• Sonuç bulunamadı

Bir tercihte bulunabilmek için öncelikle dünyayı da ahireti de iyi tanımak gerekmektedir. Ahiret, gayb âlemi olduğu için tanımayı ancak dinî naslara bakarak

464 Bakara, 2/155-156.

465 Kuşeyrî, el-Cevâhiru’l-Mensûre, s. 39.

466 İbrâhim, 14/7.

gerçekleştirmek mümkündür. Her iki âlem de tanındıktan sonra amaç belirlemek kolaylaşır. Dünya, içerisinde yaşanılması ve değerlendirilmesi gereken bir mekândır. Onu tamamen terk etmek düşünülemez. Kuşeyrî, dünya veya ahiret tercihinden ziyade tercih önceliği üzerinde durarak değerlendirme yapmaktadır. Tercih önceliğini ahiretten yana kullanmak gerektiğini tespit ettikten sonra dünya tercihinin nasıl yapıldığını ve zararlarını şu şekilde açıklamaktadır:

Kuşeyrî, ahiret sermayesinin dünyada kazanılmasını; zamanın, öncelikle ahireti elde etmek için harcanmasını; eğer zamandan bir şey artacak olursa onun da dünya için harcanmasını tavsiye etmiştir. Kuşeyrî, dünyada namazlar, vacipleri ve rükünleri eksiltilerek toptan kaza edilirse; şeytana ve hevaya uyarak gece tembellikle, gündüz de günah toplayarak geçirilir ve nefsin rahatı tercih edilirse; ahiret dünya ile satılmış ve nefsin kölesi olunmuş olur, demiştir. Böyle yapmakla insanın, kendine zulmettiğini;

yularını nefse teslim ederek nefsin şeytanına, arkadaşlığına, lezzetlerine ve arzularına tabi olduğunu ve böylece iflas ederek dünyayı da ahireti de kaybettiğini açıklamıştır. Hâlbuki insanın, nefsi eğitip güzelleştirmekle, Mevla’ya itaat ve ahiret yolu olan kurtuluş yoluna girmekle emrolunduğunu belirtmiştir.467

Ahiret sermayesinin dünyada kazanılması gerçeği, dünyanın önemini ortaya koymaktadır. Asıl hedef, ahirettir. Dünya ise ahiret hayrına kavuşmak için vasıtadır.

Vasıta olmadan hedefe ulaşılamayacağı gibi, hedefe ulaştırmayan vasıtada da hayır yoktur. Dünya, ahireti kazanma vasıtası olarak değerlendirilirse doğru yolda olunur.

Ahireti kazanma hedefinden uzaklaşarak sadece dünya yoluna girmede nefs-i emmare’nin rolü görülmektedir. Dünya yoluna sevk ederek itaatten uzaklaştıran nefsi eğiterek ahiret hizmetine sokmak önerilmiştir. Nefsin bu eğitimi neticesinde, hem dünya hem de ahiret hayrına ulaşılacağı belirtilmiştir.

Dünya ve ahiret tercihinin neticesi: Kuşeyrî, eğer dünya ile ahiret yoluna girilir ve dünya kazancı da ahiret sermayesi yapılırsa hem dünyanın hem de ahiretin kazanılacağını söylemiştir. “Allah, dünyayı ahiret niyetine göre verir; ahireti, dünya niyetine göre vermez.”468 hadisini örnek vererek ahiret niyetinin Allah’a itaata sevkettiğini; niyetin, ibadetin ruhu ve kurtarıcısı olduğunu izah etmiştir. Zühd ile Allah’a itaat edildiği zaman, O’nun havâssından, itaat ve muhabbet ehlinden olunacağını; ahiretin

467 Kuşeyrî, el-Cevâhiru’l-Mensûre, s. 40.

468 İbn Mübârek, Ebû Abdirrahmân Abdullah b. Mübârek, Kitâbü’z-Zühd ve yelîhi er-Rekâik, thk.

