• Sonuç bulunamadı

4. GÜNEY CEPHESİ’NDE GAYRİNİZAMİ HARP ÖRNEKLERİ VE

4.4. Milli Mücadele Dönemi Öncesi Osmanlı Gayrinizami Harp Deneyimleri

4.4.2. Makedonya Sorunu ve Komitecilik

116

Bölgedeki aşiret reislerin hâkimiyeti sonlandırılınca Derviş Paşa ve Cevdet Paşa, Kozan bölgesinin idari ve iskân faaliyetlerini genişletmiştir. Kozan bölgesi;

“Sis (şimdiki Kozan), Belenköy, Kadirli” olmak üzere üç bölgeye bölünmüştür.

Kozan Sancağı ise dört kazadan (Sis, Kozan, Haçin, Belenköy) oluşturulmuştur.

Yeni kurulan yerleşim yerlerine hangi aşiretlerin ve ailelerin yerleştirileceği planlanmıştır.469 Tarım ve ticaretin geliştirilmesine çalışılmıştır. Aşiretlerin tekrar göçebe hayatına başlamasının önüne geçilmesi amacıyla çadırları zorla kaldırılmış, yerleşik hayata geçmeleri konusunda zorlanmışlardır. Kafkasya’dan getirilen göçmen Çerkezler sınır bölgelerine yerleştirilerek Avşarların göç etme yolları tutulmuştur.470

Sonuç olarak, Fırka-i Islâhiye kuvvetleri Kilikya bölgesinde sadece kısa çözümlü askeri müdahalelerde bulunmamış aynı zamanda geleceğe dair bölgenin ekonomik, tarımsal, sosyal, dermografik problemlerine kalıcı çözümler üretmeye çalışmıştır. Bu süreçte aşiret reislerine ve halkın kazanılmasına yönelik tercih edilen özgün yöntemlerin başarısı yadsınamaz bir gerçektir. Fırka-i Islâhiye kuvvetlerinin Kilikya bölgesinde gayrinizami kuvvetlere karşı yürütmüş oldukları harp esnasında tercih ettikleri teşkilatlanma ve yerleşim yerlerinin yeniden inşa modeli bazı aksaklıklarına rağmen günümüzün modern doktrinlerine rehber olacak nitelikte olduğu söylenebilir.

117

d) Arnavutlar; Arnavutluk bölgesininin yanında Kosova ve Makedonya’nın Arnavut halkların yaşadığı bölümlerini, kendi milli sınırlarına dâhil etmeyi planladıklarını görmekteyiz.472 Aktörlerin milli sınırlarına dâhil etmeyi plandığı toprak parçalarını incelediğimizde Makedonya’nın ortak kesişim noktasında olduğu dikkati çekmektedir.

Makedonya; yerel aktörler dışında dönemin büyük devletlerinin de bölgesel çıkarlarının kesişim noktasında olmasından dolayı özellikle “Şark Meselesi”

çerçevesinde Osmanlı Devleti’ne karşı kullanılan bir sorun olmuştur. Makedonya’nın bu stratejik önemi ilerleyen süreçte bölgede çıkacak olan sorunların ana temeline yerleşmesine, aynı zamanda aktörlerin birbirlerine karşı teşkilatlanma ve güç çatışması faaliyetlerinin merkez üssü olmasını sağlamıştır.

Osmanlı Devleti’ne karşı almış olduğu zafer sonrası Ruslar, bölgenin yeni hamisi olmak amacıyla milliyetçilik aracını başta Bulgarlar olmak üzere bölgenin diğer aktörlerini etkilemek için kullanmışlardır. Bu faaliyetlerin silahlı mücadeleye dönüşmesi amacıyla gerekli silah ve parasal desteği bölgeye sağlamıştır.

Milliyetçiliğin bölgenin aktörleri tarafından kabul görerek bölgeye uyarlanması ise Komitecilik faaliyetini doğurmuştur.473 Mahir Aydın’ın tespit ederek eserinde belirtmiş olduğu komiteler ve isimleri şu şekildedir: 474

1. Bulgar-Makedon Merkez Komitesi (1879) 2. Makedonya Komitesi (1887)

3. Muhibb-i Vatan Cemiyeti (1887)

4. Merkezi Edirne-Makedonya Komitesi (1890) 5. Makedonya Talebe Teşkilatı (1892)

6. Makedonya Politik Cemiyeti (1895) 7. Genç Makedonya Cemiyeti (1896)

8. Makedonya Bulgar Komitesi [Makedonya Dâhili Teşkilatı (1902)]475

472 Mehmet Hacısalihoğlu, “İttihadcılar ve Makedonya İhtilal Komiteleri: İttihad ve Terakki Hükümetinin Başlamasına Kadar İlişkiler, Pazarlıklar ve Sonuçları”, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, s. 38 (2003):101.

