• Sonuç bulunamadı

18. yüzy›l›n bafl›nda Arabistan yar›m adas›n›n Nejd bölgesinden göç eden kabile-lerin oluflturdu¤u ve 1756’da Sabah ailesi taraf›ndan yönetilen otonom bir bölge hâline gelen Kuveyt, di¤er Körfez ülkeleri gibi bir sahil ülkesi olman›n avantaj›n›

kullanarak daha o y›llarda Hindistan ile Orta Do¤u aras›nda bir ticaret merkezi ol-ma özelli¤ini kazanm›flt›r. Dolay›s›yla buradaki ticari faaliyetlerden sa¤lanan gelir petrolün henüz bir zenginlik kayna¤› olarak keflfedilmedi¤i o y›llarda Sabah aile-sinin ve Kuveyt’in en önemli gelir kayna¤›n› oluflturmaktayd›.

1826’dan itibaren Osmanl› ‹mparatorlu¤u’na vergi ba¤› ile ba¤lanan Kuveyt 1853’ten sonra bu devletin egemenli¤ine girmifl ve Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun Basra eyalet valisi taraf›ndan, Basra’ya ba¤lanarak fieyh Abdullah el-Sabah’a 1871’de bölge valili¤i verilmifltir. Ancak 1800’lü y›llar›n sonlar›na do¤ru bölgeye ‹ngilte-re’nin gelmesiyle Kuveyt üzerindeki rekabete Farslar ve Suudilerin yan› s›ra ‹ngi-lizler de eklenmiflti. Osmanl› Sultan› II. Abdülhamit’in bölgenin kendi

egemenli-¤inde oldu¤unu göstermek için 1897’de fieyh Mubarek’i Kuveyt’in yöneticisi ola-rak tayin etti¤ini aç›klamas›yla Kuveyt üzerindeki egemenlik mücadelesi Osmanl›

‹mparatorlu¤u ile ‹ngiltere’yi karfl› karfl›ya getirmifltir. Özellikle bu atama ifllemin-de Basra valisine tabi oldu¤unun belirtilmesine itiraz eifllemin-den fieyh Mubarek El-Sa-bah’›n ‹ngiltere’den yard›m istemesi üzerine bölgeye askerî güç gönderen ‹ngilte-re ile 1899’da bir anlaflma imzalayan Muba‹ngilte-rek, bölgedeki di¤er emirlikler gibi bu devletin protektoras› olmay› kabul etmekteydi.

Mubarek el-Sabah’›n ‹ngiltere ile imzalad›¤› 1899 anlaflmas›’yla, Kuveyt, ‹ngiltere’nin izni olmadan hiç bir devletin temsilcisini kabul etmeme ve bir baflka ülkeye toprak veya baflka bir imtiyaz vermeme ve anlaflma yapmama taahhüdüyle bu devletin egemenli¤ini kabul et-miflti. ‹ngiltere, protektora kuran anlaflmalar› daha önce 1892’de Bahreyn’le ve BAE’ni oluflturan di¤er fleyhliklerle de yapm›flt›.

I. Dünya Savafl›’na öngelen y›llarda gündeme gelen Ba¤dat demir yolunun Al-manya taraf›ndan Basra’dan Körfez’e do¤ru uzat›lmas› olas›l›¤›n›n do¤mas› üzerine

‹ngiltere, Osmanl› ‹mparatorlu¤u ile anlaflma yoluna gitmifltir. ‹ngiltere, Osmanl›

‹mparatorlu¤u ile 1913’te imzalanan anlaflmayla Ba¤dat’›n güneyinde yer alan böl-geler için ald›¤› demir yolu imtiyaz› karfl›l›¤›nda Kuveyt üzerindeki egemenlik iddi-as›ndan vazgeçmekteydi. Ayr›ca Osmanl› ‹mparatorlu¤u da Körfez’in bat› k›y›lar›n-daki baz› topraklardan çekilmeyi kabul etmekteydi. Buna göre, Kuveyt Osmanl›’ya ba¤l› otonom bir idari birim ve Sabah ailesi de Osmanl›’n›n bir yöneticisi

konu-53

2. Ünite - 20. Yüzy›lda Orta Do¤u: Sömürgecilikten Ba¤›ms›zl›¤a

Resim 2.7 Kuveyt (Kuveyt'in Baflkentinden Bir Görünüm) Kaynak: Yazar›n Kendi Arflivi

