• Sonuç bulunamadı

Chester Projesi’nin Ertelenmesi ve Büyük Güçler

BİRİNCİ BÖLÜM LYNCH MESELESİ

2.1. CHESTER PROJESİ’SİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

2.1.6. Chester Projesi’nin Ertelenmesi ve Büyük Güçler

Temelleri 20. yüzyılın başında atılmaya başlayan Chester Projesi, 1909 yılının ortalarında artık ciddi biçimde ele alınmaya başlanmıştı. Chester ile yapılan ön sözleşme 10 Mart 1910 tarihinde sadarete gönderilmişti fakat projenin sadaretten onay alması çok uzun sürmüştü. Sadrazam İbrahim Hakkı Paşa, ertelemenin sebebi olarak Arnavutluk’taki huzursuzluğu ve Girit sorununu gösteriyordu.82 Fakat bu sebepler bir bahane niteliğindeydi ve gerçek sebepler daha farklıydı. Ülkeyi,

78 DeNovo, a.g.e., s.83-85’den aktaran Can, a.g.e., s.154-155; İlkin, a.g.m., s.236-237.

79 Meclis-i Ayan üyeliğine atanması koşuluyla 16 Şubat tarihinde istifa eden Ticaret ve Nafıa Nazırı

Senebyan Efendi’nin yerine Cavit Bey atandı. (Tanin, 5 Şubat 1327) Mayıs ayında Cavit Bey Maliye Nezareti’ne vekaleten atandı. (Tanin, 10 Mayıs 1328.) Aktaran Mehmetefendioğlu, a.g.t., ss.150-152. 21 Temmuz 1912 tarihinde hükümeti kurmakla görevlendirilen Ahmet Muhtar Paşa hükümetinde Ticaret ve Nafıa Nazırlığına Mustafa Reşit Paşa getirildi. Bkz., Güneş, a.g.e., s.306; Mehmetefendioğlu, a.g.t., s. 156-159.

80 “Amerikan Planını Yeniden Düşünmek”, The New York Times, 23 Şubat 1912. 81 BOA, MV, 164/77, 15.5.1912.

emperyalistleri birbirine düşürerek ayakta tutma politikası Abdülhamit’in olduğu kadar ondan sonraki hükümetlerin de genel politikası idi.83

Chester’ın projesini gerçekleştirmek için yapması gereken ilk işi ABD hükümetinden destek bulmaktı. Zaten projenin prestijli bir hale gelmesi ve Osmanlı yönetiminin projenin gerçekleşmesine ilişkin itimadının artması için ABD hükümetinin desteği şarttı. ABD hükümetinden gerekli desteği sağlamak için yurtdışında bulunan Chester, Amerika’ya bir iş seyahati düzenledi.84 Bu uğraşlar sonucu Chester, ülkesinden isteği desteği gördü. “Chester, başından itibaren

McKinley, Roosevelt, Taft, Wilson ve Harding yönetimlerinden onay alarak Birleşik Devletler hükümetinden alışılmamış resmi destek gördü.”85 1910 yılından sonra Başkan William Howard Taft, selefi Başkan Theodore Roosevelt’a nazaran daha açık bir biçimde projenin yanında yer aldı ve Amerikan hükümetinin Chester’ın Türkiye’deki demiryolu planını desteklediğini açıkladı.86

Chester Projesi bir taslak olarak sunulduğu andan itibaren diğer devletlerin muhalefetiyle karşılaştı.87 Chester, 7 başvuru arasında en iyi şartları sunarak imtiyazı almaya hak kazandı. Ancak sunulan şartların Osmanlı yöneticileri arasında beğenilmesinden çok, projenin Osmanlı topraklarında nüfuz sahibi diğer devletlerin de onayından geçmesi gerekiyordu. Almanya, Fransa, İngiltere ve Rusya çeşitli sebeplerle projeye karşıydılar. Özellikle Almanların etkisiyle Chester bir türlü hedefine ulaşamıyordu.