473 Komitecilik ve Komite kavramları için bkz. İsmail Akbal, “Komitacı Eylemlerin Son Temsilcisi İsmail Hakkı Tekçe ve Faaliyetleri”, Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi, s.13 (2011):71.

474 Mahir Aydın, “Arşiv Belgeleriyle Makedonya’da Bulgar Çete Faaliyetleri”, Osmanlı Araştırmaları IX, (1989):210

475 Altıntaş’a göre Makedonya- Edirne Bulgar İhtilalci Komitesi olarak bazı kaynaklarda anılan komite 1896 yılında Selanik’te toplanan I. Kongresi’nde Makedonya- Edirne Gizli İhtilalci Örgütü ismini aldı. Örgütün kısa adı ilk harflerinden oluşan TMORO, iç örgüt veya sadece örgüt oldu. 1905 yılından sonra bu örgüt VMORO, Balkan Savaşları’ndan sonra sadece VMRO olarak tanınmış oldu.

Bkz. Ahmet Altıntaş, Makedonya Sorunu ve Çete Faaliyetleri, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal

118

Bölgede komiteciliğin ilk oluşumları Bulgarlar üzerinde görülmüştür. İlk olarak Bulgar komiteciliği Sofya merkezinde örgütlenmiştir. Komiteciler, pskilojik harbi bölgede etkin olarak kullanmıştır. Komiteciliği teşvik edici broşürler halka dağıtılmış, okullar komiteciliği anlatan eğitim kurumlarına dönüşmüştür. Komiteciler silaha el basıp yemin ederek komiteye kabul edilmiş ve hiyerarşik bir örgütlenme zincirinde çetelerde476 görev almışlardır. Komitecilik aynı zamanda görev başarılamadığında idama hükmedecek kadar sert kuralları içerisinde içerisinde bulundurmuştur. Komiteciler daha fazla siyasi kazanç sağlamak amacıyla bölgede suikastler yaparak kargaşa ortamı oluşturmuşlardır. Adam kaçırma (Avrupalı devlet görevlileri dâhil) olayları olağan bir durum haline gelmiştir. Bombalama tarzı suikast olaylarının temelinin Bulgar komiteciler tarafından atıldığını söyleyebiliriz.

Komiteciler bu yöntemle yerel/yabancı bürokrasi ve iş dünyasının yoğun kullandığı Osmanlı Bankası, Alman Kulübü ve Kolombo Otellerini bomba ile patlatmıştır.477 Komitecilerin bu faaliyetleri yapmasının altında yatan sebeplerden biri Osmanlı Devleti’nin bölge üzerinde otoritesinin zayıflığını göstererek Avrupalı Devletlerin Makedonya’ya müdahalesini sağlayarak, bölgesel sorunları uluslararası alana taşımaktır.

Yerel halkın desteğinin kazanılması amacıyla tatlı sert politikalar üretilmiştir.

Komiteciliğe başlangıçta düşük olan köylü desteği, milliyetçilik temelli çatışmaların başlamasıyla köylülerin iki ateş arasında kalması, devlet memurlarının baskısı ve otorite boşluğu sonucunda komiteciliğe desteğe dönüşmüştür. Köylü halkın kazanılması sonucunda Köy Komite Heyetleri kurulmuştur.478 Böylece köyler güvenli üs durumuna geçerek komitecilerin silahları ve cephanelerini gizli bir şekilde muhafaza ettiği güvenli alanlar olmuştur. Eylemler gerçekleştiren komiteciler köylerine tekrar dönerek masum birer Bulgar köylüsüne bürünerek takipten

Bilimler Dergisi, c. VII, s. 2 ( 2005):81; Tarık Zafer Tunaya eserinde; Makedonya’daki komitenin 1893 yılında kurulduğunu ve ilk adının “Makedonya-Edirne İhtilalci İç Örgütü ‘Viteşna Makedonska i Odrinska Revolütsionna Organizatsiya’ (VMRO)” olduğunu belirtmiştir. Bulgar komitesinin kuruluş tarihi hakkında ise 1895 ile 1896 tarihi olup/olmadığı konusunda tarihçiler arasında ihtilaf olduğunu belirtmiştir. Bkz Tarık Zafer Tunaya, Türkiyede Siyasal Partiler, c. 1, 2 bs. (İstanbul: Hürriyet Vakfı Yayınları, 1988):515.

