• Sonuç bulunamadı

Sözlükte “Yarışmak” ve “Yardımlaşmak” Şeklinde Tanımlanmış Fiiller: I Yarış Fiilleri:

Erkan DEMİR

A) Sözlükte “Yarışmak” ve “Yardımlaşmak” Şeklinde Tanımlanmış Fiiller: I Yarış Fiilleri:

Atışma i. (<at-ı-ş-ma) 1. Ağız kavgası, tartışma, karşılıklı söz düellosu. 2. yeni. edeb. Saz şairlerinin

aynı ayak (kâfiye) ile karşılıklı şiir söyleyerek yaptıkları tartışma, şiir yarışması: Saz şairlerinin zarif bir

7

Ata, A., (1997), Kısasü’l-Enbiyâ I-II, Ankara, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Dil Kurumu Yayınları, s. 21. 8 Ata, A., (1997), s. 164.

9 Ata, A., (1997), s. 326.

10Yüce, N., (1988), Ebu’l-Kâsım Cârullâh Mahmûd Bin Omar Bin Ahmed Ez-Zamahşarî El-Harizmî, Mukaddimetü’l-Edeb, Harizm

Türkçesi ile Tercümeli Şuşter Nüshası, Giriş-Dil Özellikleri-Metin-İndeks, Ankara, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu,

Türk Dil Kurumu Yayınları, s. 212. 11 Yüce, N., (1988), s. 212.

12 Toparlı, R., Çöngenli, M. S., Yanık, N., (2000), Kitâb-ı Mecmû-ı Tercümân-ı Türkî ve Acemî ve Mugalî, Ankara, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Dil Kurumu Yayınları, s. 95.

13 Ergin, M., (1993), s. 197.

14 Ergin, M., (1993), s. 197, Korkmaz, Z., (2007), Türkiye Türkçesi Grameri –Şekil Bilgisi-, Ankara, Türk Dil Kurumu Yayınları, s. 132, Ediskun, H., (1988), Türk Dilbilgisi, İstanbul, Remzi Kitabevi, s. 223.

15 Gülsevin, G., (2007), Eski Anadolu Türkçesinde Ekler, Ankara, Türk Dil Kurumu Yayınları, s. 141. 16 Banguoğlu, T., (1974), Türkçenin Grameri, İstanbul, Baha Matbaası, s. 288.

ERKAN DEMİR–TUDOK 2010

1026

imtihan (yenme-yenilme) geleneği olan atışma dalında usta ve ünlü âşıklar üstün derece aldılar (Ahmet Kabaklı).18

Atışmak karşılıklı f. (<at-ı-ş-mak) 1. Ağız kavgası yapmak, tartışmak, münakaşa etmek. 2. yeni. edeb.

(Saz şâirleri tarafından) Aynı ayak (kâfiye) üzerine karşılıklı şiir söylemek.19

Kelimenin ikinci anlamı her ne kadar sözlükte yeni bir anlam olarak değerlendirilmişse de fiil bu anlamıyla Derleme Sözlüğü’nde20

geçmektedir. Ayrıca yine derleme sözlüğünde duruşma da “âşıkların karşılıklı olarak birbirlerine söz atmaları”21 anlamında geçmektedir. Tarama sözlüğünde aynı kökten türemiş

olan duruş- fiili, “savaşta iki düşmanın karşı karşıya gelmesi”22 anlamındadır. Aynı kökten türemiş bu iki fiilde anlam farkı olmakla beraber “yarışma” fonksiyonu ortaktır. Bununla beraber atışmak kelimesi tarama sözlüğünde “birbirine atmak”23

anlamında açıklanmıştır. Derleme Sözlüğünde saz şairlerinin karşılıklı şiir söylemesi anlamına gelen bir diğer kelime de “deyiş-”tir.24

Çakışmak karşılıklı f. (<çak-ı-ş-mak) 1. Söz yarışı yapmak. 2. İki şairi yarıştırmak.25

Çakıştırmah geçişsiz f. (<çak-ı-ş-tır-mak) Mukayese etmek, yarıştırmak.26

Derleme Sözlüğünde çakıştır- fiilinin “eğlenmek” veya “iki kişiyi birbirine düşürmek, yaptığı kötülüğü yüzüne vurmak” gibi anlamları da var; hatta “dedikoducu, fitneci” anlamında bu fiilden türemiş çakıştırıcı ismi de geçmekte. Ancak (Gürün - Sv.)de ekin “yarıştırmak” anlamıyla kaydedilmiş olması, işteşlik ekinin nadiren de olsa Anadolu sahasında “yarış etmek” anlamları için kullanıldığının sağlam delillerindendir.

