• Sonuç bulunamadı

Klemens von Metternich ve Buharlılara Yaklaşımı

D. AVUSTURYA LLOYD’UN AVUSTURYA HÜKÜMETİYLE İLİŞKİLERİ

4. Klemens von Metternich ve Buharlılara Yaklaşımı

Avusturya, Avrupa’nın diğer büyük devletlerinin aksine özel teşebbüsün içerisinde bulunmaz ve kendisi şirketler kurmak vasıtasıyla siyasetini farklı ülkeler taşımak yoluna gitmezdi. Bunun yerine kurulan şirketlere sınırları içerisinde tekeller vermek suretiyle onları güçlü kılmaya çalışır ve yurt dışı operasyonlarında diplomatik destek sağlayarak yardımcı olurdu85. Uzak topraklarda siyasi ve ekonomik nüfuz alanları elde edememiş olan Avusturya açısından bunun bir zorunluluk olduğunu ifade etmek yanlış olmayacaktır. Lloyd’un iflastan kurtarılabilmesi için devlet ve özel girişimin ortaklaşa çalışacakları bir çözüm planı hazırlandı86. Bu plan temel felsefede radikal değişiklikler yapılmadan geliştirildi. İlk olarak 1837 tarihinde yapılan posta sözleşmesinde Lloyd’a aktarılacak ücret arttırılacaktı. Böylece posta paketlerini

85 A&P Records, Reports by Her Majesty’s Secretaries of Embassy and Legalation on the Manufactures and Commerce of the Countries in Which They Reside, Londra-1858. s. 107.

86 Coons, Steamships, Statesmen and Bureaucrats s. 83.

- 29 -

geçerli ücretlerden daha yüksek fiyata taşıyacak olan Lloyd bir çeşit sübvansiyona kavuşmuş oluyordu87.

Şirket’in şikâyetçi olduğu karantina ve liman harçları konusunda da geçici düzenlemeler yapılması kararlaştırıldı. Karantina için, doğu limanlarından gelen buharlıların uğradıkları son limandan itibaren denizde seyrettikleri süre de karantina süresine dâhil edilmesi kararlaştırıldı. Böylece karantina süresi azaltıldı. Ayrıca karantina konusunun bir uzantısı olarak talep edilen “donanma gemisi muamelesi görme” isteği de bir sonuca bağlandı. Hükümetin aldığı karara göre Lloyd buharlıları resmen savaş gemisi muamelesi görme hakkına kavuşuyordu. Fakat bu hakkı Avusturya limanlarında kullanamayacaklardı. Yine de bu hak sayesinde dış devlet limanlarında avantaj kazanmışlardı. Liman harç ve vergilerinin büyük kısmı Lloyd için kaldırılırken devlet postası taşıdıkları seferler için konsolosluk harcından da muaf tutulmaları kararlaştırıldı. Kumpanya 1838 yılından itibaren kullanabileceği bu hakkı, liman ve konsolosluk haklarından muafiyetlerini, Trieste-Venedik hattı imtiyazını ve karantina uygulamalarıyla ilgili kimi iyileştirmeleri kendi gazetesinde ilan etti88.

87 A&P Records; Second Report From The Select Committee on Steam Communications With India, Londra-1851. s. 200. 26 Haziran 1851 tarihli oturumda İngiliz yetkililerinin sorularını cevaplandıran Avusturya Lloyd Londra acentesi Teğmen John Woods’un ifadeleri şirketin yapı ve devletle ilişkisini aktarmak bakımından mühim detaylar içermektedir:

“5376. Avusturya Lloyd Buharlı Kumpanyası Avusturya hükümetinden sübvansiyon alıyor mu? - Hayır. 5377. Başka bir hükümetten? – Hayır. 5378. Tamamen ticari bir şirket mi yani? Tamamen. Fakat taşıdığı devlet postasından belirli bir miktar para alıyor. 5379.

Avusturya hükümetinin tüm postasını onlar mı taşıyorlar? - Hayır. Sadece deniz üzerinden aktarılanları. 5380. Postaları normal tarife üzerinden mi ücretlendiriyorlar? - Hayır. Daha yüksek bir tarife üzerinden.

