• Sonuç bulunamadı

SAĞLIKLI VE ÜRİNER İNKONTİNANSLI KADINLARIN FİZİKSEL AKTİVİTE DÜZEYLERİ VE PELVİK TABAN SEMPTOMLARININ KARŞILAŞTIRILMAS

SÖZEL SUNUMLAR

SAĞLIKLI VE ÜRİNER İNKONTİNANSLI KADINLARIN FİZİKSEL AKTİVİTE DÜZEYLERİ VE PELVİK TABAN SEMPTOMLARININ KARŞILAŞTIRILMAS

Hanife DOĞAN, Nuriye ÖZENGİN2

1Yozgat Bozok Üniversitesi, Sarıkaya Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu, Yozgat / Türkiye 2Bolu Abant Baysal Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü,

Bolu / Türkiye

Öz: Üriner inkontinans, miktarı ne olursa olsun her türlü istemsiz idrar kaçırma olarak tanımlanmıştır. Üriner

inkontinans, dünya çapında farklı yaşlarda milyonlarca fiziksel olarak aktif kadını etkilediği bildirilmektedir. Genel görüş, inkontinansı olan kadınların idrar kaçırma ve koku korkusu nedeniyle fiziksel aktivite sırasın- da ped kullanarak veya fiziksel aktiviteyi bırakarak davranışlarını değiştirdiğidir. Fiziksel aktivite ile üriner inkontinans arasındaki ilişkiyi araştıran birçok çalışma olmasına rağmen tam bir netlik söz konusu değildir. Bu çalışmanın amacı, sağlıklı ve Üriner inkontinanslı kadınların fiziksel aktivite düzeylerini ve pelvik taban semptomlarını karşılaştırmaktı. Çalışmamıza 354 sağlıklı ve 521 Üriner inkontinanslı kadın dâhil edildi. Ka- dınların sosyodemografik özellikleri, eğitim durumları, obstetrik ve jinekolojik hikâyeleri kaydedildikten son- ra, pelvik taban semptomları Global Pelvik Taban Rahatsızlık Anketi (GPTRA) ile, fiziksel aktivite düzeyleri Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi (UFAA) ile değerlendirildi. Sağlıklı ve Üriner inkontinanslı kadınların yaşı, Vücut Kütle İndeksi (VKİ), gebelik sayısı, doğum sayısı, kürtaj sayısı, menopoz varlığı, eğitim durumu ve medeni durumları benzerdi (p>0,05). Üriner inkontinanslı kadınların pelvik taban semptom skorları sağlıklı kadınlara göre yüksekti (p<0,05). Üriner inkontinanslı kadınlar ile sağlıklı kadınların fiziksel aktivite skorla- rı benzerdi (p>0,05). Bu çalışmanın sonucunda, üriner inkontinanslı kadınların pelvik taban semptomlarının sağlıklı kadınlarınkine göre daha kötü olduğu bulundu. Üriner inkontinanslı kadınların fiziksel aktivite dü- zeylerinin sağlıklı kadınlar ile benzer şekilde iyi olduğu tespit edildi. Ayrıca Üriner inkontinanslı kadınların semptomlarına rağmen fiziksel aktivitelerini kısıtlamadıkları düşünüldü. Üriner inkontinanslı kadınların hangi fiziksel aktiviteyi daha sık yaptıkları ayrıntılı olarak incelenmelidir.

Anahtar Kelimeler: Fiziksel aktivite, pelvik taban, inkontinans.

GİRİŞ ve KURAMSAL ÇERÇEVE

Üriner İnkontinans (Üİ) Uluslararası Kontinans Derneği ve Uluslararası Ürojinekoloji Derneği tarafından is- temsiz idrar kaçırma şikâyeti olarak tanımlanmaktadır. Üİ kadınlarda en yaygın görülen ve en fazla rahatsızlık veren ve dolayısıyla yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen sağlık problemlerinden bir tanesidir (Kaya, 2015). Çok sayıda epidemiyolojik çalışma Üİ insidansının yaşla birlikte arttığını, toplumda yaşayan hasta- lar arasında prevalans tahminlerinin çok değişkenlik gösterdiğini (%2-58) belirtmektedir (Minassian, 2003). Sadece ABD’de yıllık doğrudan üriner inkontinans maliyeti 16,3 milyar ABD dolarıdır; bunun dörtte üçü inkontinansı olan kadınların giderleri için harcanmaktadır (Norton, 2006). Üİ, dünya çapında farklı yaşlardan

milyonlarca fiziksel olarak aktif kadını etkiler. Fiziksel aktivite, enerji harcamasını artıran herhangi bir hare- keti tanımlar. Günümüzde çoğunlukla kadınlar boş zamanlarında fiziksel aktivite olarak yürüyüş yaptıklarını ifade ederler.

