• Sonuç bulunamadı

1 Türkçe Sözlük, (2005), Türk Dil Kurumu,

1) İçerik Bakımından

Konusu Bakımından Şiirler

Şiirin heyecan yaratma yönü başta gelse de yine bir konu ya da tema etrafında gelişmesi gerekir.12

Çocuğun gelişiminde eğiticilik görevini dolaylı da olsa üstlenmiş olan şiir konuları bakımından nitelikli olmalı aynı zamanda da çocukların ilgi ve isteklerine karşılık vermelidir ki onların hayal dünyalarına yaklaşmamız kolay olsun. Bu dünyayı aralayan kapıların en etkili öğesini konu olarak kabul edersek, çocuğun şiire karşı tutumunu belirleyen unsuru da tespit etmiş oluruz.

Çocuk şiirlerinde tema bakımından daha çok pastoral ve didaktik şiir anlayışının hakim olması, çocuğa duygu dünyasının kapılarını aralama fırsatı tanımamaktadır. Bunun sonucu olarak şiire karşı olumsuz bir tutum edinmeleri kaçınılmaz olmaktadır. Çocuklar için yazılmış şiirlerdeki yanlış konu seçiminin yanında sayabileceğimiz daha birçok etken çocuğu şirden uzaklaştırmaktadır.

“Sen Islık Çalmayı Bilir Misin?” şiir kitabındaki şiirleri:

9 Oğuzkan, A. F., (1987), Yerli ve Yabancı Yazarlardan Örneklerle Çocuk Edebiyatı, Ankara, s.212 10 Civaroğlu, Ö., (2000), Çocuk Edebiyatı,Esin Yay., İstanbul, s. 132

11 Neydim,N., (2008),Sen Islık Çalmayı Bilir Misin?, Günışığı Kitaplığı , Ekim, s. 7 12 Demiray, K., Çocuk Edebiyatı Antolojisi, Bilim ve Kültür Eserleri Dizisi, s. 34

PINAR YOLLU –TUDOK 2010

940  Çocuk hayatını konu edinen

 Öğretmen-öğrenci-okul ilişkisini konu edinen  Aile- çocuk

 Hayvan sevgisini konu edinen şiirler olarak dört başlık altında toplayabiliriz.

a) Çocuk Hayatını Konu Edinen Şiirler

Birçok şairin şiirinde işlediği gibi Necdet Neydim de kitabında çocuğun kendi hayatına önemli ölçüde yer vermiştir. Çocuk hayatını konu edinen şiirler her yönüyle çocuğun ilgi ve ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte yazılmıştır.Kitapta bulunan kırk yedi şiirden otuz ikisi çocuk hayatını konu edinmiştir.

Şimşek’e göre şiirde önemli olan çocuğa bir oyun duygusu yaşatması, bir masal ya da hikaye anlatmasıdır. Çevrelerinde her gün gördükleri varlıkların ilgi çekici yönlerini keşfettirmesidir.13 Neydim

şiirlerini çocuklara ıslık çalıyormuş gibi aktarmaya çalışmaktadır. Çünkü ona göre “ıslık, şiirdir.”

Şair umuttan, siteme; dostluktan, fakirliğe kadar bir çocuğun hayatında karşılaşabileceği her türlü duyguyu şiirlerinde işlemiştir. Kitap ile aynı ismi taşıyan şiirde şair her bölümde ayrı bir duyguyu ele alarak ıslığın çocuklar için anlamını sergilemeye çalışmıştır. Şiiri okurken ıslık çalarak yalnızlık duygusundan kurtulmaya çalışan bir çocuk canlanır gözümüzde.Çocuğa dostunu getirerek birlikteliğe adım atmasını sağlayan ıslığın, bilmediğimiz anlamlarını keşfe çıkarız şiirin her bir bölümünde. Şiiri okuyan çocukların bir taraftan ıslık çalması olağan bir durumdur. Bir başka deyişle çocuğun dünyasına bu şiirde ıslık imgesi ile ulaşılır.

Sen Islık Çalmayı Bilir Misin? Sen ıslık çalmayı

Bilir misin arkadaş? Hani paralodır Arkadaşını çağırırken

Zili çalmak yerine ıslık çalarsın? Sen ıslık çalmayı

Bilir misin arkadaş? Yalnızlığını unutturan Şarkılar söylersin Kimi hüzünlü Kimi neşeli. Sen ıslık çalmayı Bilir misin arkadaş? Korkularından kaçıp Sığındığın limandır Gece karanlığında Issız sokaklarda. Sen ıslık çalmayı Bilir misin arkadaş? Çal öyleyse!

