• Sonuç bulunamadı

Savafl teknolojisindeki geliflmelerin vard›¤› son noktada savafltaki tahribat›n ne ka-dar korkunç olabilece¤inin görüldü¤ü ve F-15, F-16 ve F-22 savafl uçaklar›n›n y›k›-c› etkisi ve radara yakalanmayan ABD uça¤› F-117’lerin gerçek manada test

edildi-¤i Körfez Savafl›’n›n farkl› özellikleri göze çarpmaktad›r. Fred Halliday’a göre bu özelliklerden üçü savafl tarihi bak›m›ndan üç özelli¤i de bölgesel siyaset bak›m›n-dan önem ve farkl›l›k arz etmektedir. Savafl tarihi bak›m›nbak›m›n-dan ön plana ç›kan ilk özellik, taraflar›n savafltaki kay›plar› aras›nda ciddi bir uçurum olmas›d›r. Irak tara-f›nda on binlerce asker ve sivil hayat›n› kaybederken koalisyon güçleri çok az sa-y›da (sadece birkaç düzine) kay›p vermifltir. ‹kinci olarak, savafl›n bitifl flekli itiba-r›yla farkl› bir savafl olmufltur. Ba¤dat’› ele geçirme imkân›na sahipken ABD Bafl-kan› Bush, savafl› sona erdirmifltir. Üçüncü olarak, bu savafl›n belki de en drama-tik özelli¤i çevresel bir felakete yol açmas›d›r. Körfez Savafl›’nda askerî amaçlar›n d›fl›nda çevresel bir y›k›m yaflanm›flt›r. Bunun temel medeni Saddam’›n Kuveyt’ten geri çekilirken petrol kuyular›n› atefle vermesidir. Bölgesel siyaset bak›m›ndan dik-kat çeken ilk özelli¤i bu savafl›n Araplar aras› ilk savafl olmas›d›r. ‹ki tarafta da Arap ordular› savaflm›flt›r. ‹kinci olarak Kuzey Afrika’dakiler dâhil tüm Araplar›n ta-raf oldu¤u ilk savaflt›r. Üçüncü olarak da ABD ilk kez Orta Do¤u’ya yönelik bu ka-dar genifl ölçekli bir müdahalede bulunmufltur.

119

4. Ünite - ‹ran Devrimi ve Körfez Savafllar›

Körfez Savafl›’n›n ard›ndan Bat›’n›n teflvikiyle ve BM’nin onay›yla uygulamaya konulan uluslararas› ambargo nedeniyle Irak halk› ciddi bir sefalet içinde düflmüfl-tür. Özellikle yetersiz beslenme, ilaç s›k›nt›s› ve kötü yaflam flartlar› dolay›s›yla, 10 y›ll›k bir süre içinde baflta çocuklar ve kad›nlar olmak üzere, yüz binlerce Irakl› ha-yat›n› kaybetmifltir. Ambargonun kalkmas› için kendisinden istenen flartlar› yerine getirmeyen, uluslararas› kurallara ve kurumlara direnen ve küresel güçlere karfl›

direnmeye çal›flan Saddam, ülkenin efsanevi kahraman› olarak Arap dünyas›n›n li-derli¤ine oynamaya çal›flmaktayd›.

Savafl›n ekonomik bak›mdan da önemli sonuçlar› olmufltur. Bir kere Körfez Kri-zi tüm dünyadaki petrol fiyatlar›n› etkilemifltir. Yukar›da da aç›kland›¤› gibi petrol fiyatlar› savafl›n nedenlerinden biriydi. Irak yüksek fiyatland›rmadan yanayken Ku-veyt, BAE ve Suudi Arabistan düflük fiyat politikas›n› tercih etmekteydiler.

