• Sonuç bulunamadı

Uluslararası Para Fonu’na Üyelik

ULUSLARARASI PARA FONU: BRETTON WOODS’TAN İSTANBUL’A

2. Uluslararası Para Fonu’na Üyelik

IMF üyeliği bütün ülkelere açıktır. Uluslararası Para Fonu’nun kuruluş ana sözleş- mesine göre; Fon üyeleri, kurucu üyeler ve diğer üyeler olmak üzere ikiye ayrılır. Fon’un kurucu üyeleri Bretton Woods Konferansı’na katılıp 31 Aralık 1945 tarihine kadar IMF üyeliğini kabul eden ülkelerdir. Bu ülkelerin sayısı 35’tir (Vreeland, 2007).

Türkiye'nin IMF'ye katılması, IMF'nin finansal faaliyetlerine başladığı tarihten 10 gün sonra yani 11 Mart 1947’de gerçekleşmiştir. IMF’nin üye sayısı 10 yıl içinde 58’e, 1965’te 100’e ulaşmıştır. Afrika ülkelerinin bağımsızlıklarını elde etmeleri bu artışı sağlamıştır. Ancak soğuk savaş, üye sayısındaki artışı sınırlandırmıştır. Sov- yet nüfuzu altındaki birçok ülke IMF’ye üye olmamıştır. 1975 ve 1985’te de sıra- sıyla 130 ve 150’ye yaklaşan üye ülke sayısı, 1993’de 180’e yükselmiştir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra üye sayısı, Birleşmiş Milletlerin üye sayısına yak- laşmıştır. 2010 yılı sonu itibariyle IMF’nin üye sayısı 187’dir (IMF).

Her üye ülke, IMF ile ilişkilerini Hazine, Maliye Bakanlığı, Merkez Bankası veya Kambiyo İstikrar Fonu idaresi ya da bu nitelikteki görevlerle yükümlü bir kurumu aracılığıyla sürdürmek zorundadır. Üye ülkenin fon ile ilişkileri yürütmekten so- rumlu olan bu kurumuna “mali ajan” denilmektedir. Ayrıca, üye ülke kendi parası cinsinden fon adına tutacağı yükümlülükleri ve ödenmemiş kota bölümüne ilişkin taahhüt belgesini saklamak üzere Merkez Bankası veya benzeri bir kurumunu “mu- hafaza kurumu (koruma kurumu)” (depository) olarak belirlemek zorundadır. Bazı ülkeler Hazine ve Maliye Bakanlığını mali ajan ve Merkez Bankası’nı da muhafaza kurumu olarak belirlerken, bazıları da aynı kurumu her iki fonksiyonu da görmek üzere görevlendirmektedirler (Eğilmez, 1996).

2.1. Kotalar

Her üye ülkenin IMF’de belirlenmiş bir kotası vardır. Kota, üye ülke açısından bir çeşit üyelik ödentisi ya da (anonim şirket benzetmesine göre) sermaye payı niteli- ğindedir (Eğilmez, 1996). IMF’ye üye ülkelerin her biri, kota ödentilerinin %25’ini altın ve geriye kalan %75’ini ise kendi ulusal para birimleri cinsinden ödemekteydi. Bu nedenle bu % 25’lik kısım “altın dilimi” olarak adlandırılmıştır. Ancak altın diliminin ismi, 1978 yılında altın ile ödemenin kalkması bunun yerine SDR veya konvertibl para birimleriyle (ABD Doları, Euro, İngiliz Sterlini, Japon Yeni) ödenebilmesinden dolayı “rezerv dilimi” olarak değişmiştir. Kotalar; ülkelerin milli gelirleri, toplam rezervleri ve dış ticaret hacimleri, ihracat çeşitliliği gibi ekonomik göstergelere bağlanmıştır (Karluk, 1998). Yani üye ülkenin ekonomik performan-

sına göre kotası değişmektedir. Kotalar beş yılda bir gözden geçirilir ve Guvernör- ler Kurulu gerekli gördüğünde artırılabilir.

Ondördüncü Genel Gözden Geçirmede, yüzde 100’lük –IMF tarihindeki en yüksek artış- genel bir kota artırımı önerilmektedir. Bu durumda IMF’nin toplam kotası 238.4 milyar SDR’den 476.8 milyar SDR’ye yükselecektir. Aynı zamanda yaklaşık iki yıl süren bir tasarım aşamasının ardından büyük ölçekli kota ve temsil reformu 28 Nisan 2008 tarihinde, IMF’nin Yönetim Kurulu tarafından kabul edildi. Bu re- formun amacı, düşük gelirli IMF üyesi ülkelerin karar aşamasına katılımını ve tem- silini arttırırken, kotaların değişen ekonomik dengelere daha duyarlı olmasını sağla- maktır. Eylül 2006’da Çin, Kore, Meksika ve Türkiye’nin ad hoc (geçici) olarak kotalarının arttırılmasına karar verilmiştir. Nisan 2008’de, Yönetim Kurulu yeni bir kota formülü anlaşmasını; bu yeni kota formülüne göre hesaplanacak ve 54 ülkeyi kapsayacak olan ikinci tur ad hoc artışları; düşük gelirli ülkelerin temsilini arttırmak için temel oyların üçe katlanmasını onayladı (IMF, 2010c).

