• Sonuç bulunamadı

C- Vergi Rekabetinin Amacı ve Hedef Değişkenleri

1- Doğrudan Yabancı Yatırımlar

Uluslararası mobilitenin derecesi, ülkelerin aralarında giriştikleri rekabetin şiddetini belirleyen en önemli unsurdur. Üretim faktörleri arasında mobilite derecesine bağlı olarak bazı üretim faktörleri vergi rekabetinin hedef değişkeni olma özelliği kazanmaktadır. Ayrıca mobil olma özelliklerinin yanı sıra ülkelere iktisadi açıdan sağlayacakları kazanımlar da, bu faktörlerin hedef alınmasında son derece önemlidir. Bu özellikler dikkate alındığında, vergi rekabeti ortamında doğrudan yabancı yatırımların (DYY) en önemli hedef değişken olduğu söylenebilir.

Literatürde özel yabancı sermaye hareketleri içinde değerlendirilen DYY’lar konusunda çok sayıda tanımlama bulunmaktadır. Genel olarak değerlendirildiğinde, tahvil ve hisse senetlerinin bir diğer ülke veya ülkelerin kuruluşları tarafından satın alınmasını ifade eden portföy yatırımları dışında kalan ve bir veya birden fazla uluslararası yatırımcının tamamına sahip olarak veya yerli bir veya birkaç firma ile ortaklık kurarak gerçekleştirdiği yatırımlar DYY olarak tanımlanmaktadır189. DYY’lar bir

ülkede mukim bir yatırımcının kendi ülkesi dışında bir başka ülkede üretim yoluyla getiri elde etmek amacıyla yaptığı fiziki yatırımlar olarak da tanımlanabilmektedir190. Bu

tanımda geçen “getiri elde etme” amacı, yapılan yatırım ile yatırımcı arasında uzun dönemli bir ilişkinin varlığını gerektirmekte ve yapılan yatırımın yönetimi konusunda önemli derecede etkiler oluşturmaktadır.

DYY’lar bir ülkede bir firmayı satın almak veya yeni kurulan bir firma için kuruluş sermayesini sağlamak ya da mevcut bir firmanın sermayesini arttırmak yoluyla o ülkede bulunan firmalar tarafından diğer bir ülkede bulunan firmalara yapılan ve kendisiyle birlikte teknoloji, işletmecilik bilgisi ve yatırımcının kontrol yetkisini de beraberinde getiren yatırımlardır. Bu çerçevede DYY’ların özellikleri şu şekilde sıralanabilir191:

- Her şeyden önce bu yatırımlar fiziki sermaye yatırımı olma özelliğine sahiptir. Diğer bir ifadeyle, bu yatırımlar yapıldığı andan itibaren ilgili ülke ekonomisine bağlanmakta ve sabit sermayeye dönüşmektedir.

189 DPT, Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları Özel İhtisas Komisyonu Raporu,

Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, Devlet Planlama Teşkilatı, Ankara, Mayıs 2000, s.1.

190 OECD, Benchmark Definition of Foreign Direct Investment, Third Edition, Organization

for Economic Cooperation and Development, Paris, 1996, s.7-8.

191 Halil Seyidoğlu, Uluslararası İktisat, Kurtiş Matbaası, İstanbul, 1999, s.646. Rıdvan Karluk,

“Türkiye’de Yabancı Sermaye Yatırımlarının Ekonomik Büyümeye Katkısı”, Ekonomik

İstikrar, Büyüme ve Yabancı Sermaye içinde, Der. Ali Tarhan, T.C. Merkez Bankası,

- Üretim faaliyetine yöneldiklerinden spekülasyon amaçlı portföy yatırımlarından ayrılmakta ve uzun dönemli sermeye hareketleri kapsamına girmektedir.

- DYY’lar genelde gelişmiş ülke kökenli olup, günümüzde ağırlıklı olarak çokuluslu şirketler tarafından gerçekleştirilmektedir.

- DYY’lar teşebbüs, teknoloji, risk taşıma ve organizasyon aktarımı da sağlamakta ve bu sebeple yöneldikleri ülke ekonomilerine rekabet gücü başta olmak üzere önemli kazanımlar sağlamaktadır.

DYY’lara dair çalışmalar incelendiğinde, bu yatırımların belirli bir ekonomiye yönelmesinde çok sayıda faktörün etkili olduğu görülmektedir. UNCTAD, 1998 yılı çalışmasında belirleyici olan faktörleri şu şekilde ele almıştır.