Dostum gelmiş diyeyim Yalnızlığım yok olsun Korkularım bitsin Güneş doğsun

Gece yüklü ıssız sokaklarıma.

Şair, çocuğun bir birey olarak varolma savaşını yansıtmış ve şiirlerinin birçoğunda çocuğun varlığını başkalarına ispatlama ve kabul ettirme girişimini aktarmıştır. Çocuk “Sizden farklı bir birey olarak yaşamda varım.” mesajını iletilirken “Bir bilse” adlı şiirde güneşi sığdırabilecek kadar geniş bir hayal dünyasına sahip oldukları halde yetişkinlerin bu varlık savaşını görmezden geldiğini vurgular. Ebeveynlerin çocuklarını tanımadıklarına bu şiir aracılığıyla dikkat çekilmiştir.

Neydim çocukların yetişkinlerden istediklerine yer vererek onların dünyasından yetişkinlere seslenmeyi

“SEN ISLIK ÇALMAYI BİLİR MİSİN?” ŞİİR KİTABI IŞIĞINDA ÇOCUK ŞİİRİ sürdürmüştür. “Eğer Sadıksanız Borcunuza” isimli şiirde dünyanın gidişatından memnun olmayan çocukların gelecek nesillere daha güzel bir yer bırakmak amacıyla seslenişini duyarız.

“Siz benim yüreğimdeki depremi anlar mısınız?” şiiri ışığında ise şair dünyanın mutluluklarla dolu olmadığını, çocukların da bu durumun farkında olduğunu ispatlamak çabasındadır.

Aytaş’a göre şiirde genellikle yaşama sevinci, aile sevgisi, doğa, hayvan, yurt ve toplum sevgisi, güzellik duygusu gibi temalar yer almalıdır.14 Bu konuların yanı sıra Neydim’in bazı şiirlerinde çocuğun

sitemini, olanlardan duyduğu rahatsızlığı da okuruz. “Bana bir bahçe kurun” şiirinde (…)

Öyle bir bahçe kurun ki bana, Ölmesin savaşlarda kimse

Kurşunlar çiçek olsun yağsın üstümüze. Babam korku duymasın

Eve ekmek getirirken Annem korku duymasın Ocakta aş pişirirken. Bir bahçe kurun bana Okulları olsun, Duvarları rengârenk

Öğretmenler dayak nedir bilmesin Umut versinler bana

(…)

dizelerinde yer alan kurşun, geçim derdi, dayak gibi konulardan çocuğun farkında olduğu vurgulanmaktadır.

Çocuk hayatının konu edildiği bu şiirlerde birçok duygu işlenmektedir. Bu duygular, çocuğun gelişim evrelerine uygun olup; çocuğun ilgi ve ihtiyaçlarına cevap vermektedir.

b) Öğretmen-Öğrenci- Okul İlişkisini Konu Edinen Şiirler

Çocuk deyince aklımıza eğitimin gelmesi kaçınılmaz bir durumdur ki bu kavramla birlikte okul- öğretmen-öğrenci ilişkisi de zihinlerimizde canlanıverir. Necdet Neydim de kitabındaki beş şiirde bu ilişkiye yer vermiştir.

“Ben dürüstüm öğretmenim” isimli şiir ile çocukların bu dünyada dürüst kalmış en değerli varlıklarımız olduğu gösterilmektedir. Şiirin ilk dört beşliğinde gerçeği arayan çocuğun öğrendikleriyle televizyonda gördüklerini bağdaştıramadığını görürüz. Çocuk yalan söylememeyi, kavga etmemeyi, paylaşmayı ve dinlemeyi doğru olarak öğrenmiştir. Fakat televizyonda gördükleri öğrendikleriyle çelişmektedir.

