• Sonuç bulunamadı

Sûre Ġsimleri Arasındaki Münasebet

BÖLÜM 2: ĠSĠM KAVRAMI VE KUR’ÂN-I KERÎM SÛRELERĠNĠN ĠSĠMLENDĠRĠLMESĠ ĠSĠMLENDĠRĠLMESĠ

4. Birden fazla ismi olan bu sûrelerin bazı isimlerinin sahâbeden nakledilmiĢ olması

2.2.9. Sûre Ġsimleri Arasındaki Münasebet

Sûreler arasında münasebetin varlığı bazı ilim adamlarınca kabul edilmektedir ve münasebetin varlığını ve Ģeklini gösteren çalıĢmalar bulunmaktadır. Fakat acaba sûre isimleri arasında bir iliĢki bulunmakta mıdır? Bazı ilim adamları bu soruya olumlu karĢılık vermekte ve sûre isimlerinin meziyet ve ayrıcalıklarından birinin de birbirleri arasında bulunan bağlantının varlığı olduğunu düĢünmektedirler. Sûre isimleri arasındaki iliĢki, genel anlamda sûre isimleri arasındaki münasebet ve nüzûlüne göre sûre arasındaki münasebet Ģeklinde ele alınabilir.

2.2.9.1. Genel Anlamda

Sûrelerin isimleri arasında bulunan iliĢkilerin, aralarındaki bağlantılara göre tasnif edilmesi mümkündür. Örneğin sûre isimleri arasında benzerlik iliĢkisi; tekâbül (karĢılaĢtırma, karĢı olum) alakası; cüz‟îlik-küllîlik bağlantısı; genellik-özellik ilgisi; Ģümullük iliĢkisi ve bunların dıĢında mümkün olan baĢka bağlar da vardır. Meselâ, hayvan isimlerini alan Bakara (inek), Nahl (arı), Neml (karınca), Ankebût (örümcek) ve Fîl sûreleri arasında birkaç açıdan tekâbül iliĢkisi vardır. Nahl, Neml ve Ankebût isimlerini canlı varlıkların en küçüklerinden alırken Fil ve Bakara ise en büyük varlıklardan almaktadır. Ayrıca Bakara, Neml ve Fîl sûreleri yürüyen hayvanların isimlerini alırken, Nahl ve Ankebût, uçan hayvanların adlarını almıĢtır.941

Enbiyâ sûresi ile peygamber isimlerini alan Yûnus, Hûd vb. diğer sûreler arasında ve Nisâ ile Meryem sûresi arasında genellik-özellik ilgisi vardır. Enbiyâ ve Nisâ isimleri genelliğe, peygamber isimleri ile Meryem ismi özelliğe iĢaret eder.

Mü‟min ile Mü‟minûn sûresi arasında cüz‟îlik-küllîlik alakası bulunmaktadır. Mümin, inananların bir ferdini, Mü‟minûn ise bir topluluğunu anlatmaktadır. Saf ile Sâffât sûreleri arasında da bu bakımdan bir alaka bulunmaktadır.

Kıyâme ile Vâkıa, GâĢiye, Kâria, Tekvîr, Ġnfitâr, ĠnĢikâk ve Zilzâl sûreleri arasında ise Ģümullük bağlantısı bulunmaktadır. Zira Kıyâme ismi, kıyametin bir yönünü veya çeĢidini gösteren sayılan tüm sûrelerin isimlerini ihtiva etmektedir. Öte yandan Asr

941

150

sûresi ile Duhâ, Fecr ve Leyl sûreleri arasında da zaman parçalarını ifade etmeleri bakımından Ģümullük ve cüz‟îlik-küllîlik bağlantısı vardır.

Tûr ile Kehf sûreleri arasında ise Ģümullük iliĢkisi bulunmaktadır. Tûr (dağ) genel yapıyı, Kehf (mağara) ise onun bir parçasını ifade etmektedir. Ayrıca dağ, mağarayı da kapsamaktadır. Kehf sûresi ile Hucurât sûresi arasında ise tekâbül iliĢkisi vardır. ġöyle ki, Kehf yani mağara tabii, baĢkası tarafından yapılmayan barınma ve sığınma yeridir. Hucurât yani odalar, evler ve konak yerleri ise insan yapımı medenî barınma ve sığınma yeridir. Bunların ortak noktası ise kendilerini çeĢitli tehlikelerden korumak ayrıca rahat ve güvenliklerini sağlamak için insanların sığındıkları ve korundukları yer olmalarıdır. Öte yandan Kehf sûresinde tevhidin ve Allah bilgisinin esası olan akidenin nüvesini korumak için gençlerin Kehf‟e sığınmaları iĢlenirken Hucurât sûresinde ise toplumsal hayatın ve ev hayatının usullerinin yerleĢtirilmesi; fert ve toplum haklarının korunması ve gözetilmesi ele alınmaktadır.942