Habîbürrahmân el-A‘zamî, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut trs., s. 193; Kudâ‘î, Müsned, II, 164.

elde edileceğini; ahirette, Allah’ın komşuluğunun ve ebedi ikram yurdu olan cennetin kazanılacağını; dünyanın da hizmet etmesine ve takdir edilen kısmeti vermesine nail olunacağını açıklamıştır. Kuşeyrî, eğer dünya ile meşgul olup ta ahiretten yüz çevirilirse Allah’ın kızacağını ve bunun üzerine ahiretin uzaklaşacağını, dünyanın da çeşitli bahaneler bularak karşı geleceğini söylemiştir. Allah’ın, kendisine karşı geleni aşağılayacağını; kendisine itaat edeni ise yücelteceğini belirtmiştir.469

Hadiste belirtildiği üzere, niyeti ahiret olan kimseye dünya iyilikleri de verilir;

niyeti dünya olan kimseye ise ahiret iyilikleri verilmez. Ahiret niyetiyle yapılan kulluk, itaat ehli olmaya ve Allah’ın sevgisine ulaşmaya sebep olur. İtaat ve muhabbetullah da, cennete ve cemâlullah’a kavuşturur. Eğer aksi davranışla, dünya tercih edilip de ahiretten yüz çevrilirse Allah’ın ğadabına uğranarak dünya da ahiret de kaybedilir.

“Dünya ve ahiret iki eştir. Biri razı olduğu zaman diğeri sana kızar.”470 hadisinde, dünya ve ahiret; biri beyinden razı olduğu zaman diğeri kızan, iki kıskanç eşe benzetilerek aralarındaki amansız çekişmeye işaret edilmiştir. Kuşeyrî, “Sizin bir kısmınız dünyayı, bir kısmınız da ahireti ister.”471 ayetine göre değerlendirme yapılarak dünya çocuğu mu yoksa ahiret çocuğu mu olunduğunun ve hangisinin tercih edildiğinin tespit edilmesini istemiştir. Dünyada seçme hakkının kulda olduğunu; ahirette, dünyadaki tercihlerine göre bir gurubun cennette, bir gurubunda da cehenneme gireceğini açıklamıştır.

Kuşeyrî, mahşerde bir gurubun hesap müddetince ayakta duracağını ve bu bekleyişin elli bin yıla bedel olduğunu ifade etmiştir. Onların dünya ile meşgul olup onu istemeleri; ahiretteki işleri umursamamaları ve ahireti önemsememeleri; kıyamet gününü unutmaları; dünyaya yaslanarak gururlanmaları sebebiyle zillete, şiddete ve uzun hesaba düşdüklerini açıklamıştır. Kitap ve sünnette zikredilen cezalara nasıl sabredecekler, demiştir. Diğer bir gurubun ise arşın gölgesinde, lezzetli yemeklerin ve meyvelerin, kardan beyaz balın bulunduğu sofralara oturacaklarını ve halkın hesabı bittiğinde de cennetteki makamlarına ulaşacaklarını açıklamıştır. Buradaki makamlarına, ancak dünyayı terk etmeleri; Allah’ın rızasını ve ahireti istemekle meşgul olmaları sebebiyle ulaştıklarını söylemiştir. Kuşeyrî, bu iki guruptan hayırlısını seçmeyi; nefsi, ins ve cin şeytanlarından uzak tutmayı tavsiye etmiştir.472

469 Kuşeyrî, el-Cevâhiru’l-Mensûre, s. 41.

470 İbn Mübârek, Kitâbü’z-Zühd, s. 210; Ebû Nuaym, Ahmed b. Abdillah el-İsfehânî, Hilyetü’l-evliyâ, I-X, Dâru’l-Fikr, Beyrut 1996, IV, 51.

471 Âl-i İmrân, 3/152.

472 Kuşeyrî, el-Cevâhiru’l-Mensûre, s. 41.

Dünyayı değil, ahireti tercih etmek tavsiye edilmiştir. Böyle bir tercihte bulunan kimsenin, mahşerde sıkıntı çekmeyeceği ve evine girdiğinde rahatlayan bir kimse gibi cennete gireceği ifade edilmiştir. Dünyayı tercih eden kimseyi, sıkıntılı bir hesabın ve çetin bir azabın beklediği bildirilmiştir. Bu durum tespitlerinden sonra, iyi bir muhasebe yapılması tavsiye edilmiştir.