Geçişmek karşılıklı f. (<geç-i-ş-mek) halk ağzı. 1. Birbirinin içine geçip karışmak. 2. Yarışmak:27

(El- mübâyeza [Ar.] Bir kimse ile aklık geçişmek beyazlıkta tefevvuk iddiâ eylemektir (Kadeb.XVIII. 654-2).28

Iğeşmek karşılıklı f. (<ığ-e-ş-mek) Yarışmak.29 (Iğmak: bir yerden kayarak inmek)30

İvişmek (evişmek) ortaklaşa f. (<iv-i-ş-mek) Acele etmekte yarışmak, hep birden acele etmek: Ve bunun gibi kullardır ki görklü ameller işlemeğe ivişürler (Leys. Ar. XV. 80.).31

Kıyışmak ortaklaşa f. (<kıy-ı-ş-mak) 2. Biriyle yarışmaya kalkmak: Sen onunla kıyışamazsın.32

Bu kelime MBTS’de “boy ölçüşmek” şeklinde açıklanmıştır33; bu deyimde de rakipler arasında çok kuvvetli bir rekabet söz konusudur.

Kubeşmek geçişsiz f. (<kube-ş-mek) İş işlerken yarışmak.34

Öceşmek karşılıklı f. (<öçe-ş-mek) 1. Lades tutuşmak. 2. Birbirine zıt gitmek. 3. Öç almak. 4. Karşılıklı

birbirini aldatmak.35

Bu kelime eskiden beri Türkçenin farklı şivelerinde kullanılmaktadır. CC’de “yarışmak” anlamındadır.36

M.E.’de öçeş- fiili “birbiriyle bir işte yarış etmek” anlamıyla geçmektedir.37Tarama Sözlüğü’nde “bahis tutuşmak”38 anlamıyla geçer.Ayrıca Derleme Sözlüğü’nde, öcüş-, öcümleş-, öcüm çekiş-

ifadeleri de “lades tutuşmak”39 anlamıyla açıklanmıştır. öçeş- fiili Çağataycada (Rad.) “kavga etmek”, çağdaş

lehçelerden Altayca ve Teleütçede de öcöş- şeklinde “birbirine düşmanlık beslemek”, Uygurcada (Rad.) öçeş- fiili “düşmanlık etmek”, A. Caferoğlu’nun Eski Uygur Türkçesi Sözlüğü’nde ise “öceşmek, çekişmek”anlamlarında geçmektedir.40 Hüseyin Namık Orkun ise, Eski Türk Yazıtları adlı eserinde,

18 Ayverdi, İ., (2006), Kubbealtı Lugatı - Misalli Büyük Türkçe Sözlük, İstanbul, Kubbealtı Yayınları, s. 205. 19 Ayverdi, İ., (2006), s. 206.

20 Derleme Sözlüğü, (1963), Ankara, Türk Dil Kurumu Yayınları, Sayı 211, s.369. 21 Derleme Sözlüğü, (1963), s. 1608.

22 Derleme Sözlüğü, (1963), s. 452.

23 Tarama Sözlüğü, (1963), Ankara, Türk Dil Kurumu Yayınları, s. 275. 24 Derleme Sözlüğü, (1963), s. 1447. 25 Derleme Sözlüğü, (1963), s. 1045. 26 Derleme Sözlüğü, (1963), s. 1045. 27 Ayverdi, İ., (2006), s. 1017 28 Tarama Sözlüğü, (1963), s. 1617. 29 Derleme Sözlüğü, (1963), s. 2456. 30 Derleme Sözlüğü, (1963), s. 2457. 31 Tarama Sözlüğü, (1963), s. 2134.