‹kinci olarak kriz, ABD ile ‹ngiltere baflta olmak üzere Bat›l› ülkelerdeki bütçe a盤›na ve genel ekonomik durumlar›na etkisi olmufltur. ABD’nin zaten devasa miktardaki savafl bütçesi, di¤er müttefik ülkelerin de katk›s›yla ciddi bir art›fl gös-termemifl ve dolay›s›yla fazla zarar görmemifltir. Ancak hava yolu flirketlerinin kâr kayb› ve turizm alan›ndaki gerilemeler dolay›s›yla Bat›l› ülkelerin bütçelerinin uzun vadede olumsuz etkilendi¤i görülmüfltür. Üçüncü ekonomik etkisi de ulusla-raras› ticari ve mali istikrara olmufltur. Uluslaulusla-raras› ticaretteki güven kayb› nedeniy-le dünyadaki makroekonomik dengenedeniy-ler olumsuz etkinedeniy-lenmifltir.

Savafl›n Türkiye’ye Etkisi

‹kinci Körfez Savafl›’n›n Türkiye’ye dolayl› ve do¤rudan olumsuz etkileri olmufltur.

Bu olumsuz etkiler en somut flekilde kendisini ekonomik alanda göstermifltir. Zira

‹kinci Körfez Savafl›, petrol fiyatlar›, kara tafl›mac›l›¤›, müteahhitlik hizmetleri ve ih-racat üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle Türkiye ekonomisinin önemli kay›pla-ra u¤kay›pla-ramas›na sebep olmufltur. Körfez krizinin petrol fiyatlar› üzerindeki etkileri da-ha çok Irak’›n Kuveyt’i iflgal etti¤i 1990 y›l›n›n ikinci yar›s›nda ve1991y›l›n›n ilk ay-lar›nda hissedilmifltir. Ham petrol varil fiyatlar›, Körfez Krizi öncesi son üç ay orta-lamas› olan 15.9 dolardan 37.4 dolara kadar ç›km›flt›r. Irak’›n Kuveyt’i iflgalinden önceki ay olan Temmuz 1990’da 16 dolar olan bir varil ham petrolün fiyat›, Ku-veyt’in iflgalinin ard›ndan A¤ustos 1990’da yüzde 53 art›flla 24.5 dolara yükselmifltir.

Resim 4.10 Irak’a Karfl›

Düzenlenen Çöl F›rt›nas›

Operasyonundan Bir Görüntü Kaynak: http://

heronstheband.com/

2010/02/23/top-five- bad-memories-part-ii/

Bu ba¤lamda Savafl’›n Türkiye ekonomisine olumsuz etkisi dikkate al›n›rken, Irak’›n Savafl öncesi dönemde, Almanya’n›n ard›ndan Türkiye’nin ikinci büyük ti-cari partneri oldu¤u gerçe¤i göz ard› edilmemelidir. Bu aç›dan ekonomik anlamda Türkiye’nin Orta Do¤u’ya bakan kap›s› da Irak üzerinden aç›lmaktayd›.

‹kinci Körfez Savafl› ve ard›ndan uygulanan ambargo ile Irak pazar› da, Irak üzerinden Orta Do¤u’ya aç›lan kap›lar da büyük ölçüde eski aktivitesini kaybet-mifltir. Kerkük-Yumurtal›k petrol boru hatt›n›n kapat›lmas›, bir yandan petrol it-halat›n› güçlefltirirken bir yandan da petrol ile tafl›madan do¤an geliri ortadan kald›rm›fl, izleyen y›llarda ise düflük seviyelere çekmifltir. Savafl›n hemen ard›n-dan, Irak’›n dünya ile ba¤lant›s›n›n büyük ölçüde kesilmesi, petrol gelirleri dola-y›s›yla sat›n alma gücü yüksek kamu kesimi bulunan Irak’›n müteahhitlik hizmet-lerini kapsayan inflaat ve taahhüt faaliyethizmet-lerini de durdurmufltur. Müteahhitlik hiz-metlerinde dünyan›n önde gelen ülkelerinden olan Türkiye, bu en yak›n pazar›-n› kaybetmifltir.