5381. O halde bu da bir çeşit sübvansiyon? - Ne kadar çok posta taşırlarsa o kadar çok kazanıyorlar.

5383. Gemilerde hükümet yetkilisi bulunuyor mu? – Hayır.”

88 Giornale del Lloyd Austriaco di Notizie Marittime e Commerciali, Yıl: 5, No. 12, 27 Ocak 1839.

- 30 -

Alınması planlanan tüm bu önlemler Lloyd’un istekleri dâhilinde, şirkete fayda sağlayacak uygulamalar olsa da şirketin içerisinde bulunduğu olumsuz durumu tamamen ortadan kaldıracak denli kuvvetli değildi. 1838 yılı itibariyle Lloyd iflas durumuna gelmişti ve acil nakit ihtiyacını karşılayamazsa alınacak önlemlere rağmen bu sondan kurtulması mümkün görünmüyordu. Şirket devletle gerçekleştirdiği görüşmeler neticesinde nakit ihtiyacını giderecek bir formül için de anlaşmaya varmayı başardı. Buna göre 1839 yılında şirketin hal-i hazırdaki yatırımcılarından Rothschildlerin Viyana şubesi, hükümetin garantörlüğü altında, ödemeleri uzun vadeye yayılan 500.000 florinlik bir kredi sağlayacaktı89. Üç tarafı olan bu anlaşma, üç muhatabına da önemli kazanç sağlıyordu. Devlet, bandırası altında işlemeye yeni başlamış, umut vaat eden bir girişimi kaybetmiyordu. Şirket, büyük umutlar ve büyük sermayeyle giriştiği bir işin daha başlangıçta ortadan kalkması gibi büyük bir başarısızlığı yaşamamış oluyordu. Böylesi bir iflas her biri muteber tüccarlardan oluşan yönetim kurulu ve büyük hissedarların ticari itibarına büyük zarar vereceği gibi kaybedilen nakdin karşılanmasında yaşanacak güçlüklerin aşılamama ihtimali de vardı. Lloyd’un iflastan kurtuluşundan en büyük kârı ise Solomon Rothschild elde ediyordu. Asıl işi para satarak kâr elde etmek olan Rothschild, Avusturya hükümeti gibi güçlü bir garantörün güvencesi altında risksiz kredi veriyordu. Öte yandan Avusturya Lloyd Kumpanyası’nın büyük ortaklarından biri olarak, yatırım yaptığı bir girişimin iflasıyla oluşacak sermaye kaybını yaşamayacağı gibi elde edilecek kârdan da büyük oranda nemalanacaktı.

Avusturya Lloyd Buharlı Kumpanyası bu zorlu dönemlerden geçerken hükümet içinden çok güçlü bir desteğe de sahipti. Devletten bağımsız, salt ticari bir girişim olmak arzusundaki şirket, yaptığı işin doğası gereği devletle sıkı ilişki ve iletişim kurmak durumundaydı. Bu tarz buharlı nakliyat şirketlerinin iş alanına giren her türlü eylem devletler açısından stratejik önem arz eder. Bunlar resmi ve sivil posta taşırlar.

Devletler hem mühim yazışmaları içeren evrakını emanet eder, hem de kişisel

89 Jerom Blum, “Importation and Industry in Austria, 1815-1848”, The Journal of Modern History, C. XV, No. 1 (Mart, 1943), s. 30.

- 31 -

yazışmaların takibini yapmak ister. Devletler ticari metaın değişim araçları olan bu şirketleri ve ticareti kontrol altında tutmak isterler. İthalat ve ihracat rejimine gerektiğinde müdahale edebilecek bilgi ve anlayışa hâkim olmak istemektedirler.

Yolcu taşımacılığı yine doğrudan devletlerin ilgi alanı içerisindedir. Savaş ya da barış zamanlarında asker ya da mühimmat taşımacılığında bu tür şirketler önemli roller oynamaktadırlar. Devletlerle nakliyat şirketlerinin yoğun ilişkide bulunma zorunluluğunu hazırlayan diğer sebepler yeri geldikçe anılacaktır. Fakat yukarıda sayılan sebepler dahi şirket-devlet ilişkisinin zorunluluğunu ortaya koyar niteliktedir.

Dolayısıyla, ne kadar liberal eğilimler getirilirse getirilsin Avusturya Lloyd Buharlı Kumpanyası da devletten tam olarak bağımsız olmayı bekleyemezdi. Bu anlamda karşılıklı bir anlayışın olduğunu ifade edebiliriz. Hem hükümet hem de şirket yetkilileri; devlet ve şirket arasında finansal bir bağ olmaması gerektiği konusunda hemfikirdiler. Fakat hem devlet Lloyd’un tamamen kontrolünün dışında olmasını kabul etmezdi hem de şirket devletin kuşatıcı gücünün güvencesinden vazgeçemezdi.

Bu yüzden de şirketin hükümet içerisinde kendini ifade edebileceği ve hükümetin diğer üyelerine isteklerini iletebileceği bir kapıya ihtiyacı vardı. İşte şirketin kendisini ifade edeceği bu kapı, 19. yüzyılın ilk yarısında Avusturya’nın dış politikasını tek başına yönlendiren, Viyana düzeninin kurucusu Prens Klemens Von Metternich’ten başkası değildi90.