Chester’ın 1910 yılında ilerleme kaydedememesine neden olan en büyük dış etki kuşkusuz Almanlardı. Bağdat Demiryolu ile elde etmiş oldukları çıkarlarının zedeleneceğini ve bölgedeki nüfuzunun azalacağını düşünen Almanlar bu projeye karşıydılar. Hatta projenin ertelenmesi için bazı temaslarda bulundukları söylenmekteydi. Bu söylentiler üzerine, Amerikan Büyükelçisi Oscar S. Straus, 11 Mayıs 1910 tarihinde Sadrazam İbrahim Hakkı Paşa’ya projenin ertelenmesinde

83 Can, a.g.e., s.125.

84 “Türkiye’de Onay Alma Çalışmaları”, The New York Times, 16 Ocak 1910. 85 Current History, 1922/3, s.958-959’dan aktaran Can, a.g.e., s.135.

86 Chester, a.g.e., s.216-217. 87

Trabzon ve Sivas’ta muhtelif 37 madene sahip olan Fransız-Türk Bankası’nın, Türkiye’deki yönetim kurulu üyesi Haronon, verilmesi düşünülen bu imtiyazın kendilerine bildirilmemesinden dolayı, kendilerinin bu bölgedeki imtiyazları nedeniyle bir usulsüzlük olduğunu belirterek bu durumu protesto etmişti. MMZC, C:6, D:1, İS:1, 18 Temmuz 1325-8 Ağustos 1325, s.594.

Almanların veya diğer güçlerin etkisi olup olmadığını sordu. Sadrazam böyle bir şeyin söz konusu olmadığını, projeyi kısa bir süre içinde Meclis-i Vükela’ya sunacağını söylemişti.88 Büyük olasılıkla bu görüşmenin etkisiyle, 30 Mayıs 1910 tarihinde Türkiye’deki Alman ajansları, Chester imtiyazının onaylanacağı yolunda haberleri Berlin’e bildirdiler. Bunun üzerine “Alman Büyükelçisi Chester’ın yoluna

taş koyma talimatı aldı.”89 Bu gelişmeleri izleyen günlerde Tanin’de şu haber gözümüze çarpıyordu: “Dün istihbaratımıza göre, Alman sefiri sadrazam ile

görüşürken Chester konusu açılmıştır… Çester Projesi’nin Şura-yı Devletçe tedkikatı ikmal ve isabeti tasdik edildiği ve artık yapılacak hiçbir muamele kalmadığı halde bir ay tedkik bir kere de Orman ve Maadin Nezareti’ne gönderilmesine karar verilmesi keyfiyetinde bu mülakatın tesiri olduğu zannediliyor.”90 Sadrazam Hakkı Paşa’nın Chester’ın ön anlaşmasının Heyet-i Vükela’ya sunmadan reddetmesinde Almanların İstanbul’daki elçiliğinin parmağı olduğu anlaşılacaktı.91

1910 yılında Chester Projesi’nin Meclis-i Mebusan’a dahi ulaşamamasında Alman etkisi olduğu açıktı. Amerikalılar, yöneticilere ve Sultan’a kadar bile ulaştığı söylenen 15.000 liralık rüşvetin etkisine inanıyorlardı.92 Belki de Almanlara karşı bu olumsuz havayı dağıtmak ve/veya projenin tarafsız bir şekilde incelendiğini göstermek için Osmanlı ve Amerikan basınında Almanların Chester Projesi’ne karşı olmadığı yönünde haberler çıkıyordu.93

88 Walter Schweer, Die türkich-persische Eldörvorkommen, Hamburg, 1919, s.77’den aktaran Can,

a.g.e., s.139.

89 John Carter, “The Bitter Conflict over Turkish Oilfields”, Current History, January, 1926,

s.495’den aktaran Chester, a.g.e., s.218.

90 “Almanyalılar ve Çester Projesi”, Tanin, 3 Haziran 1910.