Irak’›n Kuveyt’i iflgali ve arkas›ndan düzenlenen müdahale nedeniyle Türki-ye’nin u¤rad›¤› ekonomik kay›p, rakamsal olarak ölçülebilmekteydi. Bununla be-raber, söz konusu geliflmelerin insani ve güvenlik anlam›nda oluflturdu¤u kay›plar, rakamlarla ifade edilemez boyutta olmufltur. Zira Irak’ta oluflan istikrars›zl›k ve otorite bofllu¤u, ayn› zamanda Türkiye’nin güvenlik politikalar›n› olumsuz etkile-mifl ve Türkiye’nin Savafl nedeniyle u¤rad›¤› s›k›nt›lar 1990’l› y›llar boyunca etkisi-ni göstermifltir.

‹kinci Körfez Savafl›’n›n Türkiye’ye ne gibi etkileri olmufltur?

ÜÇÜNCÜ KÖRFEZ SAVAfiI (IRAK’IN ‹fiGAL‹ VE SADDAM REJ‹M‹N‹N DEVR‹LMES‹)

Körfez Savafllar›n›n sonuncusu ve Basra Körfezi’ndeki güç dengesinin günümüz-deki fleklini almas›na yol açan son savafl, ABD ve öncülü¤üngünümüz-deki koalisyon güç-lerinin 2003 Mart’›nda Irak’a sald›rmas›yla bafllayan savaflt›r. Bu Savafl sonucun-da Irak’ta sadece Sadsonucun-dam Hüseyin yönetimi son bulmam›fl, asl›nsonucun-da Irak’›n Birin-ci Dünya Savafl›’ndan itibaren süregelen iktidar yap›s› da de¤iflime u¤ram›flt›r. Ni-tekim gerek monarfli gerekse monarfli sonras› dönemde Irak’ta yönetici elitler, genellikle Sünni Arap kesimden geliyorken, özellikle Saddam Hüseyin dönemin-de Irak’›n ço¤unlu¤unu oluflturan fiii Araplar ve Kürt gruplar yönetimdönemin-den izole edilmifllerdi.

Savafl›n Nedenleri

11 Eylül sald›r›lar›ndan k›sa bir süre sonra Saddam rejimini kitle imha silahlar›n›

gelifltirmek ve uluslararas› terörizme destek vermekle suçlayan Bush yönetimi, Gü-venlik Konseyi üyelerini de Irak’a askerî bir sald›r›ya onay veren yeni bir karar ta-sar›s› kabul etmeye zorlam›flt›. Ancak Amerikan önerilerine s›cak bakmayan Çin, Rusya ve Fransa gibi ülkeler ABD’yi tek tarafl› ve periyodik olarak Irak’› bombala-makla suçlam›fllard›. 2002 y›l›na gelindi¤inde Amerikan yönetimi ciddi bir ikilem-le karfl› karfl›ya kalm›flt›. Washington, uluslararas› meflruiyeti kalmayan yapt›r›mla-r› sürdürmek istemesine karfl›n, birçok ülkenin Saddam’la ifl birli¤i yapmas›n›n önüne geçememekteydi

Bu do¤rultuda Irak’›n 2003’teki iflgalinde öne sürülen gerekçelerin bafl›nda, bu devletin kitle imha silahlar› gelifltirdi¤i ve uluslararas› terörizme destek verdi¤i

id-121

4. Ünite - ‹ran Devrimi ve Körfez Savafllar›

S O R U

D ‹ K K A T SIRA S‹ZDE

DÜfiÜNEL‹M

SIRA S‹ZDE

S O R U

DÜfiÜNEL‹M

D ‹ K K A T

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

AMAÇLARIMIZ

N N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T

5

dias› gelmekteydi. Ancak, Irak’›n Kuveyt’i iflgalinden ard›ndan BM çerçevesinde uygulanan yapt›r›mlar, bu iflgalin sona ermesinin ard›ndan sonland›r›lmam›fl ve Irak’a uygulanan yapt›r›mlarda Ba¤dat yönetiminin konvansiyonel ve kitle imha si-lah kapasitesinin tespiti ve imhas› amac› da önemli rol oynam›flt›. Dolay›s›yla bu iddia uluslararas› kamuoyu taraf›ndan ikna edici bulunmam›flt›.

BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerinden Fransa, Rusya ve Çin’in yan› s›ra, geçi-ci üyelerden Almanya ve Suriye Irak’a karfl› güç kullan›lmas›na kesinlikle karfl› ol-du¤unu aç›klarken Meksika ve Kanada da güç kullan›lmas›na karfl› olan ülkeler ara-s›nda yer alm›flt›. Di¤er taraftan Güvenlik Konseyinin geçici üyelerinden olan Pakis-tan, Angola, Kamerun, Gine ve fiili karars›zlar aras›nda yer al›rken, BulgarisPakis-tan, ABD ve ‹ngiltere ile birlikte hareket etmeyi tercih etmiflti (Ayhan-Pirinççi, 2008).

Avrupa ülkelerinden baflta ‹spanya olmak üzere ‹talya, Danimarka, Portekiz’in yan› s›ra, eski Do¤u Blo¤u üyelerinden Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Ar-navutluk, H›rvatistan, Estonya, Letonya, Litvanya, Makedonya, Romanya, Slovakya ve Slovenya da ABD ve ‹ngiltere’nin yan›nda yer almaktayd›. Bununla beraber, Av-rupa ülkelerinden Fransa, Almanya ve Belçika’n›n yan› s›ra, ‹srail hariç tüm Orta Do¤u ve ‹slam ülkelerinin karfl› ç›kt›¤›, Amerika’n›n tek tarafl› güç kullanma iste¤i-ne Türkiye ve Endoiste¤i-nezya da aç›kça karfl› ç›kan ülkeler aras›nda yer almaktayd›.

2003 fiubat’›nda yap›lan ve 114 ülkenin kat›ld›¤› Malezya’n›n baflkenti Kuala Lum-pur’da yap›lan Ba¤lant›s›zlar zirve toplant›s›nda da Irak’›n 1441 say›l› karara uyma-s› istenirken, ABD’nin tek tarafl› güç kullanmauyma-s›na karfl› ç›k›lm›flt›. Bütün bunlara ra¤men, ABD’nin bölgeye sevk etti¤i asker say›s› h›zla artmakta ve 2012 fiubat’›n-da bölgedeki Amerikan birliklerinin say›s› 150.000’i geçmiflti.

Bu noktada ABD, uluslararas› kamuoyunun ikna edilebilmesi için bu kez Sad-dam yönetiminin bask›c› ve anti-demokratik oldu¤unu ileri sürerek, Irak halk›n›n bu yönetimden kurtar›lmas› gerekti¤ini savunmaya bafllam›flt›r. Saddam rejiminin bask›c› bir yönetim oldu¤u bir gerçeklik olmakla birlikte rejimin anti-demokratik tutumlar›n›n yeni bir olgu olmad›¤› da bilinmekteydi. Di¤er bir ifadeyle Saddam yönetimi 1979’dan önce fiilen, 1979’dan itibaren de resmen yönetimde söz sahibi olarak çok say›da insanl›k d›fl› eyleme imza atm›fl ancak bu durum, ‹kinci Körfez Savafl›’nda bile Irak’a sald›r›da bulunmak için vurgulanmam›flt›. Dolay›s›yla bu ge-rekçe de uluslararas› kamuoyunu tam olarak ikna etmemiflti.

Amerikan yönetiminin Irak’ta Saddam’› devirmek ad›na savafl planlar›n› masa-ya masa-yat›rmas› ve bunun için giriflti¤i baflta dünmasa-ya kamuoyu olmak üzere, Güvenlik Konseyi üyelerinden destek bulma çabas›, tüm dünyada ciddi bir tart›flman›n bafl-lamas›na yol açm›flt›. 2003 fiubat’›nda BM içinde süren tart›flmalarda, ABD ve ‹ngil-tere d›fl›ndaki üyelerin büyük bir k›sm› Irak’a karfl› düzenlenecek bir askerî müda-haleye kesinlikle karfl› olduklar›n› aç›klam›fllard›.