32 Türkçe Sözlük, (1988), Ankara, Türk Dil Kurumu Yayınları: 549, Türk Tarih Kurumu Basım Evi, s. 866, 33 Ayverdi, İ., (2006), s. 1697.

34 Derleme Sözlüğü, (1963), s. 2988. 35 Derleme Sözlüğü, (1963), s. 3308.

36 Aytaç, K., (1992), Kuman Lehçesi Sözlüğü – Codex Cumanicus’un Türkçe Sözlük Dizini, Ankara, Kültür Bakanlığı Yayınları, s. 96. 37 Yüce, N., (1988), s. 212.

38 Tarama Sözlüğü, (1963), s. 3046. 39 Derleme Sözlüğü, (1963), s. 3309.

“–(I)Ş-/-(U)Ş-”EKİ kelimenin “kavga etmek, yarış etmek” anlamlarına geldiğini söyler; sabın öçeşmiş “sözle kavga etmiş” örneğiyle açıklar.41

Öğüşleşmek karşılıklı f. (<öğüş+leş-mek > üküş+le-ş-mek) Çoğalmakta yarışmak: El-mükâseretü: Bir nesnede öğüşleşmek ve çok tutunmak (Terceman. XV. 126).42

Ölçüşmek karşılıklı f. (<ölç-ü-ş-mek) 1. Yan yana gelerek boy bakımından birbiriyle ölçüşmek 2.

Yarışmak: “Ben onunla ölçüşemem, o çok kuvvetli.”43

Ayrıca boy ölçüşmek deyiminde bulunan “yarışmak” anlamında da işteşlik ekinin fonksiyonunu, özellikle “boy” kelimesi olmaksızın “ölçüşmek” fiili de yarışmak anlamında kullanıldığı için, göz önünde bulundurmalıdır.

Yarışmak geçişsiz f. (Eski Türk. <yarış-mak “yarıştırmak; paylaşmak, bölüşmek” <yar-mak) 1. Bir

yarışmada birbirini geçmek, üstün gelmek için uğraşmak: Yaz gelir de Arap atları yarışır / Bayram gelir kanlı kinli barışır (Karacaoğlan). 2. Bir yerde yarışmaya katılmak: “İtalya’da yarışacak.” 3. teşmil.Üstün olmaya uğraşmak, rekâbet etmek.44

Türkçede yarıştırmak, yarışma, yarışçı gibi türevleri de bulunan yarış- fiilinin kökü olan yar-, Clauson tarafından “yarışmak, rekabet etmek” şeklinde açıklanmıştır.45 Besim Atalay da yarış- kelimesinin

etimolojisini yar- fiiline bağlar ve bu köke “geçmek” anlamını verir.46 Bunun yanı sıra yarış- fiili Derleme Sözlüğünde “koşmak”, yarıştır- fiili ise “koşuşturmak”47 anlamlarıyla geçer. Derleme Sözlüğünde

“yarışmak” anlamındaki bir diğer fiil de “yenişmek - yeniş-”tir.48

Yen işmek karşılıklı f. (<yen-i-ş-mek, Eski T. Türk. <yen- “dayanmak, tahammül etmek, galebe etmek, karşı durmak”) Yarışmak, mücadele etmek.49

II.Yardımlaşma Fiilleri:

Arkalaşmakkarşılıklı f. (<arka+laş-mak > arka+la-ş-mak) Birbirine arka olmak, yardımlaşmak: Senin ile arkalaşuben ikinç / Elim Şah-ı Çin’den nite kala dinç (Süh. XIV. 286).50

Bunun gibi Türkçede “arka olmak” deyimi de “destek vermek” manasına gelir51

ve “yardımlaşmak” anlamına haizdir.