DYY’ların belirleyicisi konumundaki bu faktörler etki yönünden değerlendirildiğinde, önem derecesi ve türü açısından farklılaşmaktadır*. Ancak, belirleyici faktörlerin

özellikleri ele alındığında vergilendirmenin özel bir öneme sahip olduğu söylenebilir. Çünkü diğer belirleyicilerden farklı olarak vergilendirme, ulusal otoriteler açısından bir

* DYY’ların belirleyicisi olarak; piyasa hacmi, işgücü maliyeti, ticaret engelleri, büyüme oranı,

dışa açıklık, bütçe açığı, döviz kuru ve vergilendirme faktörleri açısından yapılan çalışmaların ulaştığı toplu sonuçlar hakkında bkz., Avik Chakrabarti, “The Determinants of Foreign Direct Investment: Sensitivity Analyse of Cross-Country Regressions”, Kyklos, Volume 54, 2001, s.91-92.

Kaynak: UNCTAD, World Investment Report 1998, s.91. I- Politik Çerçeve

- Ekonomik, politik ve sosyal istikrar - Piyasa giriş-çıkış ve işleyiş kuralları - Firmaiçi ticarete getirilen standartlar - Piyasa yapısı ve işleyişine ilişkin

politikalar (rekabet ve şirket satın ve birleşme politikaları)

- DYY’larla ilgili taraf olunan uluslararası anlaşmalar

- Özelleştirme politikası - Ticaret politikası - Vergi politikası

II- Ekonomik Çerçeve

III- Faaliyet Alanına ilişkin Çerçeve

- Yatırım teşvikleri

- Mücadele maliyetleri (rüşvet ve bürokrasiye ilgili maliyetler)

- Sosyal imkanlar (yabancı dilde eğitim veren okullar, yaşam kalitesi vs.)

Stratejiler Belirleyici Faktörler

Piyasaya Yönelme Kaynağa Yönelme Etkinliğe Yönelme

- Piyasa hacmi ve kişi başına düşen gelir

- Piyasanın gelişme olanağı - Küresel ve bölgesel piyasalara giriş

olanağı - Hammaddeler

- Düşük ücretli vasıfsız işgücü - Vasıflı işgücü

- Teknoloji, yenilikler ve markalar - Fiziki altyapı (havaalanları, enerji,

yollar ve telekomünikasyon) - Kaynakların maliyeti ve işgücünün

verimliliği

- Diğer girdilerin maliyeti (ulaşım ve iletişim maliyetleri)

- Bölgesel entegrasyonlara ve işbirliği anlaşmalarına üyelik

performans kriteri olma özelliği taşımamaktadır192. Dikkat edilecek olursa, anılan

belirleyicilerin tümü ulusal otoriteler için bir anda gerçekleştirilmesi mümkün olmayan ve piyasa katılımcılarının katkısıyla belirli bir birikime dayalı olarak sağlanabilen özellikler göstermektedir. Oysa vergilendirmede yükün hafifletilmesi için ulusal otoritenin tek taraflı bir tasarrufu yeterlidir ve bu özellik izlenen vergi politikalarının rekabetçi özelliğe kavuşmasında son derece etkili olmaktadır. Konuyla ilgili ampirik çalışmalar DYY’ların vergilere karşı oldukça duyarlı olduğunu göstermektedir. Örneğin Meussen, bir ülkedeki kurumlar vergisi oranının yüzde 1 indirilmesiyle, önemli bir çarpan etkisinin ortaya çıktığını ve ülkeye yönelen DYY’ların yaklaşık yüzde 3.3 oranında artacağını tespit etmiştir193.

DYY’ların vergi rekabetinde hedef değişken olmalarının en önemli nedenlerinden biri de, bu yatırımların yöneldikleri ülkelere sağladıkları kazanımlardır. Her ne kadar literatürde bu konuda çelişkili değerlendirmeler mevcutsa da, bu yatırımların ev sahibi ülke ekonomilerine çeşitli açılardan ciddi kazanımlar sağladığı görülmektedir. DYY’ların önemini yöneldikleri ülke ekonomileri açısından şu noktalarda toplamak mümkündür:

- DYY’ların en önemli etkisi milli gelir üzerinde oluşmaktadır. Ayrıca refah seviyesinin belirlenmesinde temel hareket noktasının kişi başına düşen milli gelir olması, bu yatırımların ulusal refahı etkilemesini sağlamaktadır. Gerçekten DYY’lar kişi başına düşen milli gelir seviyesini arttırmakta; bu ise, üretim miktarının artmasını gerektirmektedir. İşte bu noktada DYY’ların üretim faaliyetlerini hedef alması, ev sahibi ülkenin üretim olanaklarını geliştirmekte ve bu yatırımların oluşturduğu artı değer iktisadi büyüme açısından önemli katkılar sağlamaktadır194.

- Yabancı yatırımların fayda-maliyet analizi yapılırken az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler açısından üzerinde durulan önemli faktörlerden biri de, DYY’ların istihdam üzerindeki etkileri olmaktadır. Bu yatırımların istihdam üzerindeki etkileri; istihdam oluşturma gücü, verimliliği ve ücretler üzerinden incelenmekte ve yatırıma ev sahipliği yapan ülkenin istihdam koşullarında iyileşme sağladığı ifade edilmektedir195.