Şiirin diğer bölümlerinde çocuk, arkadaşlarını da kötü davranışları nedeniyle öğretmenine şikayet etmektedir. Bu bölümün son mısrasında çocuk kendisini sorgulamakta ve benliğine “ Arkadaşını ele vermek doğru mu?” şeklinde bir soru yöneltmektedir. Şiirin diğer kısımlarında bu davranışların çocuklar tarafından sergilediğinde korkulacak bir durumun olmaması gerektiği üzerinde durulmuştur.

c) Aile- Çocuk İlişkisini Konu Edinen Şiirler

Toplumun temel niteliklerini yansıtan en küçük birim olan ailenin çocuğun fiziksel ve psikolojik gelişiminde önemli bir yeri vardır. Çocuğun sağlıklı bir benlik algısı geliştirerek özerkleşmesi ailenin tutumuna bağlıdır.15

Çocuğun dünyasında ailenin çok önemli bir yeri vardır ve edebiyatımızda aile-çocuk ilişkisini konu alan bir çok eser kaleme alınmıştır. Neydim’in beş şiirle bu ilişkiyi eserine taşıdığını görmekteyiz. Şair bu şiirlerinde anne baba ve dede gibi çocuğun yakınlarına yer vermiştir. “Hep sevdim ben babamı” şiiriyle şair, babanın yanlış davranışları olsa da çocuğun onu koşulsuz- şartsız sevdiğini göstermeye çalışır.

Hep sevdim ben babamı Hep sevdim ben babamı Yumuşacık yüreği vardı onun Kırmadı kendinden başka hiç kimseyi Kırılmış olsa da dayandı

Kalkmadı eli hiç bana Tek bir tokat dışında.

14 Aytaş, G., (2003), s. 211.

PINAR YOLLU –TUDOK 2010

942 Hep sevdim ben babamı.

Korkardı bize mahcup olmaktan Gene de kurtulamazdı bundan Vur ensesine al ağzından lokmayı! Böyleydi babam.

Kızardım ona Boş ver oğlum derdi Yarım hasırım yok ya Yansa da dünya. Hep sevdim ben babamı. Üç kuruş maaşı vardı Onu da anneme verirdi. Birinci içerdi

Arada bir sarhoş gelirdi eve Hepimiz bağırırdık:

İçtin mi gene?

Hep sevdim ben babamı. Eve sarhoş gelişini sevdim Camiye gidişini sevdim Gülmesini sevdim Sevmesini sevdim Hep sevdim ben babamı.

Çocuğun gözünden babasını okuduğumuz bu şiirde babanın davranışlarını kendi bilgileriyle irdeleyen çocuk, konusunu aile olarak tespit ettiğimiz diğer şiirlerde de içimizin anne, baba, dede sevgisiyle kıpırdandığını fark ederiz.

Konusunu çocuk hayatı olarak belirlediğimiz şiirlerin bazılarında anne-baba izlerine rastlamaktayız. Bunlar kimi zaman annenin çocuğuna duyduğu sevgiyi işlerken, kimi zaman da çocuğun anne ve babaların yanlış tutumlarına yönelik eleştirilerine yer verir. “Çocuk Olmanın Hoşluğu (!)” şiiriyle yazar çocukların yüzünde bir tebessümün belirmesini ister ve bunu 2005 yılında Kocaeli’ de yaşadığını dile getirir.16

Çocuk olmanın hoşluğu(!) Susanne Kilian’dan esinlenme Yap bunu, yap şunu!

Getir onu, götür şunu! Bırak bu huyunu! Çabuk iç suyunu! Yaptın mı ödevini? Kızdırma öğretmeni! Gene almışsın iki Deli edeceksin beni! Adam ol adam!

Öyle derdi benim babam. Dökme üstüne yemeği! Giy sırtına yeleği! Terlik giy ayağına! Çabuk yat yatağına! Bırak şu sızlanmayı! Tara çabuk saçlarını! Dikilme başımda öyle Ne söyleyeceksen söyle! Koşma düşeceksin

16 Neydim, N., (2008), s. 7

“SEN ISLIK ÇALMAYI BİLİR MİSİN?” ŞİİR KİTABI IŞIĞINDA ÇOCUK ŞİİRİ Kafanı kıracaksın!

Neler yaptım senin için İnkâr etme deli misin! Sen çocuksun sus! Çabuk sesini kıs! Hadi yavrum koştur! Çocuk olmak hoştur (!)

Anne-babaların gün içinde çocuklarına söylemiş olduğu sözler ile oluşturulmuş olan bu şiirde ince bir alay söz konusudur. Anne babaları eleştiren bu şiir hem içerik hem de şekil bakımından dikkat çekmektedir.

d) Hayvan Sevgisini Konu Edinen Şiirler

Çocuk deyince aklımıza gelen kavramlardan biri de doğadır. Doğa çocuk edebiyatında çeşitli yönleriyle işlenmiş ve işlenmektedir. Necdet Neydim’in “Sen ıslık çalmayı bilir misin?” isimli kitabında da doğa ile bağlantılı olarak konusu bakımından hayvanları ele alan altı şiir bulunmaktadır. Bu şiirlerde şair hayvan sevgisinden ve dostluğundan bahsetmiştir.

