• Sonuç bulunamadı

4. GÜNEY CEPHESİ’NDE GAYRİNİZAMİ HARP ÖRNEKLERİ VE

4.5. Adana ve Çevresinin İşgaline Karşı Direniş

4.5.5. Adana Batı Cephesi’nde İşgale Karşı Direniş

4.5.5.1. Pozantı Bölgesi Harpleri

Adana Batı Cephesi Kuva-yı Milliye Komutanı Tekelioğlu Sinan Bey, sorumlu olduğu bölge içinde Fransızlar tarafından işgal edilmiş olan Pozantı’yı işgalden kurtarmak için öncelikle Pozantı ile Tarsus arasındaki yolların emniyetini almaya öncelik vermiştir.

Bu sebeple, Kuva-yı Milliye kuvvetleri yolun emniyetini sağlamak amacıyla, Pozantı yolu üzerinde Fransızlar tarafından işgal edilen ileri karakol vazifesi gören Çamalan Karakolu’nu işgalden kurtarmak için harekete geçmiştir. Adil Efe takma adlı Başçavuş Hüsnü (Yıldırım), onaltı kişilik kuvvetiyle Çamalan’a doğru giderken, Karageçit Köprüsü’nü imha etmek ile görevli Ermeni Jandarma kuvveti ve onlara yol gösterici Osmanlı Jandarma kuvvetinin köprüye geleceği zamanı öğrenmiştir. Bunun üzerine köprü bölgesinde pusu kurmuştur. Fransız yanlısı Türk Jandarma Komutanı İbrahim Çavuş ile Ermeni komutanları keskin nişancı yardımlarıyla vurularak, komutansız kalan kuvvetlerin dağılması sağlanmıştır. İstanbul Hükümeti’ne bağlı jandarmalar ise Adil Efe’ye katılmaya karar vermiş bu durum halkın Kuva-yı Milliye’ye katılımı üzerinde teşvik edici olmuştur.736 Bölgedeki ileri gelenlerden Dede Ağa ve Derviş Ağa gibi şahsiyetlerde müfreze kurmaya karar vermiştir. Son katılımlar ile birlikte müfrezesinin sayısını yaklaşık 125’e yükselten Adil Efe, 31 Mart 1920 sabahı alaca karanlıkta vermiş olduğu baskın ile Çamalan Karakolu’nu ele geçirmiştir. Fransız askerlerinden sağ kalan 9 asker esir alınmıştır.737

Adil Efe Müfrezesi, Pozantı yolu üzerinde stratejik bakımdan önemli bir konumda olan Gülek Boğazı’na hâkim mevkideki Kadirhan Karakolu’nu kuşatmak amacıyla harekete geçmiştir. Müfrezeye Kadirhan bölgesinde Üsteğmen Cemal (Efe) katılarak, komutayı üzerine almıştır. Fransızlara teslim olmaları teklif edilmiş fakat kabul edilmemesi üzerine silahlı çatışma başlamıştır. Karakol’un tüm haberleşme hatları kesilerek, yardım gelmesi engellenmiştir. Karakol kuvvetlerinin silah ve

736 Adil Efe, “Güney Bölgesi Milli Mücadele Tarihine Toplu Bir Bakış Mevzuunda”, Kuvayi Milliye Dergisi, s.12. (Mart 1959) : 13.

737 Lübnan ve Beyrut’da 7-8 yıl Osmanlı ordusunda ve Teşkilatı Mahsusa'da görev yapan daha sonra Milli Mücadele’de Mersin Bölüğünde başçavuş olarak görev yapan Adil Efe hatırasında bu tarihi 17 Nisan olarak belirtmiştir. Ancak bu tarih resmi kaynaklar ve diğer hatıralardaki tarihler ile uyumsuz olduğundan sehven yazıldığını değerlendirmekteyiz. Ayrıca Adil Efe müfrezesinin sayısını 125’e çıktığını belirtmiştir. Bazı kaynaklarda 34 olarak verilen rakamın müfrezenin başlangıcındaki rakam olduğunu değerlendirebiliriz. Çünkü müfrezenin komutanı Adil Efe olduğundan müfrezenin en son sayısına onun vakıf olacağı değerlendirildiğinden 125 sayısı dikkate alınmıştır. Adil Efe, age, 13;

Müfrezenin sayını 34 olarak belirten kaynaklar için Bkz. Kasım Ener, Adana Cephesi, 64; Kurtuluş Savaşında İçel (Anonim), (Mersin: Baha Matbaası, 1971), 157.

