• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE

3.3. Karadeniz Bölgesindeki Direniş Hareketleri

3.3.4. Erzurum Kongresi

Trabzonlular milli birlik ve beraberlik yolunda teşkilatlanırken daha bölgesel büyük bir beraberliğin gerekli olduğunu değerlendirmekteydiler. Bu fikirsel düşüncelerde birlik sağlamayı amaçlayan Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti; Doğu Karadeniz bölgesi içerisindeki üye temsilcileri ile Trabzon’da toplantı düzenlemiştir. Bu toplantıda Trabzon gibi Ermeni planlarında işgal bölgesi içinde kalan Erzurumlular ile yazışmalara girişmenin önemli olduğu tartışıldığı esnada aynı şekilde Erzurumluların da kendileri gibi düşünerek; 30 Mayıs 1919 tarihinde Trabzon’a soy, din, tarih birliği ile beraber kaderi de ortak olan Trabzon ve Doğu İlleri’nin işbirliği yapması gereken tarihi anın geldiğine ilişkin telgraf çektiklerini öğrenmişlerdir. Bunun üzerine toplantı halindeki cemiyet derhal doğu illerinin kongreye çağrılmasına, kongrenin Erzurum’da yapılmasına ve kongreye seçme temsilciler kadrosu ile katılım sağlanmasına karar vermiştir.415

Trabzonlular toplantıda almış oldukları karara uyarak temsilci gönderdikleri Erzurum Kongresi, 56 delegenin katılımıyla 23 Temmuz 1919 tarihinde Hoca Raif Efendi’nin açılışı ile başlamış ve kongre başkanlığına Mustafa Kemal Paşa (Atatürk), başkanvekilliğine Trabzonlu İzzet Eyüpoğlu seçilmiştir.416 Mustafa Kemal Paşa, kongre üyelerine “Saldırı ve işgallerin Ateşkes Antlaşması hükümlerine aykırı

412 Topallı, age, 118.

413 Şapolyo, age, 134.

414 age, 134.

415 Mahmut Goloğlu, Erzurum Kongresi (Ankara: Nüve Matbaası,1968), 28.

416 Kongreye katılan Trabzonlu temsilcilerin özgeçmişleri ile 56 delegenin illere dağılımı için bakınız.

Goloğlu, age, 28-29, 86.

100

olduğu”, “Milletimiz aleyhinde verilen hükümlerin ergeç iflasa mahkûm olduğu”,

“Milli akımın kahramanlık ruhu olduğu” başlıkları üzerinden bilgilendirme konuşması yapmış ve daha sonra konuşmasını “Milli iradenin ancak Anadolu’dan doğabileceğini, Milli iradeye dayanan bir Millet Meclisinin meydana getirilmesini ve gücünü milli iradeden alacak bir hükümetin kurulmasını” vurgulayarak sonlandırmıştır.417 14 gün süren Erzurum Kongresi sonunda Heyet-i Temsiliye seçilmiş:418 ve bir beyanname yayınlanmıştır. Bu beyanname şu şekildedir:419

1.“Trabzon Vilayeti ve Canik (Samsun) Sancağı ile Doğu Vilayetleri adını taşıyan (Erzurum, Elazığ, Diyarbakır, Van, Bitlis, Sivas) ve bu bölgedeki bağımsız livalar hiçbir sebep ve bahane ile birbirinden ve Osmanlı toplumundan ayrılması mümkün olmayan bir bütündür. Mutlulukta ve felakette ortaklığı kabul eder ve aynı amacı hedef edinirler. Bu bölgede yaşayan bütün müslümanlar birbirlerine karşı fedakârlık duygusu ile doludurlar, sosyal durumlarına karşı öz kardeştirler.

2.Osmanlı vatanının bütünlüğü ve milli bağımsızlığımızın sağlanması, Saltanat ve Hilafet Makamlarının korunması için milli kuvvetleri yapıcı duruma getirmek ve milli iradeyi egemen kılmak esastır.

3.Her türlü işgal ve müdahale, Rumluk ve Ermenilik teşkili gayesine yönelmiş sayılacağından, hep birlikte direnip savunma ilkesi kabul edilmiştir. Hıristiyanlara, siyasal egemenliği ve toplum düzenini bozacak biçimde yeni imtiyazlar verilmesi, kabul edilemez.

4.Hükümetin, buralarını bırakmak ve buralarla ilişiğini kesmek zorunda kalması ihtimaline karşı, Saltanat ve Hilafet Makamlarına bağlılığı, milli hakları koruyucu tedbirler ve kararlar alınmıştır.

5.Vatanımızda ötedenberi birlikte yaşadığımız Müslüman olmayan kimselerin kanunlarla pekiştirilmiş müktesap haklarına tamamıyla uyarız. Mal, can ve ırzlarının korunması, zaten dinimizin ve ulusal geleneklerimizin, ayrıca yasalarımızın esaslarından olmakla beraber, kongremizin genel kanısı ile de pekiştirilmiştir.