Genel görüş, Üİ olan kadınların ıslaklık hissi ve koku korkusu nedeniyle fiziksel aktivite sırasında ped kulla- narak, inkontinans sebebiyle oluşan problemleri göz ardı etmelerini gösterdiği yönündedir.

Üİ’lı kadınların ıslaklık hissi, koku ve idrar kaçırma korkusu nedeniyle fiziksel aktivite sırasında ped kullan- dığı bilinmektedir. Kadınların bu tür önlemlerle üriner inkontinans sebebiyle oluşan problemleri göz ardı ettiği düşünülmektedir.

Farklı bir çalışmada ise fiziksel olarak aktif kadınların egzersiz alışkanlıklarını değiştirme, ped kullanma ve problemlerinin üstesinden gelme konusunda isteksiz olduklarını göstermiştir (Stach-Lempinen 2004, Nygaard, 2016).

Fiziksel aktivitenin de Üİ’ye sebep olduğunu ve inaktif ve aktif kadınlardaki inkontinansın benzer olduğunu gösteren çalışmalar da bulunmaktadır. (Stach-Lempinen 2004, Nygaard, 2016). Yapılan çalışmalarda Üİ’lı kadınlar arasında fiziksel aktivite ve pelvik taban semptomlarının nasıl değiştiği konusundaki görüşler çeliş- kilidir.

AMAÇ

Çalışmamızın amacı sağlıklı ve üriner inkontinanslı kadınların fiziksel aktivite düzeyleri ve pelvik taban semp- tomlarını karşılaştırmaktı.

KAPSAM

Bu çalışma Karabük Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğine başvuran sağlıklı ve üriner inkontinans tanısı konan 876 kadın üzerinde gerçekleşti.

YÖNTEM

Bu retrospektif çalışmanın çalışma protokolü, Yozgat Üniversitesi Tıp Fakültesi, Klinik Araştırmalar Etik Ku- rulu tarafından uygun bulundu (Toplantı tarihi:16/10/2019, Karar NO: 2017-KAEK-189_2019.10.16_15) ve tüm bireyler bilgilerinin bilimsel amaçlarla kullanılması için yazılı onay verdi. Araştırmaya 18 yaş ve üzeri, gönüllü, okuma yazma bilen, kooperasyonu ve anlamayı engelleyecek herhangi bir mental problemi olmayan kadınlar dâhil edildi.

Değerlendirmeden en az 4 hafta öncesine kadar üriner inkontinans için herhangi bir ilaç kullanan, antenatal ve postnatal dönem içinde olan (doğum sonrası 3 aya kadar), pelvik taban kas kontraksiyon yeteneği olmayan, evre 2 ve üzeri pelvik organ prolapsusu olan, eşlik eden nörolojik bir bozukluğu ve idrar yolu enfeksiyonu olan ve eş zamanlı veya son bir yıl içinde herhangi bir fizyoterapi uygulaması alan kadınlar dahil edilmedi.

Kadınların sosyodemografik özellikleri, eğitim durumları, obstetrik ve jinekolojik hikâyeleri kaydedildikten sonra, pelvik taban semptomları Global Pelvik Taban Rahatsızlık Anketi (GPTRA) ile, fiziksel aktivite düzey- leri ile değerlendirildi.

Global Pelvik Taban Rahatsızlık Anketi’nin (GPTRA) Türkçe geçerlik ve güvenirliği Doğan ve ark. tarafından yapılmıştır. GPTRA pelvik taban fonksiyon bozukluğuna bağlı en sık görülen stres üriner inkontinans, sık ve ani idrar yapma hissi, urge inkontinans, işeme zorluğu, pelvik organ prolapsus, obstrüktif defekasyon, fekal inkontinans ve disparoni problemlerini, bunların rahatsızlık derecelerini ve pelvik taban semptomlarını değer- lendirmektedir (Doğan, 2016). Ayrıca tüm bireylerin fiziksel aktivite düzeylerini değerlendirmek için Ulus- lararası Fiziksel Aktivite Anketinin kısa formu (UFAA-7) kullanıldı. UFAA-7 bireylerin son 7 gün boyunca yapmış olduğu fiziksel aktivite katılımını değerlendirir. Bu anket yürüme, orta şiddetli ve şiddetli aktivitenin süre (dakikalar) ve frekans (günler) toplamını içerir. Bireylerin son 7 günlük süreyle fiziksel aktiviteleriyle ilişkili enerji harcaması Metabolik aktiviteye (MET) çevrilir. MET skoru, enerji harcaması ile her bir faaliyet türünü ifade eder ve oturma için 1 MET, yürüyüş için 3.3 MET, orta şiddette aktivite için 4 MET ve yoğun aktivite için 8 MET kullanarak hesaplanır (Sağlam, 2010).

