• Sonuç bulunamadı

Saimbeyli (Haçin) Bölgesindeki Harpler

4. GÜNEY CEPHESİ’NDE GAYRİNİZAMİ HARP ÖRNEKLERİ VE

4.5. Adana ve Çevresinin İşgaline Karşı Direniş

4.5.4. Adana Doğu Cephesi’nde İşgale Karşı Direniş

4.5.4.6. Saimbeyli (Haçin) Bölgesindeki Harpler

Haçin (Saimbeyli) kazası Birinci Dünya Savaşı öncesi 4800 evi bulunan, yaklaşık 30.000 nüfuslu, Ermeni nüfusun en yoğun yaşadığı kaza merkezlerinden biridir.721 Haçin (Çatak) Çayı’nın kenarında kayalık bir sahada kurulmuş bir kasabadır. Ermeni nüfusun çokluğundan dolayı Birinci Dünya Savaşı’nda isyan hareketlerinin görüldüğü kasaba, çok sayıda vermiş olduğu Ermeni göçünü, Birinci Dünya Savaşı sonrasında işgal devletlerinin teşvikiyle geri dönüş şeklinde tekrar almıştır. Bu durum Kuva-yı Milliye kuvvetleri için bir dezavantaj oluşturmaktadır.

Çünkü nüfusun içerisindeki çoğunluk Fransız kuvvetleri tarafından kullanılabilecek olan kuvvete dönüşmüştür. Bu yoğun Ermeni nüfus bir süre sonra kışkırtmalar ile birlikte tarihsel öç alma duygusu ile köylerdeki Türk ve Müslüman halka karşı şiddet ve yağma olaylarına başlamıştır.

719 Blockhouse (Blokhavz): Atış gücü yüksek silahlara karşı korunmak için yapılan dayanıklı beton sığınaklara genel olarak verilen addır. Duvarlarında ateş etmek için mazgallar bulunan orta ölçekli binalardır. Genel olarak üst kat gözetleme, orta kat yaşam alanı, alt kat ise depo maksatlı olarak kullanılan üç kattan oluşmaktadır. Balkan Savaşında; gerilla harbi uygulayan Balkan çetelerine karşı Osmanlı subayları tarafından oluşturulan adına blokhavz adı verilen blockhouseler hakkında bilgi almak için Bkz. Güneş, Osmanlı Gayrinizami Harp Tecrübesi, 63.

720 Bu harp esnasında; Fransızların kaybını 300, Kuva-yı Milliye kuvvetlerinin ise 7 olduğunu belirten kaynaklar için bkz. Çelik, age, 224; Ener, age, 105; Tevfik Coşkun, age, 30-31; Bu muharebe esnasında cesaret göstergesi olarak tankın üzerine atlayarak içeridekileri imha etmeye çalışırken şehit olanların olması gayrinizami taktiklere örnek olaydır.

721 ATASE, Güney Cephesi, 208; 1865 yılında Fırka-i Islahiye Kuvvetleri bölgede yürüttüğü iskân faaliyetleri esnasında Halaçoğlu’nun çalışmalarına göre Haçin kasabasına 1738 Haneli 5939 Ermeni Nüfusu yerleştirmiştir. Bkz. Halaçoğlu, Fırka-i Islâhiye ve Yapmış Olduğu İskân, 16.

178

Haçin kasabasının dağlık, ormanlık ve sarp kayalıklı coğrafi özelliğinden dolayı doğudan batıya geçiş ancak belli noktalardan ve geçitlerden olabilmektedir.

Bu son durumu değerlendiren Kuva-yı Milliye kuvvetleri Haçin kasabasının batısında olan Develi dolaylarında toplanmaya başlamıştır. Mevsim’in kış olması, arazinin engebeli olmasından dolayı birliklerin ulaşımını güçleştirecek bir durum ortaya çıkmıştır. Bu bölgeden geçişi sağlayacak olan Saimbeyli’nin kuzey bölgesinde olan Gezbel Gediği ile batısında olan sadece yayaların geçmesine müsaade eden Kevetlibel Gediği bulunmaktadır. Başka türlü dağların çok sarp ve engebeli olmasından dolayı geçiş imkânı yoktur.722 Bu sebeple Kozanoğlu Doğan Bey gelinceye kadar bölgede esaslı bir teşkilat yapılamamıştır. Doğan Bey’in gelişi ile birlikte Develi bölgesinde teşkilatlanma faaliyetleri başlamış ve ilk olarak “Yaşar Bey” takma adını kullanan Belediye Reisi Osman Efendi komutasında 40 kişilik bir kuvvet oluşturulmuş ve emrine bir yedek subay yardımcı olarak verilmiştir. Osman Bey, ilk iş olarak köylerden silahlı gönüllü kuvvetler oluşturmak ve Haçin hakkında bilgi toplamak amacıyla faaliyete geçmiştir. Aynı şekilde 06 Mart 1920 tarihinde Pungu (Kılıçkaya) köyünde bulunan yaklaşık 50 kişilik kuvvetin komutanı Sehlikzade Hasan Efendi’de silahlı gönüllü kuvvetler toplamak ve Mağara (Tufanbeyli) nahiyesi ile Şansa köyü hakkında bilgi toplamak amacıyla faaliyete başlamıştır. Gönüllülerin sayısı yeterli mevcuda ulaşınca Kuva-yı Milliye kuvvetleri yarıya bölünerek Develi ve Tomarza’daki piyade nizamiye bölükleri birleştirilmiştir.723