91 DeNovo, 68; Marian Kent, Oil and Empire, The Macmillan Press Ltd. Londra, 1976, 221,

dn.68’den aktaran Can, a.g.e., s.138.

92

DeNovo, a.g.e., s.72-73’ten aktaran Can, a.g.e., s.142.

93 “Almanlar; diğer milletler de Anadolu’da demiryolu yapacak olursa, biz buna memnun oluruz.

…ama Alman hakkını ihlal etmesinler.”, “Şimendifer Politikası ”, Tanin, 20 Ağustos 1911; “Türkiye’deki Amerikan Sermayesi; Almanlarınkini Etkilemediği Sürece Girişimlerimize Almanların Olumlu Bakışı”, The New York Times, 25 Haziran 1910.

Gazetede çıkan haberlere ve Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın çalışmalarına94 rağmen Proje, Meclis-i Mebusan’a giremeden 1910 yasama dönemi kapandı.95 Cavit Bey’in 1910 Eylül’ünde İngiltere ve Fransa’dan borç bulamayacağı kesinleşince96 gazeteler Chester Projesi’nin kısa sürede sonuçlanacağını yazıyordu.97 Cavit Bey’in İngiltere ve Fransa’dan alamadığı borcu, Almanların vermesini98 Alman yönetiminin, sadece İttihatçılara yakın gözükmeye ve eski Osmanlı-Alman yakınlığını sağlamaya çalışmasıyla açıklamak mümkün olmasa gerek. Almanlar bu borcu vermekle hem Osmanlı üzerindeki eski saygınlıklarını ve nüfuzlarını kazanma olanağı bulmuşlar hem de Anadolu topraklarında kendi çıkarlarını güvenceye almışlardı. Alınan bu borç ile, ve sonrasında Osmanlı Hükümeti’nin Chester Projesi üzerinde değişiklik yapma kararı arasında bir ilişki bulunduğunu düşünüyoruz.

Chester Projesi’ne karşı oluşan muhalefet sadece Almanlar tarafından kaynaklanmıyordu. Diğer büyük devletler, kendi çıkarlarının söz konusu olduğu bölgelerde projeye karşı bir tavır almışlardı. Diğer hatların yanı sıra İngilizler, Almanlar, Fransızlar ve Ruslar en çok, Sivas-Samsun Hattı üzerinde muhalefet ediyorlardı.99 Chester, Osmanlı Hükümeti ile yaptığı ön sözleşmede isterse, hattı Sivas’tan bir yol ile Karadeniz’e bağlayabilecekti.100 Hattın Karadeniz’e bağlantısı özellikle Rusya ve Fransa’nın muhalefetiyle karşılaştı.

94

Berlin’deki Amerikan Büyükelçisi Hill, Almanlarda hükümetin olaylara müdahale etmeyeceği ilişkin aldığı sözler durumu değiştirmiyordu. Bkz., Can, a.g.e., s.140; “Almanlar Chester imtiyazının

reddedilmesi için İngiltere ve Fransa nezdinde de çalışmalar yaptılar. İmtiyazın gerçekleşmesi halinde Türk Gümrük resimlerini artırma isteğini reddetmelerini istedi. Amerikan Dışişleri Bakanlığı bu davranışların etkisiyle Paris, Roma Saint Petersburg’daki elçilerine bir memo göndererek Amerikan yatırımının desteklenmesinin sağlanmasını istedi. Paris ve Londra’dan olumlu yankılar geldi. İtalya kesin bir tavır takınmaktan çekindi, Rusya ise Karadeniz’deki menfaatinin zedelendiğini ileri sürerek karşıt bir tutum takındı. Fakat Rusya’nın iktisadi durumunun sarsılmakta oluşu bu muhalefetin gücünü kırmıştı.”, Çavdar, a.g.e., s.111.

