• Sonuç bulunamadı

II. Dünya Savaşı Sonrası Đdari Yeniden Yapılanma

BÖLÜM 3: AB ÜLKELERĐNDE BÖLGESEL YÖNETĐM UYGULAMALARI UYGULAMALARI

3.1.2. II. Dünya Savaşı Sonrası Đdari Yeniden Yapılanma

1920’nin sonlarında, dünya çapındaki ekonomik kriz ekonomisi zaten aksamakta olan Fransa’yı daha olumsuz etkiledi ve Fransız ekonomisini daha da kötüleştirerek değişimi kaçınılmaz kıldı. Fransa’nın ilk tedbiri merkeziyetçilik anlayışına çok uygun olarak korumacı tedbirlerle problemi çözmeye çalışmak oldu, ama yine de bu tedbirlerle kalıcı ilerleme sağlanamadı. Bu ekonomik problemlerle uğraşırken Fransa 1938 de II. Dünya Savaşına girdi. I. Dünya Savaşında yüzbinlerce insanını kaybeden Fransa’nın II. Dünya Savaşında insan kaybı daha az oldu fakat savaştan daha çok sektör etkilendi ve savaşın ekonomi ve toplum üzerindeki yıkıcı etkisi daha derin oldu. Limanların %80’i kullanılamaz duruma gelmişti, 2500 köprü ve yaklaşık 2 milyon bina tahrip edilirken. 200,000 çiftlik ve 170,000 sanayi tesisi kullanılmaz haldeydi. Sistemin toplumsal ve ekonomik temelleri sarsılarak zayıfladığı Fransa için II. Dünya Savaşı tam bir felaket oldu denebilir (Loughlin, 2007, 48).

Fransa’daki ikinci dalga bölgeselleşme ise savaş sırasında bu zor şartlar altında Vichy hükümeti döneminde 1941’de çıkarılan bir yasayla başlamıştır. 1917’deki birinci bölgeselleşme ekonomik temelli olmasına rağmen ikinci bölgeselleşme daha çok güvenlik temelleri üzerine kurulmuştur. Ülke 18 bölgeye ayrıldı ve bölge valilerinin görevleri savaş ortamında bozulan güvenlik alanında yoğunlaşmıştı. Savaşın ortaya çıkardığı karmaşa ortamında merkezde alınan kararların bölgelerde etkili uygulanamıyordu ve yeni bölgesel valiler aracığıyla birkaç il bir araya getirilerek iller üstü bir organizasyonla güvenlik problemlerinin daha verimli çözülmesi amaçlanıyordu. Ekonomik karmaşanın güvensizlik ortamının oluşmasında etkili olduğu düşünüldüğü için güvenlik ekseninde oluşturulan bölgelerin valilerinin üç başlıkta toplanan yetkilerin ekonomik boyutu dikkati çekmektedir; 1) iç güvenliğin sağlanması için ekstra tedbirlerin alınması ve yürütülmesi 2) gerekli durumlara kamu görevlileri üzerinde istisnai yetkilerin kullanılması 3) fahiş fiyatların önlenmesi amacıyla fiyat narhı konması ve halka gıda dağıtımı (Nalbant, 1997: 238).

Savaş sonrasında ülke bir yıkım halindeydi ve durumu daha da kötüleştiren yıkımları tamir etmek ve ekonomiyi işler haline getirmek için Fransa’nın kendi kaynakları yeterli değildi ve bu yüzden dış kaynaklara yönelmek zorundaydı. Dış kaynak olarak dönemin süper güçleri Rusya ve ABD vardı ve Fransa kendini bu güçler arasında sıkışmış olarak

buldu. De Gaulle’cü güçlerle birlikte direniş hareketine çok olumlu katkıda bulunan Komunist parti Rusya ile yakınlaşmaktan yanayken De Gaulle’cüler hem Rusya hem de ABD’ ye karşı oldukça mesafeliydiler. Savaş sonrası De Gaulle’ün başkanlığında kurulan koalisyonda iki taraf da vardı ama bu koalisyon hükümeti daha sonra De Gaulle’cü olmayan sağ, ılımlı sol ve Hıristiyan Demokratlardan oluşan bir koalisyon tarafından düşürüldü. Yeni koalisyon hükümeti ABD’ye yakınlaşmak konusunda kesin karar vermişti ve bu karar sonucunda Fransa 1945-47 yılları arasında Marshall yardımları çerçevesinde ülkenin yeniden yapılandırılması için 2 milyar dolar yardım aldı (Loughlin, 2007, 49).

Fransa’nın Marshall yardımları alarak ABD’ den yana tarafını kararlaştırması ile yönetim üzerinde belli değişiklikler yapılması gerekiyordu. De Gaulle koalisyonu döneminde özellikle koalisyonun sol ortaklarından gelen baskıyla ekonominin canlandırılması için ekonomik planlama konusunda güçlü temayüller vardı, ancak Amerika ile yakınlaşmadan sonra bu temayül zayıflamaya başladı. Marshall yardımlarıyla savaş sonrası dönemde Avrupa bütünleşmesi önemli bir ivme kazandı. Rusya ile soğuk savaş dönemine girmiş olan ABD, Sovyet yayılmacılığının önüne geçmek için batı Avrupa’ da bölgesel ekonomik bir blok oluşturulmasının gerekliliğini fark ederek Marshall yardımlarını bu amacın gerçekleşmesi yönünde kullanıyordu. Birleşik hatta federal bir Avrupa fikri Hıristiyan Demokrasi hareketlerinin temelini atan katolik siyasi çevrelerde savaş esnasında bile konuşulmaya başlanmıştı ki soğuk savaş ve Rus yayılmacılığı fikre yeni bir cazibe katmıştı. (Keating, 1995: 1). Hıristiyan demokrat (Mouvement Républicain Populaire-MRP)’den Robert Schuman ve Union Democratique et Socialiste de la Resistance’dan ılımlı sosyalist René Pleven’in federal Avrupa’dan bahsetmesi bu döneme denk düşmektedir.

