• Sonuç bulunamadı

Kasâme, faili meçhul bir cinayette, maktulün bulunduğu yerin halkının ödediği bir tür diyettir.983 Faili meçhul cesedin bulunduğu çevredeki elli kişi maktulü öldürmediklerine ve öldüreni görmediklerine dair yemin ederler. Ceset özel mülkte bulunmuşsa o kişinin âkilesi, ortak kullanım alanında bulunmuşsa o yer sakinleri maktulün diyetini ödeme yükümlüğü altına girerler.984 Osmanlı uygulamasında kasâmeye ilişkin verilen çok sayıda fetva, kasâme kurumunun hukuki hayatta uygulandığını göstermektedir. Kadı sicillerinde de kasâme uygulamasına ilişkin kayıtlar bulmak mümkündür.985

Kasâme kurumu Kanuni Kanunnamesinde düzenlenmiştir.986 Kasâmeye ilişkin bir hukuki düzenlemenin bulunması kurumun uygulanmış bir kurum olduğuna işarettir. Akman,

980 Şafiiler âkilenin diyet miktarına bakmaksızın diyeti ödeyeceği görüşündedir. Malikiler ve Hanbeliler ise bir tam diyetin üçte birinden (1/3) fazla olan diyetin ödeneceğini kabul etmişlerdir. AKTAN, Âkıle, s.248-249. 981 Hanefilerin yukarıdaki görüşüne karşılık Hanbeliler ve Malikiler, ödeme miktarının her üyenin gücüne göre

hakim tarafından belirlenmesini kabul etmişlerdir. Şafiiler ise orta hallilerin zenginlerin yarısı kadar ödeme yapacağını kabul etmiştir. AKTAN, Âkıle, s.249.

982 Kimsesi olmayanların diyetini devlet ödemekle yükümlüdür. Çünkü böyle bir kimsenin mirasçısı da devlettir. BİLMEN, c.3, s.52, 57; ZERQA & NECCAR, s.251-252.

983 Kasâmenin uygulanması için ölümün bir cinayet sebebiyle olduğunun anlaşılması gereklidir. SERAHSİ, c.26, s.159; BİLMEN, c.3, s.156-158. “Zeyd bir mahalle içinde kimesnenin mülkü olmayan hali yerde meyyit

bulunup lakin bedeninde asla eser-i cerh ve katl ve darb olmayıp ancak ağzından ve burnundan kan gelmiş bulunsa ahali-i mahalleye kasame ve diyet lazıme olur mu? El-cevab: Olmaz.” Fetava-yı Feyziye: 2701.

Benzer fetva için bkz. DÜZDAĞ, Ebussud: 759.

İslam öncesine ait bir kurum olan kasâme, İslam tarafından iyileştirilerek uygulanmıştır. BARDAKOĞLU, Ali: “Kasâme”, DİA, c.24, TDV Yayınları, İstanbul, 2001, s.528. Kasâme Eski Yunan’da, Ortaçağ İngiltere’sinde, Yahudilikte ve Cahiliye Araplarında görülen bir uygulamadır. Hz. Peygamberin uygulaması ile İslam hukukunda da yer almıştır. AKMAN, Mehmet: Osmanlı Devletinde Ceza Yargılaması, Eren Yayıncılık, İstanbul, 2004, s.95.

984 KUDURİ, s.249-250; AKMAN, s.69. “Bir karyede vaki Zeyd’in sakin olduğu mülk menzilinde oğlu Amr

cerihan katîl bulunup kâtili malum olmasa kasame ve diyet yalnız Zeyd’e mi lazıme olur yoksa ahali-i karyenin cümlesine mi? El-cevab: Yalnız Zeyd’e.”.Fetava-yi Feyziye: 2672. “Zeyd bir karye içinde kimesnenin mülkü olmayan hali yerde masluben katîl bulunup kâtili malum olmasa ahali-i karyeye kasame ve diyet lazıme olur mu? El-cevab: Olur.” Fetava-yı Feyziye: 2698.

985 İstanbul Kadı Sicilleri, c.1, hn.52; c.16, hn.883; c.25, hn.89.

986 “Ve eğer mahalle içinde veyahut köy arasında maktul bulunsa elbette teftiş edip kanlıyı bulduralar veya diyet çekdireler. Ve eğer eser-i katl yok ise mücerred (ölü) bulunmak sebebiyle incitmeyeler.” Şeklindeki hüküm

kasâmenin Osmanlı Devletinin tamamında uygulandığını ancak İstanbul’da uygulanmamış olma ihtimalinin daha fazla olduğunu belirtmiştir. I.Mahmud’a ait iki padişah hükmünü de düşüncesine delil olarak göstermiştir.987

