• Sonuç bulunamadı

Vücuttaki herhangi bir organ veya boflluktaki s›v›y› d›flar› boflaltmak için uygulanan iflleme kateterizasyon, kullan›lan malzemeye ise kateter veya sonda ad› verilmektedir. Üriner sisteme kateterizasyon ifllemi üretral veya suprapubik yoldan olmak üzere iki yoldan uygulan›r. Günümüzde mesane disfonksiyonuna ya da idrar retansiyonuna yol açan nörolojik bozukluklar, mesane içindeki obstrüksiyonlar, üriner sistemde anatomiyi bozan cerrahi giriflimler varl›¤›nda idrar drenaj› sa¤lamak, mesane içine ilaç uygulamak ve yo¤un bak›m gerektiren hastalarda idrar ç›k›fl›n› izlemek gibi pek çok tan›, tedavi ve izlem gerektiren endikasyonlarda üriner sisteme kateterizasyon uygulanmaktad›r. Bu uygulaman›n tan› ve tedavide pek çok yararlar› olmakla birlikte, baflta enfeksiyon olmak üzere üretral hasar, striktür geliflimi, mesane tafllar›, hatta uzun süreli kullan›mlarda kanser geliflimi gibi komplikasyonlar› söz konusudur. Bu nedenle endikasyonun do¤ru konulmas›, hastaya ve endikasyona göre en uygun sondan›n seçilmesi önemlidir.

Üriner sondalar mesanede birikmifl idrar› drene etmek için kullan›lan toplay›c› bir tüp sisteminden oluflan malzemelerdir. Uygun drenaj› sa¤layacak, en küçük numaral›, en küçük balonlu sonda seçilmelidir. Sonda kal›nl›klar› French (Fr) birimi ile ifade edilir. 1 Fr = 0.33 mm’dir yani bir milimetre yaklafl›k 3 Fr’e eflittir (örne¤in 18 Fr’lik bir sondan›n çap› yaklafl›k 6 mm’dir). Sondan›n çap› lümen çap›n› de¤il, tüm sondan›n çap›n› ifade eder. Bu nedenle sondan›n lümen çap› sondan›n yap›m›nda kullan›lan malzemeye ve lümen say›s›na göre farkl›l›klar gösterebilir. Kad›nlarda 14-16 Fr, erkeklerde 16-20 Fr, çocuklarda 8-10 Fr, bebeklerde ise 3-5 Fr kal›nl›ktaki sondalar kullan›lmal›d›r.

Üriner Sonda Çeflitleri

Üriner kateterizasyon için çeflitli tipte sondalar ticari olarak mevcuttur. Düz lastik ya da lateks sondalar Robinson sondalar› olarak isimlendirilir. Yaln›zca tek bir kateterizasyon (basit kateterizasyon) için kullan›l›r. Kad›n hastalar için kullan›lan daha k›sa düz sondalar vard›r. Bu sondalar›n çok delikli olanlar› mesane p›ht›lar›n› temizlemek için idealdir. Bu tip sondalar, üriner presipitatlarla kabuklaflmaya (enkrustasyon) e¤ilimli olmalar› ve hastalar›n bu sondalar› tolere edememeleri gibi nedenlerle kal›c› sonda olarak kullan›lamazlar.

E¤ri uçlu sondalar (örne¤in coude sondalar›) düz uçlu sondalara uyum gösteremeyen erkek üretras›n› geçmek için yap›lm›flt›r. Erkek bulbar üretras›n›n S fleklinde olmas› ve büyümüfl prostat›n varl›¤› nedeniyle yükselmifl mesane boynu, düz sondalar›n geçiflini zorlaflt›r›r. Bu tip sondalara balon mekanizmas› da eklenerek, üretradan baflar›l› bir flekilde geçirilmesinden sonra kal›c› olarak b›rak›labilir. Düz sondalar›n üretradan geçemedi¤i durumlarda, coude tipi

sondalar›n ucuna ek delikler aç›larak mesane irrigasyonu ile p›ht›lar›n temizlenmesinde kullan›labilirler.

