• Sonuç bulunamadı

Amerikan Sermayesinin Türkiye’ye Girme Çabalaarı

BİRİNCİ BÖLÜM LYNCH MESELESİ

2.1. CHESTER PROJESİ’SİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

2.1.3. Amerikan Sermayesinin Türkiye’ye Girme Çabalaarı

Meşrutiyetin ilanından sonra resmi olarak Amerikalılar tarafından yapılan ilk başvurunun, Zabıt Cerideleri incelendiği zaman, Chester değil Glasgow tarafından yapıldığı anlaşılır.19 Ancak Osmanlı arşivindeki bir belgeye göre, 11 Şubat 1909

14 The New York Times, 2 Ağustos 1908.

15 Osmanlı İmparatorluğu’nun Ticaret ve Nafia Nezareti tarafından “1 Kanunuevvel Sene 324 (14

Aralık 1908) Sedaretpenahi”ye yazılan bu yazı ile yollar ve köprüler, demiryolları, limanlar, iç sularda gemi nakliyatı ve sulama ile Mezopotamya’da uygulanacak Umur-u Nafıa konusunda neler yapılması gerektiği ve yapılacağı ortaya konulmuştu. Programın hazırlanma amacı Nezaret’in bütçe ve imtiyaz anlaşmaları Meclis-i Mebusan’da görüşürken mebusların bilgi sahibi olmalarıydı. Ayrıca programın dış yatırımcıya yönelik olduğunu da rahatça söyleyebiliriz. Bkz., İlhan Tekili, Selim İlkin, “1908 Tarihli ‘Umur-u Nafıa Programı’nın Anlamı Üzerine”, İlhan Tekeli-Selim İlkin, Cumhuriyetin Harcı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2004, ss.175-217.

16 Can, a.g.e., s.126-127.

17 “Türkiye’nin ilk Amerika Büyükelçisi Hüseyin Kazım Bey dün Amerika’ya ulaştı”. The New York

Times, 8 Ocak 1909.

18 “Amerika Sermayedaranı”, Tanin, 17 Şubat 1909.

19 Bilmez Bülent Can’ın bildirdiğine göre, Dr. Bruce Glasgow, Amerikalı olmasına rağmen temsil

ettiği şirket bir Amerikan şirketi değil, İngiliz-Amerikan ortaklığında kurulmuş J. G. White and Company idi. Bkz., Can, a.g.e., s.122. Glasgow’un başvurusu sonucu Meclis-i Mebusan’a gönderilen bu imtiyazla ilgili kanun maddesinde, Glasgow’un imtiyazı Amerikalı bir şirket tarafından talep ettiği yazmaktaydı. Bkz., MMZC, C:6, D:1, İS:1, 18 Temmuz 1325-8 Ağustos 1325, s.591.

tarihinde Chester’ın demiryolu imtiyazında bulunduğu belirtilmişti.20 Gordon ise Chester’ın Mart 1908’de resmen imtiyaz başvurusunda bulunduğunu söylemektedir.21 Zabıt ceridelerinde verilen bilgilerin buradakileri destekler nitelikte olmaması büyük ihtimalle Chester’ın bu ilk başvurusuna çok olumlu bakılmadığını göstermekteydi.22 Yinede bu projeye gösterilmiş olan ilgi kısa bir süre sonra buna benzer bir projenin gündeme gelmesine sebep olacaktı.

1909 Şubat’ında Meclis-i Mebusan’a verilen bir önergede, Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgesi’nin geri kalmışlığı nedeniyle buraların demiryoluna kavuşturulması önerilmişti.23 Erzurum Mebusu Karakin Pastırmacıyan’ın aracılığı24 ile Dr. Bruce Glasgow’un Ticaret ve Nafıa Nazırı Gabriyel Noradunkyan Efendi ile temas kurarak proje için görüşmenin başladığı tarih 19 Temmuz 1909 idi. Varılan anlaşma 20 gün sonra Hükümet’e sunulmuş ve hükümetin tayin ettiği komisyon (Nafıa Encümeni), Meclis-i Mebusan’a anlaşmayla ilgili kanun tasarısını göndermişti.25

