• Sonuç bulunamadı

Resim 4.1

‹ran fiah› R›za Pehlevi (Tahta ç›k›fl›: 26 Eylül 1941

-Devrilmesi:11 fiubat 1979)

Kaynak: http://www.

rescueattempt.com/

id21.html

fiah yönetimine karfl› uzun süredir mücadele eden din adamlar›, ülkedeki mu-halefetin en önemli temsilcisi olagelmifllerdir. Ülkedeki milliyetçiler, liberaller, sol gruplar, Kürtler ve esnaf gibi di¤er kesimler de din adamlar›na destek vermifllerdir.

Bu devrimle birlikte ‹slam Dini siyasal bir söyleme dönüfltürülerek bölgesel ve kü-resel siyasetin temel belirleyicilerinden ve aktörlerinden biri hâline gelmifltir. Dev-rimle birlikte ‹ran’da monarfli rejimi sona ermifl, devrim lideri taraf›ndan gelifltirilen

“Velayet-i Fakih” olarak isimlendirilen ve fleriat esaslar› ile fiiilik mezhebinin temel ilkelerine dayal› dinî bir cumhuriyet rejimi kurulmufltur.

‹ran halk› Orta Do¤u halklar› aras›nda yöneticilere karfl› siyasal ve toplumsal leplerde bulunma konusunda farkl› bir yerde durmaktad›rlar. Yönetime iliflkin ta-leplerinin tarihi 20. yüzy›l›n bafllar›na kadar gider. 1905 y›l›nda anayasal haklar için zaman›n yöneticisinden siyasal kat›l›m konusunda faaliyetlerde bulunan halk Mu-sadd›k sonras› dönemde din adamlar›n›n öncülü¤ünde siyasal muhalefet yapmaya devam etmifllerdir. Ayetullahlar›n kulland›¤› dinsel ve siyasal söylem genifl halk kit-leleri taraf›ndan kabul görmüfl, bu da din adamlar›n›n siyasi gücünü daha da artt›r-m›flt›r. 1960’l› y›llardan itibaren Kum flehri yönetim karfl›t› faaliyetlerin merkezi ol-mufl ve bu kesimi temsilen de Ayetullah Ruhullah Humeyni ön plana ç›km›flt›r.

‹ran’da fiah yönetiminin devrilmesinin nedenleri nelerdir?

‹slam Devrimi’nin istikrara kavuflturulmas› kolay olmam›fl-t›r. Dünyan›n siyasal sistemi-nin iki kutuplu oldu¤u bir dö-nemde gerçekleflen ve “Ne Ba-t›, ne Do¤u, ancak ‹slam” slo-gan›yla yeni bir üçüncü yol ol-ma iddias›nda olan ‹ran Devri-mi özellikle Bat› dünyas›nda endifleyle karfl›lanm›flt›r. ‹lk za-manlardaki belirsizlikten sonra

‹ran dünyadan soyutlanma teh-likesiyle karfl› karfl›ya kalm›fl-t›r. ABD, ‹ngiltere ve Fransa baflta olmak üzere Bat›l› ve kü-resel güçler ‹ran’a ambargo uy-gulamaya bafllam›fl ve devrimin baflar›s›zl›¤› için çal›flm›fllard›r.

23 Eylül 1980 tarihinde Sad-dam’›n ‹ran’a savafl ilan etmesi

‹slami cumhuriyet rejiminin oturtulmas› ve devrimin için bü-yük bir imkân sa¤lam›flt›r. ‹ran-Irak Savafl›’n›n cihat etme ve

‹ran millî karakterini muhafaza etme anlam›na geldi¤ini vurgulayan yöneticiler, bütün halk kesimlerini seferber ederek halk›n yeni rejime sahip ç›kmas›n› sa¤la-m›flt›r. Sekiz y›l süren ‹ran-Irak Savafl› devrimin oturtulmas› için gerekli flartlar› te-min etmifltir. Afla¤›da bu savafl ayr›nt›lar›yla aç›klanacakt›r.