Pezzer ve Malecot tipi kendili¤inden kalabilir sondalar aç›k cerrahiden sonra yerlefltirildikleri yerde delikli bir lümen b›rakacak flekilde flekillerini muhafaza ederler. Yerlefltirmek için retansiyonu sa¤layan mekanizmalar olan sondalar›n kanatlar›, sonda içine tel konarak ya da d›flar›da klemple çekip uzat›larak düzlefltirilir. Bu sondalar›n avantaj› tek lümeni ile balon mekanizmas› olmadan çok iyi bir drenaj sa¤lamas›d›r. Sistostomi ya da nefrostomi için ideal sondalard›r.

Foley tipi sondalar uzun dönem üretral kateterizasyonda kullan›lmaktad›r. Distal uçlar›nda balon mekanizmalar› vard›r ve fliflirildikleri zaman mesane boynundan sondan›n kaymas›n› önler. Birçok büyüklükte iki veya üç lümenli Foley sondalar bulunmaktad›r. ‹ki lümenli sondalarda balonu fliflirmek için küçük bir lümen ve idrar drenaj› için genifl bir lümen bulunmaktad›r. Üç lümenli sondalarda ise balon mekanizmas›n› fliflirmek için küçük bir lümen, irrigasyon için bir lümen ve idrar drenaj› için daha genifl bir lümen bulunur. ‹ki lümenli sondalar idrar drenaj›, üç lümenli sondalar ise irrigasyon ve drenaj amac›yla kullan›l›r. ‹drar drenaj› için önemli olan lümen çap›d›r. Örne¤in balonsuz sondalardan olan Malecot tipi sondalar Foley sondalar ile ayn› d›fl çapa sahip olmas›na ra¤men, mesane drenaj› için daha genifl bir lümen çap›na sahiptir. Ayn› flekilde ayn› d›fl çapa sahip iki lümenli Foley sondalar, üç lümenli Foley sondalara oranla idrar drenaj› için daha genifl lümen çap›na sahiptir. Endikasyona göre en uygun lümen çap›na sahip sonda seçilmelidir.

Üriner Sondalar›n Kullan›m Amaçlar›na Göre Seçilmesi ve Uygulanma fiekilleri

Üriner sisteme kateterizasyon ifllemi uygulanma amac›na göre geçici ve kal›c› kateterizasyon olmak üzere bafll›ca ikiye ayr›lmaktad›r. Geçici kateterizasyon nelaton sonda gibi basit sondalar kullan›larak yap›lan, amaç yerine getirildikten sonra sondan›n ç›kart›ld›¤› kateterizasyon ifllemidir. Retansiyonu gidermek, rezidüel idrar miktar›n› saptamak ve steril idrar örne¤i almak amac›yla uygulan›r. Geçici kateterizasyon iflleminin özel bir uygulama flekli de temiz aral›kl› kateterizasyondur. Sürekli kateterizasyon gerektiren nörojenik mesane ve paralizi gibi durumlarda uzun süreli kateterizasyonun komplikasyonlar›ndan korunmak amac›yla uygulanan, güvenli, rahat, kolay ve hastan›n yaflam kalitesini yükselten bir yöntemdir. Hastan›n kendisi veya bak›m veren kifli taraf›ndan, 3-6 saat aralarla, nelaton sonda gibi basit sondalarla idrar›n periyodik olarak mesaneden boflalt›lmas› ifllemidir. Her sonda uygulanmas› s›ras›nda bakteriüri geliflme oran› %1-3’dür. Bununla birlikte temiz aral›kl› kateterizasyonda bakteriürinin lokal ve sistemik

