• Sonuç bulunamadı

3. Ebussuûd Efendi’nin Hayatı ve Eserleri

3.2. İlmi Şaysiyeti ve Eserleri

Osmanlı İmparatorluğu’nun en haşmetli devrinde yetişen ve “Hoca Çelebi”

namıyla anılıp ilmi kişiliğiyle ön plana çıkan Ebussuûd Efendi, muasırları tarafından çok övülmüş, namına kasideler yazılmış, methiyeler düzenlenmiş, edebi kudreti tefsiri ve fıkıhtaki üstünlüğü ile ün salmıştır. Bundan dolayıdır ki döneminden bu yana

“İkinci Ebu Hanife” ve “Müfti’s-Sekaleyn” gibi isimlerle anılagelmiştir.22

Ebussuûd Efendi, ilim ve fazilet bakımından dönemin yöneticileri nezdinde önemli bir yeri olmakla birlikte siyasi işlerle pek ilgilenmemiştir. Kanunî’ye karşı yerine göre nüktedan, yerine göre de izzetli davranarak ilminin yüceliğini korumasını bilmiş ve doğru bildiğini söylemekten çekinmemiştir. Mesela, Ayasofya vakıfları kiracılarının, gelirlerin zaten giderlerden fazla olduğunu söyleyerek kira bedellerini ecr-i misle yükseltmekten kaçınıp durumu padişaha arz etmeleri, padişahın da meşveretten sonra vakıf kiracıları lehine karar çıkarması üzerine Ebussuûd Efendi;

“Olmaz! Emr-i Sultânî ile nâmeşrû nesne meşrû olmaz; haram olan nesne helal olmak yokdur.” diyerek gerektiği yerde padişahın uygulamalarını tasvip etmediğini açıkça belirtmiştir.23

Hayatını ilme adayan Ebussuûd Efendi, sahip olduğu bilgiyi başkalarıyla paylaşmaktan da geri durmamış ve bu bağlamda döneminde birçok talebe yetiştirmiş, özellikle II. Selim, III. Murad ve III. Mehmed devirlerinde yetişen ilim adamlarına hocalık yapmıştır. Malûlzâde Seyyid Mehmed, Abdulkâdir Şeyhî, Bostanzade Mehmet, Sun’ullâh Efendi, Bustanzade Mustafa, Hâce-i Sultânî Atâullah, Kınalızâde Hasan, Ali Cemâli Efendi’nin oğlu Fudayl Efendi ve Şair Bâkî gibi nice talebeleri ilim dünyasına kazandırmıştır.24

22 Abdullah Aydemir, a.g.e., s. 34-35.

23 Ahmet Akgündüz, a.g.md., s. 367.

24 Abdullah Aydemir, a.g.e., s. 39-40.

Eskiden çok çalışan ve başını kitaptan kaldırmayan bir kimseye çalışkanlığını ifade ve takdir etmek için “Ebussuûd torunu musun?” derlermiş.25 Halk arasında kalıplaşmış bir ifade haline gelen bu söz de Osmanlı tarihinin yetiştirdiği en önemli şahsiyetlerden biri olan Ebussuûd Efendi’nin ilmi kişiliğini ortaya koyması bakımından önemlidir.

3.2.2. Eserleri

3.2.2.1. Tefsir Alanındaki Eserleri

Osmanlı döneminde, daha önce yazılmış tefsirlerden bağımsız müstakil olarak tefsir yazan âlimlerin sayısı azdır. Âlimler, çoğunlukla kendilerinden önce yazılmış eserlere haşiye ve ta’lika yazmışlardır. Tezimize konu edindiğimiz Ebussuûd Efendi’nin İrşâd’ül-Akli’s-Selîm ilâ Mezâye’l-Kitâb’il-Kerîm adlı eseri Osmanlı döneminde kaleme alınmış az sayıdaki tefsirlerden biridir. Türkiye’deki kütüphanelerde çok sayıda yazma nüshası bulunan bu eserin, farklı zamanlarda üç, beş, sekiz ve dokuz cilt olarak basımı yapılmıştır.

Ebussuûd Efendi’nin müderrisliği sırasında bayram tatilleri dışında sürekli derslerine devam ettiği, şeyhülislamlığı zamanında da neredeyse her gün oldukça fazla sayıda fetva vermesiyle şöhret bulduğu rivayet edilir.26

Zemahşeri (ö. 538/1144), Fahruddin er-Razi (ö. 606/1210) ve el-Beydâvî’nin (ö.

