• Sonuç bulunamadı

Vakıfların Sosyal Güvenlik Fonksiyonu

A. VAKIFLAR

2. Vakıfların Sosyal Güvenlik Fonksiyonu

Vakıf kurumu sosyal güvenlik fonksiyonuna sahip bir kurumdur. Vakıf kurumunu ve sosyal güvenlik hukukunu inceleyen eserlerde vakıfların sosyal güvenlik sağlama özelliklerine temas edilmiştir. Ancak vakıflar, son yüzyılda oluşmuş olan sosyal güvenlik kurumlarından farklı özelliklere ve ilkelere sahiptir. Vakıfların kendine özgü bir sosyal güvenlik kurumu olduğu söylenebilir.253

Vakıflar iyi işlediği ve korunduğu dönemlerde, insan şahsiyetinin ve hayatının korunması, kurtarılıp geliştirilmesi, insanların hayatta karşılaşabilecekleri maddi ve manevi zorlukların ve sıkıntıların giderilmesi, hayatın güzelleştirilmesi, sosyal düzenin her türlü tehlikelerinden kurtarılması hususlarında fonksiyona sahip olmuşlardır.254 Vakıflar geniş anlamda ve dar anlamda sosyal güvenliğin kapsamına giren faaliyetler yapmışlardır.

Practice”, International Conference on Islamic Economics Towards the 21st Century, Kuala Lumpur, April 26-30, 1999, s.4-5. Bu bahçelerin gelirleri savunma giderlerine, yolculara ve ihtiyaç sahiplerine tahsis edilmiştir. PAKALIN, Osman Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, MEB Yayınları, İstanbul, 1983, c.3, s.578; KAHF, s.5. İslam tarihinde ilk vakfın Kuba Mescidi olduğunu iddia edenler de vardır. DOGAWARA, s.10.

250 Cabir b. Abdullah(ra): “Ben muhacirin ve Ensar’dan bir kimse bilmem ki malı olup da malını vakıf ve tasadduk etmesin” diyerek bütün sahabenin vakfı uyguladığını ifade etmiştir. ÖMER HİLMİ, s.10; BERKİ, Vakıflar, s.5; ŞEKER, Sosyal Dayanışma, s.146; KAZICI, Vakıf, s.49.

251 BUHARİ, Şartlar 19; ÖMER HİLMİ, s.10; BİLMEN, c.4, s.304; YEDİYILDIZ, Vakıf, s.154, 155; KAZICI, Vakıf, s.48; AKGÜNDÜZ, Vakıf, s.59; Bazılarına göre Hz. Ömer’in kurduğu bu vakıf İslam’daki ilk vakıf olarak kabul edilmektedir. EBU ZEHRA, Dayanışma, s.196-197; BERKİ, Hukuki ve İçtimai, s.11. Bazıları ise İslam’da ilk vakfın Hz. Peygamber tarafından kurulduğunu kabul etmektedir.

252 Tirmizi, Menakıb 19; Nesai, Ahbas 3; Bu vakıf yoluyla içme suyu Medine’de ilk kez ücretsiz olmuştur. Bu vakıftan önce kaynak sahibi suyu yüksek fiyatla satmıştır. KAHF, s.5.

253 Vakıflar bir sosyal güvenlik kurumu olarak ortaya çıkmamıştır. Ancak yaptıkları faaliyetler ile zamanla bu alanda önemli bir konuma ulaşmışlardır. ARICI & ALPER, s.69.

Vakıfların günümüzdeki sosyal güvenlik kurumlarından en önemli farkı zorunluluk ilkesinin olmamasıdır. Vakıflar ihtiyari olarak kurulmuşlar ve gelişmişlerdir. Bu sebeple günümüzde sosyal güvenlik hizmetlerinin tamamen vakıflar eliyle yürütülmesi zordur.255 Vakıfların ihtiyari olarak kuruldukları düşünülse de bunun bir devlet politikası olduğu da görülmelidir. Vakıflar Osmanlı Devletinde önemli bir boşluğu doldurmuşlardır. Öyle ki vakıflar olmadan İslam dininin ve toplumunun hayatta kalamayacağını ifade edilmiştir.256

Vakıflar, zorunluluk unsuru olmamasının bir sonucu olarak yararlananlara talep hakkı vermeyen kurumlardır.257 Bireylere talep hakkının sağlanmaması günümüz sosyal güvenlik anlayışında önemli bir eksiklik olarak görülmektedir. Ancak vakıf anlayışının günümüzde prim yükümlülerine talep hakkı veren, primsiz rejimlerde ise yardımı bir lütuf gören anlayıştan çok geri olduğunu söylemek mümkün değildir.