Doç. Dr. Özlem TÜNGER

KL‹M‹K 2005 XII. TÜRK KL‹N‹K M‹KROB‹YOLOJ‹ VE ‹NFEKS‹YON HASTALIKLARI KONGRES‹

komplikasyonlar›, kal›c› kateterizasyon ifllemine göre daha düflük oranda gözlenmektedir. Kal›c› kateterizasyon ifllemi ise, uzun süreli ameliyatlarda drenaj› sa¤lamak, çevre organlar›n mesaneye olan bas›s›n› önlemek, mesane irrigasyonunu sa¤lamak, saatlik idrar miktar›n› ölçmek, mesaneye ilaç vermek ve idrar inkontinas› olanlarda drenaj› sa¤lamak gibi çeflitli nedenlere ba¤l› olarak uygulan›r. Bu amaçla ucundaki balon yard›m›yla mesanede kalmas› sa¤lanan iki veya üç lümenli foley sondalar kullan›lmaktad›r.

Kal›c› kateterizasyon ifllemi uygulanma süresine göre k›sa veya uzun süreli olabilir. Uygulanma süresi 28 güne kadar olan kateterizasyon ifllemi k›sa süreli, 12 haftaya kadar olan kateterizasyon ifllemi ise uzun süreli kateterizasyon olarak s›n›fland›r›l›r. Uzun süreli kateterizasyon gereken hastalarda üretral kateterizasyona alternatif olarak suprapubik kateterizasyon uygulanabilir. Kar›n duvar›ndan pubik kemi¤in hemen üzerinden mesaneye direkt olarak girilerek sondan›n tak›lmas› ifllemidir. Bir uzman taraf›ndan uygulanmas› gereklili¤i gibi dezavantaj› bulunmas›na ra¤men, güvenilir bir yöntemdir. Yap›lan karfl›laflt›rmal› klinik çal›flmalarda üriner sistem enfeksiyon riskinin suprapubik kateterizasyonda, kal›c› üretral kateterizasyona göre daha düflük oldu¤u gösterilmifltir. Ayr›ca suprapubik uygulama uzun süreli kateterizasyon gereken erkek hastalarda meatal erezyon, üretral stiktür, prostatit ve epididimit gibi lokal genitoüriner komplikasyonlar›n riskini azalt›r. Ancak daha invaziv bir giriflim olmas› nedeniyle pratikte üretral kateterizasyonun yerini alamam›flt›r. En önemli kontrendikasyonlar› aras›nda kanama diyatezi, alt bat›n operasyonu ve afl›r› obesite yer almaktad›r.

Kal›c› üretral sondaya alternatif uygulamalar aras›nda yer alan baflka bir uygulama da eksternal toplay›c› araçlar (prezervatif sonda)’d›r. Eksternal toplay›c› araçlarda bir idrar torbas›n›n toplay›c› kanal› kondom ile penise tutturulmaktad›r. Uygulanmas› kolay olmakla birlikte temizli¤i önemlidir. Bu uygulamada da deri ve üretrada üropatojen bakteriler kolonize olup bakteriüriye neden olabilir. Kontrollü iyi çal›flmalar olmamas›na karfl›n sondaya ba¤l› bakteriüri oran› daha düflüktür.

De¤iflik malzemelerden (polivinil klorid, lateks, silikon, teflon) yap›lm›fl sondalar ticari olarak haz›r bulunmakla birlikte, en ucuz ve pratikte en fazla kullan›lan sondalar lateks sondalard›r. Bunlar›n en önemli dezavantajlar›, vücuda yabanc› maddeler olmalar› nedeniyle uzun süreli sonda uygulamalar›nda üretral hasara yol açabilmeleridir. Bu amaçla silikon sondalar gelifltirilmifltir. Tümü silikon yap›da olabilir ya da lateks sondalar silikon ile kaplanabilir. Silikon sondalar uzun süreli sonda uygulamalar› için uygun malzemelerdir. Daha sonra hem lateks hem de silikon sondalar bakteriyel aderans› önlenmek için hidrofilik bir madde (hidrojel) ile kaplanarak piyasaya sunulmufltur.