Cin sûresi ise Nâs sûresi arasında da tekâbül iliĢkisi vardır. Ġnsan ve cin, biri görülebilen diğeri görülemeyen, Cenâb-ı Hakk‟a ibadet etmekle yükümlü, akıl sahibi iki varlıktır. O iki sûreye, Hz. Allah‟ın yarattığı üç akıl sahibi varlığa iĢaret eden bu diziyi tamamlamak üzere “melekler” anlamı verilen Mürselât ve Nâziât sûreleri de eklenebilir.

Necm, Kamer, Bürûc, Târık ve ġemĢ sûreleri arasında ise benzerlik iliĢkisi vardır. Zira bu varlıklar, geniĢ evrende yüzen cisimlerdir ve Hayy ve Kayyûm Allah‟ın kudretiyle hareket etmektedirler.943

Peygamber isimlerini alan sûreler ile sâlih kiĢilerin isimlerini alan Âl-i Ġmrân ve Meryem sûreleri arasında tekabül alakası vardır. Ayrıca Yûnus, Hûd, Yûsuf, Ġbrâhîm, Muhammed ve Nûh gibi erkek isimlerini ad olarak alan sûreler ile bir kadın ismini alan Meryem sûresi arasında zıtlık iliĢkisi bulunmaktadır. Mü‟minûn sûresi ile Kâfirûn sûresi arasında ve yine Mü‟minûn ile Münafikûn sûreleri arasında zıtlık alakası vardır. Gündüz ortaya çıkan ġems (güneĢ) ile gece ortaya çıkan Kamer (ay) ve Necm (yıldız) sûreleri arasında, ayrıca Leyl (gece) ile Duhâ ve Fecr sûreleri arasında zıtlık ilgisi bulunmaktadır.

942 Bombâ, Esmâü’l-Kur’âni’l-Kerîm, s. 101.

943

151

Kur‟ân-ı Kerîm‟in sırlarını keĢfetme ve sûre isimleri arasındaki bağlantıları araĢtırma hususunda hala geniĢ bir alan vardır. Sûrelerin isimleri arasındaki iliĢki bakımından “Nisâ sûresi mukabilinde neden Ricâl sûresi bulunmamaktadır?” ve “Alak sûresi, Ġnsân sûresinin mukabili midir?” Ģeklindeki vb. sorular, Kur‟ân-ı Kerîm hakkında daha çok araĢtırma yapmaya ve düĢünmeye teĢvik edecek türden sorulardır.944

2.2.9.2. Nüzûlüne Göre

Nüzûlüne göre veya zaman açısından sûre isimleri arasındaki münasebetten kastımız, Mekke‟de nâzil olan sûreler ile Medine‟de indirilen sûrelerin isimleri arasında bir iliĢkinin olup olmadığıdır. Burada Mekkî ile Medenî sûre isimlerinin özellikleri ve genel anlamda verdiği mesajlar üzerinde duracağız. Bu bakımdan öncelikle Mekke‟de ve Medine‟de inen sûreleri gözden geçireceğiz.

Daha önce ifade edildiği üzere Mekkî ve Medenî sûrelerin sayısı üzerinde ittifak edilmemiĢtir. Suyûtî ve Übey b. Kâ„b‟ın farklı görüĢlerinin yanı sıra945

son olarak Mısır kralı Fuat‟ın bastırdığı Kur‟ân‟da Mekkî sûre 86, Medeni sûre 28 olarak kabul edilmiĢtir.