Kilikya Ermenilerinin yaptıkları şiddet ve yağma olaylarına karşı Heyet-i Temsiliye Başkanı olarak Mustafa Kemal Paşa tarafından “Türk halkının kendi kendilerini müdafaa etmelerinin sorumluluğunun kendilerine ait olduğunun halka anlatılarak, bu şekilde milli bir aydınlanma oluşturulması” gerektiği ifade edilmiştir.724 Alınan bu emir uyarınca 20’nci Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa tarafından Kilikya Kuva-yı Milliye Komutanı Kozanoğlu Doğan Bey’e (Binbaşı Kemal) harekâtın nasıl yapılacağı konusunda detaylı emir yayımlanmıştır. Bu emirde paragraflardan birinde geçen “Saldırıda bulunmayan düşman kuvvetlerine katiyen taarruz edilmemesi ve harekâtın mahalli ve milli kuvvetler ile yapıldığını ve özellikle

722 Tufan, Kilikya Doğu Bölgesinde, 103.

723 Toplanan gönüllü kuvvetlerin sayısını 300 olarak belirtilmiştir. Bkz. Hulki Saral, Tosun Saral, age, 107

724Mustafa Onar, Kuruluşundan Kurtuluşuna, bağlantıları ile Saimbeyli, (Adana: Ekin Yayıncılık), 177.

179

Ermenilerin İslamlara mezalim yaptığını harice karşı göstermek çok faydalıdır.” 725 ifadesi, Türk karar vericileri tarafından uluslararası propaganda ve diplomasi vasıtalarının etkin kullanılmakta olduğunu göstermektedir.

Yahyalı’da oluşturulan gönüllü kuvvetler ile Niğde’den gönderilen iki toptan ibaret dağ bataryası 80 atımlık cephanesiyle birlikte Develi’ye gelmiştir. 12 Mart 1920 tarihinde harekâtı başlatmak üzere Develi’den harekete geçen Kozanoğlu Doğan Bey, Kuva-yı Milliye kuvvetleri ile birlikte Gezbel Geçidi’nden geçmiştir.

Sadece yaya geçidine elverişli olan bu geçitten topları geçirmek zorlu bir süreçten sonra başarılabilmiştir. Feke ve Doğanbeyli’yi işgalden kurtaran Kamberlizade Osman Bey ile Sehlikzade Hasan Bey ve Tomarza Müfrezesi Gezbel’de toplanmıştır.

Şar köyü, Kuva-yı Milliye kuvvetleri tarafından 15 Mart 1920 tarihinde sarılmıştır.726 Kozanoğlu Doğan Bey; 16 Mart 1920 tarihinde Haçin Kuşatması’nı başlatarak, karargâhını Yeşiltepe adını verdiği Yellibelen’e kurmuştur. Doğan Bey, Haçin kasabasını göndermiş olduğu yaklaşık 50 kişilik müfrezeler ile kuzeyden ve güneyden çevreleyerek, kasabanın ulaşımını kesmiştir. Haçin’in güneydoğu kesimine ise kuvvetli bir müfreze gönderilmiştir. Batı kısmı ise Kötün dağındaki geçitler üzerinden tutulmuş ve Saimbeyli (Haçin) kontrol ve gözetim altına alınmıştır. Diğer taraftan köy halkları silahlandırılarak Saimbeyli Müftüsü komutan olarak atanarak ek kuvvet oluşturulmuştur. Feke bölgesindeki köylerden oluşturulan bu kuvvet ile Saimbeyli’deki Ermenilere silah ve cephane getiren kafileye baskın düzenlenmiştir.

