• Sonuç bulunamadı

Chester Projesi Meclis-i Mebusan’da

BİRİNCİ BÖLÜM LYNCH MESELESİ

2.2. CHESTER PROJESİ’NE İLİŞKİN TARTIŞMALAR

2.2.2. Chester Projesi Meclis-i Mebusan’da

Glasgow’un önerisi Meclis-i Mebusan’a geldiği zaman diğer bir Amerikan grubunun önerisi de aynı oturumda ele alınmıştı. Nafıa Nazırı ile Glasgow arasında başlayan görüşmeler sonunda varılan anlaşma sadarete gönderilmiş ve oradan da Nafıa Encümeni’ne havale edilmişti. Kanun tasarısı meclise geldiği zaman, tasarıyı inceleyen Nafıa Encümeni’nin mazbatası da meclise sunulmuştu.145 Meclise sunulan Nafıa Encümeni mazbatasında, Glasgow’un önerisinden daha iyi şartlar sunan bir öneri olduğu belirtilmişti. 146 Bu önerinin sahibi Amiral Colby Mitchell Chester’ın oğlu Arthur Chester idi.147 Daha önce belirttiğimiz üzere bu öneri bazı noktalar itibariyle Glasgow’un önerisinden daha uygundu. Ancak Chester’ın sunduğu bir öneri vardı ki bu, Nafıa Nazırı ve bazı mebuslar arasında bir tartışma çıkmasına sebep olmuştu. Bu öneri de maden konusunda olduğu gibi, Chester Projesi’yle ilgili görüşmeler sürdükçe tartışılmaya devam etmişti. Bahsettiğimiz konu, Chester’ın demiryolu hatlarını geniş hat olarak yapmayı önermesinden kaynaklanıyordu. Bu konuyu da detaylıca inceleyecek olduğumuzdan burada sadece Chester Projesi’nin ve

bakıldı. Bendeniz Avrupa’da olduğum zaman denilmiş ki bir kerre dahi ilan olunsun, belki daha nafi

şerait bulunur. Daha nafi şerait olamaz. Çünkü, üste para almak gibi olur. Bu da tabiidir ki kaabil değildir ve öyle bir şeye kimse yanaşmaz. Bu hat için bir müddet tayin olunmuştur, ihale-i katiyyesi için. Onun hitamını bekliyoruz. Bu, bizim için bir tecrübe oluyor. Bakalım başkaları da bu suretle nafi

şerait verir mi, vermez mi? Bandırma-Soma hattından maada diğer bazı hatlar var… Keza Drama- Kavala hattı için de bila teminat muvaffak olduk. Bir iki tane daha var. Onları da bila teminat yaptırmağa muvaffak olduk ve Maliye Nezareti’ne müracaat etmeden işi bitirdik.” Bkz., a.g.c., s.598-

599.

145 Nafıa Encümeni’ne havale olunan kanun tasarısı 15 Ağustos 1909 tarihinde encümence

incelenmişti. Bkz., a.g.c., s.592.

146 “…gerek Hükümet namına müteahhit sıfatıyla ve gerek şirket namına imtiyaz itası suretiyle talip

olduğunu istida etmiş olan Amerika Umuru Maliye Sendikaları Reisi Mister Mur namına Mister Artur Hişer (Arthur Chester) tarafından layiha-i mezkurede münderiç hututun inşa ve işletilmesi imtiyazının kendisine itası için dermeyan edilen şeraiti atiye menafii millet ve devlete daha muvafık görünmüştür.” Bkz., a.g.c., s.593.

147 Arthur Chester, Osmanlı hükümeti ile demiryollarının inşası ve madenlerin işletilmesine ilişkin

Chester’ın geniş hat yapma önerisinin Meclis-i Mebusan’da nasıl karşılandığına değineceğiz.

