• Sonuç bulunamadı

Demiryolu İmtiyazında Farklı Bir Yol: İlk Girişimler ve Kilometre Garantisiz Demiryolu İmtiyazı Vermek

BİRİNCİ BÖLÜM LYNCH MESELESİ

2.2. CHESTER PROJESİ’NE İLİŞKİN TARTIŞMALAR

2.2.1. Demiryolu İmtiyazında Farklı Bir Yol: İlk Girişimler ve Kilometre Garantisiz Demiryolu İmtiyazı Vermek

Meşrutiyetin ilanından sonra Osmanlı İmparatorluğu’nda geniş bir alanı kapsayacak demiryolu imtiyazına sahip olmak için Dr. Bruce Glasgow tarafından başvuruda bulunuldu ve Glasgow, 19 Temmuz 1909’da Ticaret ve Nafıa Nazırı Gabriyel Noradunkyan Efendi ile görüşmelere başladı.127 Glasgow’un başvuruda bulunması Erzurum Mebusu Karakin Pastırmacıyan’ın128 aracılığı ile olmuştu. Pastırmacıyan, Glasgow’a demiryolu imtiyazı alması için öneride bulunmuş ve bunun üzerine Glasgow başvuru yapmıştı. Glasgow, başvuru yaparken Pastırmacıyan’ın önerisindeki kilometre garantisi olmadan demiryolu yapımını kabul etmişti.129

Osmanlı topraklarında demiryolu yapımı için uygulanan “kilometre

garantisi” teminat usulünü 1888’de Osmanlı Bankası bulmuştu.130 Kilometre garantisi ile demiryolu imtiyazını alan şirket, inşa ettiği demiryolu üzerinde kilometre başına belirli bir yıllık karı garanti altına alıyordu. Kilometre başına belirlenen karın şirket tarafından kazanılamaması halinde hükümetçe bu açık

127

Algül, a.g.t., s.33; Tunaya, a.g.e., s.436.

128 Karakin Pastırmacıyan (1873-1916): 1. ve 2. dönem Erzurum mebusudur. Ermenidir. Demir’e göre

liberal, Rustow-Ahmad’e göre müstakildir. Maden mühendisidir. Fransa’da Ziraat Mektebini ve Cenova Üniversitesini bitirmiştir. Bkz., Fevzi Demir, Osmanlı Devleti’nde II. Meşrutiyet Dönemi Meclis-i Mebusan Seçimleri, İmge Kitabevi, İstanbul, 2007, s.376; Feroz Ahmad, Dankwart A. Rustow, “İkinci Meşrutiyet Döneminde Meclisler: 1908-1918”, Güney-Doğu Avrupa Araştırmaları Dergisi, Sayı:4-5, İstanbul, 1976, s.278; Türk Parlamento Tarihi (I. ve II. Meşrutiyet), Cilt: 2, (Yay. haz. Türk Parlamento Tarihi Araştırma Grubu-Prof. Dr. İhsan Güneş), TBMM Basımevi Müdürlüğü, Ankara, 1998, s.361.

129 Erzurum Mebusu Karakin Pastırmacıyan: “…Glaskov geldi. Zaten bendeniz bu adamı tanıyordum.

Bu esası teklif ettim; dedim ki, bizde yapılacak çok şimendiferler var, işte bu esasla eğer kabul ederseniz, Hükümet, bu esası kabul etmiştir; geliniz memleketi (etüd) ediniz, bu madenlerden siz istifade etmek isterseniz işte hazırdır… şu, şu şartlarla yani hükümet tarafından teminat verilmeksizin Anadolu’da yapılan şu ve şu hatlar için hükümet hazırdır. Amerika kumpanyasına bu mektubu gönderdikten sonradır ki, Glaskov cesaret etti, geldi.” Bkz., MMZC, C:2, D:1, İS:4, 9 Teşrinisani

1327-5 Kanunusani 1327, s.56.

130

Serdar Şahinkaya, “XIX. Yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu’nun İktisadi Yapısı: Sanayileşme ve Bankacılık Özelinde Değinmeler”, Mülkiye Dergisi, C:23, S:218, s. 99. http://www.mulkiyedergi.org/index.php?option=com_docman&task=cat_view&gid=77&Itemid=2 (Son erişim, 9.6.2008).

kapatılıyordu.131 Böylece imtiyazı alan şirketin zarar etme gibi bir problemi olmuyordu.