Üriner Sondalara Ba¤l› Enfeksiyonlar›n Önlenmesi ‹çin Gelifltirilmifl Sonda Çeflitleri

Çeflitli flekillerde ve de¤iflik malzemeden yap›lm›fl sondalar ticari olarak üretilmekle birlikte, bunlar bakteriürinin önlenmesinde kesin çözüm olamam›flt›r. Sondaya ba¤l› üriner sistem enfeksiyonlar›n›n geliflmesinde rol oynayan patogenetik mekanizmalar›n aç›kl›¤a kavuflturulmas›yla birlikte, assendan yolla mesaneye geçen mikroorganizmalar›n bu seyrini engelleyebilmek için sonda yüzeylerinin antiinfektif materyal ile kaplanmas› düflünülmüfl, bu amaçla antiseptik veya

antibiyotik yap›da çeflitli maddeler kullan›lm›flt›r. ‹lk önce antiseptik madde olarak alt›n ve gümüflle kaplanm›fl sondalar üretilmifltir. Son 10 y›l içinde benign prostat hipertrofisine sekonder geliflen üriner retansiyonu önlemek için intraüretral araçlar›n uygulanmas› gündeme gelmifl, bu amaçla alt›n ile kapl› spiral tüp veya poliüretan malekot-tip sondalar uygulanm›flt›r. Haftalar veya aylarca yerinde kalabilen bu sondalarda bakteriüri ve semptomatik enfeksiyon geliflme oranlar›n›n düflük oldu¤u bildirilmifltir. Ancak pratikte çal›flmalar özellikle hem alt›ndan daha ucuz, hem de oldukça etkili bir antibakteriyel madde olan gümüfl üzerine yo¤unlaflm›flt›r. Gümüfl, memeli hücrelerine herhangi bir zararl› etkisi olmayan, bakterisidal etkili bir maddedir. Çeflitli formlarda (oksitlenmifl, hidrojelli) sonda yüzeyine kaplat›l›rsa ayn› zamanda lateksin toksik etkilerini de azalt›r. Oksitlenmifl gümüfl ve gümüfl alafl›m kapl› sondalarla k›sa süreli kateterizasyonla ilgili olarak yap›lm›fl pek çok klinik çal›flma söz konusudur. Gümüfl kapl› sondalar›n etkinli¤inin olmad›¤›, hatta stafilokokal süperenfeksiyonlara yol açabildi¤ini gösteren az say›da da olsa çal›flma olmakla birlikte, çal›flmalar›n ço¤unda özellikle gümüfl alafl›mla kapl› sondalara ba¤l› bakteriüri oran›n›n standart sondalara göre anlaml› olarak daha düflük oldu¤u gösterilmifltir. Kateterizasyon süresi uzad›kça bakteriüri oranlar›ndaki farkl›l›¤›n ortadan kalkt›¤› saptanm›flt›r. Gümüfl oksitle kaplanm›fl sondalarda ise k›sa süreli kateterizasyonda bile standart sondalara göre anlaml› bir fark saptanamam›flt›r. Ancak her iki sonda tipi (gümüfl oksit ve gümüfl alafl›m) ile ilgili yap›lan klinik çal›flmalarda standart tan›sal kriterlerin kullan›lmamas›, gruplar aras›ndaki randomizasyonun standart olmamas›, kontrol gruplar›ndaki bakteriüri oranlar›n›n çok yüksek olmas› ki bu nedenle gümüfl kapl› sonda kullan›lan grupta rölatif olarak bakteriüri oranlar›n›n daha düflük saptanmas› gibi nedenlerle daha planl› ve büyük serili klinik çal›flmalara gereksinim oldu¤u vurgulanm›flt›r. Bununla birlikte yo¤un bak›m hastalar› ve immunsüpresyonu olan hastalar gibi bakteriüri riski daha yüksek olan hastalarda, kateterizasyon süresi çok uzamayacaksa, gümüfl kapl› sondalar›n kullan›labilece¤i önerilmektedir.