S O R U

D ‹ K K A T SIRA S‹ZDE

DÜfiÜNEL‹M

SIRA S‹ZDE

S O R U

DÜfiÜNEL‹M

D ‹ K K A T

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

AMAÇLARIMIZ

N N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T

M A K A L E M A K A L E

munda olacakt›. Ancak Kuveyt üzerindeki Osmanl› süzeranl›¤› oldukça k›sa sürdü.

Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun Almanya yan›nda savafla girmesiyle beraber, ‹ngiltere 1913 Anlaflmas›’n›n geçersiz oldu¤unu ve Kuveyt’in ‹ngiliz korumas› alt›nda bir emirlik oldu¤unu aç›klayarak protektoran›n devam etti¤ini vurgulamaktayd›.

1915’te fieyh Mubarek’in (1896-1915) ölümünden sonra iflbafl›na geçen fieyh Cabir’den 1917’de iktidar› devralan Mubarek’in o¤lu fieyh Sâlim (1917-1921) savafl esnas›nda ‹ngiltere karfl›s›nda Osmanl›’n›n desteklenmesini savunmaktayd›. Hatta iktidar› bizzat ele ald›¤›nda da bu yönde politikalar izleyerek ‹ngiltere’nin Osman-l›y› tecrid etme politikas›na destek vermemifltir. Dolay›s›yla Kuveyt, özellikle 1915’ten sonraki süreçte ‹ngiltere’ye gereksinimi olan deste¤i vermemifltir. Ancak 1917 Mart’›ndan itibaren Irak’ta iki buçuk y›ld›r süren direniflin ard›ndan Osmanl›

ordusunun Ba¤dat’tan ayr›lmas› üzerine bölge ‹ngiltere’nin askerî ve siyasi deneti-mine girmifltir. Kuveyt’in söz konusu bu statüsünde 1961’de ba¤›ms›z oluncaya ka-dar bir de¤iflme olmad›. Ancak I. Dünya Savafl›’n›n sonunda Londra taraf›ndan be-lirlenen ve ileride bölgede çat›flma kayna¤› olacak bir s›n›rla (1922 Uqair Anlaflma-s›) Kuveyt, ‹ngiliz mandas› alt›ndaki Irak’tan ayr›lmaktayd›.

Nitekim uluslararas› petrol flirketlerinin bölgeye gelmesiyle beraber Kuveyt’in talihi de de¤iflmeye bafllad›. 1934’te Kuveyt fieyhi Ahmed el-Sabah’›n (1921-1950) bir Amerikan flirketi olan Gulf Oil ve bir ‹ngiliz flirketi olan Anglo Persian Oil Com-pany (BP) ile yapt›¤› anlaflmayla Kuveyt üzerindeki petrol imtiyazlar› bu flirketler taraf›ndan kurulan Kuwait Oil Company’ye devredilmekteydi. Yaklafl›k dört y›ll›k bir çal›flmadan sonra petrolün ç›kar›lmas› söz konusu olduysa da ilgili flirketler pet-rol ihracat›na ancak 1946’da bafllayabildi. Petpet-rolden elde edilen gelir ilk y›l 760 bin dolar iken 1952’de 169 milyon dolara ç›km›fl ancak as›l büyük art›fl 1973 petrol am-bargosundan sonra yaflanm›fl ve 1980’de 22 milyar dolar gibi oldukça yüksek bir rakama ulaflm›flt›r. fiüphesiz yaklafl›k bir milyon dolay›nda bir yerli nüfusa sahip ül-ke aç›s›ndan bu gelir, dünya ülül-keleri aras›ndaki zenginlik s›ralamas›nda iyi bir yer-de yer almas› için yeterli olmufl, Kuveyt, s›radan bir ülke olmaktan ç›karak bir fi-nansal güç hâline gelmifltir. Özellikle 2006’ya kadar 60 dolara ulaflan petrol fiyatla-r›n›n bu tarihten sonra bir daha katlayarak 2008’de 140 dolara dayanmas› bu ülke-lerin gelirülke-lerinin korkunç flekilde artmas›na yol açm›flt›r. Ülke nüfusunun yabanc›-larda dâhil (%65’i) yaklafl›k 3 milyon oldu¤u Kuveyt’te 2012 rakamlar›na göre kifli bafl›na düflen milli gelir 66,000 dolar dolay›ndad›r.

