• Sonuç bulunamadı

Satış Yapılan Bölge ve/veya Müşterilere İlişkin Kısıtlamalar

B. Teşebbüsler Arası Anlaşmalarda Görülen Dikey Kısıtlama Örnekleri

3. Satış Yapılan Bölge ve/veya Müşterilere İlişkin Kısıtlamalar

Satış yapılan bölge veya müşterilere ilişkin kısıtlamalar, ABİDA’nın 101.

maddesi ve 4054 sayılı Kanunun 4. maddesinde örnek olarak sayılan hukuka aykırı uygulamalardan piyasa paylaşımının dikey görünümüdür. Alıcının anlaşmaya konu ürünleri satabileceği fiziki çevre ve/veya kişilerin sağlayıcı tarafından sınırlandırılması anlamına gelen bu dikey kısıtlamalar, piyasanın bölge veya müşteri bazında paylaşılmasına yol açtığından hukuka aykırı kabul edilmektedir465.

Dikey anlaşmalarda yer alan piyasa paylaşımına yönelik kayıtların en yaygın hali olan bölgesel veya müşteri koruma kayıtları başlarda Amerikan rekabet hukuku sisteminde per se hukuka aykırı kabul edilirken Yüksek Mahkeme’nin görüş değişikliği sonucu ekonomik etkileri değerlendirilmek üzere rule of reason analizi kapsamında ele alınmaya başlamıştır466. AB ve Türk rekabet hukukunda satış yapılan bölge ve müşteri kısıtlamalarına yaklaşım ise fazlasıyla katı olup tıpkı yeniden satış fiyatının tespiti gibi bu dikey kısıtlama da 330/2010 sayılı Komisyon Tüzüğü ve 2002/2 sayılı Rekabet Kurulu Tebliğin 4. maddelerinde anlaşmaları grup muafiyeti dışına çıkaran açık kısıtlamalar arasında düzenlenmiştir. Ancak piyasa paylaşımının ürünlerin dağıtımını etkin ve yaygın hale getirmek gibi olası olumlu etkileri göz ardı edilmeyerek her iki düzenlemede de bu yasağa dört istisna getirilmiştir. Aşağıda detaylarıyla değinileceği üzere ilgili tüzük ve tebliğin 4. maddelerinin (b) bendi ile getirilen bu istisnalardan ilki bölge ve müşteri bazında yalnız aktif satış kısıtlamalarını kapsarken diğer üç istisna müşteri bazında hem aktif hem pasif satış kısıtlamalarını kapsamaktadır467.

465 Aslan, İ. Yılmaz, Dikey Anlaşmalar, s. 147; Can, s. 89; Topçuoğlu, Dağıtım, s. 114.

466 Yüksek Mahkeme, dikey anlaşmalarda yer alan bölge veya müşteri paylaşımına ilişkin kayıtları rekabet üzerinde yıkıcı etkileri olduğu gerekçesiyle per se yasaklamıştır. Ancak sonrasında görüş değiştiren Mahkeme, marka içi rekabeti arttırdığı düşüncesiyle bu kayıtların rule of reason analizine tabi tutulmasına karar vermiştir. Bkz. Continental TV Inc. v. GTE Slyvania Inc., 433 USD 1977;

Ata, s. 13; Ilıcak, s. 58; Sanlı, Geçersizlik,s. 205, dn. 311; Yiğit, Tazminat Sorumluluğu, s. 64.