Erzurum Mebusu Karakin Pastırmacıyan’ın anlattığına göre, teminatsız olarak sadece hattın yanındaki madenlerin imtiyazının verilerek demiryolu yapılmasını ilk öneren kişi kendisi olmuştu. 31 Mayıs 1909 tarihinde resmi tezkere ile Orman ve Maadin Nezareti’ne böyle bir uygulamanın nasıl karşılanacağı sorulmuş ve bir iki hafta içinde olumlu yanıt alınmıştı.132 Bu usulü kabul edip başvuruda bulunan Glasgow ile görüşmelere başlanmış ve Glasgow’un imtiyaz talebi bir maddelik bir kanun tasarısı olarak 20 Ağustos 1909 tarihinde Meclis-i Mebusan’a sunulmuştu.133 Bu sözleşme taslağına göre demiryolu teminatsız yapılacak ve hükümetten kilometre garantisi istenmeyecekti. Meclise gelen bu tasarı ile demiryolunun teminatsız olarak yapılması tartışmaya neden olmuştu.

Hüseyin Hilmi Paşa’nın temsil ettiği sadaret tarafından Meclis-i Mebusan’a sunulan bu kanun tasarısının ve bu konuyla ilgili başka mazbataların da okunmasından sonra mebuslar arasından ilk sözü İstanbul Mebusu Pandelaki Kozmidi Efendi134 almıştı. Osmanlı topraklarının gelişmesi için meselenin önemini

131 Noviçev bu sistemi şöyle anlatıyor: “Bu yöntemin esası, Türk hükümetinin, yapılan her kilometre

yol için belirli bir gayrisafi gelir sağlaması ve eğer gelir güvence altına alınan tutara ulaşmazsa, farkı

şirkete ödemesinden ibaretti. Güvencenin miktarı kilometre başına 10.000 ile 19.000 frank arasında değişiyordu.” Bkz., Noviçev, a.g.e., s.47-48.

132 A.g.c., s.55. Noradunkyan Efendi’nin önerisinden birkaç ay önce, Chester’ın yapmış olduğu ilk

imtiyaz başvurusunda demiryolunu teminatsız olarak inşa etmeyi vaat etmesi düşündürücüdür. Bkz., BOA, MV, 124/76, 11.2.1909.

133

“Anadolu'nun mahalli malumesinde inşa olunacak demiryolu kenarındaki yirmişer (kilo)metrelik

sahada mekşuf (keşfedilmiş) ve gayri mekşuf maadini (madenleri) doksan dokuz sene ihraç mukabili ve bila teminat inşaata talip Amerikan şirketiyle akti mukaveleye Ticaret ve Nafıa Nezareti’nin mezun kılınmasına dair layiha-i kanuniye.” İçin bkz., MMZC, C:6, D:1, İS:1, 18 Temmuz 1325-8 Ağustos

1325, ss.591-593

134 (Timolyon) Pandelaki Kozmidi Efendi (1870-…): 1. dönemde İstanbul mebusluğu yapan Kozmidi

Efendi, Rum ve Liberaldir. Avukattır. Bkz., Demir, a.g.e., s.359; Rustow-Ahmad, a.g.m., s.269; Türk Parlamento Tarihi, Cilt:2, s.405. Katerina Boura, “II. Meşrutiyet Döneminde Mebus Seçimleri Rum Mebuslar (1908-1918)”, (çev. Yorgo Benlisoy), Toplumsal Tarih, Sayı:56, Ağustos 1998, s.28.

İngiliz Büyükelçisi Sir Gerard Lowther raporunda, Kozmidi Efendi’ye ilişkin şunları yazmıştı: “Ilımlı

görüşlüdür ve Yunanlı vekillerin iyi bir temsilcisidir. Aynı zamanda da bir Yunanlı için Türkçesi oldukça iyidir.” Bkz., General Report on Turkey For The Year 1908, British Documents on

Foreign Affairs: Reports and Papers From The Foreign Office Confidential Print, (Ed.:BOURNE, K. ve D. C. WATT), Part I, Series B, Volume, 20, The Ottoman Empire Under The Young Turks, 1908- 1914, University Publications Of America, 1985, İnclosure Doc:22, s.60-65’den aktaran

Yaşar Özüçetin, Sıddık Yıldız, “14 Şubat 1909 Hükümet Krizi Öncesinde: ‘İngiliz Gözüyle Osmanlı Hükümeti ve Meclis-i Mebusan’”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Volume:1, Issue:2,