S O R U

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ yaklafl›k 6 ay kadar ‹ran’da hapis yatm›fl; sonras›nda ise 1979’a kadar sürecek sürgün hayat› bafllam›flt›r.

1964 y›l›nda yaklafl›k bir y›l›n› Bursa’da geçiren Humeyni daha sonra Irak’›n Necef kentinde 14 y›l kadar kalm›flt›r. 1978’de Saddam

1981 y›l›nda rejime karfl› daha çok sol kesimden gelenlerin kurdu¤u Halk›n Mücahitleri Örgütü (HMÖ) rejime karfl› silahl› mücadele bafllatm›flt›r. Haziran 1981’de bir karfl› darbe teflebbüsünde bulunan HMÖ ile Devrim Muhaf›zlar› aras›n-da yüzlerce insan›n ölümüyle neticelenen fliddetli sokak çat›flmalar› yaflanm›flt›r.

HMÖ militanlar› bu olaydan sonra suikastlara bafllam›fl, sadece 1981 y›l›n›n son çeyre¤inde yüzlerce üst düzey kifliyi öldürmüfltür. Örne¤in HMÖ militanlar›, 28 Haziran 1981 tarihinde ‹slami Cumhuriyetçi Parti’nin Genel Sekreteri Muhammed Beheflti’yi, 30 A¤ustos’ta ise Baflbakan Muhammed Ali Recai’yi öldürmüfltür. Buna karfl›l›k, özellikle Eylül ay›nda HMÖ ile Devrim Muhaf›zlar› aras›ndaki çat›flmalar yeniden patlak vermesinden sonra rejim, binlerce HMÖ üyesini ve üye olmayan solcular› sorgulay›p idam ederek misillemede bulunmufltur.

HMÖ d›fl›nda ‹slami ‹ran’›n karfl›laflt›¤› en önemli ikinci iç tehdit Irak’›n da tefl-vikiyle Kürtlerin baflkald›rmas›yd›. Hemen hemen tamam› Sünni Müslüman olan Kürtler, fiah dönemi boyunca özerklik ve/ya ba¤›ms›zl›k mücadelesi vermifl, Dev-rim sürecine aktif olarak kat›lm›fllard›. DevDev-rim sonras›nda beklentileri karfl›lanma-y›nca da devrim söylemine karfl› ç›km›fl ve taraflar aras›nda ötekilefltirme olmufltur.

Devrim lideri Humeyni 3 Haziran 1989 tarihinde ölünce din adamlar›ndan olu-flan Uzmanlar Meclisi, Cumhurbaflkan› Ali Hamaney’i yeni dinî lider (devrim reh-beri) olarak seçmifltir. A¤ustos 1989’da da Meclis Baflkan› Haflimi Rafsancani de bü-yük bir ço¤unlukla Cumhurbaflkan› olarak seçilmifltir. Bu yönetim de¤iflikli¤i, ‹sla-mi ‹ran’›n siyasal söyle‹sla-minin yumuflamas›n› beraberinde getir‹sla-mifl ve ulusal ç›karlar

‹slami doktrinin önüne geçmifltir. Rafsancani Yönetimi daha çok devrimin

oturdu-¤u ve istikrar kazand›¤› bir dönem olarak görülmüfltür; çünkü bu dönemde rejimin söyleminde bir yumuflama olmufltur.