691/1292) eserlerini kaynak olarak kullanıp onlardan istifade ederek kaleme aldığı bu eserinde, Ebussuûd Efendi, tefsir alanında otorite olarak görülen bu müfessirlere isim zikretmeden tenkitler yönelterek onların tezlerini çürütmüş ve çok sayıda tercihte bulunmuştur. Ebussuûd Efendi’nin ismini ebedileştiren ve şöhretini dünyaya yayan amillerin başında yazmış olduğu tefsiri gelmektedir. Bu ve buna benzer özellikleri

25 Abdullah Aydemir, a.g.e., s. 40.

26 Ahmet Akgündüz, a.g.md., s. 366.

sebebiyle sözü edilen bu tefsir, birçok ülkenin üniversitelerinde ders kitabı olarak okutulmakta ve önerilen temel eserler arasında yer almaktadır.27

Ebussuûd Efendi'nin, Kur’ân-ı Kerîm'in tamamını tefsir etmesinin yanı sıra bazı surelerle ilgili müstakil olarak yazdığı risaleler de mevcuttur.

Carl Brokelmann, Ebussuûd Efendi’ye Tefsîr’u Mülk, Tefsîr-u Sûrati’l-Bakara ve Tefsîru’l-Kehf isimleriyle eserler nisbet etmiş olsa da bu eserlerin Ebussuûd Efendi’ye ait olduğuna dair henüz bir bilgiye rastlanmamıştır. Bunlarla beraber, Ebussuûd Efendi’ye farklı kaynakalarda, Tefsîr-u Fâtiha ve Tefsîr-u Sûrati’l-Bakara isimli tefsirle ilgili daha başka risaleler nisbet edilmekte, ancak bunların genel olarak İrşâdü’l Akli’s-Selîm’den alıntı olduğu anlaşılmaktadır. Bazı kaynaklarda, Süleymaniye Kütüphanesi’nden bulunan Mu’minûn, Nûr, Furkan ve Şuara surelerine ait tefsirler Ebussuûd Efendi’ye atfedilmiş olsa da yapılan araştırmalarda, sözü edilen bu risâlelerin ona ait olduğunu gösteren bir kayda rastlanmadığı gibi, tefsiriyle yani İrşâd’ül-Akli’s-Selîm’le yapılan karşılaştırmada da herhangi bir benzerlik bulunamamıştır.28

Ma’âkidu’t-Tarrâf fî Evveli Sûreti’l-Feth mine’l-Keşşâf isimli eser ise Ebussuûd Efendi’nin, Zemahşerî’nin el-Keşşâf adlı tefsirinden Fetih Sûresine yazmış olduğu haşiyedir. Eserin muhtelif yazmaları bulunmaktadır. 29

3.2.2.2. Hukuk Alanındaki Eserleri

İlmiye ve devlet teşkilatında uzun yıllar görev yapmış olan Ebussuûd Efendi, hem örfi ve pozitif hukukun şer’i hukuk gölgesinde gelişmesine katkı sağlamak hem de İslam hukukunun klasik devrine ait görüşleri yorumlayıp döneminin problemlerine

27 Abdullah Aydemir, a.g.e., s. 23; 89-109; 253-258.

28 Pehlül Düzenli, Osmanlı Hukukçusu Şeyhulislam Ebussuûd Efendi ve Fetvaları (yayınlanmamış doktora tezi) Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, 2007, s. 48.

29 Hüseyin Nihal Atsız, İstanbul Kütüphanelerine Göre Ebussuûd Bibliyografyası, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1967, s. 6-28.

çözüm getirmek suretiyle hukuk alanında önemli çalışmalar yapmış ve buna dair birçok eser kaleme almıştır.

Ebussuûd Efendi’nin fıkıhçılığı, fıkıhla ilgili eserlerinden çok, fetvâları ile öne çıkmıştır. Gerek fıkıh ve gerekse fetvâlarındaki fıkıhçılığını inceleyen yeterli bir çalışma bulunmamakla beraber, tabakât kitaplarında Ebussuûd Efendi’nin ashâb-ı tercîh [beşinci tabaka], meselelerde ictihad edip, tahric ve delilleri tercih ettiğini ifade edenlerin yanında, müctehid olup, tercîh, tahrîc ve mesâilde ictihatlarının bulunduğunu kaydedenler de olmuştur. Ebussuûd Efendi, müstakil bir fıkıh kitabı oluşturacak çapta fıkhın bütün konularıyla ilgili fetvâlar vermiş olmakla beraber, özel bir fıkıh kitabı yazmamıştır. Sebep olarak da, “Fetâvâ-yı Bezzâziye” gibi bir eser varken, fıkıh kitabı yazmaktan haya ederim.” dediği nakledilmiştir. Bununla beraber, fıkhın çeşitli konularında müstakil risâleler ve bazı eserlere haşiye ve talikleri olmuştur.30