192 Jacques Morisset ve Nead Pirnia, “How Tax Policy and Incentives Affect Foreign Direct

Investment”, WB Policy Research Working Paper, No.2509, December 2000, s.4.

193 Gerard Meussen, “The EU-Fight Against Harmful Tax Competition; Future Developments”, EC Tax Review, Vol.3, 2002, s.158.

194 Ewe-Ghee Lim, “Determinants of, and the Relation Between, Foreign Direct Investment and

Growth: A Summary of the Recent Literature”, IMF Working Paper, WP/01/175, 2001, s.3.

195 Naci Gündoğan, “Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları ve İstihdam Üzerine Etkileri”, Hazine Dergisi, Sayı:14, Ocak-Nisan 2002, s.20-27.

- Yüksek verimlilik sağlayan üretim yöntemlerinin DYY’lar kanalıyla aktarılması yatırımlara ev sahipliği yapan ülkelerin yararına bir olgudur. Bu sayede özellikle gelişmekte olan ülkeler yüksek maliyet gerektiren Ar-Ge harcamalarından hem zaman hem de fiziksel-beşeri-parasal sermaye açısından kurtulmakta, böylece kaynaklarını başka alanlara aktarma imkânına kavuşmaktadır. DYY’ların getirdiği yeni teknolojiler sayesinde tüketicilerin yeni ürünler ile tanışmasının yanı sıra bilinen ürünler de daha kaliteli ve ucuza üretilebilmektedir. Ayrıca, DYY’ların beraberinde getirdiği fiziksel sermayenin yanı sıra beşeri sermayeye dayalı “örgütsel sermaye” yi gelişmekte olan ülkelere aktarmaları işletmecilik bilgisi açısından da önem taşımaktadır196.

- DYY’ların ülke ekonomileri açısından meydana getirdiği en önemli etkilerden biri de, ödemeler bilânçosu üzerinde oluşmaktadır. Çünkü DYY’ların ülkenin ithalat ve ihracatına yaptığı katkılar büyük ölçüde ödemeler dengesine olan etkisini ortaya koymaktadır. DYY’lar sayesinde ülkeye gelen yatırım sermayesi esasen bir defaya mahsus olmak üzere ödemeler dengesini olumlu etkilese de, uzun dönemde üretim aşamasına geçilmesiyle birlikte önceden ithal edilen ürünlerin ülkede üretilmesi nedeniyle ithalat eğiliminin azalması ve benzer şekilde ihracat eğiliminin artmasını sağladığından ödemeler dengesi üzerinde olumlu katkılar meydana getirmektedir197.

- DYY’lar ev sahibi ülke ekonomisinin dinamizmine ve rekabet gücünün arttırılmasına da ciddi katkılar sağlamaktadır. Yerli endüstrilerin tekelci bir yapı özelliğine sahip olduğu durumlarda, DYY’ların üretim kapasitesini genişletmesi ve piyasaya yeni ürünler arz etmesi tüketici tercihlerini genişletmekte198; bu ise, iç piyasada rekabeti hızlandırmaktadır. Ayrıca, DYY’lar kıt kaynakların etkin kullanımını desteklemekte ve yöneldikleri ülkenin küresel üretim ve dağıtım ağlarına entegrasyonunu kolaylaştırarak ulusal rekabet gücünü de arttırmaktadır199.

Küreselleşme sürecinde DYY’lar önemli bir gelişim sergilemekte* ve söz konusu

gelişim, üretim faaliyetlerinin küreselleşmesi olarak addedilmektedir. İktisadi faaliyetler arasında üretimin ülke ekonomileri açısından taşıdığı önem ise, bu yatırımların önemini

196 Hasan Gürek, “Teknoloji Transferi ve Doğrudan Yabancı Yatırımlar”, İktisat Dergisi,

Sayı:185, Şubat-Mart 1999, s.65.

197 Seyidoğlu, a.g.e., s.677.

198 Birol Efe, Yabancı Sermaye Yatırımlarında Dünya ve Türkiye’deki Gelişmeler ve İzmir’in Şansı, İzmir Ticaret Odası Yayını, No:42, İzmir, 1998, s.10.

199 Hande Güngör, “Dünyada ve Türkiye’de Doğrudan Yabancı Yatırımlar”, İktisadi Kalkınma Vakfı Dergisi, Sayı: 149, Mayıs-Ağustos 2001, s.48.

özellikle sermaye birikimi yetersiz olan gelişmekte olan ülkeler açısından arttırmaktadır. Günümüzde ülkeler DYY’ları kendi iktidar alanlarına çekme amacıyla yatırım iklimlerini iyileştirme yönünde hareket etmekte ve rekabetçi vergi politikası uygulamalarına ağırlık vermektedir.