20 Ağustos 1909 tarihinde Meclis-i Mebusan’a sunulan sözleşme taslağına göre, demiryolu teminatsız yapılacak yani hükümetten herhangi bir garanti (kilometre garantisi) istenmeyecekti. Glasgow’a tanınan 16 aylık araştırma süresi sonunda Glasgow hattı yapmaya karar verirse işleteceği madenlerden 15 yıllık süre içinde hükümete hiçbir vergi ödemeyecekti. Bu sürenin sonunda hat kilometre başına yıllık 12.500 frank ve daha fazla bir gelir elde ederse şirket, kararlaştırılan oranda maden vergisini hükümete verecekti. 26

20

Meclis-i Vükelaca görüşülen öneri Babıali’ye gönderilmişti. Bkz., BOA, MV, 124/76, 11.2.1909.

21 Gordon, a.g.e., s.257-258’den aktaran Can, a.g.e., s.120.

22 Can, Moore Jr. tarafından düşünülen “Halep-İskenderun Hattı”nın Bağdat Demiryolu anlaşmasına

ters düştüğü gerekçesiyle Almanların sert tepkileri sonuncu pek ilgi görmediğini aktarır. Bkz., a.g.e., s.120.

23 Önergelerin altındaki imzaların altısının Ermeni mebuslara ait olması herhalde şaşırtıcı değildir.

Bkz., Tarık Zafer Tunaya, Türkiye’de Siyasal Partiler, Cilt:3, İletişim Yayınları, 2. Baskı, İstanbul, 2000, s.435.

24 Meclis-i Mebusan’daki bir konuşmasında, Pastırmacıyan, Glaskov’a Anadolu’da demiryolu yapma

fikri verdiğini ve ilk başta ona aracılık yaptığını belirtiyor. MMZC, C:2, D:1, İS:4, 9 Teşrinisani 1327-5 Kanunusani 1327, s.56; Tunaya’ya göre, Pastırmacıyan Efendi, Amerikalının hem sekreterliğini hem de tercümanlığını yapmıştı. Bkz., Tunaya, a.g.e., s.436.

25

Tunaya, a.g.e., s.435-436; Süreyya Algül, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Anadolu’da Demiryolları

İmtiyazları ve Chester Projesi, İstanbul Üni. SBE, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1998, s.33.

Glasgow’un önerisi meclise sunulduğu sırada diğer bir Amerikan grubunun önerisi Meclis’e ulaşmıştı ve daha cazip görünmüştü. Bu öneri Chester’a aitti. Öneri bazı açılardan Glasgow’unkinden daha uygundu. Öncelikle hattın geniş olarak (1.45 m) inşa edileceği ve madenler işletilmeye başladıktan itibaren hükümetten hiçbir müddet ve kazanç kotası olmaksızın hükümete (Glasgow’unkine nazaran %1 zam ile) %6’lık bir ödeme yapacağını belirtiyordu. Araştırma için Glasgow’un 16 aylık müddetine karşı 14 aylık bir müddet isteniliyor ve inşaatın gerçekleşmemesi durumunda ise proje ile ilgili tüm dokümanların hükümete teslim edileceği belirtiliyordu.27

Meclis genelinde Chester’ın teklifi daha cazip gözükmesine rağmen, Encümen kararından, bu bölgede yapılacak bir girişim için en uygun teklifi veren girişimcinin belirlenmesinde belli bir süreye ihtiyaç duyulduğu anlaşılıyordu.28 Meclis, belli bir şirketle anlaşılması için karar alamamıştı ve diğer tekliflerin de görüşülmesi öngörülmüştü. Böylece şirketler arasında rekabet arttırılabilecekti.29 Meclis’teki bu müzakerelerden birkaç gün sonra Gabriyel Noradukyan Efendi’nin yerine Hallacyan Efendi30 Ticaret ve Nafıa Nazırı olmuştu.