Kasâme adli, idari ve sosyal maslahatlara dayanarak kabul edilmiş bir kurumdur. Faili meçhul bir cinayet sosyal huzuru bozduğu gibi maktulün ailesini de maddi ve manevi olarak zarara uğratır. Bu zararları en aza indirmek için kasâme kurumu aracılığıyla diyet ödenmesi gerekli görülmüştür.988 Kasâmede tazmin özelliğinin, aileye sağlanan sosyal güvenlik desteğinin ön planda olduğu görülmektedir. “Selatin-i maziyeden merhum Sultan Bayezid

vakfı arazisinden bir hali vakıf yerde cerihan katil bulunup katili malum olmayan Zeyd’in zahirde varis-i ma’rufu olmamakla canib-i miriden gallesi bir cami-i şerife meşruta Zeyd’in maktul bulunduğu yerden savt istima’ olunur karye zabiti ve cami-i mezburun mütevellisi Amr karye-i mezkure ahalisinden kasame ettirip cami-i şerif için diyet almağa kadir olur mu? El-

cevab: Olmaz.”989

Kasâme devlet tarafından uygulanan ve uygulaması hukuk düzeni tarafından zorlanan bir kurumdur. Kasâme, faili meçhul cesedin bulunduğu yer halkının dikkatsiz ve ilgisiz davranması sebebiyle onlara verilen bir ceza olarak görülmüştür.990 Bir özel mülkte veya ortak kullanım alanında öldürülme emareleri bulunan ceset bulunduğunda, özel mülk sahibinin veya çevredeki ahalinin kasâmeden kaçınma hakkı yoktur. Osmanlı uygulamasında faili bulunamayan öldürme vakalarında kasâme kurumu vasıtasıyla diyet ödenmiştir.991 Maktulün yakınları olmasa bile kasâme uygulaması ile diyetinin tahsil edileceğine ve beytülmale devredileceğine dair fetva verilmiştir.992

Kasâmede finansman diyet yükümlüleri tarafından sağlanır. Diyet yükümlüleri maktulün bulunduğu yere göre belirlenir. Maktul mahalle veya köyde bulunmuşsa buranın halkı diyet yükümlüsüdür. Mülk arazide bulunmuşsa mülkte ve çevresinde oturanlar diyet yükümlüsü olur. Diyet yükümlüleri diyeti ekonomik durumlarına bakılmaksızın eşit olarak

Kanuni Kanunnamesinin 18. maddesinde yer almıştır. Kanunnamenin tam metni için bkz. AKGÜNDÜZ, Osmanlı Kanunnameleri, c.4, s.299.

987 AKMAN, s.97-98. 988 BİLMEN, c.3, s.158. 989 Behcetü’l-Fetava: 3228. 990 PAKALIN, c.2, s.205.

991 BOA, A.MKT.MVL, 56/32, 22 Za 1268; BOA, A.MKT.UM, 114/14, 8 S 1269; A.MKT.UM, 266/85, 16 Ca 1273.

öderler. Diyetin ödenmesi üç yılda tamamlanır.993 Sahipsiz arazide bulunan maktulün diyeti de devlet tarafından hazineden ödenir. Çünkü kamuya ait yerleri korumak devletin görevidir.994 Kasâme kurumunda finansman bir kişi üzerinde kalmamakta âkile veya elli kişilik grup içinde dağıtılmaktadır. Bu şekilde hem ölenin yakınlarına ölüme karşı bir destek sağlanmakta hem de diyet yükü bir sigorta grubu gibi kasâme grubu içinde paylaştırılmaktadır.

Kasâmede karşılıklılık ilkesi âkile kurumundakine benzer şekildedir. Finansmanı sağlayanlar yaptıkları ödemeye karşılık doğrudan bir güvence elde etmezler. Ancak kendileri veya bir yakınları faili meçhul cinayete kurban giderse onlar da kasâme kurumundan yararlanırlar.

Kasâmenin uygulanmasında din, ırk, cinsiyet, yaş gibi farklar önemli değildir. Öldürülen zimmi, gayrimüslim, kadın veya küçük olsa da kasâme uygulanır.995 Osmanlı uygulamasını gösteren bir fetvada Müslüman ve gayrimüslim ahalinin birlikte yaşadığı bir köyde kasâmenin bütün ahaliye uygulanacağı kabul edilmiştir: “Zeyd ahalisi müslimin ve

kefere olan karye içinde kimesnenin mülkü olmayan yerde cerihan katil bulunup katili malum olmasa ahali-i mezburenin müslimin ve keferesine kasame ve diyet lazıme olur mu? El-cevab:

Olur.”996 İki köye yakın bir yerde öldürülüp, katili bulunamayan bir Yahudi için bu köylerde

kasame uygulaması kararı alınmıştır.997

Kasâme talep üzerine uygulanan bir kurumdur. Ölenin yakınlarının kasâme uygulanması yönünde talebinin olması gereklidir.998 Kasâmede yararlananlar bulunan maktulün yakınlarıdır. Kasâme maktulün yakınlarının sosyal ve ekonomik durumlarına bakılmaksızın yapılan bir ödemedir. Modern sosyal güvenlikte de ödemeler mağdurun ekonomik durumuna bakılmaksızın, riske uğramış olması göz önüne alınarak yapılır.

Kasâme faili meçhul cinayetlerde diyet yükümlülüğüne karşı güvence sağlayan bir kurumdur. Âkile kurumunda olduğu gibi kasâmenin de sigortaya benzer yönleri vardır. Bu yönlerden en önemlisi riskin bir grup içinde dağıtılarak azaltılmasıdır.

993 BİLMEN, c.3, s.156-157.

994 BİLMEN, c.3, s.162; BARDAKOĞLU, Kasâme, s.529; AKMAN, s.97. 995 BİLMEN, c.3, s.159.

996 Behcetü’l-Fetava: 3217. Yine bir manastır yakınında öldürülen kişinin kasame ve diyetinin manastır rahipleri üzerine olacağı belirtilmiştir. Behcetü’l-Fetava: 3229.

997 BOA, C..ADL, 3/181, 12 C 1179. 998 BİLMEN, c.3, s.159.