Kotalar IMF’de önemli fonsksiyonlara sahiptir. Bu fonksiyonlar şunlardır (Mirak- hor & Zaidi, 2009) (Seyidoğlu, 2003a).

1-Üyelik Katkısı: Her üye ülkenin IMF’ye yapacağı katkıyı (sermayeye katılım

payını) gösterir. Kotalar IMF’in mali kaynaklarının en önemli ve temel kısmını oluşturur. IMF’nin üye ülkelere yapmış olduğu finansal desteğin kaynağı olması bakımından büyük önem taşımaktadır.

2-Oy Gücünü Belirler: IMF’de üye ülkeler eşit oy miktarına sahip değildir. Kotalar

üye ülkenin IMF’deki oy gücünü belirler. Bir üye ülkenin kota miktarı ne kadar büyükse oy gücüde o kadar büyük olur. Çünkü oy gücünü temel belirleyicisi olan değişken oylar, üye ülkenin kota miktarına bağlıdır. Oy gücünün yüksek olması ise IMF kararlarında o üye ülkenin etkisini arttırır. Örneğin, 24 üyesi olan Yönetim Kurulu üyelerinin belirlenmesinde ülkelerin oy güçleri dikkate alınmaktadır.

Bu durum IMF’ye yönelik en önemli eleştirilerden biri olan az gelişmiş ülkelerin IMF kararlarında etkin olamaması sonucunu doğurmaktadır. Çünkü gelişmiş ülkeler kotalarının yüksek olması nedeniyle, IMF’in karar mekanizmasında daha fazla et- kindir. Örneğin ABD’nin toplam kota içindeki kota payı, yaklaşık yüzde 17 olduğu için oygücü de yüzde 17 civarındadır. Bazı kararlarda bu oy gücü doğal bir veto yetkisi –veto yetkisi olmamasına rağmen- kazandırmaktadır.

Üye ülkelerin oy sayısı, “sabit oy” ile “değişken oy” toplamından oluşmaktadır. IMF üyesi her ülkenin 250 adet sabit oyu (basic votes) vardır. Buna ek olarak IMF üyesi her ülke, kotasına bağlı olarak, değişken oya sahiptir. IMF’deki kotasının her 100,000 SDR’lık bölümü o ülkeye bir adet oy sağlar. Buna “değişken oy” adı veri- lir.

3-IMF’den Sağlanacak Kredi Miktarını Belirler: Kotalar, üye ülkenin IMF’den

yararlanacağı mali imkanların belirleyicisidir. Buna göre IMF'de kotası fazla olan ülkeler daha fazla mali kaynak kullanabilme imkanına sahipken, kotası düşük olan ülkeler daha az mali imkan kullanabilir.

4-Üye Ülkelere Tahsis Edilecek SDR miktarını belirler: Uluslararası rezerv ihtiya-

cına göre belirli dönemlerde IMF, Özel Çekme Hakları (SDR) oluşturmakta ve bu oluşturduğu SDR’leri üye ülkelere kotaları oranında tahsis etmektedir. Buna göre kota miktarı yüksek olan ülkeler daha fazla SDR tahsisi almaktadır.

2.2. Özel Çekme Hakları (SDR)

Kağıt altın olarak da bilinen ve 1969 yılında oluşturulan SDR , herhangi bir reel karşılığı olmayan, gücünü IMF üyesi ülkelerin onu kabul etmesinden alan uluslara- rası bir rezervdir. SDR yaratılması karşılında üye ülkenin IMF'ye altın, konvertibl para yada ulusal para yatırma şartı yoktur. IMF'nin diğer kredi mekanizmalarının aksine, ihtiyaç duyulduğunda şartsız olarak kullanılabilmektedir. İlk yaratıldığında 1 $ = 35 ons altın = 1 SDR şeklinde bir sabit değeri olan SDR, doların 1971 ve 1973 yıllarındaki devalüasyonları sonucunda, dolara karşı değeri artmıştır. Bu nedenle SDR'nin, doların değerindeki değişmelerden etkilenmesini önlemek amacıyla IMF, önceleri SDR'nin değerini 16 üye ülke parasında oluşan bir sepete bağlamıştır. Bu ülkeler dünya ihracatındaki payları % 1'den büyük olan ülkelerdir. Daha sonra, 1981 yılında ise sepete giren ülkelerin sayısı beşe indirilmiştir. Bu ülkeler (ABD, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa) dünya ekonomisinde en büyük etkinliğe olan, en büyük ihracat değerine sahip ülkelerdir. Bu ülkelerin sepetteki ağırlık oranları ise bu ülkelerin dünya finansman ve ticaret paylarındaki büyüklüğüne göre belirlen- mektedir (Karluk, 1998).

Toplam miktarı 9.3 milyar SDR olan birinci tahsisat, 1970-1972 döneminde dağıtıl- mıştır. 1979-1981 döneminde dağıtılan ikinci tahsisat ise, toplam SDR miktarını 21.4 milyar SDR’ye çıkarmıştır. Ağustos ve Eylül 2009’da yapılan iki tahsisat so- nucunda tedavüldeki SDR miktarı on kat artarak 204 milyar SDR’ye ulaşmıştır. IMF, kendi kullanımı için SDR tahsis etmez, sadece üye ülkelere tahsisatta bulunur (IMF).