183

teçhizat bakımından üstün olmasından dolayı karakol ele geçirilmesi uzun zaman alacağından olası bir yardım kuvvetinin gelmesi durumunda zor duruma düşebileceğini değerlendiren Kuva-yı Milliye kuvvetleri gece gizlice karakol binasına yaklaşarak gazyağlı bez parçalarını karakola atarak yakmışlardır. Bunun sonucunda teslim olmak zorunda kalan Fransız kuvvetlerinden 21 esir alınmıştır.738

Kuva-yı Milliye kuvvetleri Pozantı yolu üzerindeki stratejik önemdeki Çamalan ve Kadirhan Karakollarını kontrol altına aldıktan sonra, Pozantı ile Adana arasındaki irtibatı sağlayan demiryolu hattı tahrip edilmiştir. Aynı zamanda hat üzerindeki Yaramış Köprüsü havaya uçurulmuştur. Çevredeki köylülerinde takviyesi ile birlikte Kuva-yı Milliye kuvvetleri Pozantı güzergâhı üzerindeki Kelebek Karakolu, Bucak ve Durak istasyonlarını da ele geçirmiştir.739 Kuva-yı Milliye kuvvetleri silahlı çatışmada teslim aldıkları Kelebek Komutanı Teğmen Pommier ile birlikte çok sayıda esiri Karaisalı kasabasına getirdiklerinde, yerel halk içerisinden Kuva-yı Milliye’ye katılmak isteyenlerinin sayısında önemli bir artış olmuştur. Fakat eldeki silah mevcudu yetersiz kaldığından herkese silah dağıtımı mümkün olmamıştır.740

Karaisalı’da teşkilatlanma faaliyetleri devam ederken, Tekelioğlu Sinan Bey, Adana İşgal Komutanı’na Adana’yı ve çevresini tahliye etmesini tebliğ etmiştir.

Fakat olumlu bir dönüş alamayan Sinan Bey, 03 Nisan 1920 tarihinde ise Pozantı yolu üzerindeki Hacıkırı’yı kuşatarak, teslim olmaları amacıyla Hacıkırı’yı işgal altında tutan Fransız Komutanı’na şu şekilde bir yazı göndermiştir:741

“ Müslüman ahali, Fransız Komutanlığının yanlış uygulamaları neticesinde maruz kaldıkları ve halen de devam eden zulüm ve işkenceden galeyana gelerek Kuva-yı Milliye’yi teşkil etmiştir.

Bu Kuva-yı Milliye birlikleri de Hacıkırı’yı kuşatmıştır. Türklerin himayesine sığınmanızı ve boş yere kan dökülmesine gerek kalmadan teslim olmanızı tebliğ ederim.

Sinan”

Fransız komutanının bu teklifi reddetmesi üzerine silahlı çatışma başlamıştır.

Bu harp esnasında Türk kuvvetleri 300’ü silahlı, geri kalanı silahsız yaklaşık 2000 kişi, Fransız kuvvetleri ise 1000 kişiden fazla silahlı kuvvete sahiptir. Üç gün boyunca süren bu harpten sonra Kuva-yı Milliye kuvvetleri tarafından 06 Nisan 1920

738 Kasım Ener, Çukurova’nın İşgali, 44; M. Hamdi Selanikli, “Birinci Kavaklıhan Muharebesi 11 Nisan 1920”, Kuvayi Milliye, s.7 (Nisan 1952):7; Cemal Efe, age, 69; Kurtuluş Savaşında İçel, age, 158.

739 ATASE, Sinan Bey’in Günlüğü, 12; Kurtuluş Savaşında İçel, age,158., Adil Efe, age, 13.

740 Hulki Saral, Tosun Saral, age, 63.

741 ATASE, Sinan Bey’in Günlüğü, 11.

184

tarihinde Fransız kuvvetleri birçok kayıp vermiştir. Türk kuvvetleri ise sadece 3 şehit, beş yaralı vermiştir.742

Hacıkırı’nın ele geçirilmesinden sonra Toroslar bölgesinde Fransız kuvvetlerinin hâkimiyeti altında Belemedik ile Pozantı merkezleri kalmıştır. Bu amaçla, Türk kuvvetleri Pozantı’dan önce Belemedik’i kuşatmışlardır. Kuva-yı Milliye karargâhı Belemedik’in kuzeyindeki Alman Mezarlığı’na alınmıştır.