95 Çavdar, Almanların baskıları sonucu, imtiyazın 1910 toplantı döneminde tartışılmadan adalet

komisyonuna havale edildiğini belirtiyor. Bkz., Çavdar, a.g.e., s.111; Gordon bunun en önemli nedeninin, Almanya’nın Girit’teki Türk hükümranlığını destekleme vaadi olduğunu belirtiyor. Bkz., Gordon, a.g.e., s.261’den aktaran Can, a.g.e., s.141.

96 Cavit Bey’in Borç bulma girişimi için bkz., Sina Akşin, Jön Türkler ve İttihat ve Terakki, İmge

Kitabevi, 4. Baskı, İstanbul, 2006, s.265.

97 “Frankfurter Zeitung, şimdi her şeyin hazır olduğunu ve Chester’ın kontratının hemen

sonuçlanacağını umduğunu” belirtiyor. Economist’te de benzer haberler için bkz., “Yeni Türk

Kredisinde Anlaşma Tehlikesi; Mr. Chester’ın Türk Demiryolu Sözleşmesi Büyük Olasılıkla Biran Önce Halledilmiş Olacak”, The New York Times, 25 Eylül 1910.

98 Almanlarla 7 Kasım 1910 tarihli bir anlaşma ile 11 milyon altınlık borç anlaşması yapılıyor. Bkz.,

Feroz Ahmad, İttihat ve Terakki 1908-1914, Kaynak Yayınları, 6. Basım, İstanbul, 2004,s.106.; Akşin, a.g.e., s.266.

99 Can, a.g.e., s.137.

Amerikan grubu, demiryolunu bir hat ile Karadeniz’e bağlamak istiyordu. Fakat Fransa bu bölgeyi kendi çıkar alanı olarak kabul etmişti ve bu bölgedeki girişim isteğini 1913 yılının sonlarında Babıali’ye kabul ettirmişti. Zaten Fransız yetkilileri, Arthur Chester’ın Osmanlı topraklarındaki girişimlerine karşı son derece duyarlıydılar.101 Rusya ise 1900 yılında imzalamış olduğu anlaşmaya dayanarak bu bölgede başkasına imtiyaz verilemeyeceğini iddia ediyordu.102 Rusların elindeki en önemli silah, Berlin Anlaşmasınca kararlaştırılan 57 milyonluk savaş tazminatıydı ve Rusya bunu kullanarak Anadolu’nun kuzeydoğusunda yapılacak demiryollarında öncelik hakkını almıştı.103 Abdülhamit, Karadeniz kıyılarında yapılacak demiryolu imtiyazının Rusya’ya verilmesini taahhüt ettiklerini ama bu inşaatın yapılmasına müsaade etmeyeceğini söylüyordu.104 Rusların asıl amacı Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgesinde demiryolu yapmaktan ziyade bu bölgede demiryolu yapımına engel olmaktı.105

Fransız bir heyet 1909 yılının sonlarına doğru Samsun-Sivas hattı için bölgede incelemelerde bulunmuştu.106 Ön sözleşmede değişiklik yapılana kadar, Chester, demiryolu güzergahını bir yan hatla Karadeniz’e ulaştırmayı düşünüyordu.107 8 Ağustos 1910 tarihli The New York Times, Sivas güzergahının kısa bir hatla Karadeniz’e bağlanacağını ve Ruslar ile Fransızların yanında bölgede Amerikanın da yer alacağını bildiriyordu.108 Ancak, ön sözleşmede yapılan değişiklik ve yapılan kesin sözleşme ile ana hattın başlangıç noktası Sivas değil, Harput oluyordu.109 Böylece hattın ve Amerikan etkisinin Karadeniz’e çıkması engellenirken bölgedeki Fransız nüfuzu artıyordu. 1913 yılının sonlarında Nafıa Nazırlığı’na

101 Bige Sükan Yavuz, “Fransız Arşiv Belgelerinin Işığında Chester Demiryolu Projesi”, Atatürk

Yolu Dergisi, C:6, S:24, Kasım 1999-2003, Ankara Üniversitesi Basımevi, s.541.