Gümüfl kapl› sondalarda sonda yüzeyine bakteriyel aderans›n daha az oldu¤u kan›tlanm›flt›r. Yap›lan in vitro çal›flmalarda, gümüfl-hidrojelli sondalar›n yüzeyine dirençli enterokoklar, stafilokoklar, Enterobacteraceae, P. aeruginosa ve mayalar gibi mikroorganizmalar›n aderans›n›n inhibe oldu¤u gösterilmifltir. Bunun yan› s›ra saf silikon sonda, hidrojel-gümüfl kapl› silikon sonda ve hidrojel-gümüfl kapl› lateks sonda tipleri aras›nda bakteriyel aderans aç›s›ndan yap›lan karfl›laflt›rmal› bir laboratuar çal›flmas›nda, hidrojel- gümüfl kapl› silikon sonda tipinde bakteriyel aderans oran› di¤erlerine göre daha düflük bulunmufltur. Ayn› çal›flmada, hidrojel-gümüfl kapl› silikon sondalar›n fiyat›, herhangi bir madde ile kaplanmam›fl silikon sondalara göre iki kat daha fazla olmakla birlikte, enfeksiyon oran›n› düflürmesiyle sa¤lad›¤› tedavi maliyetindeki kazanc›n anlaml› oldu¤u gösterilmifltir.

Antibakteriyel kapl› sondalarla ilgili yap›lan in vitro çal›flmalarda klinik çal›flmalar gümüfl kapl› sondalara oranla daha azd›r. En fazla nitrofurazon ve minosiklin-rifampin kapl› sondalar kullan›lm›flt›r. Radikal prostatektomi geçiren hastalar üzerinde minosiklin ve rifampinle kapl› sondalar›n kullan›lmas›yla ilgili yap›lan bir çal›flmada, gram pozitif bakteriüri oranlar›n›n kontrol grubuna göre anlaml› olarak daha

düflük oldu¤u gösterilmifl, ancak gram negatif bakteriüri ve kandidüri oranlar› benzer bulunmufltur.

Antimikrobiyal / Antiseptik Kapl› Sondalarda Direnç Geliflimi ve Etkinlik-Maliyet Analizleri

‹ster antimikrobiyal ile ister antiseptikle kapl› sondalar olsun, etkinlikleri gösterilmifl olmakla birlikte, kullan›mlar›n› k›s›tlayan en önemli faktör maliyetin artmas› ve bu maddelere karfl› direnç geliflme olas›l›¤›d›r. Direnç geliflmesiyle ilgili olarak antimikrobiyal kapl› olmasa da, silikonize lateks sondalar›n P. aeruginosa’da karbapenem direnci geliflmesinde rolü olabilece¤i in vitro olarak gösterilmifltir. Bunda rol oynayan mekanizman›n karbapenem inaktivasyonu veya afl›r› beta-laktamaz yap›m›ndan ziyade, OprD kayb› ve yeni bir d›fl membran proteini (OMP) sentezlenmesiyle iliflkili oldu¤u saptanm›flt›r. Yap›lan baflka bir çal›flmada ise bakterilerde yeni bir efflux sisteminin aktive olmas›yla, gümüfle dirençli E. coli sufllar›n›n geliflebilece¤i gösterilmifltir. Bunun yan› s›ra nitrofuran derivelerinin sistemik olarak pek kullan›lmamalar›, ayr›ca birden fazla etki mekanizmalar›n›n olmas› gibi nedenlerle direnç geliflim riskinin düflük olmas› kabul edilmekle birlikte, yine de klinik kullan›mlar›n›n artmas›yla direnç geliflebilece¤i, konuyla ilgili daha fazla klinik çal›flmaya gereksinim oldu¤u ileri sürülmektedir.

