• Sonuç bulunamadı

C. YARDIMA YÖNELİK KURUMLAR

3. Sadaka, İnfak

Sadaka, sevap için, Allah’ın rızasını kazanmak için fakire hibe olarak verilen maldır.709 Yani insanın kendi isteğiyle yaptığı iyilik, verdiği hayırdır.710 Kuran’da ve Sünnette sadakadan oldukça fazla bahsedilmiştir. Kuran’da sadaka beş kez tekil, sekiz kez çoğul olarak kullanılmıştır. Sadaka ile ilgili kelimeler de ayet ve hadislerde yer almıştır.711 Sadaka çok çeşitli ve geniş kapsamlı olarak kullanılmış bir kavramdır. Sadakanın her çeşidi Kuran’da tavsiye edilmiştir.712 Sadakanın konumuzla ilgisi mali bir ibadet ve ihtiyaç sahiplerine bireyler arası destek sağlayan bir yöntem olmasıdır.

Sadaka bireysel olarak yapılan bir ibadettir. Bu ibadette yükümlüleri ve yararlananları belirleyen bir sistem yoktur. Sadaka, ahlaki yaptırımı olan, insanların zorunlu olarak yerine getirmesi gerekmeyen bir davranıştır.713 Bu sebeple modern sosyal güvenlik anlayışında sadaka da sosyal güvenliği tamamlayıcı kurumlar arasında görülmektedir.714

Sadaka verenler genellikle ekonomik güce sahip, sadakadan yararlananlar ise ihtiyaç sahibi kimseler olabilir. Sadakaya en layık olan kimseler çocuk, yaşlı, dul ve miskin gibi sosyal desteğe en çok ihtiyaç duyan kesimlerdir.715 Ancak sadaka vermede ve almada herhangi bir sınır belirlenmiş değildir. Sadaka zaman, mekân ve miktar sınırlaması olmayan

709 Hibe, atıyye ve sadaka aynı anlamdadır. MUĞNİ, c.6, s.41. “Sadaka, sevab için hibe olunan maldır” Mecelle, m.835; DUMAN, Ali: “Sadaka”, DİA, c.35, TDV Yayınları, İstanbul, 2008, s.383; ERDOĞAN, s.487; YILMAZ, Hukuk Sözlüğü, s.700; LAMBARRAA, Fatima & RIENER, Gerhard: “On the Norms of Charitable Giving in Islam: A Field Experiment”, International Association of Agricultural Economists (IAAE) Triennial Conference, Brazil, 18-24 August 2012, s.2, 7. Hz. Peygamberin hadislerinden anlaşılan sadaka tanımı çok geniştir. Hz. Peygamber maddi nitelik taşımayan birçok fiili sadaka olarak nitelendirmiştir. Güleryüz, iyi niyet gibi haller sadaka olarak nitelenmiştir. TAMAN, Salma: “The Concept of Corporate Social Responsibility in Islamic Law”, Ind. Int’l & Comp. L. Rev, Vol. 21:3, 2011, s.491; BEŞER, Sosyal Güvenlik, s.47.

710 WEIR: “Sadaka”, İslam Ansiklopedisi, c.10, MEB Yayınları, İstanbul, 1988, s.22. Sadakanın beş farklı anlamı olduğu ifade edilmektedir. Sadaka, zekât anlamında da kullanıldığından her zaman gönüllü olarak verildiği söylenemez. DUMAN, s.383-384.

711 Sadaka tekil olarak Bakara 2/196, 263, Nisâ 4/114, Tevbe 9/103, Mücâdile 58/12 ayetlerinde, çoğul olarak Bakara 2/264, 271, 276, Tevbe 9/58, 60, 79, 104, Mücâdile 58/13 ayetlerinde geçmektedir. Ayrıca sadaka verenleri öven Yûsuf 12/88, Ahzâb 33/35 ve Hadîd 57/18) ayetlerinde sadaka türevi kelimeler kullanılmıştır. DUMAN, s.383.

712 Bakara 2/ 177, 195, 215, 254, 261, 262, 265, 267, 273, 274, 277, 280; Âl-i İmrân 3/92, 115, 134; Tevbe 9/99, 103.

713 WEIR, s.23; TAMAN, s.490; HASSAN, s.265; DOGAWARA, s.7. Beşer, sadakanın aslında zorunlu olduğunu, her şeyden hesaba çekileceğini bilen bir Müslümanın kendisini sadaka vermek zorunda hissedeceğini düşünmektedir. BEŞER, Sosyal Güvenlik, s.43. Ancak buradaki zorunluluk yine dini, ahlaki nitelikli bir zorunluluktur. Hukuki anlamda bir zorunluluk ancak hukuki bir düzenleme ile mümkündür. Bu da günümüzde vergilendirme ile olabilir.