Suyûtî‟nin nakline göre Ġbn Abbas‟tan yapılan bir rivayette de 86 sûrenin Mekke‟de, 28 sûrenin ise Medine‟de nâzil olduğu belirtilmektedir. Buna göre Mekkî sûreler Ģunlardır: 1. Fâtiha, 2. En„âm, 3. A„râf, 4. Yûnus, 5. Hûd, 6. Yûsuf, 7. Ġbrâhîm, 8. Hicr, 9. Nahl, 10. Ġsrâ, 11. Kehf, 12. Meryem, 13. Tâhâ, 14. Enbiyâ, 15. Mü‟minûn, 16. Furkân, 17. ġuarâ, 18. Neml, 19. Kasas, 20. Ankebût, 21. Rûm, 22. Lokmân, 23. Secde, 24. Sebe‟, 25. Fâtır, 26. Yâsîn, 27. Saffât, 28. Sâd, 29. Zümer, 30. Mü‟min, 31. Fussılet, 32. ġûrâ, 33. Zuhruf, 34. Duhân, 35. Câsiye, 36. Ahkâf, 37. Kâf, 38. Zâriyât, 39. Tûr, 40. Necm, 41. Kamer, 42. Vâkıa, 43. Mülk, 44. Kalem, 45. Hâkka, 46. Meâric, 47. Nûh, 48. Cin, 49. Müzzemmil, 50. Müddessir, 51. Kıyâme, 52. Mürselât, 53. Nebe‟, 54. Nâziât, 55. Abese, 56. Tekvîr, 57. Ġnfitâr, 58. Mutaffifîn, 59. ĠnĢikâk, 60. Burûc, 61. Târık, 62. A„lâ, 63. GâĢiye, 64. Fecr, 65. Beled, 66. ġems, 67. Leyl, 68. Duhâ, 69. ĠnĢirâh, 70. Tîn, 71. Alak, 72. Kadr, 73. Âdiyât, 74. Kâria 75. Tekâsür, 76. Asr, 77. Hümeze, 78. Fîl, 79.

944 Bombâ, Esmâü’l-Kur’âni’l-Kerîm, s. 102.

945

152

KureyĢ, 80. Mâûn, 81. Kevser, 82. Kâfirûn, 83. Tebbet, 84. Ġhlâs, 85. Felak ve 86. Nâs sûreleridir.946

Mekke‟de ve Medine‟de nâzil olan sûrelerin özellik ve alâmetleri göz önünde bulundurduğumuzda Mekkî ve Medenî sûrelerin özelliklerinin, isimlerine de yansımıĢ olduğunu görmekteyiz. Mekke‟de inen sûrelerde Hz. Allah‟ın birliği baĢta olmak üzere, itikat, risalet ve âhiretle ilgili iman esasları iĢlenmiĢ, cennet ve cehennem tasviri yapılmaktadır. Bunun yansıması olarak Mekke‟de inen Fâtır, A„lâ, Kâfirûn ve Ġhlâs sûreleri Hz. Allah‟ın yaratıcılığı ve birliğine; Kıyâme, Tekvîr, Kâria, Vâkıa, Duhân, GâĢiye, Hâkka, Nebe‟, Ġnfitâr ve ĠnĢikâk sûrelerinin de kıyamete; A„râf ve Câsiye sûreleri ise âhiret ve ahvaline iĢaret etmektedir. Buna göre Zilzâl sûresi hariç, kıyameti ifade eden tüm sûre isimleri Mekkî sûrelere ait adlardır. Öte yandan Tegâbün dıĢındaki kıyamete delalet eden tüm sûre adları da Mekke‟de nâzil olan sûrelein isimleridir. Çünkü müĢriklerin inatla inkâr ettikleri kıyamet, ısrarla vurgulanmak istenmiĢtir.

Öte yandan Enbiyâ sûresi genel olarak nübüvvete; Yûnus, Hûd, Yûsuf, Ġbrâhîm ve Nûh sûreleri özel olarak peygamberlere; Ġsrâ, Müzzemmil, Müddessir, ĠnĢirâh ve Kevser sûreleri Hz. Peygamber (a.s.)‟e iĢaret etmektedirler. Dikkat edilecek olursa Muhammed sûresi dıĢındaki tüm peygamber isimleri Mekke dönemine ait sûrelerin adlarıdır. Bu da özellikle Mekke döneminde vurgulanan en önemli hususlardan biri olan, Cenâb-ı Allah‟ın Hz. Peygamber (a.s.)‟den önce de seçtiği bazı kullarını önceki toplumlara peygamber olarak gönderdiği gerçeğini belirtmek için olsa gerektir. Ayrıca peygamber olmayıp sâlih kullardan olan Meryem ve Lokman‟ı da sayarsak, Kur‟ân‟da bir sûreye isim olmuĢ, hayatlarından kesitler sunulan -Muhammed hariç- tüm Ģahıs adlarının, Mekke‟de inen sûrelere ait olduğu görülecektir.