Belemedik Fransız Komutanı’na Tekelioğlu Sinan Bey tarafından teslim olması amacıyla şu şekilde bir teklif gönderilmiştir:743

“Türkler öteden beri Fransızlara karşı beslemekte oldukları içten saygıyı şimdi de muhafaza ekmektedirler. Kilikya’da Ermenilerin icra etmekte oldukları zulme tahammül edemeyen Türkler, bu acı esaretten kurtulabilmek için silaha sarılarak Kilikya’nın önemli kısımlarını tekrar ele geçirmekte başarılı olmuşlardır. Herkesin mal ve canı emniyet altında olmak şartıyla kan dökülmesine meydan verilmeden teslim olmanızı insaniyet adına tebliğ ediyorum.

Sinan”

Fransız komutanın teslim olmayı kabul etmemesi üzerine iki gün süren harp sonucunda 10 Nisan 1920 tarihinde Belemedik işgalden kurtarılmıştır. Harp sonucunda Sinan Bey’in aktardığına göre; 52 kişilik Fransız kuvvetinden 40 ölü, sekiz yaralı, dört kişi esir olarak teslim alınırken, ganimet olarak ise, birer barut ve dinamit deposu, 70 çuval un ve arpa, altı adet otomatik tüfek ve sağlık malzemesi ele geçirilmiştir.744 Esir alınanlar arasında Pozantı Fransız Komutanı Binbaşı Mesnil’in eşi de bulunmaktadır. Toroslar bölgesinde Fransız işgali altında kalan tek yer olan Pozantı’daki Fransız komutanına Tekelioğlu Sinan Bey tarafından 48 saat içerisinde teslim olmasına dair teklif yazısı gönderilmiştir. Binbaşı Mesnil ise bu teklife askerlik şerefinin bu teklifi kabul etmesini mümkün kılmadığını bildiren bir cevap vermiştir. Ayrıca eşine gösterilen iyi yaklaşımdan dolayı teşekkür etmiştir. 745

Bu cevap üzerine taarruza geçen Kuva-yı Milliye kuvvetleri tel örgülere kadar gelmiş fakat tel örgüyü kesecek makas bulunamadığından karşı tarafa geçememişlerdir. Kuva-yı Milliye kuvvetleri bu taarruzları birçok defa tekrar etmiş fakat savunmayı kırmayı başaramamışlardır. Kuşatmadan dolayı Fransız kuvvetleri ise Adana ile haberleşmeyi uçaklar vasıtasıyla yürütmek zorunda kalmıştır.746

742 ATASE, Sinan Bey’in Günlüğü, 12; Adil Efe, age, 13; Ener, Çukurova’nın İşgali, 45.

743 ATASE, Sinan Bey’in Günlüğü, 14.

744 ATASE, Sinan Bey’in Günlüğü, 17; Ener, Çukurova’nın İşgali, 45.

745 İki komutan arasındaki yazışmaların tam metni için bkz. ATASE, Sinan Bey’in Günlüğü, 18.

746 Ahmet Remzi Yüreğir, “Milli Mücadelede Çukurova (56)”, Yeni Adana Gazetesi, 05 Mart 1953, 2.

185 4.5.5.1.1. Birinci Kavaklıhan Harbi

Pozantı’daki kuvvetlerini kurtarmak ve Türk kuvvetleri tarafından zapt edilen Kavaklıhan’ı ele geçirmeyi düşünen Fransız kuvvetleri ileri harekâta başladılar. İleri harekâta başlayan Fransız kuvvetleri bir piyade alayı, 3 batarya, tank ve zırhlı otomobillerle takviyeli bir süvari bölüğünden ibaret olmak üzere yaklaşık 3000 kişiden fazla bir kuvvete sahiptir.Bu ilerleyişi sürdüren. Fransız kuvvetleri 11 Nisan 1920 tarihinde Çamtepe, Kayadibi, Bayramlı köylerini ele geçirerek bu köyleri ateşe verdiler.747 Geceyi bölgede geçiren Fransız kuvvetleri iki kola ayrılarak taarruza geçip, müfrezeleri imha ettikten sonra Pozantı’daki Mesnil Taburu’nu kurtarmayı planladılar. Bu planı gerçekleştirmek amacıyla harekete geçen Fransız kuvvetlerine karşı koymaya çalışan Kuva-yı Milliye kuvvetlerinin mevcudu bölgede savaşan komutanlara göre 200’ü geçmemektedir.748