BULGULAR

Bu çalışma için dahil edilme kriterlerine uyan 900 kadın değerlendirildi. Multiple sklerozu olan 4 kişi, romato- lojik rahatsızlığı olan 6 kişi, evre 2 ve üzeri prolapsusu olan 3 kişi, idrar yolu enfeksiyonu olan 2 kişi, postnatal ilk 3 ayda olan 5 kişi ve anlama problemi olan 5 kişi çalışmaya dahil edilmedi.

Çalışmamıza 521 Üİ’li ve 354 sağlıklı kadın katıldı. Değerlendirme parametreleri arasında yer almayan fakat sonuçlar üzerinde etkisi olabileceği düşünülen kadınların eğitim süreleri ve medeni durumları karşılaştırıldı- ğında gruplar arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark olmadığı bulundu (p>0.05). Ayrıca yaş, Vücut Kütle İndeksi (VKİ), gebelik sayısı, doğum sayısı, kürtaj sayısı, menopoz varlıkları da benzerdi (p>0,05) (Tablo 1). Üİ’li kadınlar ile sağlıklı kadınların GPTRA skorları karşılaştırıldığında Üİ olan kadınların skor ortalamaları sağlıklı kadınlara göre yüksekti (p<0,05). Üİ’li kadınlar ile sağlıklı

kadınların fiziksel aktivite skorları karşılaştırıldığında ise Üİ olan kadınlar ile sağlıklı kadınların skor ortala- maları arasında fark bulunamadı (p>0,05) (Tablo 2).

Tablo 1. Sağlıklı ve Üİ’li kadınların demografik özelliklerinin karşılaştırılması

Sağlıklı kadınlar (n=354) Üİ’li Kadınlar (n=571) x̄ ± SS Median x̄ ± SS Median

Yaş (yıl) 39,16±9,68 21-65 44±11,49 20-82 p=0,192

t=-23,44 Vücut kütle indeksi 27,78±5,36 16,8-46,4 27,40±4,79 14,6-45,5 p=0,73

(kg/ m2) z=-0,33 Gebelik sayısı 2,65±1,07 1-4 2,63±1,07 0-4 p=0,84 z=-0,19 Doğum sayısı 2,35±1,02 0-4 2,30±0,98 0-4 p=0,67 z=-0,419 Kürtaj sayısı 1,35±0,69 0-4 1,35±0,71 0-4 p=0,91 z=-0,108 p=0,103 Menopoz 1,68±0,46 1-2 1,73±0,44 1-2 z=-1,62

Sağlıklı kadınlar (n=354) Üİ’li Kadınlar (n=571) Eğitim durumu Okuryazar değil 18(%5,1) 27(%5,2) Okuryazar 6(%1,7) 18(3,5) p=0,552 İlköğretim 152(%42,9) 232(%44,5) 2 =3,035 Lise 84(%23,7) 114(%21,9) Üniversite 94(%26,6) 130(%25) Medeni durum Evli 324 (%91,5) 482(%92,5) Bekar 3(%0,8) 4(%0,8) p=0,867 Boşanmış 27(%7,6) 35(%6,7) 2 =0,285

*p<0.05 istatistiksel olarak anlamlı farklılık; ; t: Bağımsız Gruplarda t testi test değeri; z: Mann Whitney U testi test değeri χ2:

Tablo 2. Sağlıklı ve Üİ’li kadınların değerlendirme parametrelerinin karşılaştırılması

Sağlıklı Kadınlar Üİ’li Kadınlar

± S.S Median

± S.S Median (Min- Mak) (Min-Mak) GPTRA skorları 3,29±4,49 0-33 23,22±15,5 2-89 p=0,000* z=-22,55 Fiziksel aktivite 4281,9±5042,8 0-97974 4410,32±7256,32 0-97971 p=0,837 (MET-sa/hf) z=-0,206