Bunun yanında Tâhâ, Yâsîn, Sâd, Kâf, Furkân ve Fussılet sûreleri Kur‟ân‟a ve i„câzına iĢaret etmektedir. Buna göre sûrelere isim olarak verilen ve müĢriklere karĢı “Kur‟ân, sizin kullandığınız harflerden oluĢmuĢtur. Siz bu harfleri birleĢtirip kelime veya cümle yapma kurallarını bildiğinize göre Kur‟ân‟ın benzerini yapmanız gerekir. Bunu yapamamanız, Kur‟ân‟ın, insan sözü olmayıp Allah tarafından indirildiğini kanıtlar.” Ģeklinde özetlenebilecek bir meydan okuma unsuru olarak ileri sürülen tüm mukattaa harfleri de Mekkî sûrelerin sahip olduğu isimlerdir.

946

153

Necm, Kamer, Burûc, Târık ve ġems sûreleri kâinat varlıklarına; Mutaffifîn ve Hümeze sûreleri üstün ahlâka; Kehf, Sebe‟ ve Ahkâf sûreleri de geçmiĢ peygamber ve ümmetlerin tevhit mücadelesine delalet etmektedir. Kur‟ân, Hz. Allah‟ı tanıtırken kalbe hitab ettiği gibi birçok defa da akla hitab eder. Ġçinde yaĢadığımız âlemin fizik yapısının iyice incelenmesini ister. Doğruyu ve gerçeği bulabilmesi için insanı “kevnî âyetler” diye isimlendirilen varlıklar üzerinde düĢünmeye ve aklını kullanmaya davet ve teĢvik eder. Buna göre tekvînî âyetlerden olup gökyüzündeki varlıkları isim olarak alan -Ra„d hariç- tüm sûreler de Mekkî kabul edilen sûrelerdendir.

Medine‟de nâzil olan sûreler ise Ģunlardır: 1. Bakara, 2. Âl-i Ġmrân, 3. Nisâ, 4. Mâide, 5. Enfâl, 6. Tevbe, 7. Ra„d, 8. Hac, 9. Nûr, 10. Ahzâb, 11. Muhammed, 12. Feth, 13. Hucurât, 14. Rahmân, 15. Hadîd, 16. Mücâdele, 17. HaĢr, 18. Mümtehine, 19. Saf, 20. Cuma, 21. Münâfikûn, 22. Teğâbün, 23. Talâk, 24. Tahrîm, 25. Ġnsân, 26. Beyyine, 27. Zilzâl ve 28. Nasr sûreleridir.947

Medine‟de indirilen sûreler ise Ģer„î hukukun konulması ve uygulanmasına iliĢkin esasları içerir, ibadetler ve muamelatlardan bahseder, yahudi ve hıristiyanların durumlarını açıklar, onların batıl inançlarıyla münakaĢa eder ve onları Ġslâm‟a davet eder. Bunun yansıması olarak Medine‟de inen Bakara sûresi, yahudilerin batıl inançlarıyla mücadeleye; Âl-i Ġmrân ve Mâide sûreleri hıristiyanların durumlarına; Nisâ, Enfâl, Mümtehine, Talâk, Mücâdele ve Tahrîm sûreleri, Ģer„î hukukun konulması ve uygulanmasına; Hac ve Cuma sûreleri ibadetlere; Tevbe ve Ahzâb sûreleri ise münafıkların ahlâk ve tutumlarına iĢaret etmektedir.

Mekke‟de ve Medine‟de nâzil olan sûreler, içerik açısından birbirlerinden farklılık gösterdiği gibi isimleri bakımından da sûrelerin belirli bazı farklılıklar arzettiği gözlenmektedir. Buna göre sûrelerin Mekkî veya Medenî oluĢlarının bilinmesi, sûrelerin verdiği mesajları daha doğru anlamak adına oldukça gereklidir.

947

154

BÖLÜM 3: ĠÇERĠKLERĠNE ĠġARETLERĠ AÇISINDAN SÛRE