11 Nisan 1920 tarihinde Karaisalı’ya gelen Cemal Efe, 12 Nisan 1920 tarihinde sabaha karşı Kavaklıhan istikametinden hareket eden topçu, piyade ve 150 civarında süvari birliğine sahip Fransız kuvvetlerinin ilerlediğini öğrenmiştir. Bunun üzerine kendi aktardığına göre “13 yaşında çocuktan 70 yaşındaki adama kadar”

çeşitli yaşlardaki gönüllülerden oluşan 38 kişilik Kuva-yı Milliye kuvvetiyle harekete geçmiştir.749 Silahları bile birbirinden çok farklı olan 38 kişilik bu müfrezeyi ikiye ayırarak ateş menziline yaklaşan Fransız kuvvetlerine pusu kurmuş, ateş hattına girdiklerinde baskın yapmıştır. Baskın sonucunda kısa süreli dağılan Fransız kuvvetleri daha sonra topçularının desteğiyle toplanmaya çalışarak, müfrezenin olduğu yerlere topçu ateşi açmıştır. Küçük birlik olmanın vermiş olduğu avantajdan istifade eden Kuva-yı Milliye kuvvetleri geri çekilerek, sürekli yer değiştirerek açmış oldukları vur-kaç taktikleri ile Fransız kuvvetlerini şaşırtmıştır. Emin Ağa, Veli Haşim, Molla Kerim, Tekelioğlu, Kara Hacı müfrezelerinin de taarruza geçmesi sonucunda Fransız kuvvetleri vermiş oldukları insan, hayvan ve malzeme kayıplarından sonra daha fazla dayanamayarak geri çekilmek zorunda kalmışlardır.750 Bu harp esnasında, Kuva-yı Milliye kuvvetleri çok az sayıdaki

747 Cemal Efe, İstiklal Savaşında Adanalıların Kahramanlık Destanı (Burhaneddin Basımevi, 1937), 58; Arıkoğlu, age, 113; Selanikli, age, 10.

748 Cemal Efe, age, 58; Damar Arıkoğlu eserinde; bu müfrezelerde savaşan kişilerin büyük çoğunluğunun en önemli özelliğinin geçmiş deneyimlerinde Birinci Dünya Savaşı’nda Filistin ve Çanakkale Cephelerini tecrübe etmek olduğunu vurgulamıştır. Bkz. Arıkoğlu, age, 113.

749 Cemal Efe, age, 63

750 Hulki Saral, Tosun Saral, age, 72; ATASE, Güney Cephesi, 155.

186

mevcuduna rağmen uyguladığı gayrinizami taktikler ile kendisinden yaklaşık on kat daha fazla mevcuda sahip Fransızların ağır bir yenilgi almasını sağlamıştır.

4.5.5.1.2. İdama Mahkûm Edilen 15 Türk’ün Kurtarılması

Kuva-yı Milliye kuvvetlerinin Pozantı’yı kuşatma altında tutmasından dolayı Fransız kuvvetleri zor durumda kalmış ve Fransızlar ise bu duruma önlem olarak Adana merkezinde baskı ve denetim faaliyetlerini artırarak birçok Türk’ü sebepsiz yere tutuklamaya başlamıştır. Bu kapsamda, Kuva-yı Milliye kuvvetlerinin Ayran Tüneli’ne yapmış olduğu bir saldırıdan sonra o bölgede oturan bu olayla ilişkilendirilen Bahçe Kazası’nda 15 kişi tutuklanarak, haklarında Fransız Divanı Harbi tarafından idam kararı verilmiştir. Bu durum; Adana Valisi Celal Bey tarafından jandarma kanalı ile Kuva-yı Milliye teşkilatının bulunduğu Karaisalı Kaymakamı Sadettin Bey’e bir mektup ile bildirilmiştir. Gelen mektubu açan Sadettin Bey, gizli haberleşme yöntemi gereği hiçbir yazının gözükmediği mektubu suya batırarak notu okumuştur. Mektupta; anlam itibariyle “suçsuz bu 15 Türk’ün kurtarılması için, işgal makamları ile temasa geçilmesi ve eldeki esirlerle mukabele edileceğinin Fransızlara bildirilmesi” istenmiştir. Bunun üzerine Sadettin Bey, kırmızı ayyıldız basılı kağıtların üzerine birisi General Dufieux’a bir diğeri Albay Bremond’a olmak üzere iki tehdit mektubu yazmıştır. Milli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti başkanı Ahmet Remzi Yüreğir’in aktardığına göre bu mektuplarda şu ifadeler yazmaktadır:

“Bahçe tüneli meselesinden dolayı ve ermeni iftirasına uğrayan on beş Türk’ü Divanı Harbiniz tarafından idama mahkûm edilerek aç ve susuz olarak Nacaryan fabrikasında birbirlerine bağlı olduğu halde hapsedildiklerini ve hemen idam edilmek üzere olduklarını çok mevsuk olarak haber aldık. Bu gayri insani harekâta çok müteessir olduk. Masum olduklarını çok iyi bildiğimiz bu 15 Türk şayet idam edildiği takdirde elimizdeki esirlerinizden (O tarihlerde, Kelebek, Hacıkırı da bir bölük Fransız neferi ve zabitleri esir edilerek Niğde’ye sevkedilmişti.) iki misli neferi idam ederek ve sallar üzerine koyarak ırmak vasıtasıyla size göndereceğimizi arz ile takdimi ihtiramat eyleriz"751

Mektuplar; Adana’da çok sıkı kontrollerin olmasından dolayı bu işe gönüllü fedailer [İsmail (Burduroğlu), Hasan ve Eczacı Basri Bey] tarafından gizli bir şekilde elden ele mektubunun transfer edilmesi ve en son gizli olarak posta kutusuna atılması ile Fransız komutanlara ulaştırılmıştır. Mektup ulaştırıldıktan sonra Fransız

751 Ahmet Remzi Yüreğir, “Milli Mücadelede Çukurova” , Yeni Adana Gazetesi, 10 Mart 1953, 2.

187

komutanlar kararlarından geri adım atmak zorunda kalarak 15 Türk idam edilmekten kurtarılmıştır.752

4.5.5.1.3. İkinci Kavaklıhan Harbi

13 Mayıs 1920 tarihinde bölgedeki komutanlar tarafından Fransızlar hakkında bilgi toplayan casuslara dayanarak genel komutanlığa, Fransızların asker takviye etmekte olduğu ve yakın zamanda Pozantı’da kuşatma altında bulunan Fransız taburunun kurtarılmasına yönelik olarak saldırı hazırlığında oldukları bilgisi verilmiştir.753

Kuva-yı Milliye kuvvetleri, Fransız kuvvetlerinin sahip olduğu Birinci Dünya Savaşı sonlarına doğru savaş sahalarında görülmeye başlayan tankların zemin olarak düzgün olan yolu (şoşe) takip edeceğini değerlendirmişlerdir. Bu sebeple tankların izleyeceği güzergâhın dar bir kesiminde geceleri gemilerin ışıklarından istifade ederek hendek kazmışlar ve kazdıkları çukurları keşif uçaklarından saklamak amacıyla bezler ile örtmüşlerdir.754

14-16 Mayıs 1920 tarihleri arasında Kuva-yı Milliye kuvvetleri ile Fransız kuvvetleri arasında küçük çaplı birbirlerinin kuvvetlerini deneme amaçlı keşif ve taciz taarruzları yapılmış aynı zamanda Fransız uçaklarının taarruzları devam etmiştir. 16 Mayıs 1920 tarihinde ise Fransız uçakları tarafından bölgeye propaganda amaçlı Milli Mücadele’nin meşru olmadığı yolundaki İstanbul Hükümeti’nin fetvalarını yayımlayan Ferda gazetesi755 atılmış, Fransızların bu propagandasına karşı propaganda olarak cevabi yazılar ise Adana ve Tarsus’un uygun yerlerine Kuva-yı Milliye tarafından asılmıştır.756 Tekelioğlu Sinan Bey tarafından 11’nci Tümen Komutanlığına çekilen telgrafta “Fransız kuvvetlerinin Tarsus’taki miktarının 5000 civarında, ayrıca üç sahra bataryası, iki cebel bataryası ve çok miktarda makineli

752 Mektubun Fransız komutanlara ulaştırılmasına kadar yaşanan hadiseler hakkında bknz. Ahmet Remzi Yüreğir, “Milli Mücadelede Çukurova”, Yeni Adana Gazetesi, 12 Mart 1953, 2.