Vakıf kurumu zorunlu olmayan bir yardım olmasına karşın, sürekli olması ile sosyal yardımlar içerisinde özel bir yere sahip olmuştur.258 Vakıflar süresiz olarak kurulduklarından nazari olarak sona ermeleri mümkün değildir.259 Bu sebeple vakıfların özgülendikleri amaç bakımından oldukça iyi bir güvence oluşturdukları söylenebilir. Bir kurumun sosyal güvenlik bakımından etkinliğinde oluşturduğu güvencenin de payı olduğu düşünüldüğünde, vakıfların sona ermemeleri yönüyle yararlananlara süresiz güvence sağlamaları söz konusu olabilecektir. Vakıflar, sosyal güvenlik sistemi içerisinde primsiz sosyal güvenlik rejimi olarak değerlendirilebilir. Vakıflar, kimsesiz, fakir, hasta ve yaşlıların hiçbir ücret ve prim ödemeden çeşitli hizmetlerden yararlanmalarını sağlamışlardır.260 Vakıfların karşılıksız yardım sağlamaları yararlananları atalete sevk etmesi yönünden eleştirilmiştir. Bu eleştirinin somut

255 KOZAK, s.115-116. Fas, Cezayir, Ürdün, Lübnan, Kuveyt, Sudan, Malezya ve Hindistan’da vakıf kurumunun günümüzdeki uygulamasının incelendiği bir çalışmada vakıfların tarihteki işlevlerine sahip olmadıkları ortaya konulmuştur. Bu durumun ortaya çıkmasında özellikle sömürge dönemlerinde vakıf şartnamelerinin ihlal edilmesi ve vakıf mallarının gasp edilmesi etkili olmuştur. MEHDİ, Mahmud Ahmed: Nizamü’l-Vakf fi’t-Tatbiki’l-Muasır, el-Benku’l-İslami li’t-Tenmiye, Cidde, 2003, s.131.

256 IMBER, Colin: Şeriattan Kanuna Ebussuud ve Osmanlı’da İslami Hukuk, Çev: Murteza Bedir, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 2004, s.151.

257 BEŞER, Sosyal Güvenlik, s.195. 258 EBU ZEHRA, Dayanışma, s.196.

259 AYDIN, M. Akif: Türk Hukuk Tarihi, Hars Yayıncılık, İstanbul, 2005, s.271; HASSAN, M. Kabir: “An Integrated Poverty Allevation Model Combining Zakat, Awqaf and Micro-Finance”, Seventh International Conference – The Tawhidi Epistemology: Zakat and Waqf Economy, Bangi, 2010, s.267. Vakfedilen bir şeyin daha sonra özel mülke konu olması söz konusu değildir. Mülk zannedilerek alınan bir tarlanın vakıf olduğu anlaşıldığından sözleşme iptal edilmiş ve alıcının parası iade edilmiştir. BOA, A. MKT.DV, 36/22, 13 B 1267.

olarak ispatı yapılmış değildir. Kaldı ki sayısız vakıf içerisinde bu eleştiriyi haklı çıkaracak örnekler bulunsa bile bunlardan genel bir yargıya ulaşmamak gerekir. Bu uygulamalar ancak kötü örnekler olarak değerlendirilebilir.261

Vakıflar günümüz sosyal güvenlik sistemlerine göre daha esnek yapıdadır. Günümüz sistemlerinde primler belirli sosyal riskler için ödenmekte ve risk gerçekleştiğinde bireylere destek sağlanmaktadır. Vakıflarda ise bir karşılık söz konusu değildir. Bu sebeple çok çeşitli risklere karşı destek sağlanabilmiştir.262

Vakıfların sosyal güvenlik bakımından önemli bir özelliği de amacına hizmet etme imkânı kalmayan bütün vakıfların fakirlere tahsis edilmesidir. Osmanlı uygulamasını gösteren fetvalarda bunun çok sayıda örneği vardır.263 Vakfiyelerde de vakıf kurucusunun şartını yerine getirme imkânı kalmadığında fakirlere tahsis edileceğine yönelik ibareler yer almıştır.264 Kadılar da vakıfların belirtilen cihete sarf edilememesi halinde fakirlere tahsis edilmesine ilişkin çok sayıda karar vermişlerdir.265 Amaç belirtilmeksizin kurulan vakıflar da fakirlerin yararlanması için kurulmuş sayılır.266

Vakıflar bütün ihtiyaç sahiplerini ilgilendirmeyen ve her zaman, her yerde bulunma zorunluluğu olmayan kurumlar oldukları için sosyal güvenlik açısından kısmi bir kurum olarak değerlendirilmiştir.267 Vakıfların bütün ihtiyaç sahiplerini ilgilendirmediği söylense de vakfın amacını insanlar belirlemektedir. Sosyal güvenlik tehlikelerini gidermek amacıyla, bu tehlikelere uğrayanlara yönelik bir amaç vakfın sosyal güvenlik işlevlerine etkinlik kazandırabilir.