102 Cumhur Odabaşı, “Trabzon İran Transit Nakliyesi”, Çağını Yakalayan Osmanlı, (Yay. haz.

Ekmeleddin İhsanoğlu, Mustafa Kaçar), İstanbul, 1995, s.452-453; Can, a.g.e., s.147-148. 1909 yılında La Türki gazetesinden yapılan bir alıntada şöyle yazıyordu: “Malum olduğu üzere Bahr-i

Siyah sahili Osmaniyesinde şimendifer inşa etmek hakkı Rusya devletine bahş olunmuştu.” Bkz.,

“Bahr-i Siyah Şimendifer Hattı”, Tasvir-i Efkar, 12 Teşrinisani 1909.

103 Paul Imbert, Osmanlı’da Yenilenme ve Türkiye’nin Sorunları, (Yay. haz. Muammer Sarıkaya),

Profil Yayıncılık, İstanbul, 2007, s.24.

104 Sultan Abdülhamit, Siyasi Hatıratım, Dergah Yayınları, 3. Baskı, İstanbul, 1975, s.139-140. 105 Noviçev, I. Dünya Savaşı başladığı zaman Doğu Anadolu’da hala demiryolu yapılamamış olmasını

Rusya’nın başarısı olarak gösterir. Bkz., A. D. Noviçev, Osmanlı İmparatorluğu’nun Yarı Sömürgeleşmesi, (çev. Nabi Dinçer), Onur Yayınları, Ankara, 1979, s.131.

106

“Samsun Sivas Hattı”, Tanin, 26 Teşrinisani 1911.

107 Chester Projesi’nde ek hatlarla birlikte yapılması düşünülen demiryolunun haritası için bkz., ek 2. 108 The New York Times, 8 Ağustos 1910.

getirilen110 Cemal Paşa’nın zamanında Fransız girişimlerinin önü açılmıştı.111 Nafıa Nezareti’ne yeni atanmış olan Cemal Paşa, Dr. Abdullah Cevdet ile yapmış olduğu mülakatta demiryollarıyla ilgili yapacağı icraatları şu şekilde belirtiyordu: “Fransa’dan alınacak borç paranın seksen üç milyon franklık kısmı Samsun-Sivas

demiryolu hattına tahsis olunacak. Bu para bittikten sonra diğer borçlanmalardan ayrılacak paralarla hattın inşaası bitirilmeye çalışılacaktır. Samsun-Sivas hattından sonra Sivas-Erzincan hattı inşasına devam edilecek ve bu hatların imtiyazı Fransızlara verilecektir. Ankara-Sivas hattı ise, Almanlara verilecek ve bu hat Kayseri üzerinden Ulukışla’ya ulaştırılacaktır.112

Mahmut Şevket Paşa’nın sadrazamlığı sırasında bölgenin imarına yönelik istekleri vardı. Bayur’un belirttiğine göre, 18 Aralık 1913 tarihinde Osmanlı ile Fransa arasında imzalanan anlaşmalarda Samsun-Sivas hattının yanı sıra Harput- Ergani ile Bitlis ve Van’a ulaşan bir hattın Fransız sermayesi tarafından yapılması kabul ediliyordu.113 Fransa, bu bölgedeki Rus çıkarlarını göz önüne almış olmalı ki,

110 Cemal Bey, 16/17 Aralık 1913’te Nafıa Nazırlığı’na vekaleten atanmıştır Cemal Bey, yaklaşık

yetmiş gün sonra da bu göreve asaleten atanmıştır. Bkz., Nevzat Artuç, Ahmed Cemal Paşa (1872- 1922) Askeri ve Siyasi Hayatı, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2008, 135.