467 Aslan, İ. Yılmaz, Dikey Anlaşmalar, s. 175; Yiğit, Tazminat Sorumluluğu, s. 97.

Bölge ve müşteri kısıtlamalarına yönelik yasağın ilk istisnası uyarınca alıcının müşterilerince yapılacak satışları içermemek koşuluyla sağlayıcı, kendisi ya da bir başka alıcısı için ayırdığı münhasır bölge veya müşteri grubuna alıcı tarafından yapılacak aktif satışları kısıtlayabilmektedir. Diğer bir ifadeyle pasif satışları da kapsayacak kadar genişletilmediği ve paralel ticareti yasaklamadığı sürece münhasırlık temeline dayanan bölge veya müşteri paylaşımları hukuka uygundur468. Bu noktada günümüzde sıklıkla tercih edilen internet satışlarının da pasif satış sayıldığını ve sağlayıcının, münhasır bir bölge veya müşteri grubundan internet kanalıyla gelen taleplerin alıcı tarafından karşılanmasını engellemesi halinde ilgili anlaşmanın grup muafiyetinden yararlanamayacağını hatırlatmakta yarar vardır469. İkinci istisna; toptancı seviyesinde faaliyet gösteren alıcıların son kullanıcılara yapacağı aktif veya pasif satışların kısıtlanması hakkındadır. İzin verilen bu kısıtlama sayesinde sağlayıcılar toptan ve perakende seviyede yürütülecek satış hizmetlerini birbirinden ayırarak dağıtım ağının etkinliğini koruyabilmekte ve ürünlerin en uç noktalardaki tüketicilere dahi eşit koşullarda sunulmasını sağlayabilmektedir470. Bölge ve müşteri paylaşımı yasağına getirilen üçüncü istisnayla seçici dağıtım sisteminin özüne uygun olarak dağıtım seviyesinde faaliyet gösteren sistem üyelerinin sistem üyesi olmayan diğer dağıtıcılara yapacağı aktif veya pasif satışların kısıtlanmasına izin verilirken dördüncü ve son

468 Whish/Bailey, s. 705; Yiğit, Tazminat Sorumluluğu, s. 96. Böyle bir paylaşımın grup muafiyetinden yararlanması dağıtım sistemi ile öngörülen bölge veya müşteri tahsisinin münhasır olmasına bağlıdır.

Belirli bir bölge veya müşteri grubuna aktif satış yapan teşebbüs sayısının iki ve üzeri olması halinde o bölge veya müşteri grubunun münhasırlığından söz edilemeyecektir. Bkz. Commission, Guidelines on Vertical Restraints, s. 19, para. 51;RK, Dikey Kılavuz, s. 12, para. 30. Kurul, Roche’un SSK ünitelerine kendi mal satma hakkını saklı tutmasının muafiyet talep edilen anlaşmada 66 il için öngörülen münhasırlığı bozduğuna kanaat getirmiştir. Bkz. 08.07.2004 tarih, 04-46/593-144 sayılı karar; Aslan, İ. Yılmaz, Rekabet Hukuku, s. 496; Küçükayhan Aşcıoğlu, s. 177.

469 Bir arama motoru veya reklam sağlayıcısına ödenen ücret karşılığında belirli bir bölge ya da müşteri grubuna özellikle reklam yaptırılması aktif satış olarak değerlendirilebilmektedir. Bu nedenle açık kısıtlama olarak kabul edilen internet kanalıyla yapılan satışların engellenmesine ilişkin düzenleme ve yasaklanan uygulama örnekleri için bkz. Commission, Guidelines on Vertical Restraints, s. 19, para. 52;RK, Dikey Kılavuz, s. 10, para. 25. Komisyon, Yamaha hakkında verdiği kararda internet satışlarının kısıtlanmasını ABİDA’nin rekabeti kısıtlayıcı anlaşma, uyumlu eylem ve kararlara ilişkin 101. Maddesine aykırı olduğunu ve grup muafiyetinden yararlanamadığını belirtmiştir. Bkz. Yamaha v. Commission, Case COMP/37.975 PO/Yamaha, 16.07.2003; Whish/Bailey, s. 707.

470 Commission, Guidelines on Vertical Restraints, s. 21, para. 55;RK, Dikey Kılavuz, s. 10, para. 25.

istisnayla da birleştirilmek amacıyla tedarik edilen ürünleri üreten sağlayıcı teşebbüslere rakiplerine yapılacak aktif veya pasif satışları yasaklama imkanı tanınmaktadır471.