Güvenlik Konseyinin 1441 say›l› karar› çerçevesinde bafllayan UNMOVIC ve IAEA’n›n denetimlerinin ard›ndan yap›lan aç›klamada ise “Irak’ta henüz kitle im-ha silahlar›yla ilgili bir bulguya ulafl›lmad›¤›”n›n ifade edilmesine ra¤men, Ame-rikan yönetimi daha sonraki y›llarda yalanlanacak olan istihbarat bilgileri çerçeve-sinde Saddam’›n kitle imha silah› üretti¤ini öne sürmüfltü. fiubat ay›n›n sonlar›na do¤ru tüm dünya, ABD’nin Türkiye’ye asker konuflland›rma ve Türkiye üzerinden Irak’a karfl› bir kuzey cephesi açma iste¤ine, Ankara’n›n nas›l bir cevap verece¤i-ne kilitlenmiflti. Ecevit hükûmetinin iktidar› Adalet ve Kalk›nma Partisi’verece¤i-ne b›rakt›¤›

bir dönemde, Türkiye’nin savafl›n bir cephesi olmas› gündeme gelmiflti.

ABD’nin BM’nin bir müdahale karar› olmadan Irak’a sald›raca¤›n›n beklendi¤i bir dönem olan 1 Mart 2003’te TBMM’nin Amerikan birliklerinin Türkiye toprakla-r› üzerinden Irak’a sald›rmas›na izin vermemesi, Saddam rejiminde k›sa süreli bir rahatlama yaratm›flt›. Ancak tüm bunlara ra¤men Mart ay›n›n ortalar›na gelindi¤in-de Washington’un Saddam rejimini gelindi¤in-devirmeye kararl› oldu¤u anlafl›lm›flt›. Bu bek-lentiler, 17 Mart 2003’te ABD Baflkan› George W. Bush’un Ulusa Seslenifl konuflma-s›nda Saddam Hüseyin ve o¤ullar›na ülkeyi terk etmeleri için 48 saat süre tan›d›¤›-n› aç›klamas› ve aksi takdirde kendi seçece¤i bir zamanda Saddam rejimine son vermek için bir askerî operasyonun bafllayaca¤›n› söylemesi ile kritik bir aflamaya kaym›flt› (Bush, 2003). Baflkan Bush’un “Saddam’›n yönetimi terk etmemesi duru-munda Amerika’n›n bu ülkeye savafl açaca¤›” fleklindeki ültimatomunu vermesini takiben 20 Mart sabah› bu ülkeye sald›rma emri vermesi üzerine savafl süreci bafl-lam›fl oldu.

Savafl Süreci

ABD ve ‹ngiltere öncülü¤ünde 20 Mart 2003 sabah› bafllat›lan üçüncü Körfez Savafl›’na koalisyon güçleri taraf›ndan “Irak’a Özgürlük Operas-yonu” ad› verilmiflti. ABD’nin 148.000 askerle öncülük etti¤i sa-vaflta ‹ngiltere 45.000 Avustralya 2.000 ve Polonya 194 askerle kat›l-m›fllard›r. ‹lerleyen dönemde 36 ül-ke daha Koalisyon güçlerinin yan›n-da yer alarak sürece yan›n-dahil olmufllar-d›r. Sald›r›lar›n ilk gününde Irak te-levizyonu Saddam Hüseyin’in “ül-kesinin zafer kazanaca¤›n›” belir-ten bir konuflmas›n› yay›mlam›flt›r.

Ancak, Koalisyon güçleri karfl›s›n-da güçlü bir direnifl gösteremeyen Irak ordusunun k›sa sürede da¤›l-mas› sonucu, Amerikan askerleri 9 Nisan 2003’te Ba¤dat’a girerek Fir-devs Meydan›ndaki Saddam hey-kelini devirmifl ve 1 May›s’ta da Baflkan Bush, Irak’taki savafl›n bit-ti¤ini tüm dünyaya ilan etmifltir.

2003 Savafl› sadece sahada de¤il, medya alan›nda da yo¤un bir flekilde yaflanm›flt›r. ‹kinci Körfez Savafl›’nda savafl geliflmeleri, genellikle tek tarafl› olarak uluslararas› kamuoyuna aktar›l›rken 2003’te Irak Devlet Televizyonu’nun yan› s›ra alternatif medya organlar›n›n devreye girmesi, savafl›n bu cephede de sürmesine neden olmufltur.