111

Cemal Paşa Fransız sempatizanı idi. Artuç bu ifadeyi tezinde kullanırken tezi kitap olarak basıldığı zaman bunu yumuşatmıştı. Kitabında, Cemal Paşa’nın Fransa ile yapılacak olan işbirliğinin Osmanlı Devleti’nin menfaatine daha uygun olacağına inandığını söylüyordu. Bkzç, Artuç, a.g.e., s.40. Ayrıca karşılaştırmak için bkz., Nevzat Artuç, Ahmed Cemal Paşa (1872-1922) Askeri ve Siyasi Hayatı, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Süleyman Demirel Üni. SBE, Isparta, 2005, s.45. “Nezareti vekaleten

üzerime alır almaz ilk işim Fransa’dan yapılacak istikrazın temelini teşkil eden Nafıa Nezareti’nin tasvib ve kabulüne müteallik olan birçok meseleleri pek az bir müddet zarfında hal ve nezaret makamında Babıali’ye Fransızların dahi kabul edebilecekleri bir tesviye suretiyle arzetmek oldu.”

Bkz., Cemal Paşa, Hatırat, (Yay. haz. Metin Martı), Arma Yayınları, 5. Baskı, İstanbul, 1996, s.83- 83.

112 İçtihad, 93, 13 Şubat 1329 (26 Şubat 1914), s. 2078’den aktaran Artuç, a.g.e., s.136, dn.673. 113 Yusuf Hikmet Bayur, Türk İnkılabı Tarihi, C:2, K:3, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara,

1983, ss.425-427. Sivas-Samsun arasında demiryolu yapımına ilişkin 1858 yılında Samsun-Sivas Demiryolu Şirketi ile de bir mukavele imzalanmıştı ama hattın yapımına başlanmamıştı. BOA, A.DVN.NMH, 9/12, 9.3.1858 için bkz., Belgelerle Tuna’dan Basra’ya Osmanlı Demiryolları, TC. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü: TCDD: TC. Ulaştırma Bakanlığı, http://www.tcdd.gov.tr/haberler/osmdem.pdf (Son erişim, 14.6.2008). Konu meşrutiyette tekrar açığa çıktı. Mahmut Şevket Paşa günlüğünde Van Gölü’nde vapur işletmek ve Van-Diyarbakır-Harput yolunu iyi bir şekilde inşa ettirmek istediklerini belirtiyordu . Bkz., Mahmut Şevket Paşa, Sadrazam ve Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa’nın Günlüğü, Arba Yayınları, İstanbul, 1988, s., 110. Bilmez Bülent Can’ın Amerikan kaynaklarına dayanarak verdiği bilgilere göre, Fransızlar, 1914 yılında Osmanlı Hükümeti ile yaptıkları anlaşmayla Samsun-Sivas demiryolu hattının ve Samsun Limanı’nın imtiyazı ve bazı konularda öncelik hakkı verilmesi karşılığında 800 milyon frank borç vermeyi kabul etmişlerdi. Bu anlaşma, 8 Nisan 1914 tarihli bir padişah iradesi ile onaylanmıştı. Mecliste yapılan görüşmelerden sonra 14 Temmuz 1914 tarihinde borç anlaşması onaylanmıştı. Bu anlaşma doğrultusunda 500 milyon frank ödeme yapan Fransızlar, Sivas-Samsun demiryolunun yapımına başlamışlar, ancak Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi sonucunda çalışmaları son bulmuştu. Bkz., Can, a.g.e., s.292. ı.

demiryolu imtiyaz süresini 30 yıl olarak kararlaştırmıştı. Genel olarak demiryolu imtiyazlarının 99 yıl süre ile verildiği düşünülürse Bayur’un dikkatimizi çektiği üzere, Fransa, burada tam hakimiyet sağlamak amacında olmadığı ve yakın gelecekteki anlaşmalara açık olduğu mesajını veriyordu.114

1910 Kasım’ında Potsdam’da Almanya ve Rusya’nın buluşması,115 Karadeniz Bölgesi açısından Fransızların işine yaramıştı. Potsdam Anlaşması’na yönelik itirazları sonucu Fransızlar, Osmanlı Hükümeti’nden bu bölgede demiryolu yapma imtiyazı almışlardı. Bu görüşmelerde Almanya ve Rusya işbirliği yapıp Amerikalıları dışlamışlardı.116 Rusya’nın Bağdat demiryoluna karşı olumsuz tavrını sona erdiren ve bölgedeki Alman nüfuzunu arttıran bu anlaşma ile Amerika, dış destekten yoksun olmanın verdiği handikapla bölgede bir türlü tutunamadı.