27 A.g.c.,s.593.

28 A.g.c.,s.593.

29 Tekili-İlkin, a.g.m., s.206-207. 30

Noradunkyan Efendi’nin istifası üzerine Eylül 1909’da Hallacyan Efendi Nafıa Nazarlığına getirildi. Bkz., Ahmet Mehmetefendioğlu, İkinci Meşrutiyet Döneminde Osmanlı Hükümetleri ve

İttihat ve Terakki, Dokuz Eylül Üni. AİİTE, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), İzmir, 1996, s.75-76. Hüseyin Cahit Yalçın, Hallacyan Efendi’nin Nafıa Nazırlığıyla ilgili şunları söyler: “Nafıa Nazırı

Noradonkyan Efendi istifasını vermek lüzumunu hissetmişti. Yerine bir nazır gelecekti. Fakat, muhtelif unsurlardan mürekkep olan Osmanlı İmparatorluğu kabinesinde, nazır seçerken bütün düşünülecek

şeylerin haricinde başka mühim bir hususiyet daha vardı. Kabineye Türkün gayri unsurlardan ve bilhassa Hıristiyanlardan da nazır alınmak icap ederdi. Ermeni olan Noradonkyan Efendi düşürülüp yerine bir Türk yahut başka ırktan bir Müslüman getirilirse politikacılık hırslarında hayal sukutuna uğramış Hıristiyan unsurlar derhal feryada başlardı…

İşte bu sebeple Norandonkyan’ın yerine konacak bir Ermeni’ye lüzum görülmüştü. Araya araya, Hallacyan’ı buldular. Avrupa’da hukuk doktorası yapmıştı; Türkçe biliyordu; Ermeni komitalarından hiçbirine mensup değildi; ‘Osmanlılık’ idealine bağlı görünüyordu. Yeni fikirli idi. Bütün bu meziyetlerine zamimeten başka bir değeri daha vardı: Güzel, uzun bir sakal yüzünü süslüyordu. İttihat ve Terakki artık bu kadar meziyetlere dayanamadı ve Hallacyan Efendi'yi Nafıa Nezareti'ne getirdi. O, işi ciddiye aldı. Nezaretlerin en devamlı ve çalışkanlarından biri oldu.

Fakat o ne kadar işi ciddiye alsa yanındakiler onu ciddiye alamıyorlardı. Mektebe yeni gelen bir hocayı tartarak en zayıf noktalarını derhal keşfeden haşarı çocuklar gibi, gün görmüş, tecrübeli ve kurnaz erkanı onda gülünç taraflar buluyorlar ve hürmetkar tavırlarını bırakmadan, hayırhah bir görünüşle bunları alttan alta anlatıp duruyorlardı.” Bkz., Hüseyin Cahit Yalçın, Tanıdıklarım,

YKY, 2. Baskı, İstanbul, 2002, s.155-156. Rıza Nur Bey şu ağır hitamlarla Hallacyan Efendi’nin nazırlığını analiz ediyordu: “İttihatçılar Ermeni Hallacyan’ı Nafıa Nazırı yapmışlardı. Bu adam cahil,

hem de pek sersem idi. Ne diye nazır yapmışlardı bilmem. Büyük projelerden bahsederdi. Adeta Anadolu sahilinden Girit’e köprü yapmak isterdi. Onu ben hekimce müşahade ettim ve emraz-ı

Nafıa Nezareti, diğer imtiyaz isteyenlerin önerilerinin görüşülmesi isteğine uymuştu. Toplam 7 başvuru31 yapılmış ve içlerinden Glasgow ve Chester imtiyazı almaya en yakın girişimciler olmuştu. Chester bu girişimlerini daha resmi bir hale sokabilmek için Ottoman-American Development Company (OADC) adlı bir şirket kurdu.32 Ottoman American Development Company, 500.000 dolar nominal sermaye ile New Jersey yasalarına göre kuruldu.33 İmtiyazı alan kişi veya şirket depozito akçesinden başka aldığı imtiyazı yapabilecek maddi gücünün olduğunu ispat etmek zorundaydı.34 The New York Times’ın haberine göre, zengin madenlerin, petrol alanlarının ve eski Fırat ve Dicle Vadisi’nin modern gelişimini başlatmayı planlayan bu girişim için 60.000.000 dolardan 100.000.000 dolara kadar para yatırıldığı yazmaktaydı.35 Bu şartlar altında Glasgow’un göstermiş olduğu 5 milyonluk sermayesi yetersiz kalarak, Chester’ın 100 milyonluk bir mali gücün arkasında olduğunu ispat ettiği projesi kabul edildi.36 Ayrıca Chester Projesi’nin iki önemli

akliyyeden, kratenizm denilen hastalığın arazını onda buldum.” Bkz., Rıza Nur, Hayat ve Hatıratım,