a) Fetâvâ-yı Ebussuud Efendi: Hicri hesapla 30 yıl devam eden şeyhülislamlığı zamanında Ebussuûd Efendi’nin pek çok fetva verdiği ma’lumdur. Bu fetvalar bilahare derlenerek eser haline getirilmiştir.31 Bu fetva mecmuaları kendisi tarafından derlenmemiştir. Bu mecmualar, ilk olarak, daha kendisi hayattayken Buzenzade Mehmed ve fetva kâtibi Veli Yegan tarafından derlenerek fıkıh kitaplarındaki bablara göre tanzim edilmiştir. Ebussuûd Efendi’nin vefatından sonra ise Sultan 3. Murad zamanında fetvalarının derlendiği bilinmektedir.32

b) Arazi-yi Haraciyye ve Öşriyye Hakkında Kanun ve Fetvalar33: Kanunname, Kanun’ul-Muamelat adlarıyla da kaydedilen bu eser, Ebussuûd

30 Ayrıntılı bilgi için bkz. Pehlül Düzenli, “Şeyhulislam Ebussuûd Efendi: Bibliyografik Bir Değerlendirme”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, sy. 5, 2005, c. 3, s. 446-447.

31 Abdullah Aydemir, a.g.e., s. 26.

32 Colin Imber, a.g.e., s. 29.

33 Bilgi için bkz. Osmanlı Kanunnameleri, c. 4, s. 78-91.

Efendi'nin Osmanlı mîrî arazi hukukunun temelini teşkil eden on kadar uzun fetvası veya bu fetvaların mukaddimesini teşkil ettiği “kanun-ı cedid” nüshalarıdır.34

c) El-Fetva’l-Müteallika bi Beyâni’l-vakti’l-Mu’tebere li’l-Hasâd ve İstihkâki’l-Gallât35: Osmanlı hukukunda araziden alınan ürünlerin hasat vakitleriyle vergi tahsil zamanlarını anlatan ve daha sonra kanunnamelerin temel kaynağı haline gelen bir fetva nüshasıdır.

d) Risale fi’l-Mesh-i Huffeyn-Hasmü’l-Hılâf fi’l-Meshi ale’l-Hıfâf36: Çoha [has ipekten yapılan bez] ve kirbas [normal bez] üzerine giyilen mestler üzerine meshin caiz olup olmadığı konusunun incelendiği bir risaledir.37

e) Ma’rûzât38: Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle Ebussuûd Efendi tarafından muhtelif meselelerle ilgili tanzim edilmiş fetva şeklindeki hükümleri ihtiva eden bir risaledir.39

f) Risale fî Vakfi’l-Menkûl ve’n-Nukûd40: Mevkıfu’l-ukûl fî vakf’ıl-menkûl veya Risale fî cevazi vakfi'n-nukûd gibi adlarla da anılan ve taşınır malların ve paranın vakfedilmesi konusunun ele alındığı Arapça bir risaledir.41

g) Bidâatü’l-Kâdî li-İhtiyâcihi fi’l-Müstakbel ve’l-Mâzî42: Osmanlı kadılarının uyması gereken usul ve erkanı anlatan önemli bir risaledir.43

h) Fetâvâ katiblerine tenbih44: Fetva yazımıyla ilgili45 fetva müsevvidlerinin uyması gereken kurallar hakkında yazılmış bir risaledir.46

34 Ahmet Akgündüz, a.g.md., c. 10, s. 370.

35 Yazma nüshaları için bkz. Süleymaniye Ktp., Reşid Efendi, nr. 11.152/ 32, vr. 163-167; nr. 1036/21, vr. 181-183.

36 Yazma nüshaları için bkz. Süleymaniye Ktp. Laleli, nr. 876/1, vr. 1-12.

37 Pehlül Düzenli, a.g.mkl., s. 448-449.

38 Bilgi için bkz. Osmanlı Kanunnameleri, c. 4, 35-75.

39 Abdullah Aydemir, a.g.e., s. 23.

40 Yazma nüshaları için bkz. Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 2830/15, vr. 61-64; Millet Ktp., Feyzullah Efendi, nr. 2139, vr. 59-66.