Bu kuvvetlerden ele geçirilen onbeş katır yükü silah ve cephaneye Kuva-yı Milliye kuvvetlerince el konmuştur. Kuva-yı Milliye kuvvetleri Haçin (Saimbeyli) kasabasını işgalden kurtarabilmek amacıyla öncelikle Mağara nahiyesindeki Urumlu köyünü işgal etmiştir. Yeni teşkilatlanan Göksun, Sarız ve Toplar birlikleri ile Kuva-yı Milliye kuvvetleri Şar ve Haçin’e karşı taarruza hazır duruma gelmiştir.727

05 Nisan 1920 tarihinde Kuva-yı Milliye, Haçin (Saimbeyli) taarruzu öncesinde Saimbeyli (Haçin)’yi tüm yönlerden kuşatmıştır. Burada Kuva-yı Milliye kuvvetlerine 200 civarında nizamiye bölüğü ile 2000 civarındaki yerel halkta destek olmuştur. Haçin’de konuşlu Ermeni savaşçılar ise; göçle gelenler dâhil 1500’ü silahlı (1000 süvari+500 piyade) toplam 15000 civarında olduğu ve 8 makineli tüfek ile

725 Hulki Saral, Tosun Saral, age, 109.

726 Bu bölgede bulunan Ermeni kuvvetlerinin sayısının 500 olduğuna dair bkz. Onar, age, 219,248.

727 Hulki Saral, Tosun Saral, age, 110.

180

birçok bombasının bulunduğu tahmin edilmektedir.728 Ermeniler kasabanın taş ve yüksek binalarını savunmaya yönelik kullanmak için tertip almışlardır.

06 Nisan 1920 tarihinde topçu atışıyla birlikte Türk kuvvetleri taarruza kalkışmıştır. Fakat Ermenilerin savunma tertibatı yıpratılmasına rağmen kırılamamıştır. Mayıs ayında; yapılan piyade atışlarının taş ve yüksek binalara etkisi zayıf olmasından dolayı Genelkurmay Başkanlığına en az dört topa ihtiyaç olduğu bildirilmiş fakat bir top gönderilebilmiştir.729 Fakat Ermeni kuvvetleri Tepe Mahallesi’nde taş ve yüksek binaları ellerinde bulundurduğundan piyade kuvvetleri yetersiz kalmakta, top ihtiyacı daha fazla hissedilmeye başlamıştır. Topların cephanesinin bir süre sonra azalmış olmasından dolayı Ermeni kuvvetlerinin savunması kırılamamıştır. Haçin kasabasındaki Ermeniler gayrinizami harbin gizlenme taktiğini bu savaşta çok iyi kullanmışlardır. Kent merkezinde ortalıkta kimseler gözükmüyor, herkes yeraltından açılan tünelleri ulaşım yöntemi olarak kullanmıştır. Bu harp sahası tam olarak gayrinizami kuvvetlerin birbirlerine karşı mücadele örneğidir. Ermenilerin gizlenme ve savunma tertibatları çok iyi olduğundan yetersiz silah gücü ile savunma uzun süre kırılamamıştır.730

Türk gayrinizami kuvvetlerinin dezavantajı ise ekin ve hasat zamanına göre harp sürecinde mevcudu kimi zaman 2000’e ulaşırken, kimi zaman 300-500 civarına kadar düşmüştür. Bu kuvvet azalmalarını iyi analiz eden Ermeniler anlık saldırılar ile Türk kuvvetlerinin geri çekilmesini sağlamaya çalışmıştır. 23 Eylül 1920 tarihinde kuşatmayı atlatmayı başaran 100-150 kişilik bir Ermeni kuvveti Türk köylerine saldırarak birçok insanı öldürmüş ve köyleri yağmalamıştır. Köyden aldıkları erzaklar ile kasabaya dönmeye çalışırken Türk kuvvetleri tarafından yakalanmışlardır. Bu olay kasabadaki erzakın yetersiz olduğunu göstermiştir. Doğan Bey’in yaralanması üzerine bölgeye gelen Doğu Kilikya Kuva-yı Milliye Komutanı Tufan Bey, 8 aydır savunması kırılamayan Haçin’in zaptı için her taraftan hücum yerine yeni bir harekât planı devreye koymayı uygun bulmuştur. Bu plan bütün kuvveti tek bir noktaya toplayarak, muhtelif diğer cephelerde kademe kademe yüksekliklerde pusular kurmak ve gece taarruzu yapmaktır.731 Bu amaçla önce savunmayı kırmak için yüksek yere çıkarılan 10,5 ve 15’lik obüs top ateşiyle taarruza

728 Ermeni ve Türk kuvvetlerinin mevcut rakamları için bkz. Çelik, age, 190; ATASE, Güney Cephesi, 160.

729 Onar, age, 234; ATASE, Güney Cephesi, 213.

730 Çelik, age, 235, Onar, age, 229.

731 Tufan, Doğu Kilikya Bölgesi, 102; Onar, age, 325.