Günümüzde apartman kültürüyle büyüyen çocukların hayvanlarla etkileşimi dergi, kitap, televizyon ya da oyuncak aracılığıyla sağlanmaktadır. Gelişen teknolojinin katkısıyla hazırlanan oyuncaklar çocuğu hayvanlara yaklaştırmakta ve onlarda hayvanlara karşı yapay bir sevginin oluşmasını sağlamaktadır. “Hayvan sever bir çocuk” isimli şiirde bu sorun ele alınmış ve hayvanlardan uzak büyüyen bir çocuğun doğal hayatta bir hayvanla karşılaşması aktarılmıştır.

Hayvan sever bir çocuk

Siz beni hayvanları sevmez mi sanıyorsunuz? Bakın benim sanal hayvanlarım var

Kedim, köpeğim, balığım, yengecim

Hatta torbasında yavrusu, şirin kangurum var. Siz beni hayvanları sevmez mi sanıyorsunuz? Olur mu hiç, ne çok severim ben onları Basıyorum düğmesine kedi geliyor Besliyorum, gezdiriyorum, Oyunlar oynatıyorum.

Siz beni hayvanları sevmez mi sanıyorsunuz? Dedim ya basıyorum düğmeye kedi büyüyor Basıyorum düğmeye kedi ölüyor

Basıyorum düğmeye köpek geliyor. Basıyorum düğmeye köpek ölüyor.

Siz beni hayvanları sevmez mi sanıyorsunuz? Siz öyle sanın

Ne anlarsınız sanal hayvandan! Benim bir sürü sanal hayvanım var. Ama dün ayağıma bir cisim çarptı

Dört ayaklı, kuyruklu, miyav diyen bir cisim Ne pis şeydi, sürtünüp durdu bana

Kovmak istedim kovamadım

Düğmesi nerde bir türlü bulamadım. Ben hayvanları severim

Ben hayvanları çok severim Ama düğmesi olan hayvanları Basınca gelen, basınca ölen.

Şair konusu hayvanlarla ilgili olan bir diğer şiirinde insanların değişen dünyalarını hayvanlar aracılığıyla vermeye çalışmıştır. İnsanların bir arada oldukları vakitlerde birbirleriyle konuşmak yerine televizyon seyretmelerini bir çocuğun gözlemiyle aktaran şair hayvanları kullanarak insanlara mesaj iletmektedir.

PINAR YOLLU –TUDOK 2010

944 Martılar ve İnsanlar

Üç kişilik martı ailesi Yuva yaptılar Karşı evin damında

Televizyon anteninin yanında. Üç kişilik martı ailesi

O günü konuşuyorlardı Balıkları, denizi Gökyüzünü, yarını. Karşı evde üç kişilik aile Dayalı döşeli salonda Televizyonun karşısında Oturuyorlar.

Ne mi anlatıyorlar? Hiç…

Sadece televizyon seyrediyorlar.

Kullanılan Dil Bakımından Şiirler

Kitabın genelini dil bakımından incelediğimizde çocukların anlayamayacağı karışık ifadeler bulunmadığı görülmektedir. Şiirlerde gayet sade bir dil kullanıldığı dikkati çekmektedir. Şiirlerin bazılarında çocuğun zihninde karmaşa yaratmayacak şekilde söz sanatlarına da yer verilmiştir. Ancak çocukların eğitiminde önemli bir paya sahip olan ve dikkat çekici yönleri bulunan atasözü ve deyimlere şiirlerde yer verilmemiştir.

Çocukların bazı kavram ve kelimelerin anlamlarını karıştırmaları kitaptaki “Karışık hesap” isimli şiire konu olmuştur. Hemen hemen tüm çocukların öğrenmekte güçlük çektiği akrabalık terimlerini ilgi çekici bir şekilde ele almıştır. Dili bakımından etkileyici bir yapıya sahip olan bu şiirde değişen aile yapımız ele alınmaktadır. Şair değişik bir üslupla ifade etiiği sülale kavramının çocuğun büyümesiyle birlikte tahtını çekirdek aileye bıraktığını dile getirmektedir.

2. Şekil Bakımından