41 Ahmet Akgündüz, a.g.md., c. 10, s. 370.

42 Yazma nüshaları için bkz. Süleymaniye Ktp., Hacı Mahmud Efendi, nr. 6314, vr. 31-44.

43 Ahmet Akgündüz, a.g.md., c. 10, s. 370.

44 Yazma nüshaları için bkz. Süleymaniye Ktp., Hacı Beşir Ağa, nr. 656/53, vr. 246.

45 Pehlül Düzenli, a.g.mkl., s. 450.

46 Akgündüz, a.g.md., c. 10, s. 370.

i) Risâle fî Vakfi’l-Arazî ve Ba’zı Ahkâmi’l-Vakf47: Osmanlı arazi hukukunu, arazinin nasıl vakfedileceğini ve özellikle irşadî vakıfları konu edinen bir risaledir.48

j) Risâle fî Tescîli’l-Evkâf49: Özellikle nakit para vakıflarının tesciliyle vakfının tamamlandığını anlatmak amacıyla yazılan bir risaledir.

k) Risâle fî Vakti’t-Tavâhîn ale’l-Arzi’l-Mevkûfe li’l-Gayr50: Başkalarına ait vakıf üzerindeki değirmenlerin vakıf yapılıp yapılamayacağını konu edinen bir risaledir.

l) Öşür Hakkında Risale51: Osmanlı vergi hukukunun şer’î esaslarının anlatıldığı bir risaledir.

m) Gamezâtu’l-Melîh fî Evveli Mebâhisi Kasri’l-Âmm Mine’t-Telvîh52: Hanefî mezhebi âlimlerinden Sadr’uş-şerîa Ubeydullah’ın et-Tavzîh ale’t-Tenkîh adlı fıkıh usulü eserine Seyyid Şerif Cürcâni tarafından yazılan et-Telvîh adlı haşiyeye Ebussuûd Efendi tarafından yapılan ta’liktir.53

n) Şevâkibu’l-Enzâr fî Evâili Menâri’l-Envâr54: Hanefî hukukçusu Ebu’l-Berakât en-Nesefî’nin usul-ü fıkıhla ilgili Menâru’l-Envâr adlı eserinin baş kısımlarının Arapça şerhidir.55

Ebussuûd Efendi ayrıca Burhaneddin Mergınânî'nin meşhur eseri el-Hidaye’nin birçok bölümüne ta’lik ve haşiyeler yazmıştır.56

47 Yazma nüshaları için bkz. Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3459/4, vr. 185-187; nr. 3785/19, vr.

116.

48 Ahmet Akgündüz, a.g.md., c. 10, s. 370.

49 Yazma nüshaları için bkz. Süleymaniye Ktp., Laleli, nr. 835, vr. 7-17.

50 Yazma nüshaları için bkz. Süleymaniye Ktp., Yenicami, nr. 376/4, vr. 155-165.

51 Bilgi için bkz. Osmanlı Kanunnameleri, c. 4, s. 95-104

52 Yazma nüshaları için bkz. Süleymaniye Ktp., Bağdatlı Vehbi, 2035, vr. 402b-405b; Hacı Mahmud Efendi, nr. 792; Beyazıt Devlet Ktp., Bayezid, nr. 8025, vr. 20b-25a.

53 Ahmet Akgündüz, a.g.md., c. 10, s. 370.

54 Yazma nüshaları için bkz. Süleymaniye Ktp., Bağdatlı Vehbi Efendi, nr. 2035/5, vr. 31-37; Beyazıt Devlet Ktp., Bayezid, nr. 8025, vr. 11b-18a.

55 Ahmet Akgündüz, a.g.md., c. 10, s. 370.

56 Ahmet Akgündüz, a.g.md., c. 10, s. 370.

3.2.2.3. Dil ve Edebiyat Alanındaki Eserleri

a) Galatât-ı Ebussuûd57: İnsanların kullandığı yanlış kelimelerin konu edildiği bir eserdir.

b) el-Kasîdetu’l-Mîmiyye58: Ebu’l-Alâ el-Maarrî’ye muaraza niyetiyle yazdığı bu kasîde, doksan küsur beyitten meydana gelen bir kasîde olup, üzerine birçok şerh yapılmıştır.

c) el-Kasâidu’l-Arabiyye59: Ebussuûd Efendi’nin farklı konulara dair kaleme aldığı kasidelerinin toplandığı mecmua tarzında bir eserdir.

d) Kasîde fî Risâi’s-Sultan Süleyman60: Ebussuûd Efendi’nin Kanuni Sultan Süleyman’a yazdığı Türkçe bir mersiyedir.

e) Munşeât-ı Ebussuûd61: Ebussuûd Efendi’nin nesir halindeki resmi yazılarının oluşturduğu bir eserdir.

