• Sonuç bulunamadı

Yoksulluk Çıkmazı

İŞSİZLİK, YOKSULLUK VE YENİ BİR DÜNYA İ Özer ERTUNA a

2. Yoksulluk Çıkmazı

Yoksulluk, zengin ve fakir, tüm ülkelerin temel sorunlarından biridir. Doğal olarak bu sorun fakir ülkelerde daha şiddetli, zengin ülkelerde daha hafiftir. İnceleme kap- samımızdaki ülkelerin kişi başına gelirleriyle, yoksullukları Grafik 1’de sunulmuş- tur. Grafik te görüldüğü gibi, yoksulluk bilgisi bulunan, kişi başına milli geliri yak- laşık 30 bin doların üzerinde olan 7 zengin ülkenin, yoksulluk oranı yüzde 6,2 ile yüzde 19,8 aralığında değişmektedir. Bu grupta, en düşük yoksulluk oranı Fransa’da, en yükseği ise İspanya’da gözlenmektedir. Kişi başına milli geliri 18 bin 800 doların altında olan 26 ülkede yoksulluk oranları yüzde 2,8 ile yüzde 70 ara- sında değişmektedir. Nüfusunun sadece yüzde 2,8’i yoksul olan ülke son 30 yıldır çok başarılı bir gelişme gösteren, kişi başına milli geliri 7400 dolar olan Çin’dir. Öbür yandan, nüfusunun yüzde 70’i yoksul olan ülke, kişi başına milli geliri 2400 dolar olan Nijerya’dır. Çin ile ABD’deki yoksulluk oranlarının karşılaştırılması yoksulluğun sadece gelirle ilgili olmadığını açıkça göstermektedir. Dünyanın en zengin ülkesi kabul edilen, kişi başına milli gelirin 47 bin 400 dolar olan ABD’de yoksulluk oranı yüzde 12 dolaylarındadır. Oysa Çin’in kişi başına milli geliri sadece 7400 dolar, yani ABD’dekinin altıda birinden azdır. Buna rağmen Çin’de yoksulluk aranı sadece yüzde 2,8’dir.

Dünya üzerinde yoksulluğun geleceğine baktığımızda da durum çok iç açıcı değildir. Önümüzdeki 10 yılda, dünyadaki gelişmeler ve beklentiler hemen hemen kesinlik kazanmıştır. Bu gelişmelerden iki tanesinin de, dengesiz nüfus artışı ve temel kaynakların yetersizliği olacağı da hemen herkesçe kabul edilmektedir.5 Bu beklentiler altında, bugün 6 milyar 768 milyon kişi olan dünya nüfusuna 2020 yılında 750 milyon kişi daha eklenecektir. Bunun, konumuz bakımından önemli olan yanı, bu artışın çoğunun, fazla nüfusu geçindirme olanağı en az olan yoksul yerlerde gerçekleşeceğidir. Dünya üzerinde nüfus, yoksul ülkelerde daha hızlı artmaktadır.

5Diğer iki gelişme zenginliğin Asya’ya kayması ve evrensel veri erişimidir. Futureagenda, 2020 Yılında Grafik 1 Gelir ve Yoksulluk 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% 0 10000 20000 30000 40000 50000

Kişi Başına Milli Gelir

N u fu su n Y o ks u l o ra n ı Zenginler Diğerleri

Grafik 2, inceleme kapsamımızdaki ülkelerde yoksulluk oranlarını ile nüfus artışı ilişkisi sergilemektedir. Grafikte görüldüğü gibi yoksullukla, nüfus artışı arasında gözle görülür bir korelasyon vardır. Korelasyon katsayısı yüzde 45 dolaylarındadır. Grafiğin en ilginç yanı, zengin ülkelerde yoksulluk oranı ve nüfus artışının dar bir alanda kümelenmesi; diğer nispeten daha fakir ülkelerde yaygın bir görünüm arz etmesidir. Çalışma kapsamındaki zengin ülkelerde nüfus artışı yüzde 1,0’in altında; yoksulluk oranı da, yukarıda da belirttiğimiz gibi, yüze 6,2 ile yüzde 19,8 aralığın- dadır. Oysa, çalışma kapsamımızdaki nispeten fakir ülkelerde yoksulluk oranı yüzde 2,8 ile yüzde 70,0; nüfus artış hızı ise binde 6 azalış ile yüzde 3,6 artış aralı- ğındadır. Bu gözemler nüfusun, nispeten daha fakir, yoksullukla mücadele imkânla- rının daha dar olduğu ülkelerde arttığını kanıtlamaktadır.