753 ATASE, Sinan Bey’in Günlüğü, 84-85; Cemal Efe, İstiklal Savaşında Adanalıların Kahramanlık Destanı (Burhaneddin Basımevi, 1937), 8; Kurtuluş Savaşında İçel, age, 247.

754 Birinci Dünya Savaşı sonlarında üretilip kullanılmaya başlayan tanklara karşı çok tecrübesi olmayan Osmanlı subaylarının ve halkının bu silaha karşı duygularını yansıtmak bakımından Kuva-yı Milliye gönüllü subaylarından Cemal Efe’nin eserinde belirttiği “korkunç silah” ifadesi önemlidir.

Cemal Efe, age,9; Arıkoğlu, age, 115.

755 Fransız aleyhtarı ve Milli Mücadele karşıtı Ferda gazetesi hakkında ayrıntılı bilgi için Bkz. İbrahim İslam, “Milli Mücadeleye Muhalif Bir Gazete: Ferda”, Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, s.12 (2009): 158-174.

756 ATASE, Sinan Bey’in Günlüğü, 89.

188

tüfekleri” bulunduğu bildirilmiştir.757 Kuva-yı Milliye kuvvetlerinin gayrinizami harbin önemli taktiklerinden olan nüfusun desteğini etkin bir şekilde kullandığını, Fransız kuvvetlerinin asker mevcutlarını Fransızlara ekmek sağlayan fırınlardan elde etmelerinden söylenebilir.758 Aynı olay özelinde ise Fransızların nüfusu kazanamamasının istihbarat noktasında savunmasız alanlara sebep olduğu değerlendirilebilir.

17 Mayıs 1920 tarihinde Fransızlar, Tarsus ve Yenice üzerinden, Yaramış, Karayayla ve Kavaklıhan istikametlerinde üç koldan beklenen taarruzlarına başlamışlardır. Fransız kuvvetlerinin silah teçhizatlarını incelediğimizde zamanın ileri teknolojisi olan tank, uçak, top ve zırhlı otomobilleri bu harpte kullandıklarını görmekteyiz. Kuva-yı Milliye kuvvetleri tanklara karşı almış oldukları önlemler gibi tren sevkiyatını engellemek için de rayları bozmuşlardır. Fakat Kuvayı Milliye kuvvetlerinin top ile ateş ederek, gelen kuvvetlere hasar verme imkânları olmadığından dolayı Fransız kuvvetleri rayları hızlı bir şekilde düzeltmişlerdir. 759

Fransız kuvvetleri Kavaklıhan bölgesine geldiklerinde tanklara karşı kurulan hendekler ile birlikte başka bir savaş hilesiyle daha karşılaşmışlardır. Bu savaş hilesinde çukur içerisine büyük bir varil ile yemek kazanlarının üzeri yorgan ve topraklar ile kaplanarak, üst kısmı hafif gözükecek şekilde tümsek oluşturularak patlayıcı düzeneği kurulduğu algısı yaratılmıştır. Fransızlar sahte bomba düzeneklerini gerçek sandığından bu yoldan tankları geçirmeye cesaret edememiştir.

Tankların ve arkadan gelen birliklerin bu bölgede beklemek zorunda kalmasından istifade eden pusudaki Kuva-yı Milliye kuvvetleri Hacı Yoldaş adlı bir askerin Fransız kuvvetlerinden ele geçirdiği otomatik silah ile ateş açması sonucunda Fransızların birçok kayıp vermeleri sağlanmıştır.760 Üç günden beri devam eden muharebe sonucunda yorgun düşen bu amaçla istirahate geçen bir Fransız taburu ise Emin Polat ve Derviş Ağa müfrezeleri tarafından yapılan ani baskın sonucunda ağır kayıplar vermiştir.761

Kuva-yı Milliye kuvvetlerinin harp esnasında yapmış olduğu diğer gayrinizami taktik ise; Kuva-yı Milliye kuvvetlerinden altı askerin, Fransız

757 ATASE, Sinan Bey’in Günlüğü, 91; Ahmet Remzi Yüreğir, “Fransızlar Bozantı için yeni hazırlıklara girişti”, Yeni Adana Gazetesi, 25.03.1953, 2; Kurtuluş Savaşında İçel, age, 249.

758 Cemal Efe, age, 12.

759 ATASE, Sinan Bey’in Günlüğü, 96.

760 Cemal Efe, age, 27; Arıkoğlu, age, 115.

761 Çelik, age, 271.