‹ran ‹slam Devrimi hem bölgesel hem de küresel aktörleri ciddi bir flekilde ra-hats›z emifltir. Körfez bölgesindeki monarfliler baflta olmak üzere bölgedeki tüm statükocu rejimler, ‹ran yönetiminin yayd›¤› devrimci fikirleri tehdit olarak alg›la-m›fllard›r. Zira fiii anlay›fl›ndaki Taklidi Merci yönetimini benimseyen Humeyni’ye göre ‹slam ümmeti sonradan ortaya ç›km›fl ideolojiler çerçevesinde kendi içinde parçalanm›fl ve d›fl etkilere aç›k bir hâle getirilmiflti. Bu yüzden Humeyni, öncelik-li olarak ‹slam ümmetinin birlefltirilmesi ve halk›na yabanc› olan iktidarlar›n de¤ifl-tirilmesi sorunlar›n› gündeme alm›flt›. ‹ktidara gelmesinden sonra Irak’taki Baas yö-netimi baflta olmak üzere tüm Orta Do¤u’daki rejimleri elefltirmesi bölge ülkelerin-de ‹ran karfl›t› bir rahats›zl›¤›n da oluflmas›na yol açm›flt›. fiah döneminülkelerin-de Körfez-deki Krall›klar ile Emirlerin koruyucusu konumunda olan ‹ran, yeni yönetimle bir-likte söz konusu rejimleri elefltiren bir d›fl politika yürütmeye bafllam›flt›. Bu durum ise baflta Irak olmak üzere Körfez ve Bat› ülkelerinin ‹ran’a karfl› büyük bir tehdit alg›lamas›na neden olmufltur. Ayr›ca bölgedeki seküler ve modernist ülkeler de ‹s-lami ‹ran’dan yay›lan siyasal söylemden rahats›z olmufllard›r.

Benzer flekilde hem Do¤u hem de Bat› bloklar›ndaki küresel güçler ‹slami

‹ran’›n siyasal söylemini tehdit olarak alg›lam›fllard›r. Afla¤›da da aç›kland›¤› gibi

‹ran-Irak Savafl›’nda iki taraf›n da Irak’a destek vermesi bunun en önemli gösterge-lerinden biridir.

‹ran’daki devrim ve devam›ndaki rejim de¤iflikli¤inin en çok etkiledi¤i ülkele-rin bafl›nda Türkiye gelmektedir. Bunun bafll›ca nedenleri flunlard›r: Öncelikle, bölgenin tek seküler rejimi olan Türkiye, yeni dinsel cumhuriyet rejimini kendine bir tehdit olarak alg›lam›fl; ‹ran’daki yeni rejim de Türkiye’deki rejimi ötekilefltir-mifltir. ‹ki ülke aras›nda zaman zaman Humeyni ve Atatürk gibi kiflilikler ve ulusal semboller üzerinden bas›n›n da kat›ld›¤› çat›flmalar yaflanm›flt›r. ‹kinci olarak, Bat›

103

4. Ünite - ‹ran Devrimi ve Körfez Savafllar›

Halk›n Mücahitleri Örgütü (HMÖ- Farsças›: Sazmane Mojahedin-e Khalq-e ‹ran)

‹ran ‹slam Cumhuriyetini y›kmay› amaçlayan örgüttür.

M. R›za Pehlevi ve kapitalizme karfl› 1965 y›l›nda kurulmufl olup silahl›

mücadeleyi benimsemifltir.

2001 y›l›nda silahl›

mücadeleyi terk etti¤ini aç›klam›flt›r. Günümüzde seküler bir yönetim için çabalamakta olup sürgünde parlamento rolünü üstlenmifltir.

bloku’na mensup bir ülke olan Türkiye, ‹ran’›n revizyonist söylemini onaylama-m›fl, aksine bunu bölgesel istikrar ve kendi güvenli¤i bak›m›ndan bir tehdit olarak alg›lam›flt›r. Üçüncü olarak, ‹slami ‹ran Türkiye’ye karfl› silahl› mücadele yürüten PKK ve di¤er silahl› gruplara destek vermifltir. Bunun karfl›l›¤›nda da Türkiye,

‹ran’a karfl› mücadele eden Halk›n Mücahitleri Örgütü mensuplar›n›n Türkiye’de yaflamalar›na göz yummufltur.

‹ran devriminin Türkiye üzerine ne gibi etkileri olmufltur?