Nüfusun yoksul ülkelerde hızlı artması, yoksulluğun önlenmesi için, zaten kıt olan imkan ve kaynakların önemli miktarlarda fakir bölgelere aktarılmasını gerektirecek- tir. Öbür yandan, herkesin kesin gözüyle baktığı gibi, dünyanın temel kaynaklarında önemli eksilmeler yaşanacaktır. Böyle bir ortamda, zengin ülkelerin, yoksulluğun yok edilmesi için gerekli transferlere yatkın olmadıkları görülmektedir.6 Bugün dünya üzerinde çok derin bir gelir dağılımı uçurumu bulunmaktadır. Dünya nüfusu- nun en fakir yüzde 10’u, dünya gelirinin yüzde 2,7’sini tüketmekte, en zengin yüzde 10’u ise, yüzde 27,3’ünü tüketmektedir. Bu gelir dağılımı uçurumu, sadece zengin ülkelerle fakir ülkeler arasındaki uçurum değildir. Ayrıca, hem zengin hem de fakir ülkelerin bünyelerinde de zengin ve yoksullar arasında benzeri bir uçurum vardır. Dünyanın en zengin ülkesi ABD’de bu uçurum dünya ortalamasından da geniştir. ABD’de en fakir yüzde 10 milli gelirin yüzde 2’sini, en zengin yüzde 10 ise gelirin yüzde 30’unu tüketmektedir. Dünya’nın zengin grubu olarak bilinen Avrupa Bir- liği’nde de durum bir nebze daha iyi olmasına rağmen dünya ortalamalarına çok yakındır. Avrupa Birliği’nde hane halkının en fakir yüzde 10’u gelirin yüzde 2,9’unu, en zengin yüzde 10’u ise gelirin yüzde 25,6’sını tüketmektedir. Dünya genelinde, 2010 yılında kişi başına gelir 11.100 ABD dolarıdır. Aynı yıl, Avrupa

6 Özyönetim teorisyeni Jaroslav Vanek böyle bir transferi gerekli görmektedir. Albert Perkins ile yaptığı bir söyleşide: “Sürdürülebilir bir dünya için bugünün dengininin onda biri, fakirinin on misli imkana kavuşması gerekir. Ancak bu ekonomik bir umuttur.” demektedir. http://www.ru.org/51cooper.html

Grafik 2

Nufus Artışı ve Yoksulluk

0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% -1,00% 0,00% 1,00% 2,00% 3,00% 4,00% Nufus Artışı N u fu su n Y o ks u l o ra n ı Zenginler Diğerleri

Birliği’nde kişi başına gelir 32.900 ABD dolar, ABD’de ise 47.400 dolardır. Mev- cut sistemimiz altında zengin ülkeler zenginliğini arttırma peşindedir ve mevcut tüketim eğilimlerinden herhangi bir şekilde fedakârlık edecek gibi görünmemekte- dir. Avrupa Birliği’ndeki kişi başına gelir düzeyi dünya geneline yayılacak olsa, dünyanın yarattığı gelirin 3,2 misline; ABD’deki kişi başına gelir düzeyi dünya geneline yayılacak olsa dünyanın yarattığı gelirin 4,3 misline ihtiyaç vardır. Zaten hızla tüketilen dünya kaynaklarının bunu sağlaması mümkün değildir. İnsanlık maddi açlığını azaltan, dünyanın yenilenemeyen doğal kaynaklarını israf etmeyen sistemler geliştirmek zorundadır.7 Bu sistemler yoksulluk sorununun çözümlenme- sine de yardımcı olacaktır.