• Sonuç bulunamadı

Birinci Körfez Savafl›’n›n ülke, bölge ve dünya siyasetinden kaynaklanan baz›

önemli nedenleri vard›r. Bu nedenlerin bafl›nda iki ülke aras›ndaki dinsel farkl›l›k-lar taraf›ndan beslenen tarihsel çat›flmayd›. Irak’taki Sünni Yönetim ile Irak’ta ya-flayan fiiiler ve fiii ‹ran Yönetimi aras›nda hep sorunlar olmufltu. Seküler de olsa da-ha çok Sünni Araplara dayanan Saddam rejimi alt›nda yaflayan fiiiler a¤›r bir siya-sal, toplumsal ve ekonomik bask› alt›nda tutulmaktayd›lar. Her türlü muhalefetin yasak oldu¤u ülkede Kürtlerin siyasal ve askeri mücadelesi d›fl›nda tek potansiyel muhalefet ve siyasal tehdit ülke nüfusunun en büyük kesimini oluflturan fiiilerden gelmekteydi. Ayr›ca, 1977 y›l›nda Irak’›n Necef kentinde sürgündeyken Irak tara-f›ndan s›n›r d›fl› edilen ‹ran ‹slam Devrimi lideri Ayetullah Humeyni de zaman za-man Irak fiiilerini Baas tasallutundan kurtarmaktan bahsediyordu.

‹ran-Irak Savafl›’n›n nedenlerinden biri de iki ülke aras›ndaki siyasal ve ideolo-jik farkl›l›klard›. So¤uk Savafl Dönemi boyunca fiah R›za Pehlevi yönetimindeki

‹ran Bat› Bloku’na ve özellikle Amerika Birleflik Devletleri’ne yak›n bir siyaset iz-lemifltir. Öte yandan Irak ise General Abdülkerim Kas›m’›n 1958 y›l›nda gerçeklefl-tirdi¤i darbeden sonra sosyalist bir çizgide siyaset yapmaya bafllam›flt›. Daha son-ra Baas Partisi’nin iktidason-ra gelmesiyle bu siyasi e¤ilim güçlenmifl ve Ison-rak Sovyet yanl›s› bir ülke olmufltur. Farkl› kutuplarda yer almak iki ülkenin bir di¤erine gü-vensizli¤i artt›rm›flt›r. ‹slam Devrimi’nden sonra ideolojik farkl›l›k artm›fl ve hatta ideolojik z›tl›k oluflmufltur. Potansiyel Sünni-fiii ayr›flmas› siyasal bir soruna dönüfl-müfltür. Devrim lideri Humeyni devrimden hemen sonra seküler ve sosyalist Sad-dam rejiminin y›k›lmas› için Irakl› fiiilere ça¤r›da bulununca Irak da ‹ran’a karfl›

kozlar›n› kullanmaya bafllam›flt›r. Böylece Irak’›n ‹ran’a sald›rma nedenlerinden bi-ri de Devbi-rimci fiii anlay›fl›n›n Arap dünyas›ndaki muhtemel ilerleyiflini durdurmak olmufltur.

Baz› gözlemciler ise savafl›n ç›k›fl›n›, kendi rejimini tehdit alt›nda gören Saddam Hüseyin’in yanl›fl bir hesaplamayla ‹ran’› iflgal etme iste¤ine ba¤lamaktad›r. Halk-tan kopuk ve Bat›l› ülkelerin deste¤inden yoksun olan Irak, bölgede yaln›z

b›rak›l-S O R U

D ‹ K K A T SIRA S‹ZDE

DÜfiÜNEL‹M

SIRA S‹ZDE

S O R U

DÜfiÜNEL‹M

D ‹ K K A T

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

AMAÇLARIMIZ

N N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T

2

m›fl durumdayd›. Ayn› ad› alan bir parti taraf›ndan yönetilen Suriye ile bile gergin iliflkileri vard›. Buna göre Saddam, Devrimci ‹ran’›n özellikle ülkedeki Sünni-fiii dengesini Sünniler aleyhine de¤ifltirece¤i ve Irak’›n Basra Körfezi’ne ç›k›fl›n› k›s›t-layaca¤› korkusuyla ‹ran’a sald›rmak zorunda hissetti¤i düflünülmektedir. Savafl›, sadece Saddam’›n Ayetullah Humeyni’ye yönelik kiflisel düflmanl›¤› olarak gören-ler bile vard›r.