Ekonomik yararla ilgili olarak yap›lan çal›flmalarda ise, standart sondalara göre daha pahal› olan bu ürünlerin enfeksiyon oranlar›n› azaltmas› nedeniyle tedavi maliyetlerini düflürebilece¤i gösterilmifltir. Yap›lan bir metaanalizde, gümüfl alafl›m kapl› her bir sondan›n yaklafl›k 5 dolar kadar ek bir maliyet getirdi¤i, ancak standart sondalara göre bakteriüri riskini üç kat azaltt›klar› için, tüm tedavi maliyeti göz önüne al›nd›¤›nda ekonomik olarak daha yararl› olduklar›, özellikle k›sa süreli (2-10 gün) kateterizasyonda ve bakteriüri aç›s›ndan yüksek riskli hasta gruplar›nda kullan›labilece¤i önerilmifltir. Ancak bu maliyet çal›flmalar› ülkelere göre de¤iflebilmekte, daha genifl serili klinik çal›flmalarla desteklenmesi gerekti¤i ileri sürülmektedir. Esas olarak temel hemflire bak›m hizmetlerinin iyilefltirilmesi ile, sondaya ba¤l› üriner sistem enfeksiyonlar›n›n önlenmesinde hem daha h›zl› yan›t al›naca¤›, hem de daha az maliyet olaca¤› aç›kt›r.

Yaklafl›k 40 y›l önce sondaya ba¤l› üriner sistem enfeksiyonlar›n›n önlenmesinde kapal› direnaj sisteminin önemi anlafl›ld›ktan sonra yap›lan en önemli geliflme antiinfektif yüzeyli sondalar›n gelifltirilmifl olmas›d›r. Tüm bu geliflmelerle birlikte, CDC bu ürünlerin kullan›m›yla ilgili olarak seçimi etkileyen pek çok faktör olmas› nedeniyle herhangi bir öneride bulunmamaktad›r. Ürogenital sistemin normal fizyolojik ve mekanik özelliklerine yak›n, ince duvarl›, devaml› nemli kalabilen, tamamen kollabe olabilen, balon olmaks›z›n yerinde kalabilen bir sonda henüz üretilememifltir. fiüphesiz gelecek y›llarda bu sorunlar› aflabilen sondalar gelifltirilebilecek, enfeksiyonlar›n önlenmesinde yeni, daha etkili antimikrobiyal maddelerin kullan›lmas›, geriye kaç›fl› önleyen valvlerin, üretral stentlerin ve kollabe olabilen sondalar›n yap›lmas›, enterik gram negatif basil ve stafilokoklara karfl› afl› gelifltirilmesi gibi teknolojiler üzerinde ilerlemeler olacakt›r. Asl›nda yeni tip sondalar›n keflfedilmesini beklemeden, bilinmesi gereken en önemli konu, sonda tak›lma endikasyonlar›n›n iyi bir flekilde de¤erlendirilmesi, sonda bak›m ifllemlerinin eksiksiz yerine getirilmesidir.

KAYNAKLAR

1. Ahearn DG, Grace DT, Jennings MJ, et al. Effects of hydrogel/silver coating on in vitro adhesion to catheters of bacteria associated with urinary tract infections. Curr Microbiol 2000; 41; 120-5.

2. Al-Habdan I, Sadat-Ali M, Corea JR, Al-Ofhman A, Kamal BA, Shriyan DS. Assessment of nosocomial urinary tract infections in orthopaedic patients: a prospective and comparative study using two different catheters. Int Surg 2003; 88: 152-4.

3. Brosnahan J, Jull A, Tracy C. Types of catheters for management of short-term voiding problems in hospitalised adults. Cochrane Database Syst Rev 2004; 1: CD004013.