II. Meşrutiyetin ilanının hemen arkasından Erkan-ı Harbiye-i Umumiye reisi olan Ahmet İzzet Paşa, Chester Projesi’nin en kısa zamanda kabul edilmesini istediğini fakat burada yabancı etkisinin olduğunu anılarında yazmaktadır. “…az

zamanda iki bin kilometre kadar bir demiryolu şebekesi temin eden Cester projesinin bir an önce kabulü… hakkındaki sürekli müracaatlarım Anadolu ve Arabistan’ın inşaat ve ekonomisine el koymak isteyen Almanların seçim bölgeleriyle köy ve çiftliklerini düşünen bazı mebusların, nazariyata boğulan, belki de özel emeller peşinde koşan bayındırlık dairesi ve diğer bazı devlet adamlarının aldatma ve müdahaleleriyle sonuçsuz kalmaktaydı.”117

Meclis-i Mebusan’da Chester Projesi ile ilgili görüşmeler sırasında, hükümetin Chester Projesi’ne bakışında büyük devletlerin etkisi olduğuna yönelik cılız da olsa bazı sesler çıkmıştı. Daha ilk görüşmelerde konuyla ilgili bilgi veren Ticaret ve Nafıa Nazırı Gabriyel Noradunkyan Efendi, Chester Projesi’nde kabul edilen güzergahın diğer devletleri rahatsız etmemesi için dikkatli bir şekilde

114 Bayur, a.g.e., s.XIV.

115 1910 Kasım’ının ilk günlerinde Kayzer II. Wilhelm, Potsdam’daki sarayında, Çar II. Nikola’yı

ağırlamıştı. Bkz., Bayur, a.g.e., s.473; Can, a.g.e., s.164; Earle, a.g.e., 219. Bayur, Kasım 1910’da başlayan görüşmelerin sonucunda 19 Ağustos 1911 tarihinde anlaşma imzalandığını belirtiyor. Bkz., Bayur, a.g.e., s.473.

116 MMZC, C:2, D:1, İS:4, 9 Teşrinisani 1327-5 Kanunusani 1327, s.53.

belirlendiğini bildiriyordu.118 Sözleşme üzerinde değişiklik yapıldıktan sonra Meclis- i Mebusan’ın tatiline sayılı günler kala meclise gönderilen yeni sözleşmeye ilişkin görüşmeler devam ederken Serfice Mebusu Yorgo Boşo Efendi, projenin yabancı etkisinden uzak kalamayacak derecede önemli bir bölgede olduğuna değiniyordu: “…Amerikalılara verilecek şimendifer, Asya kıtasının orta yerinden geçiyor… Bunun

için de yalnız Fransa yok, Rusya da içindedir. Pek ala biliyorsunuz, Rusya bizim

şimalimizdedir. Rusya bunda methaldardır (bu işe karışmıştır). Rusya, hiçbir vakitte eski fikrinden vazgeçemez. Sonra cenubi taraflara gelelim. Orada da Bağdat