123

4. Ünite - ‹ran Devrimi ve Körfez Savafllar›

Resim 4.11

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

ABD öncülü¤ündeki iflgal güçlerinin Saddam rejimini de-virmesinin hemen ard›ndan ilk yapt›klar› eylem, Irak ordusu-nu ve Baas Partisi’ni feshetmek olmufltur. Ancak bu durum, Koalisyon güçlerini baflar›ya yaklaflt›rmak yerine yeni sorun-lar›n ortaya ç›kmas›na neden olmufltur. Zira, önceleri iflgal güçlerine karfl› organize olma-yan sald›r›lar gerçeklefltirilmek-teyken bu sald›r›lar özellikle bu karar›n ard›ndan giderek orga-nize bir hâl almaya bafllam›flt›r (Pirinççi, 2006: 185-219).

Örnek vermek gerekirse Amerikan güçlerine ve/veya yeni rejimin güvenlik güçlerine yönelik, 2003 yaz›nda bir haftada gerçeklefltirilen sald›r› say›s›, ortalama olarak 100’ün alt›ndayken; sald›r›lar 2003 sonunda ikiye katlanarak haftada 200’e ç›km›fl ve 2006 bafl›na gelindi¤inde haftada 550 sald›r›ya ulaflm›flt›r. 2006 yaz›nda ise direniflçiler haftada ortalama 800’e yak›n sald›r› gerçeklefltirmifltir (O’Hanlon, 2008: 8). 2008 fiubat’›na kadar geçen zamanda Amerikan askerlerine düzenlenen sald›r›larda yaklafl›k 3.200 asker ile 8.000’e yak›n Irakl› güvenlik görevlisi öldürül-müfl ve yaklafl›k 29.000 Amerikan askeri de yaralanm›flt›(O’Hanlon, 2008: 16-18).

Irakl›lar›n kay›plar› ise bu süreçte bir milyonun üzerine ç›km›flt›.

Koalisyon güçleri direnifli fliddet yoluyla sonland›ramamalar› üzerine Saddam re-jiminin devrilmesinin ard›ndan sistemden d›fllanan Sünni Araplar› yeni siyasal siste-me entegre etsiste-mek için çeflitli giriflimlerde bulunmufltur. Bu giriflimlere paralel ola-rak Koalisyon güçlerine karfl› yap›lan sald›r›lar giderek azalm›flt›r. Ayr›ca Iola-rak’ta es-ki sistemin sona erdi¤ini göstermesi aç›s›ndan Saddam Hüseyin’in Amerikan birlik-lerince 13 Aral›k 2003’te yakalanmas› önemlidir. Nitekim yakalanmas›n›n ard›ndan iflledi¤i insanl›¤a karfl› suçlar nedeniyle yarg›lanmaya bafllanan Saddam Hüseyin 5 Kas›m 2006’da idama mahkum edilmifl ve cezas› 30 Aral›k 2006’da infaz edilmifltir.

Irak’ta aktif savafl›n 1 May›s 2003’te sona erdi¤i ilan edilse de bu ülkedeki Amerikan ve ‹ngiliz güçleri Irak’ta kalmaya devam etmifltir. 2009 y›l›n›n bafl›nda Irak’ta hâlâ yaklafl›k 50.000 Amerikan askeri bulunmaktayd›. ‹ngiltere, ülkedeki askerî birliklerini 30 Nisan 2009’dan itibaren çekmeye bafllam›flt›. ABD ise bir sü-re daha Irak’ta kalmaya devam etmifl ve 18 Aral›k 2011’de son Amerikan muharip birliklerinin Irak’tan çekilmesiyle Üçüncü Körfez Savafl›’n›n sona erdi¤i resmiyet kazanm›flt›r.

