetkili ulusal mahkemeler eliyle etkin bit yargı yoluna başvurma hakkı vardır”. Yine aynı beyannamenin 10. maddesine göre de “Herkes haklarının ve yükümlülüklerinin veya kendisine karşı cezai nitelikte herhangi bir suçlamanın tespitinde tam bir eşitlikle davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından nesafetle ve kamuya açık (aleni) olarak görülmesi hakkına sahiptir”. 197 Budak – Kişi, s. 6; Akkan – Etkin, s. 48.

198 Çetin, s. 100. “Ne var ki, bunun yanında yine kaynağını Anayasa'dan alan başka hak ve özgürlükler de vardır. Anayasanın 31. maddesinde, "Hak Arama Hürriyeti" olarak tanımlanan ve "yargı mercileri önünde hak arama, ihbar ve şikâyet ve dava açma" özgürlüklerini de kapsayan haklar buna örnek olarak gösterilebilir.” HGK 9.4.1982 T., 4-56/348 (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası).

karşı açılan davada savunma hakkını sağlamaktadır199. Kişiler hak arama hürriyetini serbestçe ve herhangi bir engelle karşılaşmaksızın kullanabilmelilerdir200. Hak arama hürriyeti kişilere yalnızca dava açma hakkı tanımaz. Bu hakkın yanında, adaletin sağlanması sonucunu ortaya koyabilecek, her türlü etkin hukuki korumanın sağlanması gerekir201. Bu kapsamda etkin hukuki koruma için gerekli düzenlemeler yapılmalı, ortaya çıkan engeller kaldırılmalı, yargılamada ve hakkın elde edilmesinde hak arama hürriyetine uygun davranılmalıdır. Kişilerin hak aramasını zorlaştıran hukuki ve fiili engellerin kaldırılması da gerçek ve etkili hukuki korumanın ve dolayısıyla hak arama özgürlüğünün bir gereği olacaktır202.

Hak arama hürriyeti, uyuşmazlık ortaya çıkmadan da vardır. Ancak uyuşmazlık ortaya çıktıktan sonra somutlaşarak hukuki koruma talebine dönüşmektedir. Bu bakış açısıyla hukuki korunma talebi, hak arama hürriyetinin somut olarak kullanılmasıdır203. Hak arama hürriyetinin devamında hakkın yargı mercileri önüne taşınabilirliği, yani yargı mercilerine başvurulabilirlik ve dolayısıyla bunun sonucunda yargılamada ilgililerin dinlenilmesi durumu ortaya çıkar204.

Mahkemeler davacının ileride değişen şartlar sonucunda ortaya çıkan taleplerini dikkate almazsa, davacının anayasada teminat altına alınan hukuki korunma talebi ihlal edilmiş olacaktır205. Hak arama hürriyetinin, yargıya başvurma olanaklarının, her olayda ve aşamada açık bir şekilde belirtilmesi gerekir206. Zira hak arama hürriyetinin anayasalarda yer alması tek başına yeterli değildir. Ayırca söz konusu hakkın kullanımının sağlanması yani fiili netice verecek şekilde sunulması gerekir207. Buna göre, değişen şartlar çerçevesinde daha önce kesin hükümle sonuçlandırılmış olan bir davanın, tekrar yargı mercileri önüne getirilmesinin nedenlerinden birisi olarak hak arama hürriyeti görülebilecektir. Zira daha önceden kesin

199

Tercan – Eski, s. 79; Akcan – Temyiz, s. 90; Evren, s. 6.

200 Tercan – Eski, s. 79.

201 Özekes – Temel Haklar, s. 123; Özekes – Dinlenilme, s. 53; Akkan – Etkin, s. 48; Çetin, s. 120. 202 Özekes – Temel Haklar, s. 124; Akkan – Etkin, s. 48.

203 Özekes – Temel Haklar, s.124; Erişir – Tedbir, s. 32. 204 Budak – Kişi, s. 6; Erişir – Tedbir s. 32 – 33. 205 Pekcanıtez – Alacak, s. 37.

206 Evren, s. 11. 207

hükümle sonuçlanan bu uyuşmazlık üzerinde, önemli hukuki veya fiili değişiklikler gerçekleşmiştir. Bunun sonucunda ortaya çıkan yeni durum hakkında hak ihlaline maruz kalan kişi, adli yargı mercileri önünde yargısal yollardan birisi olan değişiklik davasına başvurabilecektir. Özetle değişiklik davasının hangi şartlar altında kabul edilebilir olduğunun sınırlarının net bir şekilde belirlenmesi ve bu şartlar çerçevesinde kişilerin başvurusuna imkan sağlanması hak arama hürriyetinin sağlanması bakımından bir zorunluluktur.

Belgede Değişiklik davası (sayfa 70-73)

Benzer Belgeler