• Sonuç bulunamadı

Değişikliğin Sonradan Doğması veya Önceki Davada İleri Sürülememiş Olması

Belgede Değişiklik davası (sayfa 192-195)

Değişiklik davasının ortaya çıkabilmesi için değiştirilmesi istenilen hükmün temelinde yer alan tespitlerde, önemli hukuki veya fiili değişikliklerin ortaya çıkmış olması gerekir120. Dolayısıyla değiştirilmesi istenilen hükmün verilmesinden önceki dönemde ileri sürülebilmesi mümkün olan talepler, değişiklik davasına kural olarak konu olamayacaktır. Bu şart, değişiklik davasının dinlenilebilirliği açısından önemli bir şarttır121. Yine bu açıdan ele alındığında

119

Zöller, § 323 Rn. 2; Rosenberg/Schwab/Gottwald, s. 1098.

120 Stackmann, s. 280 – 281; Kurz, s. 21; Graba – Unterhaltsvergleich, s. 2346.

121 Stackmann, s. 280 – 281; Kurz, s. 21; Knecht, s. 39; Roth, s. 1233; Janke, s. 13 – 14; Stein/Jonas –

Leiplod, s. 282; Tintelnot, Albrecht, Unterhaltsausgleich nach verheimlichter Besserstellung versus

değişiklik olarak nitelendirilen bu durumun, önceden tespit edilememesi gerekir122. Tespit edilememe durumu ile kastedilen, hiçbir şekilde bu olayın gerçekleşeceğinin kestirilememesi değildir. Böyle bir durumun ortaya çıkacağı tahmin edilebilmesine rağmen, hüküm tesisi anında gerçekleşmeye başlamamış değişiklikler de sonradan ortaya çıkan değişiklik olarak değerlendirilebilir123.

Ancak değişiklik davasının temelinde yer alan davanın tahkikat aşaması sona erene kadar gerçekleşmiş olan durumların ileri sürülememiş olması veya ileri sürülmüş olmasına rağmen dikkate alınmamasının da sonuçları olduğunu kabul etmek gerekir124. Buna göre ileride125 ilgili bölümlerde değinileceği için burada kısaca, değişiklik davasının temelinde yer alan davada ileri sürülme imkânı olmayan değişikliklerin belirli şartlar altında değişiklik davasının açılmasından itibaren geçmişe etkili sonuçlar doğurabilmesinin mümkün olduğu söylenebilecektir. Yine bunun yanında değişiklik davasının temelinde yer alan davada ileri sürülmesine karşın çeşitli sebeplerle hükmün kurulmasında dikkate alınmamış durumların değişiklik davasında davanın açılmasından itibaren geleceğe etkili sonuçlar doğurabilmesi de mümkün olabilecektir.

Bu başlık altında üzerinde duracağımız asıl konu ise önemli hukuki veya fiili değişikliğin, değişiklik davasının temelinde yer alan davanın tahkikat aşamasının sona ermesinden sonra ortaya çıkması halidir. Zira yukarıdaki iki istisnai durum dışında değişiklik davasının, kural olarak, ancak ilk davanın tahkikat aşamasının sona ermesinden sonra ortaya çıkan değişikliklerin dinlenebilmesi için açılan bir dava olduğunu kabul etmek gerekir126.

122 Erting, s. 73; Roth, s. 1233; Baumbach/ Lauterbach/ Albers/ Hartmann, 1422;

Rosenberg/Schwab/Gottwald, s. 1098 – 1099.

123 Knecht, s. 33, 39; Boetzkes, s 28 – 29; MünchKommZPO – Gottwald § 323 Rn.84;

Rosenberg/Schwab/Gottwald, s. 1098 – 1099; Stein/Jonas – Leiplod, s. 282.

124 Değişiklik davasının Alman Hukukunda düzenlendiği § 323/II’de değişiklik davasının temelinin, ilk davanın

incelendiği mahkemede yapılan olay incelemesinden sonra meydana gelen ve talep yoluyla ileri sürülmesi mümkün olmayan veya olmamış durumlara dayanabileceği düzenlenmiştir.