6.İtilaf Devletlerinden, Mondros Mütarekesinin imzalandığı 30 Ekim 1918 tarihindeki sınırlarımız içinde kalan ve her bölgesinde olduğu gibi, Doğu Anadolu İllerinde, büyük çoğunluğu İslam olan ve kültürel, ekonomik üstünlüğü de Müslümanlara ait bulunan ve birbirinden ayrılması imkânsız öz kardeş, dindaş ve soydaşlarınımızın oturduğu memleketlerimizin bölünmesi düşüncesinden vazgeçilerek; varlığımıza, tarihi, ırkı ve dini haklarımıza saygı gösterilmesi ve bu suretle, hak ve adalete dayanan bir karar verilmesi beklenir.

7.Milletimiz, “insani ve asri” amaçları yüceltir. Fen, sanayi ve ekonomi bakımından ihtiyaçlı durumuzu takdir eder. Bundan ötürü, devlet ve milletimizin iç ve dış bağımsızlığı, vatanımızın bütünlüğü saklı kalmak şartıyla; altıncı maddede açıklanan sınırlar içinde, milliyet esaslarına uygun ve milletimize karşı istila isteği olmadan herhangi bir devletin fenne, sanayie, ekonomiye ait yardımlarını hoşnutlukla karşılarız. İnsanlığı eseri ve umumun huzuru adına, böyle insancıl ve adaletli kuralları kapsayan bir barışın tezelden kararlaştırılması en büyük milli arzumuzdur.

8.Milletlerin kaderlerini kendilerinin çizdiği bu tarihi çağda, İstanbul Hükümetinin de milli iradeye boyun eğmesi zorunludur. Çünkü milli iradeye dayanmayan hükümetlerin kendi başlarına verdikleri kararlara milletçe uyulmadığı gibi, bu kararların, dışta da geçerli olmadığı ve olmayacağı, şimdiye kadarki olaylar ve sonuçlarıyla ispatlanmıştır. Bundan ötürü, milletin içinden bulunduğu korkulu durumdan ve kuşkudan kurtulma çarelerine başvurmasına hacet

417 Atatürk, Nutuk, 45.

418 Heyet-i Temsiliye’ye seçilenlerin kimlikleri için bkz. age,47.

419 Goloğlu, age, 110-111.

101

kalmadan hükümetimizin hemen milli meclisi toplaması ve bu suretle milletin ve memleketin kaderi hakkında alacağı bütün kararları milli meclisin denetiminden geçirmesi zorunludur.

9.Vatanımızın karşılaştığı üzücü olaylar ve aynı amaçla milli vicdandan doğan derneklerin anlaşma ve birleşmeleri ile meydana gelen kitle bu kere (Şarki Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adında bir topluluk haline getirilmiştir. Cemiyet, her türlü particilik akımlarının dışındadır. Bütün Müslüman yurdaşlarımız, cemiyetin tabii üyesidir.

10.Kongre tarafından seçilen bir Hey'eti Temsiliye (Temsilciler Kurulu) kabul edilmiş ve köylerden il merkezlerine kadar olan milli kuruluşlar birleştirilmiş ve sağlamlaştırılmıştır.”

Mustafa Kemal Paşa (Atatürk)’nın; bu beyannamede tespit önemli bazı maddelerin işaret ettiği ana noktalar şu şekildedir: 420

 Milli sınırlar içinde bulunan vatan parçaları bir bütündür. Birbirinden ayrılamaz. (Beyanname madde:6)

 Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı ve Osmanlı Hükümeti’nin dağılması halinde, millet topyekün kendisini savunacak ve direnecektir.

(Beyanname madde: 3)

 Kuva-yı Milliye’yi tek kuvvet olarak tanımak ve milli iradeyi hâkim kılmak esastır. (Beyanname madde: 3)

 Manda ve Himaye kabul olunamaz.(Beyanname madde: 7)

Bu maddeler incelendiğinde; Mustafa Kemal Paşa’nın işgale karşı halka dayalı direniş mücadelesi plandığı ve direnişin halkın “bağımsızlık” aşkı üzerinden kurulmaya çalıştığını belirtebiliriz. Erzurum Kongresi, her ne kadar Doğu vilayetlerinin bütünlüğünü ele almak amacıyla yola çıkan bir kongre gibi gözükse de ülkenin bütünlüğüne ve bağımsızlığına ilişkin almış olduğu kararlar ile toplantı sonucunda tüm yurda yönelik milli mücadeleyi gaye edinen kongreye dönüştüğü söylenebilir.

420 Maddelerin tamamı için bakınız. Atatürk, age, 45-46.