Kuveyt fieyhi Ahmed’ten sonra iflbafl›na gelen ve oldukça temkinli ve tutumlu kiflili¤iyle bilinen fieyh Abdullah el-Sabah’›n (1950-1965) petrol gelirlerinin artma-ya bafllad›¤› y›llara rastlaartma-yan iktidar dönemi, ayn› zamanda Orta Do¤u’nun en ha-reketli y›llar›yd›. Bu arada 1961’de ‹ngiltere’den ba¤›ms›zl›¤›n› kazanan Kuveyt’te ulusal meclisin aç›l›fl› 1963’te gerçekleflmiflti.

Nitekim 1976’da feshedilen ulusal meclis, 1981’de yeniden aç›ld›ysa da 1986’da ikinci defa feshedilmifl ve tekrar 1992’de aç›labilmifltir. Ulusal meclis uygulamas›, bölgede baflka bir örne¤i olmad›¤› için Kuveyt di¤er Körfez ülkelerine göre daha demokratik bir ülke olarak nitelenebilirse de sadece 1920’den önce Kuveyt’te mu-kim olanlar›n oy kullanabildikleri bir seçimle olufltu¤u, Emir taraf›ndan zaman za-man feshedildi¤i ve meclisin yar›s›n›n Emir taraf›ndan atand›¤› için yine de gerçek anlamda bir parlamento ve gerçek anlamda bir demokratikleflme saymak mümkün de¤ildir. Ancak muhalefetin k›smen kendini ifade etme imkân› buldu¤u seçimle oluflan bir parlamento ve s›n›rl› bir söz ve ifade özgürlü¤ü ile s›n›rl› bir bas›n öz-gürlü¤ünün söz konusu oldu¤u Kuveyt’i flüphesiz di¤er bölge ülkelerinden farkl›

bir kategoride de¤erlendirmek gerekir.

55

2. Ünite - 20. Yüzy›lda Orta Do¤u: Sömürgecilikten Ba¤›ms›zl›¤a

Dünya petrol piyasas›ndaki hareketleri etkileyebilecek bir güç olmas›n›n d›fl›n-da, yukar›da belirtilen nedenlerden dolay› önemli bir finansal ba¤›ml›l›k iliflkisi içinde oldu¤u dünyan›n önemli güçleri aç›s›ndan Kuveyt, tehdit olarak alg›lanan önce SSCB daha sonraki süreçte ise ‹ran ve Irak gibi ülkelere karfl› korunmas› ge-reken bir ülke olarak görülmüfltür. Kuveyt Emirleri ise bir taraftan ba¤›ml›l›k iliflki-si içindeki bu ülkeler karfl›s›nda ba¤›ms›zl›¤›n› korumaya çal›fl›rken kendi için teh-dit oluflturan ülkelere karfl› cömertçe davranarak bu iki farkl› uç aras›nda bir den-ge sa¤lamaya çal›flm›flt›r. Ayr›ca ‹ran-Irak Savafl› boyunca Kuveyt Irak’a milyarlar-ca dolar yard›m yapm›flt›r. Anmilyarlar-cak petrolün ve paran›n bir ülkenin güvenli¤ini sa¤-lamada asla sa¤lam bir güvence olamayaca¤› ve özellikle askerî gücün yerini tuta-mayaca¤› 1990’da Irak’›n Kuveyt’i iflgaliyle ortaya ç›km›flt›r. Ayr›ca para da Kuveyt gibi ülkelerde olas› tehditleri cayd›racak ve ülkenin güvenli¤ini sa¤layacak güçlü bir askerî yap› oluflturmak için yeterli olamayabilmektedir.