Savafl›n Sonuçlar›

Saddam’›n devrilmesinin ard›ndan ABD taraf›ndan Irak’ta yeni yönetim oluflturma çal›flmalar› 2003 Temmuz’unda belirgin bir aflamaya geldi. Irak’taki tüm kesimleri temsil etme amac›yla Koalisyon iflgal gücünün gözetiminde geçici bir yönetim konseyi oluflturma çal›flmalar› bafllat›ld›. ABD, Saddam sonras› dönemde iflgal güç-lerine muhalif olmayan fiii, Sünni ve Kürt gruplar›n, Irak’taki nüfuslar›na göre olufl-turulacak yeni idari yap›da temsil edilece¤ini ilan etmesine karfl›n gerçekte iktida-r› Sünni Araplardan alarak fiii Arap ve Kürt gruplara vermekteydi.

Resim 4.13 Irak eski Enformasyon Bakan›

Muhammed Said el Sahaf ve medya Kaynak: http://

democracyreform.

blogspot.com/

2007/06/lesson-from-cossacks.html

2003 Temmuz’unda oluflturulan Irak Geçici Yönetim Konseyinin yan›nda bir de yeni bir Kabine oluflturulmufltu. Baflkanl›¤›n 9 kifli aras›nda dönüflümlü olarak ha-yata geçirilmesine karar verilen Irak Geçici Yönetim Konseyinin ilk baflkan›n›n fiii Dava Partisi sözcüsü ‹brahim Caferi’nin olmas› kararlaflt›r›lm›flt›. Irak’ta iflgalin ve Saddam rejiminin devrilmesinin ard›ndan bir yandan da yeni bir anayasa yap›m sü-reci bafllam›flt›r (Ayhan-Pirinççi, 2008).

1968’de Irak Devlet Baflkan Yard›mc›s›, 1979’da ise Irak Devlet Baflkan› olan Saddam Hü-seyin, 2003’teki müdahale ve Ba¤dat’›n iflgalinden sonra yer alt›na çekilmifltir. 13 Aral›k 2003’te Amerikan güçlerince yakalanan Saddam Hüseyin, ifllemifl oldu¤u suçlar nedeniyle 30 Haziran 2004’te mahkeme karfl›s›na ç›kar›lm›flt›r. Yap›lan yarg›lama sonucunda 5 Ka-s›m 2006’da idama mahkûm edilmifl ve 30 Aral›k 2006’da da as›larak idam edilmifltir. Sad-dam Hüseyin’in o¤ullar› Uday ve Kusay Hüseyin ise 22 Temmuz 2003’te Musul’da bir eve düzenlenen operasyonda öldürülmüfllerdir.

Haz›rlanan anayasan›n 15 Ekim 2005’te referanduma sunulmas› ve kabul edilmesiyle Saddam sonras›

yeni bir dönem anayasal aç›dan da bafllam›flt›r. Bu ba¤lamda 2005 Ara-l›k’›nda gerçeklefltirilen Meclis se-çimleri ile beraber Irak’ta kal›c› bir hükümet de kurulabilmifltir. 20 Ma-y›s 2006’da kurulan ilk kal›c› Hükû-metin Baflbakanl›¤›n› Nuri el-Maliki yapm›flt›r. Bunun ard›ndan, 2010 Oca¤›nda yine Meclis seçimleri ger-çeklefltirilmifltir. Ancak yeni Meclisin

oluflmas›ndan sonra hükûmet kurma konusunda siyasal bir uzlaflma sa¤lanama-m›flt›r. Nihayetinde hükûmet kuramama konusunda bir rekor k›r›lm›fl ve Maliki Baflbakanl›¤›ndaki ikinci hükûmet 22 Aral›k 2010’da kurulmufltur.

Savafl›n Irak aç›s›ndan sonuçlar›n› toparlamak gerekirse savafl sonucunda Irak’ta istikrarl› bir yap› kurulmas› mümkün olamam›flt›r. Savafl sonras› dönemde federal bir yap›ya dönüfltürülen Irak’ta iktidar›n gücü çeflitli gruplar aras›nda da¤›t›lmaya çal›fl›lm›flt›r. Her ne kadar üzerinde resmî bir anlaflma yap›lmasa da mevcut Irak si-yasal yap›s›nda Baflbakan fiii Arap, Cumhurbaflkan› Kürt ve Meclis Baflkan› Sünni Arap’t›r. Ancak bu bölüflüme ra¤men özellikle ülkedeki Amerikan askerlerinin çe-kilmesinin ard›ndan mezhepsel temelli baz› sorunlar›n devam etti¤i görülmektedir.