125 Bkz. II. Bölüm-§1-G-V.

126 Braun – Grundfragen, s. 231 – 232; Bereiter Hahn, s. 95; Kurz, s. 3; Niklas – Wesentlichen, s. 6; Boetzkes, s 4, 28; Schumacher, s. 97; Hoppenz – Verhaltnis, s. 226; Tintelnot, s. 244; Thomas/Putzo, § 323 Anm. 15;

Gottwald – Unterhalt, s. 1378; Spangenberg, s. 979; Stein/Jonas – Leiplod, s. 282; Musielak/Borth, § 323

Öte yandan değişiklik davasında ileri sürülebilecek hukuki veya fiili değişikliklerin, temeldeki davanın kanun yolu aşamasında ortaya çıkması halinde değişiklik davasına konu olup olamayacağı incelenmesi gereken bir husustur. Bu noktada akla iki çözüm yolu gelebilir. İlk olarak, değişiklik davasının temelinde yer alan asıl davada davayı inceleyen mahkeme kararını verdikten sonra, ortaya çıkan önemli hukuki veya fiili değişikliklerin kanun yolu aşamasında ileri sürülemeyeceği düşünülebilir. Bu düşüncenin devamında, kanun yolu aşamasında ileri sürülemeyen önemli değişikliklerin ileri sürülebilmesi için değişiklik davası açılabilmesine imkân sağlanacaktır. İkinci olarak ise ilk derece mahkemesi kararının kanun yolu aşamasında incelenirken, ortaya çıkan önemli hukuki veya fiili değişikliğin yeni bir değişiklik davasına konu edilmesine gerek olmadan, kanun yolunda incelenebilir olabilmesidir. Kanaatimizce burada yapılması gereken, kanun yolu aşamasında ortaya çıkan bu değişikliğin, üst merciin kanun yolu incelemesinde, ilk derece mahkemesi hükmünü değiştirerek ve düzelterek onama yoluyla dikkate alabilmesidir. Çünkü burada henüz şekli anlamda kesin hüküm halini almamış bir karar vardır. Ancak burada ilk derece mahkemesi kararının, bilinen anlamda değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasından bahsedilemeyecektir. İlk derece mahkmesindeki tahkikat incelemesinde gerçekleşmemiş önemli hukuki veya fiili değişikliğin temyiz incelemesinde ortaya çıkması nedeniyle bu değişikliğin dikkate alınabilmesine hizmet eden bir imkan olarak ileri sürülebilecektir. Karşılaştırmalı hukukta127 da kabul edilen bu görüşün usul ekonomisi ilkesine ve taraf menfaatlerine daha uygun olduğunu söyleyebiliriz. Zira henüz şekli anlamda kesin hüküm halini almamış bir uyuşmazlık hakkında, ileri sürülebilme imkânı olan ve hükmü etkileyecek olan bu önemli değişikliklerin, yeni bir davaya konu edilerek incelenmesini kabul etmek, usul ekonomisi ilkesine aykırı olduğu gibi hakkın sahibine geç intikal etmesine de sebep olacaktır. Öte yandan burada henüz, şekli anlamda kesin hüküm halini almamış bir uyuşmazlık hakkında ortaya çıkan değişikliklerin, ayrı bir değişiklik davasına konu edilmesi gerektiğini savunmak, bir dava şartı olan derdestlik itirazı ile de çelişecektir128. Zira önemli değişikliğin ileri sürülebileceği bir dava var iken bunu ayrı bir davaya konu edebilmek mümkün değildir.

Hukukumuzda değişiklik davasına ilişkin düzenlemelerin yer aldığı maddi hukuktaki düzenlemelerde açıkça belirtilmese de ilgili düzenlemelerin içeriğinden, değişiklik davasının

127 Knecht, s. 27 – 28; Stein/Jonas – Leiplod, s. 296; Hoppenz – Verhaltnis, s. 227. 128

ancak ilk davanın tahkikat aşamasının sona ermesinden sonra ortaya çıkan önemli hukuki veya fiili değişiklikler için söz konusu olabileceği sonucuna varabilmek mümkündür.

F. Değişikliği İstenilen Hükümdeki Yanlış Tahminin Düzeltilmesinin Amaçlanmış

Belgede Değişiklik davası (sayfa 192-195)

Benzer Belgeler