330/2010 sayılı Komisyon Tüzüğü ve 2002/2 sayılı Rekabet Kurulu Tebliğinin 4. maddelerinde sayılan diğer açık kısıtlamalar da bölge ve müşteri paylaşımına yöneliktir. İlgili kısıtlamaları seçici dağıtıma ilişkin olanlar ve diğerleri şeklinde gruplamak mümkündür. Tüzük ve tebliğin 4. maddelerinin (c) ve (d) bentlerinde ifadesini bulan seçici dağıtıma ilişkin düzenlemeler uyarınca perakende seviyede faaliyet gösteren seçici dağıtım sistemi üyelerinin son kullanıcılara yapacakları aktif veya pasif satışların kısıtlanması ile sistem üyelerinin kendi aralarında gerçekleştireceği alım ve satımların engellenmesi yasaktır472. Ancak perakende seviyede son kullanıcılara yapılacak satışlar bakımından sağlayıcının bir sistem üyesinin yetkili olmadığı yerde faaliyet göstermesini yasaklama hakkı saklı tutulmaktadır. Burada “yetkili olmadığı yer”

ibaresinden kasıt sistem üyesi alıcının, ürünün satışına katkı yapacak özelliklerde hazırlanmış fiziki satış noktası dışında belirlediği bir başka fiziki satış noktası olup açılan internet siteleri bu kapsamda değerlendirilememektedir473. Dolayısıyla perakende seviyede faaliyet gösteren seçici dağıtım sistemi üyeleri yer bakımından yetkileri aranmaksızın diledikleri son kullanıcıya internet kanalıyla satış yapabilmektedir474. Diğer sınırlamalar şeklinde gruplananve (e) bendinde düzenlenen son açık kısıtlama ise

471 Commission, Guidelines on Vertical Restraints, s. 21, para. 55. Ülkemizde Rekabet Kurumu tarafından yayınlanan dikey anlaşmalara ilişkin kılavuzda son istisnai hale örnek olarak televizyon üreticisi teşebbüsün ürettiği televizyon parçalarının diğer televizyon üreticilerine yapılacak aktif veya pasif satışını yasaklaması gösterilmektedir.Bkz. RK, Dikey Kılavuz, s. 13, para. 34.

472 Aslan, sayılan bu kısıtlamaların rekabeti olumsuz etkileyebilmesi için piyasada var olan hakim durum ya da birlikte hakim durum sonucunda markalar arası rekabetin çok zayıflamış veya hiç kalmamış olması gerektiğini savunmaktadır. Bkz. Aslan, İ. Yılmaz, Rekabet Hukuku, s. 503.

473 Commission, Guidelines on Vertical Restraints, s. 21, para. 56;RK, Dikey Kılavuz, s. 13, para. 36.

Pierre Fabre kararında Adalet Divanı da bu düzenleme kapsamında internetin sanal bir ticaret mekânı olarak değil; ürünlerin satış ve pazarlaması için kullanılan bir yöntem olarak anlaşılması gerektiğini belirtmiştir. Bkz. Case C-439/09 Pierre Fabre [2011] ECR I-9419; Whish/Bailey, s. 708.

Konu hakkında detaylı bilgi için bkz. Yüksek, Cemile, Seçici Dağıtım Sisteminde İnternetten Satış Sınırlamaları, Rekabet Kurumu Uzmanlık Tezleri Serisi No: 152, Ankara 2017.