Winter 2008, s. 381,

http://www.sosyalarastirmalar.com/cilt1/sayi2/sayi2pdf/ozucetin_yasar_ve_yildiz_sadik.pdf (Son erişim, 24.7.2008), s.381. Hüseyin Cahit Yalçın, Kozmidi Efendi hakkında şunları söyler:

belirten Kozmidi Efendi, bu konu üzerinde yeterli araştırma yapmadan mecliste bu konunun tartışılmasını yanlış bulmuştu. Bu hatların ve hatların geçtiği yerlerin iyi bir araştırma yapılmadan mecliste görüşülmesine devam edilmesi halinde Kozmidi Efendi konuşmaya ancak şu sözlerle katılabileceğini söyler: “Kendi hesabıma derim

ki bu mesele-i esasiye geçtikten sonra bizden kilometre teminatı istenil(m)iyor yolunda dermeyan edilip de kulaklara hoş gelen bir vaat var. Fakat vaat acaba netayici samimiyeyi müntic (netice verecek) bir şey midir? Yoksa acı habların üzerine çekilmiş yaldızlar gibi bir şey midir? Bendeniz ikincisini zannederim. Teminat islenilmemesi mukabilinde bir hak isteniliyor. Şimendiferler için yapılan mukavelenamelerde devletin kilometre teminatı verilmesi suretiyle deruhde ettiği mecburiyet doğrudan doğruya vermesini taahhüt ettiği para değildir. Şimendiferin varidatı haddini bulmazsa, ondan dün (eksik) kalan noksanı ikmal gibi bir taahhüt bir kefalettir. Amma diyeceksiniz ki emsaliyle müsbettir. Biz şimdiye kadar yaptığımız; şimendiferlerden dolayı bu nevi deruhte ettiğimiz şeylerin kaffesinde maddeten tediyata (hepsinde ödeme yapmaya) mecbur oluyoruz. Bunu kabul ediyorum. Fakat bunu ne kadar kabul etmiş olsam bile henüz yapılmamış olan bir

şimendiferin husule getireceği netice bizi kilometre teminatı vermekle mecbur edecek kadar olacak mı, yoksa o havalinin varidatı daha ziyade olacak da belki kilometre teminatı vermeye mecbur olmayacağız?”135 Kozmidi Efendi, kilometre garantisiz usulün daha iyi olduğunu kabul etmekle beraber, demiryolunun kenarındaki 20’şer kilometrelik alandaki madenler üzerinde şirkete tanınacak haktan rahatsız olmaktaydı. Kozmidi Efendi, “…ben olabilir ihtimaline tabi olan servetimi çıkarıp

başkasına vermem, kilometre teminatı vermek bendenizin fikrimce daha enfa ve daha iyidir.” diyordu.136 Kozmidi Efendi’nin rahatsızlık duyduğu, hattın yanındaki madenler konusu, bu projeyle ilgili mecliste meydana gelen tartışmalar arasında en

“…kendisini ittihat ve Terakki’ye İstanbul’dan mebus çıkartmaya muvaffak olduktan sonra müthiş bir

milliyetçi kesildi. Mesleği avukattır. Eskiden pek iyi bildiğimiz Karamanlı meşhur avukatlardan... Gösterişli bir kara sakalı, kalın sesi, selis bir Türkçe konuşuşu vardı. Şivesi Anadolu edasını kaybetmemişti. Halis bir Türk gibi konuşan, hatta yaşayan, evinde, ailesi içinde Türk ahlak ve adatını takip eden bu adam politika akıntılarıyla derhal ‘Büyük fikir’ taraftarları arasına geçmekte ve bu fikrin bayrağını taşımakta bir kar ve şöhret kokusu aldı. Kozmidi artık Rum Patriği’nin tercümanı, dostu ve adamı sıfatıyla Rum cemaati içinde bir şahsiyet oluverdi: Adliye koridorlarında eski bir hiç olan Kozmidi şimdi Osmanlı Meclis-i Mebusan’ında muhalefetin göze çarpan mühim simalarından biri idi. Rumluğun müdafii idi.” Hüseyin Cahit Yalçın, Tanıdıklarım, s.140.

135 A.g.c., s.594-595. 136 A.g.c., s.596.

çok ele alınan konulardan biri olduğu ve bu konuya ilerde etraflıca değineceğimiz için şimdilik kilometre garantisine ilişkin görüşlere devam edebiliriz.

Kozmidi Efendi açıklamalarına devam ederken bazı mebuslar Kozmidi Efendi’nin sözü bilerek uzattığını iddia etmişlerdi. Preveze Mebusu Hamdi Bey137, İstanbul Mebusu Hallacyan Efendi138 ve Gümülcine Mebusu Hasan Fehmi Efendi139, kiliseler konusunu140 ertelemek amacıyla Kozmidi Efendi’nin sözlerini uzattığına inanıyorlardı.141 İstanbul Mebusu Hüseyin Cahit Bey, Kozmidi Efendi’nin yaptığı itirazın meclisce kabul görmediğini bildirmişti.142 Kozmidi Efendi’nin görüşleri aleyhinde açıklamalarda bulunan Ticaret ve Nafıa Nazırı Gabriyel Noradunkyan Efendi, bu demiryolu ve teminat usulü hakkında bilgi vermişti. Nazır Bey teminat hakkında şu açıklamayı yapıyordu: “Şimdi bu malumunuzdur ki şimendiferler bizde