Doğu Anadolu’da yapılması düşünülen demiryollarının kilometre garantisiz olması Osmanlı maliyesini demiryolu yapımından dolayı meydana gelecek ek bir yükten kurtarıyordu. Bunun yanında, demiryolunun hatlarının geniş olarak inşa edilmesinin önerilmesi Chester ile ilgili ilginç diyalogların meydana gelmesine neden olmuştu. Ticaret ve Nafıa Nazırı Gabriyel Noradunkyan Efendi, Glasgow’un önerisi hakkında izahat verirken başka bir talibin daha olduğunu doğrulamış ancak bu önerinin ciddi olmadığı kanısında olduğunu belirtmişti. Bu kanıya sebep olan ise Chester’ın geniş hat önerisidir. Nazır açıkça, “Büyük hat yapalım dediği içindir ki

zannederim o zatın teklifi ciddi değil.” diyordu.148 Nazır Bey’e göre, demiryolu yapılacak bölgenin dağlık olması dolayısıyla çok masrafa sebep olacak bu da projenin kısa zamanda sonuçsuz kalmasına neden olacaktı.149 Geniş hatla dar hat arasındaki maliyet farkına değinen Nafıa Nazırı, sözü edilen demiryolunun dar hatla 20 milyon, geniş hatla 40 milyon lira civarında bir fiyata yapılabileceğine değinmişti. Noradunkyan Efendi’nin sözünü bitirirken Chester hakkında yaptığı yorum, üzerinde gerçekten düşünülmesi gereken bir içerikteydi. Mademki yabancı sermayeye karşı çıkılmamış ve bu demiryolu inşasının yabancı sermaye ile yapılmasına karar verilmişti, o zaman yapılacak en mantıklı hareket en iyi şartlar sunan teklifi değerlendirmeye almaktı. Görünürde en iyi şartları sunarak demiryolunu yapmayı taahhüt eden bir girişimciye, Nafıa Nazırı konumunda birinin “Otuz kırk milyon

liralık işe girecek adamın aklından ben bir parça şüpheleniyorum.” şeklinde bir

yorum yapması hoş karşılanmayacak bir durumdu.150 Nazırın bu sözlerine tepki gelmesi gecikmedi. Yabancı yatırımına ihtiyaç duyulduğunu belirten Hüseyin Cahit, bu tür sözlerle mi yatırımcıların teşvik edileceğini söylemekteydi. Bayındırlık

148

A.g.c., s.600. Üsküp Mebusu Necip Draga Bey de daha sonraki bir oturumda hükümetin bu öneriyi ciddi bulmadığını belirtiyordu: “Hükümetin şu melekesine (demiryolu hattının inşasının ve diğer

masraflarının ne kadar olacağını bilmesine) göre, bu şimendifer hattı, az para ile geniş olarak yapılmaz ve o kadar çok para yalnız madenlerle de temin edilemez. Yani hiçbir ciddi şirket, yalnız madenleri almakla kanaat ederek bu şimendiferi yapamaz.” Bkz., MMZC, C:7, D:1, İS:3, 8 Mayıs

1327-21 Mayıs 1327, s.231-232.

149 Noradunkyan Efendi: “Bugün tekmil o tarafta gezenler bize diyorlar ki oraları tekmil dağlıktır. O

kadar köprüler, o kadar tüneller, o kadar çıkıntılar varmış ki pek çok masrafa muhtaç imiş. Şimdi böyle bir memlekette şimendifer dar hatla yapılacak olursa az masrafla ve kolay olur ve çabuk hitama erer. Yoksa öyle geniş yapalım diye ortaya çıkılırsa yarı yolda kalınır ve iş yürümez.” Bkz., MMZC,

C:6, D:1, İS:1, 18 Temmuz 1325-8 Ağustos 1325, s.601.

işlerinden sorumlu bir nazırın ağzından böyle bir söz çıkması ise Hüseyin Cahit’e göre kabul edilemezdi. Nazır Bey ise sözlerinin arkasındaydı: “Hüseyin Cahit Bey

(İstanbul): …bize nafi bir şart teklif eden sermayedarlar hakkında bunun aklında(n)

şüphem var, şuurunda halel var diyor. Sermayedaranı böyle mi teşvik edeceğiz? Hakikati hal rakipleri teşvik etmek, menfaat-i memleketi düşünüp de hangi şart daha nafi ise onu kabul etmektir. Yoksa, bizim nefimize (yararımıza) muvafık şerait dermeyan eden sermayedaranı hiffetle (akılsızlıkla) itham etmek değildir.