714 YAZGAN, Görüşler, s.62. 715 HEYTEMİ, s.36.

bir yardımdır.716 Sadaka dini nitelikli bir yardım olsa da gayrimüslimlere sadaka verilmesinde İslam hukuku açısından bir sakınca yoktur.717

Osmanlı uygulamasında padişahların geleneksel hale getirdikleri sadaka yardımları olmuştur. Padişahların sadakalarının “sadaka-i seniyye” veya “sadaka-i şahane” olarak adlandırıldığı görülmektedir. Osman Bey’den itibaren Osmanlı padişahlarının sadaka verdikleri bilinmektedir.718 Uygulama devletin son dönemlerine kadar devam etmiştir.719 Arşiv belgelerinde “padişah sadakâtı” ifadesi de surre defterleri içerisinde sıkça kullanılmıştır.720

Batılı seyyahlar George Sandys ve Thevenot da Osmanlı halkının muhtaçlara çok fazla sadaka verdiğinden bahsetmişlerdir.721 Osmanlı arşivleri içerisinde fakirlere dağıtılan sadakaları gösteren defterler bulunmaktadır.722

İslam sadaka verilmesinde insan onurunun korunmasını ilke edinmiştir. Sadaka verdikten sonra başa kakmayan ve gönül incitmeyenler Kuran’da müjdelenmiştir.723 Hz. Peygamber de “sağ elinin verdiğinden sol elinin haberi olmayanları” benzer şekilde müjdelemiştir.724 Osmanlı uygulamasında bu ilkeye oldukça uygun olarak “sadaka taşı” uygulaması yapılmıştır. Sadaka taşı uygulamasında yardımı yapan ile ihtiyaç sahibi birbirlerini görüp tanımamaktadır. Bu şekilde ihtiyaç sahibi kişiler mahcup olmamakta, insan

716 HARMSEN, s.174; TAMAN, s.490; DOĞAN, Sosyal Tarih, s.61.

717 İBN ABİDİN, c.2, s.352; ELMALILI, c.5, s.480; İslam hukukçularının çoğunluğu zor durumdaki gayrimüslimlere sadaka ile destek verileceğini kabul etmişlerdir. SYED, Social Security in Islam, http://www.irfi.org/articles/articles_251_300/social_security_in_islam.htm (E.T: 10.01.2015).

718 “Osman Gazi’nin hasleti her ayda bir kere taam pişirip fakirlere yedirmek ve giysiler giydirmek idi. Dul

hatun kişilere sadaka etmekti.” AŞIKPAŞAZADE: Tevarih-i Al-i Osman’dan Aşıkpaşazade Tarihi, Nşr: Ali

Bey, Maarif-i Umumiye Nezareti, İstanbul, 1332, s.195.

719 15 Ağustos 1908 tarihli bir irade-i seniyye ile padişahların Cuma selamlığı törenlerinde “sadaka-i seniyye” vermeleri geleneğine son verilmiştir. ÖZBEK, s.117. Sultan Abdülmecit de sadaka dağıtan padişahlardan biridir. Sadaka arzuhallerine karşılık Tophane Kasrına toplanan kalabalığa sadaka dağıtmıştır. Eskiden maaş padişah sadakası sayıldığından sadaka arzuhali vermek de maaş istemek şeklinde kullanılmıştır. PAKALIN, c.3, s.77.

720 Bkz. BOA, EV.HMK.SR.d, /633; BOA, EV.HMK.SR.d, /918. Surre defterleri İstanbul’dan Haremeyn’e gönderilen hediyelerin kaydedildiği defterlerdir. 1601-1909 yıllarını kapsayan 4170 defter bulunmaktadır. ÖZDEMİR, Hüseyin: “Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ndeki Surre Defterleri” in CAĞLAR, Yusuf & GÜLEN, Salih: Dersaadet’ten Harameyn’e Surre-i Hümayun, Yitik Hazine Yayınları, İstanbul, 2009.

721 DEMİRTAŞ, Mehmet: “Osmanlı Başkenti’nde Dilenciler ve Dilencilerin Toplum Hayatına Etkileri”, AÜ Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, S.20, 2006, s.82-83.

722 BOA, D..BŞM.d, /5501, g. tt; BOA, D..BŞM.d, /5522, g. tt. 723 Bakara 2/262.

724 Hadiste “Yedi sınıf insan vardır ki, Allah kendi gölgesinden başka hiçbir gölge bulunmayan kıyamet gününde,

bunları kendi arşının gölgesinde gölgelendirir: …sağ elinin verdiği sadakayı sol eli duymayacak derecede gizli sadaka veren kişi…”.İ, Zekât 17; Müslim, Zekât 30.

onurunu koruyarak ihtiyacını gidermektedir. İstanbul’daki sadaka taşı sayısının bir dönem 173 olduğu tespit edilmiştir.725 Sadaka taşları İstanbul’a özgü olmayıp Osmanlı Devletinin hüküm sürdüğü her yerde sadaka taşlarının bulunduğu görülmektedir.726

Sadaka zaman, mekân ve miktar sınırlamasına tabi olmadığından her türlü riske karşı güvence sağlama imkânına sahiptir. ILO tarafından belirlenen dokuz riske ve bu riskler dışındaki her türlü riske uğrayanlara sadaka yoluyla destek sağlanması mümkündür.

Osmanlı uygulamasında sadaka-i şahanenin çeşitli risklerin bertaraf edilmesinde bir sosyal güvenlik yardımı şeklinde uygulandığı görülmektedir. Riske uğramış kişilerin borçlarının silindiğine ilişkin kayıtlar vardır.727 Ayrıca yaralanan bir kişinin728, malul olan bir sipahinin729 sadaka-i şahane talep ettikleri görülmektedir. Yangında yaralanan kişilere atiyye tertibinden730 kimsesiz ve âmâ bir erkek ile aceze bir kadına muhtacin tertibinden731 sadaka-i şahane ödenmesi kayıtlarda yer almıştır.

İnfak kavramı da Allah’ın hoşnutluğunu kazanma niyetiyle harcamada bulunmaktır. İnfak kavramı Kuran’da yetmiş ayette ve çok sayıda hadiste geçmektedir.732 Sosyal güvenlik özellikleri bakımından infak kurumu, sadaka kurumu ile benzer özelliklere sahiptir.