476 Tarık Zafer Tunaya eserinde “komite ve çete” arasındaki farkı özetle Komite’yi; kurmay ve karar organı olarak Çete’yi ise uygulayıcı niteliği ağır basan vurucu kuvvet olarak tanımlar. Bkz. Tarık Zafer Tunaya, age, 509.

477 27 Nisan 1903 tarihinde Bulgar öğretmeni Yorgi tarafından, Fransız gemisinde saatli bomba patlatılmıştır. Daha sonra yakalanıp hakkında idam kararı verilmesine rağmen Sultan II. Abdülhamid tarafından affedilmiştir. Bkz. Aydın, age, 218-219.

478 Köy meclisi, bir reis, bir sandık emini, bir voyvoda, bir müşavir ile haberleşme ve hesapları idare edecek bir kâtipten oluşmaktadır. Bkz. Altıntaş, age, 84.

119

kurtulmuştur. Osmanlı Devleti’nin ise bu gizli komiteye karşı öncelikle almış olduğu tedbirler; silah geçişini engellemek amacıyla hudut birliklerinin mevcudunu artırmak, komitecileri ölü veya diri getirenlere mükâfat, Bulgar köylülerin birbirleri hakkında kefil tutulmaları, yakalanan komitecilerin ağır cezalara çarptırılması ve bölgeye istihbarat memurlarının sevkedilmesidir. Osmanlı Devleti diğer taraftan halkı kazanmak adına Makedonya halkına yeni imkânlar sunan ıslahat çalışmaları uygulamaya çalışmıştır. Bu ıslahat uygulamaları yeni iş imkanları, arazi anlaşmazlığı problemlerinin devlet tarafından çözülmesi, bölge halkları arasındaki kilise ve okul gibi problemlerin çözümü, Nasihat Komisyonları kurulması ve ciddi suçlara karışmamış olanların af edilmesine kadar birçok hususu barındırmaktadır.479 Fakat ıslahat çalışmalarının sahadaki uygulaması ise hükümetin hedefleri ile aynı orantıda gerçekleşmemiştir. Özellikle bölge köylülerine karşı hükümetin ılımlı ve uzlaşıcı tutumuna karşı yerel memurların (vergi memurlarının uygulamaları) tutumu bir o kadar sert olmuştur. Aynı zamanda sınır güvenliğinden sorumlu memurların silah geçişi gibi konularda ihmalkâr tutumu da bu sürece eklenince komiteciliğin yerel halk tarafından daha geniş katılımlarla desteklenmesinin yolunu açmıştır.

1903 yılına kadar Makedonya bölgesinde 86 çete savaşı yapılmıştır. En önemli isyan faaliyeti İlinden İsyanı ise oniki gün sürmüş ve Osmanlı ordusu tarafından başarılı bir şekilde bastırılmıştır. Bu olay komite içerisinde bölünmeye ve yeniden teşkilatlanmaya sebep olmuştur.480 Komitecilerin çete faaliyetleri sürerken komiteciler ile mücadeleyi sürdüren Osmanlı subayları içerisinde de bir karşıt oluşum filizlenmeye başlamıştır. Sürecin iyi yönetilmediğini düşünen Manastır, Selanik ve Edirne’deki İkinci Ordu ile Üçüncü Ordu’nun subayları inisiyatif alarak vatanı kurtarmak amacıyla gizli oluşum içerisine girmişlerdir. Bu subayların özelliği komitecilere karşı savaşırken, onların gerilla taktikleri ile teşkilatlanma şekillerini aynı zamanda öğrenmeleridir.481

1906 yılında subayların ve bölge Müslümanlarının yer aldığı Osmanlı Hürriyet Cemiyeti kurulmuştur. Bu cemiyetin 1907 yılında İtttihad ve Terakki Cemiyeti ile birleşimi sonrasında Selanik (dâhili) ve Paris (harici) hattında

479 Aydın, age, 227-230.

480 Komite kararıyla Virthouistler ve Sandanistler olarak iki grup oluşturulmuştur. Ayrıntılı bilgi için bkz. Tunaya, age, 513.