261 BERKİ, İslamda Vakıf, s.20. 262 KOÇ, s.102.

263 Yolcular için tahsis edilen vakfa yolcu gelmemesi durumunda fakirlere tahsis edilir. DÜZDAĞ, M. Ertuğrul: Şeyhülislam Ebusssuud Efendi Fetvaları Işığında 16. Asır Türk Hayatı, Enderun Kitabevi, İstanbul, 1983: 311; Aile vakıfları, belirli nesle vakfedilmiş ise neslin bitmesiyle veya her halde neslin kesilmesi ile fakirlere kalırlar. Behcetü’l-Fetava: Haz: Süleyman Kaya vdi, Klasik Yayınları, İstanbul, 2011: 1251; Fetava-yı Feyziye: Şeyhülislam Feyzullah Efendi, Haz: Süleyman Kaya, Klasik Yayınları, İstanbul, 2009: 990; Ceride- i İlmiyye Fetvaları: Haz: İsmail Cebeci, İstanbul, 2009: 384.

264 “Vakfiyeye göre eğer müsafirhane yıkılırsa tekrar yapılacaktır. Bu; imar ve inşa mümkün oldukça

tekrarlanacaktır. Eğer mümkün olmazsa geliri Müslüman fakirlere tahsis edilecektir…” KONYALI, İbrahim

Hakkı: Konya Tarihi, Enes Kitap Sarayı, Konya, 1997, s.537.

265 İstanbul Kadı Sicilleri, c.11, hn.22, hn.110, hn.535; c.12, hn.55, hn.98; hn.133, hn.245; c.13, hn.40; c.18, hn.3; c.19, hn.287; c.39, hn.170.

266 IMBER, s.149.

Vakıfların sağlayabileceği sosyal güvenlik hizmeti vakfı kuranın şahsi görüşüne ve ekonomik gücüne göre değişmektedir. Vakıfların ekonomik güçleri bakımından herkesin sosyal güvenliğini sağlamaları mümkün değildir. Tek bir merkezden yönetilmediklerinden dolayı koordinasyon eksikliği sebebiyle tekrarlar ve değerlendirme eksiklikleri de oluşabilir.268 Çağdaş sosyal güvenlik sistemleri toplumda yaşayan kişilerin tamamını fiziki ve sosyal risklere karşı bütün olarak emniyet altına almayı hedeflemektedir.269 Ancak uygulamada kişiler ve riskler bakımından bu hedefe ulaşılamadığı görülmektedir. Vakıf sisteminde ise bütün vakıflar birbirini tamamladığında güvence altına alınmayan risk sayısının oldukça az olduğu söylenebilir.

Sosyal güvenlik kurumları yaygın ve sürekli olan ihtiyaçları göz önünde bulundurarak yapılanmıştır. Vakıflar ise günümüz bakımından yaygın ve sürekli olmayan tehlikeler için bir çözüm yolu sunmaktadır.270 Bu bakımdan günümüzde sosyal güvenlik kurumlarına alternatif değil, destek olabilecek nitelikte kurumlar olduğu söylenebilir. Ancak vakıfların tarihte ve Osmanlı Devletinde destek sağladığı tehlikeler, dönemin yaygın sosyal tehlikeleridir.

Vakıflar sosyal güvenlik fonksiyonunu yerine getirirken zenginle yoksul arasında aracı olmuşlardır. Bu sebeple diğer yardımların sebep olabileceği rencide edici durumlar vakıflarda söz konusu değildir.271 Vakıflar zenginlerle fakirler arasındaki hayat şartları açısından mevcut farkları azaltmayı amaçlayan bir yol izlemişlerdir.272 Zenginlerle fakirler arasındaki gelir farkını çeşitli transferler yoluyla azaltmak vakıfların sosyal ve ekonomik yönlerinden bir tanesidir. Bu yön ayrıca sosyal güvenlik bakımından da önemlidir. Çünkü sosyal güvenliğin ve özellikle sosyal yardımların sonuçlarından bir tanesi zenginlerle fakirler arasındaki gelir farkının azalmasıdır.

Hukuki kurumların en hayırlısı ve yararlısı olarak görülen vakıf,273 tarihi süreçte oldukça başarılı örneklere sahne olmuştur. Vakıf kurumunu değerlendirirken sosyal, ekonomik, siyasi ortamı da dikkate almak gerekir. Vakıf kurumunun iyi işleyebilmesi için kendisiyle uyumlu anlayışa sahip bir sistemde yer alması gereklidir. Farklı anlayışa sahip sistemlerde vakıf kurumunun kendisinden beklenen işlevleri yerine getirmesi zordur. Kozak,

268 KOZAK, s.121. 269 RİCHARDSON, s.26. 270 ERTUÇ, s.62.

271 ZAİM, İktisadi ve Sosyal, s.12. 272 YEDİYILDIZ, Vakıf, s.172.

günümüzdeki sistemi vakıfların işlevlerini yerine getirmeleri bakımından uygun bulmamıştır.274