Savafl’›n baflka bir nedeninin de Saddam Irak’›n›n Arap dünyas› liderli¤ine oy-namas› oldu¤u ifade edilmifltir. Arap dünyas›ndaki ve ‹ran’›n yerine Körfez’deki hakim güç olma mücadelesi çerçevesinde zay›flam›fl ‹ran’› devre d›fl› b›rakmas›

gerekmekteydi. Bölgesel hegemonya peflinde koflan ve Araplar›n hamili¤ini üst-lenen Saddam, bu amaçlar›na ulaflmak için ayr›ca ‹ran’›n, Araplar›n ço¤unlukta ol-du¤u ve Arabistan olarak isimlendirdi¤i Huzistan eyaletini ele geçirmek istemifltir.

Osmanl› Devleti’nin Araplara ait olan bu eyaleti ‹ran’a verdi¤ini ve bunun geri al›nmas› gerekti¤ini ileri sürmekteydi. Ayr›ca M›s›r lideri Nas›r’›n ölmesi ve Baas Partisi’nin iktidara gelmesi sonras›nda Irak kendini Arap dünyas›n›n lideri olarak görmeye bafllam›flt›r. Bu misyonuna uygun olarak Birleflik Arap Emirlikleri ad›na Körfez’deki Ebu Musa, Büyük Tumb ve Küçük Tumb adalar›n› geri almay› da amaçlam›flt›r.

Bütün bu sorunlar›n varl›¤›n› potansiyel olmaktan gerçek bir çat›flma ortam›na alan da iki ülke aras›ndaki s›n›r sorunlar›d›r. 1937 y›l›nda imzalanan ‹ran-Irak S›n›r Antlaflmas› ile Irak’a b›rak›lan 200 km uzunlu¤undaki fiatt-ül Arap Suyolunu iki ülke aras›nda ciddi bir gerilim konusu olmufltur. ‹ran s›n›r›n, Dicle ile F›rat nehir-lerinin birleflerek ve iki ülke aras›ndaki s›n›r› oluflturarak Basra Körfezi’ne akan fiatt-ül Arap suyolunun ortas›ndan (talvegten) geçti¤ini iddia ederken, Irak ise s›-n›r›n suyolunun Do¤u yakas›nda oldu¤unu, yani bütün suyolunun kendisine ait oldu¤unu iddia etmekteydi. Asl›nda 1937 y›l›nda iki ülke aras›ndaki s›n›rlar› belir-leyen antlaflma ile bu suyolunun kontrolü Irak’a b›rak›lm›flt›; ‹ran bile gemilerini buradan geçirince Irak’a geçifl ücreti ödemek durumundayd›. Bu dönemde ‹ran’la birlikte hem Sadabad hem de Ba¤dat Pakt›’na üye olan iki ülke aras›nda bir hâki-miyet sorunu yaflanmamaktayd›. Ancak iki ülke 1958 y›l›nda Irak’taki milliyetçi ve sosyalist darbeden sonra farkl› süper güçlerle iliflkileri gelifltirince ‹ran aç›s›ndan bu konu sorun hâline gelmeye bafllam›flt›r.

Nisan 1969’da 1937 tarihli antlaflmay› rafa kald›ran ‹ran, yak›n müttefiki ABD’nin de deste¤ini alarak bu önemli suyolunu Irak’tan isteyince gerginlik siya-sal bir soruna dönüflmüfltür. Her iki ülke için de petrol ihracat› bak›m›ndan stra-tejik önemi bulunan fiatt-ül Arap’› geri almak isteyen ‹ran, bu amaçla bölgeye as-ker sevk etmifl ve gövde gösterisi yapm›flt›r. Ayr›ca 1971 y›l›nda ‹ngilizlerin Kör-fez’den çekilmesi üzerine ‹ran bu Musa, Büyük Tumb ve Küçük Tumb adalar›

üzerinde hak iddia etmifltir. Bunun üzerine iki ülke aras›ndaki diplomatik iliflki-ler kesilmifl, ancak 1973 y›l›nda tekrar kurulabilmifltir. 1975 y›l›nda ise iki aras›n-da imzalanan Cezayir Antlaflmas› ile bu sorun çözülmüfltür. Var›lan antlaflmaya göre ‹ran, Irak yönetimine karfl› isyan eden Kürtlere deste¤ini çekmifl, Irak da iki ülke aras›ndaki s›n›r›n fiatt-ül Arap’›n en derin noktas›ndan geçti¤ini kabul etmek zorunda kalm›flt›r.