Metternich, Napoleon’un Avrupa kıtasında yarattığı etkiye tepki olarak ortaya çıkmış ve Viyana Kongresi’nde ortaya koyduğu fikirler ve oluşturduğu düzenle milliyetçi ideolojinin Avrupa’da yerleşmensin gecikmesinde pay sahibi olmuştur. “Metternich ve Avrupa için tasarladığı düzen üzerine yapılan yorumların büyük çoğunluğu XIX.

yüzyılın ikinci yarısında, Alman milliyetçiliğinin etkisi altında geliştirilmiştir”91. Bunlar; hem olumsuz yargıların hem de hatalı çıkarımların üretilmesine sebep oldu.

Olumlu ya da olumsuz yargılar bir kenara bırakılıp çıkarımlar üzerine yoğunlaşıldığında Metternich’in teori ve uygulamaları konusunda büyük bir karmaşa

90 Coons, Steamships, Statesmen and Bureaucrats, s. ,31.

91 James R. Sofka, “Metternich’s Theory of European Order: A Political Agenda for

‘Perpetual Peace’”, The Review of Politics, C. LX, No. 1 (Kış, 1998), s. 116. [ss. 115-149]

- 32 -

yaşandığı anlaşılabilir. Bu karmaşanın temeli, Metternich’le ilgili genel geçer kabulü özetleyen şu cümleyle ifade edilebilir: “Metternich’e göre, Avrupa’da barış, ancak

‘güç dengesi’ ilkesinin uygulanması ve 1815’te kurulan siyasal düzenin korunmasıyla sağlanabilirdi”92. Esasında Metternich’in teori ve nihai hedefleriyle, eylemleri arasında keskin bir çizgi çekmek gereklidir. Avusturya şansölyesinin etkin bir biçimde uyguladığı devletlerarası denge siyaseti (equilibrium), artık güçten düşmekte olan Avusturya devleti için reel politiğin dayattığı bir zorunluluktu. Fakat Metternich bir büyük gücün diğer bir büyük güçle ittifak kurarak oluşturduğu sistemde böyle ittifakların karşısına yeni ittifakların çıktığı ve nihai barış ortamının sağlanamadığı görüşündeydi93. “Güçler dengesi” Metternich diplomasisinin bir yönüydü. Fakat uluslararası ilişkiler anlayışının ana amacı asla bu sistemi baki kılmak değildi94. Metternich “bağımsız devletlerin otonomilerini kısıtlamak için özveri gösterdikleri ve müşterek güvenlik ilkesi uyarınca işleyen gevşek, federatif bir yapı95”yı kurmak amacını taşıyordu. Özet olarak ifade etmek gerekirse, Metternich’in idealize ettiği Avrupa düzeni devletlerarası ilişkilerin kıtadaki tüm devletlerin müştereken kabul ettikleri yasalar çerçevesinde oluşturdukları bir birlikti.

Böylesi bir birlikte devletler tek tek kendi çıkarları yerine oluşan yapının toplamının çıkarlarını gözetecekleri için aradaki çatışmaların da asgari düzeyde olacağını varsayıyordu. Bu birliğe giden yolda, salt siyasi sözleşmelerin kalıcı bir yapı oluşturamayacağı açıktır. Ülkelerin karşılıklı etkileşim ve iletişim içerisinde bulunmaları birliğin daha sağlam temellere sahip olması açısından elzemdi.

Dolayısıyla, Metternich’in idealine hizmet edecek kurumlar söz konusu olduğunda pozitif yaklaşım sergileyeceğini öngörebiliriz. Diplomatik dengelerin gözetildiği, ülke içi ve ülkeler arası iletişimin önemli olduğu sistemde; iletişim ağının hatırı sayılır bir aktör olacağı ortadadır. Bu ağa yön veren elemanlardan olmayanların, arzulanan yeni Avrupa sisteminde sahip olacağı söz hakkı da daha az olacaktır.

Ayrıca ticari mal dolaşımı kültürler arası ilişkiyi pekiştiren bir faktör olduğundan;

92 Hüner Tuncer, Osmanlı-Avusturya İlişkileri (1789-1853), Kaynak Yay., İstanbul-2008. s.

53.

93 Sofka, Metternich’s Theory. s. 129.

94 Sofka, Metternich’s Theory. s. 136.

95 Sofka, Metternich’s Theory. s. 125.

- 33 -

Klemens von Metternich’in tüm bu ilişkiyi hızlandıran buharlı nakliyatına ve buharlı nakliyat şirketlerine sempatiyle yaklaşmaması düşünülemezdi. Prens’in su üstü taşımacılığa yönelik ilgisinin belki de en belirgin kanıtı 17 Temmuz 1836’da tüm seyrüsefer işlerinin tek merkezden yönetilmesi amacıyla kurulan dairenin başkanlığını bizzat yürütmesidir96.