474 Sağlayıcının alıcının daha fazla sayıda ve çeşitli türde müşteri grubuna erişmemesi için alıcıyı internet satışlarından caydırmak amacıyla oluşturulacak internet sitesi için fiziki satış noktasında istenenden de fazla kriter getirmesi açık kısıtlama olarak değerlendirilmektedir. Ancak bu düzenleme internet satışları bakımından alıcının mutlaka fiziki satış noktasıyla aynı kriterlere uyması gerektiği anlamına gelmemektedir. Bkz. Commission, Guidelines on Vertical Restraints, s. 21, para. 56.

parçaları birleştirilerek oluşturulan ürünlerin parçalarını satan sağlayıcı ile bu parçaları birleştiren alıcı arasında yapılan anlaşmalarda (original equipment manufacturer) sağlayıcıya getirilen aktif veya pasif satış kısıtlamalarına ilişkindir. Düzenleme gereği anlaşmaya konu parçaların son kullanıcılara veya alıcının ürünlerin bakım ya da onarımı konusunda yetkilendirmediği tamircilere sağlayıcı tarafından yedek parça şeklinde satılmasının engellenmesi yasaktır. Burada sayılan diğer kısıtlamalardan farklı olarak alıcı tarafından sağlayıcıya getirilen bir kısıtlama söz konusudur. Alıcı kendisin tarafından yetkilendirilmeyen tamircilere sağlayıcının yapacağı satışları engelleyemese dahi yetkili tamircilerine parçaları yalnız kendisinden alma zorunluluğu getirebilmektedir475. Bu nedenle sağlayıcı tarafından yapılacak satışların kısıtlanmasına getirilen yasağın bağımsız tamircilerin varlığını sürdürebilmesi açısından büyük önem taşıdığı da belirtilmektedir.

Sonuç olarak 330/2010 sayılı Komisyon Tüzüğü ve 2002/2 sayılı Rekabet Kurulu Tebliğinin 4. maddelerinin yeniden satış fiyatının tespitine ilişkin (a) bentleri de dahil olmak üzere (c), (d) ve (e) bentlerinde sayılan dikey kısıtlamalar, grup muafiyeti açısından bir nevi per se listesi gibi değerlendirilmektedir476. Ancak bu kısıtlamaların yalnız doğrudan değil dolaylı uygulamalarla da getirilebileceği gerçeği karşısında akılda tutulması gereken temel nokta mutlak bölge koruması sağlayan anlaşmaların pasif satışları da yasaklaması halinde grup muafiyetinden yararlanamayacağıdır477. Bu kısıtlamaların bireysel muafiyet almada karşılaşacağı zorluk da düşünüldüğünde sıklıkla hukuka aykırı kabul edilecekleri sonucuna ulaşmak mümkündür.

475 Commission, Guidelines on Vertical Restraints, s. 22, para. 59;RK, Dikey Kılavuz, s. 13, para. 37.

Gerek Rekabet Kurumu tarafından hazırlanan dikey kılavuzda gerekse literatürde bu duruma örnek olarak bisiklet zinciri üreten sağlayıcı konumundaki bir teşebbüs ile bu zincirleri ürettiği bisikletlerde kullanan alıcı konumundaki teşebbüs arasındaki ilişki gösterilmektedir. Bkz. Aslan, İ.

Yılmaz, Rekabet Hukuku, s. 503; Küçükayhan Aşcıoğlu, s. 190; Topçuoğlu, Dağıtım, s. 115.

476 Topçuoğlu, Dağıtım, s. 115. Aslan, AB etkisiyle benimsenen bölge ve müşteri paylaşımına yönelik bu katı yaklaşımın Türk rekabet hukuku açısından yersiz olduğu düşüncesindedir. Zira AB’nin ana amacı olan ortak pazar hedefi üniter bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti açısından geçerli değildir.

Bkz. Aslan, İ. Yılmaz, Rekabet Hukuku, s. 499. Aynı yönde; Küçükayhan Aşcıoğlu, s. 176.

477 Aslan, İ. Yılmaz, Rekabet Hukuku, s. 500; Küçükayhan Aşcıoğlu, s. 86; Sanlı, Geçersizlik, s. 111.