3.2.2.4. Akaid-Kelam alanındaki eserleri

Risâle-i Ebussuûd62: Mes’eletu’l-kazâ ve’l-kader li’l-Mevlâ Hoca Çelebî adıyla da kayıtlıdır. Hem söz konusu risale, hem de anılan isimdeki kaydı, aynı konuya ait olup sorulu-cevaplı fetvâ formatındadır. Her iki eser de kader konusunu ele almaktadır.

Eser Risale fî Beyâni’l-Kazâ-i ve’l-Kader li Mevlânâ Ebussuûd adıyla yayınlanmıştır.63

57 Yazma nüshaları için bkz. Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3755/2.

58 Yazma nüshaları için bkz. Süleymaniye Ktp., Laleli, nr. 3725, vr. 185-186; Şehid Ali Paşa, nr.

1390/11, vr. 181-186.

59 Yazma nüshaları için bkz. Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3741/9, vr. 297-308.

60 Yazma nüshaları için bkz. Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3507/2, vr. 8; Hacı Beşir Ağa, nr.

676/3, vr. 41-42.

61 Yazma nüshaları için bkz. Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3291.

62 Yazma nüshaları için bkz. Süleymaniye Ktp., Esad Efendi. nr. 3772, vr. 246a-248b.

63 Pehlül Düzenli, a.g.mkl., s. 450-451.

3.2.2.5. Tasavvuf alanındaki eserleri

a) Risâle fî Hakki Devrân-i Sûfiyye64: Tasavvufi uygulamalarda icrâ edilen ritüelleri konu edinen bir eserdir.

b) Şerhu zî Deryâ-yı Şehâdet65: Mukaddime kaydına göre eser, Mevlânâ Abdurrahman el-Câmî’nin (ö. 898/1492) Zî Deryâ-yı şehâdet adlı eserine Ebussuûd Efendi’nin Farsça olarak kaleme aldığı bir şerhtir. Eser, vahdet-i vücûd konusunu işlemektedir.66

Ayrıca Ebussuûd Efendi’nin tıbba dair Risâle li ecli’t-tâûn adlı iki risalesi ve Vezir Semiz Ali Paşa’nın arzusuyla kaleme aldığı duanın önemini anlatan, bir mukaddime ve yedi babtan meydana gelen bir dua mecmuası mevcuttur.67 Bununla birlikte burada isimlerine yer verilenlerin dışında küçük çapta da olsa Ebussuûd Efendi’ye nispet edilen daha birçok eser68 bulunmaktadır. Ancak tezimizin bu kısmında çok fazla ayrıntıya girmemek için bu kadarıyla iktifa ediyoruz.

64 Yazma nüshası için bkz. Hacı Selim Ağa Ktp., Nurbanu, 153.

65 Yazma nüshası için bkz. Süleymaniye Ktp., Rağıp Paşa, 1460, vr. 235b-236a.

66 Pehlül Düzenli, a.g.tz., s. 61.

67 Ahmet Akgündüz, a.g.md., c. 10, s. 371.

68 Geniş bilgi için bkz. Pehlül Düzenli, a.g.mkl., s. 441-475.

BİRİNCİ BÖLÜM

EBUSSUÛD EFENDİ’NİN KUR’AN’I KUR’AN’LA TEFSİRİNDE ANLAMSAL İLİŞKİ KURDUĞU UNSURLAR VE ÖZELLİKLERİ Kur’ân’ı anlama çabası, Kur’ân’ın nüzûlünün başlangıcından bu güne devam edegelen bir olgudur. Kur’ân’ı doğru anlamak için kullanılan yöntemlerin başında da hiç şüphesiz Kur’an’ın bizzat Kur’an’la tefsir edilmesi gelmektedir. Kur’an ayetlerinin birbirleriyle ilişkilendirilmesinde, bu durumun müsebbibi olan bir takım unsurlar, ilgili ayetin açıklamasına konu olabilmektedir. Söz konusu unsurlar arasındaki bağ ve irtibat ise değişik açılardan kurulabilmektedir. Kur’an ayetleri bağlamında değerlendirildiğinde, bir ayetin diğer bir ayetle bağ ve irtibatından, iki ayetin şekil, yapı ve ifade ettiği mana yönünden birbirine yakın, benzer veya başka açılardan irtibat kurmaya elverişli olması anlaşılmalıdır.

1.1. Ayetleri Açıklamada Konu Olan Unsurlar