Kirkor Zöhrap Efendi (İstanbul): Hükümetin şerefini tehlikeye koyamayız.

Hüseyin Cahit Bey (Devamla): O mecmuane sözünü ben, siz söyleyebilirsiniz. Fakat Nafıa Nazırı söyleyemez. Çünkü hükümet namına söylüyor...

Gabriyel Efendi (Nafıa ve Ticaret Nazırı): Kırk milyon liralık iş yapacağım, onun mukabilinde karşılık istemem diyen adam mecnundur.”151 Hüseyin Cahit, Noradunkyan Efendi’nin sözlerine ilişkin eleştirilerine devam etmiş ve nazırın hatalı davrandığını ortaya koymaya çalışmıştı. Bu sırada Erzurum Mebusu Ohannes Varteks Efendi152, Hüseyin Cahit’e Nazır Bey ile arasında özel bir mevzu varsa bunun meclise taşınmaması gerektiğini söylemişti.153 Hüseyin Cahit eleştirilerini sürdürüyordu. Encümen’in meclise gönderdiği kararla Nafıa Nezareti’nin teklifi birbirine tersti. Ayrıca böyle bir demiryolu imtiyazı verilirken başka talipler aranmalıydı, “Yani teminat akçesi vermeyerek hattın inşasına talip olanlar var mı,

yok mu? Esas bunları aramaktır. Sen delisin git, sen akılsızsın git, sen bilmem nesin git demeyeceğiz. Bunları arayacağız, ilan edeceğiz. Ciddiyet arayacağım, ciddiyetini bize ispat etmezse şayanı kabul değildir diyeceğiz. Fakat biz bunu kendimiz yapmayacağız. Nafıa Nezareti’nde heyeti fenniyye mevcuttur o yapacaktır.”154

Hüseyin Cahit, Nafıa Nazırı’nın bu hususlara dikkat etmeyip imtiyazın verilmesi için bütün yetkiyi kendi tekeline almaya çalıştığını söylüyordu. Ancak “Encümen işi

anlamış, menetmiş.”ti ve Hüseyin Cahit’e göre bunu anlamak isteyen herkes

anlayabilirdi.155 Noradunkyan Efendi yapılan suçlamaların çok ağır olduğunu ve

151 A.g.c., s.603.

152 Bkz., 1. bölüm, 223. dipnot.

153 Daha sonra Noradunkyan’ın söylediklerini destekler bir tarzda, Erzurum Mebusu Ohannes Varteks

Efendi Cahit Bey’e hitaben şöyle diyordu: “Sizden bir okka gümüş istesem ve üç gün sonra ben size

bir okka altın vereceğim dersem inanır mısınız? Bu o kabildendir.” Bkz., a.g.c., s.604.

154 A.g.c., s.604. 155 A.g.c., s.605.

istifa beklentisinde olanların amaçlarına ulaşamayacaklarını kesin bir şekilde ifade etmişti.156 Ancak bu görüşmeden kısa bir süre sonra yani Eylül ayı başında Ticaret ve Nafıa Nazırı Gabriyel Noradunkyan Efendi görevinden istifa etti. Görevi devralan isim ise Hallaçyan Efendi idi.157 20 Ağustos 1909 tarihli Meclis-i Mebusan görüşmeleri bir karara bağlanamamıştı. Hüseyin Cahit’in değindiği gibi en iyi şartların sunulduğu önerinin belirlenmesi Nafıa Nezareti tarafından benimsendi ve yapılan 7 başvuru arasından Chester’ın projesi en şartlara sahip öneri olarak belirlendi.158

Outline

Benzer Belgeler