*GPTRA Skoru: Global Pelvik Taban Rahatsızlık Anketi; MET: Metabolik equivalent; sa/hf: saat/hafta; p<0.05 istatistiksel

olarak anlamlı farklılık; z: Mann Whitney U testi test değeri

SONUÇ

Bu çalışmada, Üİ’li kadınlar ile sağlıklı kadınların pelvik taban semptomları ve fiziksel aktivite düzeylerini karşılaştırmak amaçlandı. Beklendiği gibi Üİ’li kadınların pelvik taban semptomları sağlıklı kadınlardan daha kötüydü. Üİ’li kadınların fiziksel aktivite düzeylerinin sağlıklı kadınlarla benzer olduğu görüldü. Bu sonuçlar Üİ’li kadınların semptomlarına rağmen fiziksel aktivitelerini kısıtlamadıklarını ve günlük aktivitelerini devam ettiklerini düşündürdü.

Üriner inkontinans ve fiziksel aktivite ile ilgili çok sayıda kesitsel çalışma bulunmaktadır. Yapılan çalışmaların bir kısmında üriner inkontinanslı bireylerin fiziksel aktivitelerini kısıtladıkları, bazı çalışmalarda da kadınların inkontinansla baş etme becerileri sayesinde (sık ped değiştirme ve egzersiz alışkanlığı kazanma hedefleri) aktif olmaya devam ettikleri bildirilmektedir (Stach-Lempinen, 2004). Her yaştan kadında fiziksel aktivite sırasında sık sık az miktarda inkontinans görülmesi, fiziksel aktivitenin Üİ riski artışı ile ilişkili olup olmadığı sorusunu cevaplayamamaktadır. Fiziksel aktivite düzeyinin yanında aktivitenin tipi, yoğunluğu, durasyonu ve çeşitliliğinin de Üİ açısından bir fark yarattığı bilinmektedir. Ayrıca yapılan meta analizler sonucunda, pelvik taban egzersizlerini içeren kuvvetlendirme programlarının inkontinansı azaltacağı fakat bunların sadece spor

ve egzersiz sırasında değil, aynı zamanda iş, çocuk bakımı, yaşlı bakımı, ev işleri ve bahçe işleri sırasında da tekrarlandığında daha etkili olabileceği bildirilmektedir (Nygaard, 2016). Çalışmamızın güçlü yönleri hem sağlıklı bireylerden oluşan bir kontrol grubunun olması hem de örneklem sayısındaki büyüklüktür. İleride yapılacak çalışmalarda Üİ’li ve sağlıklı bireylerin fiziksel aktivite şekli, egzersiz tipi ve sıklığının da ayrıntılı olarak araştırılması ve değerlendirilmesi önerilmektedir.

KAYNAKÇA

Danforth, K.N., Shah, A.D., Townsend, M.K., Lifford, K.L., Curhan, G.C., Resnick, N.M., et al (2007). Physi- cal Activity and Urinary Incontinence Among Healthy, Older Women. Obstetrics & Gynecology. 109(3); 721-727.

Doğan, H., Özengin, N., Bakar, Y., Duran, B (2016). Reliability and validity of a Turkish version of the Global Pelvic Floor Bother Questionnaire. Int Urogynecol J. 27(10): 1577-81.

Kaya, S., Akbayrak, T., Orhan, C., Beksaç, S, (2015). Kadınlarda farklı üriner inkontinans tiplerinde hasta özelliklerinin ve üriner parametrelerin karşılaştırılması: retrospektif bir çalışma. Journal of Exercise The- rapy and Rehabilitation. 2015;2(3):93-101.

Minassian, V.A., Drutz, H.P., Al-Badr, A, (2003). Urinary incontinence as a world wide problem. International Journal of Gynecology and Obstetrics. 82; 327–338

Norton, P., Brubaker, L., (2006). Urinary incontinence in women. Lancet. 367: 57–67.

Nygaard, I.E., Shaw, J.M., (2016). Physical activity and the pelvic floor. Am J Obstet Gynecol. 214(2):164- 171.

Sağlam, M., Arıkan, H., Savci, S., İnal-İnce, D., Boşnak-Güçlü, M., Karabulut, E., et al (2010). International physical activity questionnaire: reliability and validity of the Turkish version. Percept Mot Ski.111(1):278-284.

Stach-Lempinen, B., Nygård, C.H., Laippala, P., Metsänoja, R., Kujansuu, E., (2004). Is physical activity inf- luenced by urinary incontinence? BJOG.111(5):475-80.

SERÖZ OVARİAN KARSİNOMA NEDENİYLE STİTOREDÜKTİF CERRAHİ VE KEMOTERAPİ

Outline

Benzer Belgeler