481 Akbal, age, 75.

120

teşkilatlanan Jön Türk hareketi Makedonya Meselesine ortak olmuştur.482 Cemiyet;

Makedonya’daki problemlerin çözümünü Abdülhamid’in anayasal ve parlemanter düzene geçişi ile çözülebileceğine inanmaktaydı. Cemiyet; Osmanlı Devleti’ni ayakta tutmak için ayrılıkçı politikalar yerine genel vatan (vatan-ı umumi) politikasında kararlı olduğundan bölgedeki diğer komiteler ile ilişki kurmuştur. 483 Cemiyet, komiteler ile yürütmüş olduğu silahlı mücadeler ve sonrasında girmiş olduğu ilişkiler sonucunda ihtilal fikirlerinden etkilenerek Makedonya’daki sorunun çözüm anahtarını ihtilal yaparak iktidarı devralmakta bulmuştur. İktidar sonrası süreçte de komiteler ile ilişkiler devam etmesine rağmen her komitenin etnik milliyetçilik temelli kendi lehine istekleri, ilerleyen süreçte İttihad ve Terakki Cemiyeti için Makedonya sorununun çözülemeyen bir problem olarak devam etmesine neden olmuştur. Komiteler arasındaki etnik güç çatışmaları Balkan Savaşı ile birlikte en üst zirvesine dönüşerek Osmanlı Devleti’ne karşı devlet düzeyinde silahlı mücadeleye dönüşmüştür.

Makedonya bölgesinde Osmanlı subaylarının ve memurlarının komitecilerden kazandığı çete muharebeleri ve teşkilatlanma tecrübelerinin siyasi izdüşümü olan İttihad ve Terakki Cemiyeti’nin iktidarı ele geçirmesiyle birlikte Osmanlı Devleti bünyesinde komiteci olarak adlandırılan bir teşkilat doğmuştur.484 Bu teşkilat üyelerinin örgütlenme tarzı Makedonya’da oluşan komitelere benzerlik göstermiş, gizlilik, cesaret, örgütlenme yeteneği ve gerilla yeteneklerine sahip olmak bu teşkilat üylerinin bir yaşam tarzı olmuştur. Cemiyet üyelerinin bazıları gerilla deneyimlerini Enver Paşa gibi Bulgar, Rum, Sırp çetelerini takip ederken deneyimlemiş,485 bazıları ise bu yeteneklerini Sultan II. Abdülhamid’i protesto etmek için kullanmışlardır. Resne’de bulunan Kolağası Niyazi Bey askeri depodan aldığı silahları oluşturmuş olduğu asker ve sivil karışık kalabalık gruptan oluşan çetesiyle dağa çıkarak Abdülhamid’e isyan etmiştir.486 Cemiyet üyeleri sonraki süreçte iktidarı ele geçirince Osmanlı Devleti’nin dâhili ve harici bölgelerinde çeteler ile muharebelerine devam ederek vatanı korumak amacıyla gayrinizami taktikleri kullanmışlardır.

482 Hacısalihoğlu, age, 104-105; Şevket Süreyya Aydemir, Makedonya’dan Ortaasya’ya Enver Paşa (1914-1922), c. 1, 3.bs, (İstanbul: Remzi Kitabevi, 1993), 258. ; Cemiyet üyesi Enver Paşa’nın kendi kaleminden yemin belgesi için bkz. Tunaya, age, 525; Yemin töreninde uygulanan ritüelin bir benzeri Güney Cephesi’nde Milli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerine katılım esnasında uygulanmıştır.

483 Sandanksi grubunun Jön Türkler ile ilişkisi için bkz. Hacısalihoğlu, age, 111.

484 Zafer Tunaya’nın aktarımına göre; İttihat ve Terakki her zaman bir “komite”, İttihatçılar da

“komiteci” olarak adlandırılmışlardır. Bkz. Tunaya, age, 525.

485 Enver Paşa, çete takibinde göstermiş olduğu başarılardan dolayı binbaşı rütbesine yükseltilmiştir.

Bkz. Aydemir, Enver Paşa, c. 1, 272.

486 Sina Akşin, Siyasal Tarih, Türkiye Tarihi 3 Osmanlı Devleti 1600-1908 (İstanbul: Cem Yayınevi, 2011), 183.

121