4. Conejo MC, Martinez-Martinez L, Garcia I, Picabea L, Pascual A. Effect of siliconized latex urinary catheters on the activity of carbapenems against Pseudomonas aeruginosa strains with defined mutations in ampC, oprD, and genes coding for efflux systems. Int J Antimicrob Agents 2003; 22: 122-7.

5. Darouiche RO, Safar H, Raad II. In vitro efficacy of antimicrobial-coated bladder catheters in inhibiting bacterial migration along catheter surface. J Infect Dis 1997; 176: 1109-12.

6. Johnson JR, Delavari P, Azar M. Activities of a nitrofurazone-containing urinary catheter and a silver hydrogel catheter against multidrug-resistant bacteria characteristic of catheter-associated urinary tract infections. Antimicrob Agents Chemother 1999; 43: 2990-5.

7. Kunin CM. Nosocomial urinary tract infections and the indwelling catheter. What is new and What is true? Chest 2001; 120: 10-12.

8. Li X-Z, Nikaido H, Williams KE. Silver-resistant mutants of Escherichia coli display efflux of Ag+ and are deficient in porins. J Bacteriol 1997; 179: 6127-32.

9. Liedberg H, Lundeberg T. Silver alloy coated catheters reduce catheter associated bacteriuria. Br J Urol 1990; 65: 379-81.

10. Logan K. Indwelling catheters: developing an integrated care pathway package. Nurs Times 2003; 99: 49-52.

11. Maki DG, Tambyah PA. Engineering out the risk of infection with urinary catheters. Emerg Infect Dis 2001; 7: 1-6.

12. Piflkin M, Gökçe G, Yurdakul T. Temel enstrümantasyon ve sistoskopi. In: Anafarta MK, Yaman MÖ, eds. Campbell Üroloji (Çeviri). ‹stanbul: Öncü Bas›mevi, 2005: 111-4.

13. Riley DK, Classes DC, Stevens LE, Burke JP. A large randomized clinical trial of a silver-impregnated urinary catheter: Lack of efficacy and staphylococcal superinfection. Am J Med 1995; 98: 349-56.

14. Saint S, Elmore JG, Sullivan SD, Emerson SS, Koepsell TD. The efficacy of silver alloy-coated urinary catheters in preventing urinary tract infection: a meta-analysis. Am J Med 1998; 105: 236-41.

15. Saint S, Lipsky BA. Preventing catheter-related bacteriuria. Should we? Can we? How? Arch Intern Med 1999; 159: 800-7.

16. Saint S, Veenstra DL, Sullivan SD, Chenoweth C, Fendrick AM. The potential clinical and economic benefits of silver alloy urinary catheters in preventing urinary tract infection. Arch Intern Med 2000; 160: 2670-5.

17. Sorensen FB. Urinary tract infection in individuals with spinal cord lesion. Curr Opin Urol 2002; 12: 45-9.

18. Wyndaele J, DeRidder D, Everaert K, Heilporn A, Congard-Chassol B. Evaluation of the use of urocath-gel catheters for intermittent self- catheterization by male patients using conventional catheters for a long time. Spinal Cord 2000; 38: 97-9.

Nozokomiyal üriner sistem infeksiyonlar›n›n Türkiye’deki insidans›n› tam olarak söylemek mümkün olmamakla birlikte genel olarak tüm nozokomiyal infeksiyonlar›n %40’›na varan oran›ndan sorumlu oldu¤u söylenebilir. 1927 y›l›nda Frederick Foley’in prostatektomi uygulanan hastalarda kanamay› kontrol etmek amac›yla idrar sondas›n› bulup uygulamaya bafllamas›ndan sonra idrar sondas› hastaneye yatan hastalarda en s›k uygulanan invaziv giriflimi oluflturmufltur. Hastaneye yatan ortalama her dört-befl hastadan birisine idrar sondas›n›n tak›ld›¤› tahmin edilmektedir.