Şimendiferi var; Almanya menafii. Yukarıda Rusya ve Fransa menafii, orta yerde Amerika menafii olacak, Çester projesi orta yerde kalıyor. Bunun içinden epey siyaset meseleleri çıkıyor.”119 Üsküp Mebusu Necip Draga Bey, Chester Projesi ile ilgili Meclis-i Mebusan’daki son görüşmelerde yabancı etkisinin kesinliğine değiniyordu. Yoksa sözleşmenin üç sene ertelenmesinin başka açıklaması olmazdı. “Bu mukavelenamenin üç sene dolaştırılmasına ve geçen sene Harbiye Nazırı tasvip

etmiş iken, bu sene yine bazı muhalefeti mutazammın tezkire yazmış olmasına, geçen sene vekaleten, bu sene asaleten dermeyan-ı mütalaa ettiği iddiasında olan nazar-ı hazırın zan ve tahmin-i acizanemce tamamen tahvil ve tebdil-i fikride (fikir değişikliğinde) ve geçen sene lehindeyken, bu sene aleyhinde bulunmasına nazaran, meselede tesirat-ı saire aranılması lazım gelir.”120 Necip Draga’ya göre sözleşme üzerinde yapılan değişiklikler de yabancı etkisi sonucunda olmuştu.121 Ayrıca bu mühim şirketi saf dışı bırakmak Anadolu’nun ekonomik siyasetini Almanların tekeline vermek anlamına gelecekti.122 Yine Necip Draga’nın bahsettiğimiz konuşmasını yaptığı 26 Kasım 1911 tarihli Meclis-i Mebusan oturumunda, Chester’ın yapmayı planladığı demiryoluyla ilgili olarak Anadolu Demiryolu Şirketi ile Osmanlı Hükümeti arasında bazı görüşmelerin olduğu hakkında açıklamada bulunulmuştu. Nafıa Nazırı Hulusi Bey tarafından onaylanmasa da, Karakin

118 Ticaret ve Nafıa Nazırı Gabriyel Noradunkyan Efendi: “Biz kendilerine kimsenin bir itiraz ve

müdahalesine sebep olmayacak bir hat çizdik. İtiraz ve müdahalenin kimler tarafından olacağını sual ederseniz şimdi buna cevap vermenin sırası değildir derim.” MMZC, C:6, D:1, İS:1, 18 Temmuz

1325-8 Ağustos 1325, s.599.

119 MMZC, C:7, D:1, İS:3, 8 Mayıs 1327-21 Mayıs 1327, s.252.

120 MMZC, C:2, D:1, İS:4, 9 Teşrinisani 1327-5 Kanunusani 1327, s.52-53. 121

Üsküp Mebusu Necip Draga Bey: “Burası muhakkaktır ki, bu Hattın Süveydiye’ye inmemesi ve

Yumurtalık’a gitmesi ve ondan sonra maadinin yirmi sene olmayıp iki sene olması, tesirat-ı hariciyye neticesidir.” Bkz. a.g.c., s.53.

Pastırmacıyan Efendi’nin aktardığına göre, Demiryolları Müdürü Ahmet Muhtar’ın yayın organı olan Jön Türk Gazetesi, hükümetin Chester Projesi’ni Meclis-i Mebusan’dan geri almaya karar verdiğini ve sonrasında ise gazetede bu hattın (Harput-Diyarbakır-Bitlis-Halep) Anadolu Demiryolu Şirketi’ne verileceği yazmaktaydı.123 Kent de bu doğrultuda bilgi vermekteydi, “Bağdat Demiryolu Şirketine, İskenderun’a giden bir hattın imtiyazının verilmesi, Chester Projesi’ne öldürücü bir darbeydi… Eylül 1911’de Anadolu Demiryolu Şirketi’nin, Ankara hattını Samsun-Sivas hattıyla birleştirecek ve Diyarbakır ile Harput’a kadar uzatacak hatların inşası için Osmanlı Hükümeti ile görüşmesi daha ağır bir darbe oldu.”124

Almanların Fransızlarla anlaşması sonucu bölge tamamen bu devletlerin hak sahibi olduğu bir alan haline geldi. 15 Şubat 1914 tarihinde Alman-Fransız anlaşması ile Chester’ın projesinde demiryolu yapmayı planladığı alanlar bu iki devlet arasında

Outline

Benzer Belgeler