Savafl›n sonuçlar› bölge aç›s›ndan de¤erlendirildi¤inde Irak, Saddam dönemin-de ‹ran’›n Körfez bölgesi ülkeleri üzerindönemin-deki tehdit alg›lamas›n› azalt›c› bir tampon bölge olarak fonksiyon göstermekteydi. Bununla beraber Saddam Hüseyin’in dev-rilmesi, nüfusunun ço¤unlu¤unu fiii Araplar›n oluflturdu¤u Irak’ta fiii gruplar›n da-ha ön plana ç›kmas›na neden olmufltur. Böylece, ‹ran’dan tehdit alg›layan bölge ül-keleri aç›s›ndan sadece ‹ran önündeki bir bariyer kalkmam›fl; ayn› zamanda ‹ran’›n bölgedeki etkisi, savafl öncesi döneme göre çok daha belirgin hâle gelmifltir.

Irak’›n iflgalinin ve Saddam rejiminin devrilmesinin bölge aç›s›ndan sonuçlar› nelerdir?

125

4. Ünite - ‹ran Devrimi ve Körfez Savafllar›

Resim 4.14

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

Savafl›n Türkiye’ye Etkisi

Üçüncü Körfez Savafl›’n›n Türkiye’ye yönelik do¤rudan ve dolayl› baz› etkileri ol-mufltur. Do¤rudan etkiler ele al›nd›¤›nda, s›n›r›nda bir savafl yaflanan Türkiye, eko-nomik aç›dan olumsuz etkilenmifltir. Ancak Irak’a uygulanan BM ambargosu nede-niyle ekonomik aç›dan olumsuz etkiler, ‹kinci Körfez Savafl›’nda oldu¤u kadar bü-yük olmam›flt›r. Siyasal istikrar ve güvenlik aç›s›ndan, Üçüncü Körfez Savafl› Tür-kiye’yi olumsuz etkilemifltir. Bu noktada ilk dönemde Irak’›n bölünme ihtimali,

di-¤er bölge ülkeleri kadar Türkiye’yi de kayg›land›rm›fl ve Kerkük’ün statüsü ve ben-zeri konularda gerek ABD gerekse Irakl› baz› gruplarla farkl› tutum ve düflünceler ortaya ç›km›flt›r.

Üçüncü Körfez Savafl›’n›n Türkiye’ye yönelik dolayl› etkisi, Savafl›n bafllama-s›ndan önce yaflanan 1 Mart tezkeresi ile söz konusu olmufltur. Bir di¤er ifadeyle, Türkiye’nin savafla müdahil olmamas›, siyasal ve ekonomik istikrar›n›n da destek-lemesiyle bütün Orta Do¤u’da Türkiye’nin imaj›n› olumlu etkilemifl ve prestijini artt›rm›flt›r.

127

4. Ünite - ‹ran Devrimi ve Körfez Savafllar›

‹ran’daki devrimin nedenlerini ve oluflan yeni siyasal yap›y› kavrayabilmek

‹ran’da devrim, sadece ulemalar taraf›ndan de¤il, ö¤renciler, esnaf, milliyetçiler ve sol gruplar›n da dahil oldu¤u halk›n genifl kesimi taraf›ndan des-teklenmifltir. Devrimin nedenleri ele al›nd›¤›nda, fiah yönetiminin Bat› ile kurmufl oldu¤u yak›n iliflkilerin halkta yaratt›¤› rahats›zl›k, baflta

‹ran’da devrim, sadece ulemalar taraf›ndan de¤il, ö¤renciler, esnaf, milliyetçiler ve sol gruplar›n da dahil oldu¤u halk›n genifl kesimi taraf›ndan des-teklenmifltir. Devrimin nedenleri ele al›nd›¤›nda, fiah yönetiminin Bat› ile kurmufl oldu¤u yak›n iliflkilerin halkta yaratt›¤› rahats›zl›k, baflta