105

4. Ünite - ‹ran Devrimi ve Körfez Savafllar›

fiatt’ül Arap, F›rat ve Dicle nehirlerinin Basra Körfezi’nden denize dökülmeden önce birlefltikleri yerdir. Buran›n denize uzakl›¤› 193 km kadar olup, petrol tankerleri 30 km kadar içeriye girebilmektedir. Bu suyolunun hangi devlete ait oldu¤u konusundaki tart›flma ve anlaflmazl›k Körfez’in güvenli¤ini olumsuz etkilemektedir.

Irak’›n bu iddialar› üzerine ‹ran Yönetimi de karfl› hareket bafllatarak Baas re-jimine karfl› mücadele eden Kürt gruplara destek vermeye bafllam›flt›r. ‹ki ülke aras›ndaki gerginli¤in önemli bir nedeni de Kürt Sorunu olmufltur. Hem ‹ran hem de Irak’ta önemli bir oran›n› oluflturan Kürtlerin merkezi hükûmetlerle yaflad›¤›

sorunlar dolay›s›yla Kürt gruplar›n›n bölge ülkeleri taraf›ndan birbirlerine karfl›

kullan›lmalar› söz konusuydu. ABD’nin de teflvikiyle ‹ran, 1961 y›l›ndan itibaren Irak yönetimine karfl› mücadele eden en önemli Kürt siyasetçi olan Molla Musta-fa Barzani liderli¤indeki Kürtlere her türlü deste¤i vermeye bafllam›flt›r. ABD ile

‹ran Kürtlerin Irak karfl›t› mücadelesinden farkl› beklentiler içindeydiler. ABD Sovyetlerin bölgedeki etkisini azaltmaya çal›fl›rken, ‹ran da Irak’tan tavizler ko-parmak peflindeydi.

Yukar›da say›lan siyasal nedenlerin d›fl›nda Saddam’›n ‹ran’a sald›rmas›n›n bir de ekonomik nedeni vard›. ‹ran’›n önemli petrol bölgelerini ve zengin do¤al kay-naklar›n› ele geçirerek bölgenin en cayd›r›c› gücü ve dünyan›n en rekabetçi ve güçlü ekonomisi olmaya çal›flm›flt›r. Saddam Irak’› ayr›ca önemli ticaret yollar›n›

ele geçirerek dünya ticaretinde hat›r› say›l›r bir devlet olmay› arzulam›flt›r.

‹ran-Irak Savafl›’n›n nedenleri nelerdir?

Bu nedenlerin d›fl›nda ‹ran ile Irak’›n 1980 y›l›nda içinde bulunduklar› flartlar da Irak’›n ‹ran’a sald›rmas›n›n nedenlerinden birini oluflturmaktayd›. Tam donan›ml›

ve e¤itimli askeri birliklere sahip olan Irak, tamam› son model Sovyet yap›m› teç-hizat ile donat›lm›fl 12 mekanize birlik oluflturmufltu. Öte yandan, askerî deneyim-leri olmayan din adamlar› taraf›ndan sevk ve idare edilen ve örgütlü bir liderlikten

S O R U

D ‹ K K A T SIRA S‹ZDE

DÜfiÜNEL‹M

SIRA S‹ZDE

S O R U

DÜfiÜNEL‹M

D ‹ K K A T

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

AMAÇLARIMIZ

N N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T

3

Resim 4.3

‹ran ile Irak aras›ndaki s›n›r sorunu: fiattül Arap (daire içindeki alan) Kaynak:

http://www.

thekooza.com/wp-content/uploads/

map-syria-iraq-iran.jpeg

yoksun olan ‹ran ordusu, Amerikan yap›m› yedek parçalardan da mahrum olunca oldukça dezavantajl› bir durumda kalm›flt›. Ayr›ca, onlarca generali idam edilen ve 12 bin silahl› kuvvetler mensubu görevden uzaklaflt›r›lan ‹ran ordusu muharebe yetene¤ini kaybetmifltir. Genel manada, ‹ran ordusuyla karfl›laflt›r›ld›¤›nda, Irak’›n bariz bir avantaj› söz konusuydu; Irak lideri Saddam Hüseyin de bu avantajl› ko-numu kullanmak istemiflti.