‹drar sondas›, endojen ya da ekzojen mikroorganizmalar›n vücuda giriflinde en önemli yollardan birisini oluflturmaktad›r. Günümüzde idrar sondas›n›n, tüm nozokomiyal üriner sistem infeksiyonlar›n›n %85’inin geliflmesinden sorumlu oldu¤u kabul edilmektedir. Bunun yan› s›ra idrar sondas›n›n kal›fl süresi ile sonda kapal› sistem bütünlü¤ünün durumu da nozokomiyal üriner sistem infeksiyonunun gelifliminde rol oynayan önemli faktörleri olufltururlar. Yap›lan çal›flmalarda sondal› olgularda sondan›n tak›l› kald›¤› her gün için bakteriüri geliflme olas›l›¤›n›n %2-16 oldu¤u saptanm›flt›r. Sonda kapal› sistem bütünlü¤ünün bozuldu¤u olgularda bakteriüri kümülatif insidans› dört günün sonunda %100’lere ulafl›rken sonda kapal› sistem bütünlü¤ünün korundu¤u olgularda 30 güne kadar gecikebilmektedir.

Nozokomiyal üriner sistem infeksiyonlar›n›n patogenezinde; mikroorganizmaya iliflkin faktörler, kona¤a iliflkin faktörler ve sonda rol oynamaktad›r. Sondaya ba¤l› üriner sistem infeksiyonlar›n›n patogenezinde biyofilm oluflumunun ayr› bir önemi vard›r. Bakteri ve mantarlar›n tutunmas›na ve hatta biyofilm tabaka içerisinde ço¤almas›na olanak sa¤larlar.

Sondal› olgularda ço¤u zaman hiçbir semptom olmaks›z›n bakteriüri görülebilmektedir. Sondal› bir olgudan al›nan idrar örne¤inin kantitatif kültüründe 105 cfu/mL ya da daha fazla

say›da üremenin olmas›; belirgin bakteriüri olarak tan›mlan›rken, belirgin bakteriüriye, idrarda lökosit ve ayn› zamanda klinik bulgular›n ya da laboratuar anormalliklerinin efllik etmesi; üriner sistem infeksiyonu olarak adland›r›l›r. Sondal› olgularda atefl bazen tek bulgu olabilir. Günümüzde hiçbir semptomu olmayan, lökositozu bulunmayan sondal› olgular›n, kantitatif idrar kültürlerinde 103cfu/mL say›da yeni

bakteri ya da mantar üremesine mikroskobik 10x100 lük incelemede 5 den fazla lökositin efllik etti¤i durumlar da %90 özgüllükle üriner sistem infeksiyonu olarak adland›r›lmaktad›r. Sondaya ba¤l› üriner sistem infeksiyonlar›n›n geliflmesinde kabul edilen üç mekanizma bulunmaktad›r.

1. Bakterilerin idrar sondas›n›n tak›lmas› s›ras›nda mesaneye ulaflmalar›

2. Periüretral ya da perianal bölgede bulunan bakterilerin sondan›n d›fl lümenine bulafl›p lümen d›fl› yoldan mesaneye

girmeleri

3. ‹drar sonda bütünlü¤ünün bozulmas› ile oluflan kontaminasyon sonucu bakterilerin lümen içi yoldan mesaneye yerleflmeleri

Yap›lan bir çal›flmada sondaya ba¤l› üriner sistem infeksiyonun;

• %22.1’inin sondan›n tak›lmas› s›ras›nda, • %28.6’s›n›n lümen d›fl› yoldan,

• %15.7’sinin lümen içi yoldan geliflti¤i, buna karfl›n • %33.6’s›n›n kayna¤›n›n saptanamad›¤› belirtilmifltir. Sondaya ba¤l› üriner sistem infeksiyonlar›ndan korunmada ve üriner sistem infeksiyon insidans›n› azaltmada s›ras›yla flu