Avusturya Lloyd Buharlı Kumpanyası ile Metternich arasındaki ilişki henüz buharlı departmanı kurulmadan önce başlamış ve 1835’ten itibaren Metternich şirketin hamisi olarak anılmaya başlanmıştır97. Ayrıca Lloyd buharlılarından biri de Metternich’in ismini taşıyordu. Her ne kadar şirket buharlılarından on beş kadarı önde gelen Avusturya devlet adamları ve hanedan üyelerinin isimleriyle tesmiye olunmuşsa da bunlar daha ziyade ilgili kişileri onurlandırmak ve onlar nezdinde itibar kazanmak amacı taşır. Metternich buharlısı, Şansölye’nin yardımları için bir teşekkür olarak yorumlanabilirken, diğerleri gelecekte elde edilmesi umulan faydaya yönelik görünüyordu. Metternich’in şirkete olan desteği çok erken tarihte başladığı gibi yönetimden uzaklaştırılıp sürgüne gönderildiği 1848 tarihine dek hem içeride hem de dışarıda sürmüştür. Lord Palmerston’a yazdığı bir yazıda “Avusturya hükümeti Kumpanya’ya bir hükümetin özel bir şirkete verebileceği her türlü desteği vermeye hazırdır. Avusturya Lloyd, İngiliz yetkilileriyle her türlü pazarlık ve resmî antlaşmayı yapmak konusunda serbesttir” cümleleriyle bu desteğin boyutlarını ortaya sermiştir98. Öte yandan 1848 İhtilalları sonrası Metternich’in gözden düşmesi üzerine Lloyd sabık başbakanla tüm bağlarını ivedilikle koparmıştır. Bunun ilk adımını da filolarındaki Metternich buharlısının ismini değiştirerek atmışlardı. Ticari

96 Henrik Hajnal, The Danube: Its Historical, Political and Economic Importance, Martinus Nijhoff Pub., 1920. s. 139.

97 Coons, Steamships, Statesmen and Bureaucrats. s. 139.

98 Freda Harcourt, Flagships of Imperialism: The P&O Company and the Politics of Empire from Its origins to 1867, Manchester Unv. Press., Manchester-2006. s. 118. Ayrıca şirketin sigorta departmanı acenteleri için hazırlattığı 1846 tarihli yönetmelikteki “Lloyd Austriaco sotto il Patronato di S.A.S. il Principe di Metternich” (Prens Metternich’in hamisi olduğu Lloyd Austriaco) şeklindeki ithaf, Lloyd-Metternich ilişkisini ifade eden bir diğer örnektir.

Bkz. Regolamento per le Agenzie della Prima Sezione del Lloyd Austriaco, Trieste-1846.

- 34 -

bir kurumun varlığını sürdürmek için yaptığı böyle bir hamle yaşamsal bir reflekstir.

Ancak Metternich, sürgün yıllarında kendisine yapıldığına inandığı tüm haksızlıkları affettiğini ve unuttuğunu yalnızca –Lloyd yönetimini kast ederek- Triestelilerin vefasızlığını unutamadığını ifade etmiştir99.

Metternich ve Avusturya Lloyd arasındaki ilişkinin nasıl işlediğini ve şirkete ne gibi faydalar sağladığını bir örnek üzerinden ifade etmek açıklayıcı olacaktır. Bahis konusu edeceğimiz örnek, Avusturya Lloyd Buharlı Kumpanyası’nın kuruluş dönemi çalkantılarını atlatması ve güçlü bir yapıya kavuşması, Avusturya’nın kendi bünyesindeki şirketlere muamelesi vb konularda da fikir edinmemizi sağlayacaktır.

Avusturya Lloyd Buharlı Kumpanyası Avusturya’nın Osmanlı limanlarıyla buharlı bağlantısını sağlamak bakımından bir ilki gerçekleştirmiş değildi. Lloyd 1837 yılında Levant limanlarına ulaştığında Tuna Buharlı Kumpanyası buharlılarının zaten Karadeniz, İstanbul, İzmir ve Selanik limanlarına sefer yapmakta olduğu gerçeğiyle karşılaşmıştı100. Tuna Buharlı Kumpanyası, Avusturya’daki buharlı nakliyatına müsait nehirlerde vapur işletme çabalarının ilk başarılı örneği olarak 17 Eylül 1830’da ilk deneme seferini gerçekleştirdi101.