Cilt:1, (Yay. haz. Abdurrahman Dilipak), İşaret Yayınları, İstanbul, 1991, s.325. Mehmed Asım

Karikatür adlı eserinde Hallacyan Efendi’yi “Büyük Proje” başlığı ile ele alır ve ondan şöyle

bahseder: “… bazıları onda sakallı bıyıklı bir çocuk hüviyeti bulur; fakat kim temin edebilir ki o bir

gün gelip hayalat denilen büyük projesiyle büyük bir iş yapmayacaktır? Zaten birçok büyük işlerin başlangıcına herkes ‘hülya!’ dememiş midir?” Bkz., Mehmed Asım (Us), Karikatür, II. Meşrutiyet

Döneminin Ünlü Simaları, (Yay. haz. Seval Şahin), Kitap Yayınevi, İstanbul, 2008, s.39.

Şeyhülislam Cemaleddin Efendi anılarında, Nafıa Nazırı olan Hallacyan Efendi’nin Anadolu’da ve başka yerlerde on bin kilometre şose yapılacağını Meclis-i Mebusan kürsüsünden vaat ettiği halde

İstanbul ve Edirne arasındaki askeri yolun bile yapılmadığını söyler. Şeyhülislam Cemaleddin Efendi, Siyasi Hatıratım, (Yay. haz. Selim Kutsan), Nehir Yayınları, İstanbul, 1991, s.91.

31 Başvurular için bkz., Sadrazam ve Ticaret ve Nafıa Vekili İbrahim Hakkı imzalı, 25 Nisan 1327

tarihli, “Şarki Anadolu Demiryollarının Sureti İnşası İle İşletilmesine Dair Tanzim Kılınan

Mukavelename ve Şartname Layihaları”, MMZC, C:7, D:1, İS:3, 8 Mayıs 1327-21 Mayıs 1327, s.5-

6.

32 New York Sendikasının çekirdeği on yıl önce Chester İstanbul’a gelip bazı temaslar kurduktan

sonra Amerika’ya döndüğü zaman oluşturulmuştu. The New York Times, 14 Ağustos 1910.

33

The New York Times, 8 Ağustos 1910; Sermaye konusunda farklı görüşler vardır. Çavdar ve Tezel

şirketin sermayesini 600.000 dolar olarak veriyor, bkz.,Çavdar, a.g.e., s.110; ve Tezel, a.g.e., s.292; Amerikan Dışişleri belgelerini kaynak gösteren Shwadran ve Gordon’da aynı fiyat olduğunu belirtiyor. Bkz., Can, a.g.e., s.133, dn.26; DeNovo’dan alıntı yapan Can, sermayenin 100.000 dolar olduğunu belirtiyor. Bkz., John A. DeNovo, American Interest and Politics in the Middle East, 1900-1939, The University of Minneasota Press, Minneapolis, 1963, s.64’den aktaran Can, a.g.e., s.133.

34 “Osmanlı Sermayedarlar”, Tanin, 11 Kanunusani 1910. 35

The New York Times, 8 Ağustos 1910; Bir başka kaynakta 125.000.000 dolarlık bir yatırımdan söz edilmektedir. Asia, 1923,/7, 522’den aktaran, Can, a.g.e., s.142

36 MMZC, C:7, D:1, İS:3, 8 Mayıs 1327-21 Mayıs 1327, s.6; Tunaya, a.g.e., s.438; Semiz, a.g.e., s.

farkı, demiryolunu geniş hat olarak yapması ve maden vergisini hattın işlemeye başladığı tarihten itibaren hemen vermeye başlamasıydı.37

2.1.4. Chester Projesi Meclis-i Mebusan’da: Ön Sözleşme, Sonrasında

Outline

Benzer Belgeler