iki türlü yapılıyor: Ya bila teminat yapılır, yahut Hükümeti-i Seniye’den bir muavenet-i nakdiye (para yardımı) ile yapılır ki ona teminat akçesi denir.”143 Daha önce bazı kısa mesafeli hatların teminatsız olarak verildiğini kaydeden Noradunkyan Efendi, demiryolu imtiyazı verilirken seçilecek en uygun usulün demiryolunu kilometre garantisiz olarak yaptırmak olduğunu belirtiyordu.144 Nazırın sözlerine

137 Hamdi Bey (1861-…): 1. dönemde Preveze mebusu olan Hamdi Bey, Arnavut ve müstakildir.

Asker ve ulemadır. Trabzon jandarma alay komutanı iken Azmi Bey’in mebusluktan ayrılması üzerine 26 Nisan 1909’da mebus seçilmiştir. Bkz., Demir, a.g.e., s.356; Rustow-Ahmad, a.g.m., s.266; Türk Parlamento Tarihi, Cilt:2, s.592.

138 (Bedros) Hallacyan Efendi (1871-…): 1., 2. ve 3. dönem İstanbul mebusudur. Ermeni ve İttihatçıdır. Hukukçudur. Nafıa Nazırlığı yapmıştır. Bkz., Demir, a.g.e., s.359; Rustow-Ahmad, a.g.m., s.268; Türk Parlamento Tarihi, Cilt:2, s.402

139

Hasan Fehmi (Mehmet Fehmi) Efendi (1952-1919): 1. dönem Gümülcine mebusudur. Türk ve müstakildir. Ulemadır ve öğretmenlik yapmıştır. Bkz., Demir, a.g.e., s.357; Rustow-Ahmad, a.g.m., s.267; Türk Parlamento Tarihi, Cilt:2, s.345.

140 Rumeli’nin birçok yerinde Rumlar ve Bulgarlar arasında yaşanan tartışmaların bitirilmesi, kilise ve

mekteplerin bir kanuna bağlanması amacıyla ilk olarak 7 Temmuz 1909 tarihinde Meclis-i Mebusan’a gelen yasayla ilgili gelişmeler “Kiliseler Konusu” olarak adlandırılmaktadır. Bulgarların kendi dillerinde ayin ve eğitim istemesi sonucu tartışmalar ilk olarak 1903 yılında Rum Patrikhanesi ile Bulgar Eksarhanesi mensubiyetindeki ahali arasında başladığı söyleniyor. Kozmidi Efendi, Meclis-i Mebusan’a sunulan layihaların geri çekilmesini ve yeni düzenlemeler yapılmasını istiyordu. Tasarı 3 Temmuz 1910 tarihinde kanunlaşacaktır. Kiliseler konusu için bkz., Ayfer Özçelik, Kimliğini Arayan Meşrutiyet, İlgi Yayınları, İstanbul, 2006, ss.19-84; Karaer, a.g.t., ss.27-29.

141 A.g.c., s.596-597.

142 İstanbul Mebusu Hüseyin Cahit Bey: “Şimdi efendim, demin Kozmidi Efendi’nin bir çok itirazatı

vardı. Diyor ki demiryollarını teminat akçesiyle yapmak, böyle madenleri işletmeye vermekten daha iyidir diyordu, Ben zannediyorum ki Meclis bu fikri kabul etmemiştir.” Bkz., a.g.c., s.603.

143 A.g.c., s.598. 144

Ticaret ve Nafıa Nazırı Gabriyel Noradunkyan Efendi: “Şimdi Memalik-i Şahane’de bulunan bir iki

hattan başkası yoktur ki bila teminat yapılsın. Bir tane var idi, onun için müracaat ettiler. Nezaretçe derakap (hemen) icabı yapıldı ve Babıali’ye takdim olundu. Bandırma, Soma Hattı için müracaat olunduğu vakit derakap icabı icra olundu. Babıali’ye takdim olunduktan sonra Şura-yı Devlet’ten

karşı çıkan mebus olmamıştı. Kilometre garantisiz demiryolu imtiyazı vermek hükümet adına kazançlı bir yol olarak görülüyordu. Ancak kilometre garantisi yerine hattın her iki tarafındaki madenlerin verilmesi mebuslar tarafından çok tartışılacak bir konu olacaktı.

Outline

Benzer Belgeler