Boluşmak geçişsiz f. (<bol-u-ş-mak > bol- “bir araya gelmek”52) Yardım etmek.53

Derleme Sözlüğünde bundan başka boluşluk “yardım” ve boluşçu “yardımcı” kelimeleri de geçer.54

Türkçenin tarihi şivelerinde de oldukça işlek olan bir fiildir. CC ve TZ’de boluş- “yardım etmek”55, Kıpçak

sahasında yazılmış önemli gramer ve lügat eserlerinden olan KM’de de boluş- fiili “yardım ve yarış etmek” anlamında geçmektedir.56 Kıpçak sahasının bir diğer önemli lügat ve gramer kitabı olan Kİ’de ise boluş- fiili

yine “yardım etmek” anlamıyla geçer.57

Elleşmek karşılıklı f. (<el+leş-mek > el+le-ş-mek) 7. halk ağzı. Ağır bir yükü kaldırmak için birkaç kişi

birden tutmak. 8. halk ağzı. Yardımlaşmak.58

Bu kelime Derleme Sözlüğünde de geçmektedir. Kelimenin birinci anlamı “ağır bir yükü kaldırmak için birkaç kişi birden tutmak” şeklinde açıklanmış, ikinci anlam olarak da “yardımlaşmak”a yer verilmiştir.59

Kubaşmak -Gubaşmak ortaklaşa f. (<kuba-ş-mak) İmece ile iş görmek, yardımlaşmak.60 (Gubaş:

Değişik, takas.61)

41 Orkun, H. N., (1987),Eski Türk Yazıtları, Ankara, Türk Dil Kurumu Yayınları, s. 179. 42 Tarama Sözlüğü, (1963), s. 3072.

43 Türkçe Sözlük, (1988), s. 1134. 44 Ayverdi, İ., (2006), s. 3378. 45 Clauson, G., (1972), s. 973.

46 Atalay, B., (1941), Türk Dilinde Ekler ve Kökler Üzerine Bir Deneme, İstanbul, Türk Dil Kurumu, Matbaa-yı Ebüzziya, s. 161. 47 Derleme Sözlüğü, (1963), s. 2457, s. 4186. 48 Derleme Sözlüğü, (1963),s. 4246. 49 Tarama Sözlüğü, (1963), s. 4531. 50 Tarama Sözlüğü, (1963), s. 217. 51 Tarama Sözlüğü, (1963), s. 217. 52 Clauson, G., (1972), s. 345. 53 Derleme Sözlüğü, (1963), s. 735. 54 Derleme Sözlüğü, (1963), s. 735.

55 Grönbech, K., Aytaç, K., (1992), s.138., Atalay, B., (1945), Et-Tuhfet-üz-Zekiyye Fil-Lûgat-it-Türkiyye, İstanbul, Türk Dil Kurumu Yayınları, s. 158.

56 Toparlı, R., Çöngenli, M. S., Yanık, N., (2000), s. 95.

57 Caferoğlu, A., (1931), Ebu Hayyan, Kitabü’l-İdrak li-Lisani’t-Etrak, İstanbul, Evkaf Matbaası, s. 141. 58 Türkçe Sözlük, (1988), s. 452.

59 Derleme Sözlüğü, (1963), s. 1722. 60 Derleme Sözlüğü, (1963), s. 2185.

ERKAN DEMİR–TUDOK 2010

1028

Aynı fiilden türemiş olan kubaşık ismi de Derleme Sözlüğünde yine “ortaklaşarak, yardımlaşarak iş, imece”62

anlamlarındadır. Bu fiil ortaklaşma bildirdiğinde “yardımlaşma”, geçişsiz fiil olarak kullanımında ise “yarışmak” anlamındadır.

Yardımlaşmak karşılıklı f. (<yardım+laş-mak < yardım +la-ş-mak) Karşılıklı yardımda bulunmak,

birbirine yardımda bulunmak.63

Yetişmek geçişsiz f. (<yet-i-ş-mek) 9. Yardım etmek, yardımına koşmak: Türkler ne zaman sıkışmış ise Hızır yetişmiştir (Burhan Felek).64

E. T. Türk ve halk ağzında geçen; ulaşmak, erişmek, vasıl olmak anlamlarına gelen “yet-” fiili, bu örnekte işteşlik ekiyle birlikte “yardım et-” anlamı kazanmıştır. Ayrıca bundan başka yetiş! veya yetişin! ünlemleri de yardım istemek için söylenir. Bu örnekler de işteşlik ekinin Türkiye Türkçesinde sınırlı sayıdaki fiilde de olsa “yardım et-” anlamı ile kullanıldığına dair sağlam delillerdendir.