Savaş sırasında bile Fransa’nın mülki idari sisteminde değişiklikler yapılmaya başlandı. 10 Ocak 1944 tarihli kararnameyle ihdas edilen ve geniş yetkilerle donatılan hükümet komiserleri Vichy döneminin bölge valilerine çok benzer yetkilerle donatılmıştır. Bu eğilimler savaş sonrasında ise güçlenerek devam etmiş ve savaş sebebiyle bozulan düzenin tesisi için büyük beklentilerle 24 Ekim 1945 tarihli kararnameyle adı cumhuriyet komiserliğine dönüştürülen bu bürokratlar yetki genişliği ilkesi uyarınca merkezin bölgedeki doğrudan temsilcisi konumuna yükselmiştir. Aynı kararnameye

göre bölgesel hizmet amirleri ve valilerin faaliyetlerinin yönlendirilmesi, koordine edilmesi ve denetlenmesi hükümet komiserlerinin uhdesindeydi. Geniş yetkiler ve büyük beklentilerle ihdas edilen hükümet komiserliği makamı Mart 1946 tarihinde Kurucu Meclis tarafından ilga edilmiştir (Greilsammer, 1973: 84).

1945’de General De Gaulle başbakan olduğunda idari sistemde kalıcı değişiklikler ile sonuçlanacak yeni ekonomik ve sosyal yaklaşımlar benimsenmeye başlandı. Mesela Genel Planlama Komiserliği (Commissariat general du Plan) kuruldu ve ilk başkan olarak Fransa’ da planlamanın önemli öncülerinden Jean Monnet atandı (Smith, 1996: 120). Monnet’in başkanlığındaki kurum Rusya’dan ilham alan, ama ondan oldukça farklı olan milli planlama mekanizması oluşturmak için önemli çalışmalar yaptı. Fransız planlamasının en belirgin farklılığı Rus planlaması gibi kesin yönlendirmeler yaparak detaylara girmek yerine, ulaşılması gereken hedefler genel çizgileriyle belirleniyor ve daha sonra bu hedeflere ulaşılması için yapılması gerekenler ana hatlarıyla veriliyordu. Zayıf bölgelerin ekonomik verimliliğini arttırarak, farklı kalkınmışlık seviyeleri arasındaki tedirgin edici farklılığın merkeziyetçi yönlendirmelerle kapatılmasını amaçlayan bu planlar, Fransız ekonomisinin yeniden canlandırılmasındaki en kaydadeğer gelişme oldu (Cole & Loughlin, 2003: 265).

1947 yılındaki grevler ve savaş sonrası güvenlik ortamının tam olarak sağlanamamış olması sebebiyle idari yenilikler arayışında olan hükümet güvenlik temelli bölgesel kurumların tesis edilmesine karar verdi ve 24 Mart 1948 tarihli yasayla sivil ve askeri yetkiler arasında işbirliğini koordine etmek amacıyla IGAME (General Inspectors of the Administration in Extraordinary Mission- Đdarenin Olağanüstü Görevli Genel Müfettişleri) kuruldu. Askeri bölgeler örneğinde oluşturulan IGAME 9 bölgeden oluşmaktaydı ve başlıca görevi iç güvenliğin sağlanması amacıyla askeri otoritelerle düzenli işbirliğinin sürdürülmesiydi (Greilsammer, 1973: 84). Başlangıçta tamamen güvenlik temelinde oluşturulan bu kurumun müfettişlerine 1950’den sonra bölgesel ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi yönünde görevler de verilmeye başlandı ve gittikçe ekonomik bağlamdaki faaliyetleri artarak devam etti. 1950’lerin ortalarında Fransa’daki bölgeselleşme tekrar ekonomik temeller üzerinde canlanmaya başladı. Savaş sonrası planlı ekonomi döneminde olumlu sonuçlar alınması için merkez ile iller arasında ara kademenin ihtiyacının hissedilmesi ekonomik bağlamda bölgeselleşmenin önünü açan

sebeplerden olmuştur. Ekonominin yeniden yapılandırılması ve sanayileşmenin yerinden yönetim ekseninde daha başarılı olacağı yaygın kanaat halini almıştı. Aynı dönemde ekonomik işlevleri olan ilüstü kuruluşlar zaten yönetim mekanizması içinde yerlerini almışlardı ve hükümete düşen de 11 Aralık 1954 tarihli kararnameyle bunları kamu kurumu olarak düzenlemekti. Fakat burada hala geçerli olan bölgesel kurumların bölgesel faaliyetleri merkezden planlandığı şekilde yürütmesidir ve bu amaca yönelik olarak 1955’de bölgesel faaliyetler için program kurumları oluşturulmuştur. Buradaki birincil amaç ulusal planlamanın bölgesel planlamalar üzerine inşa edilmesi ve bölgeler vasıtayla uygulanabilmesidir. IGAME bölgelerinin sınırları yeni program bölgeleri için çok geniş olduğundan 9 olan bölge sayısı 1956 yılında 23 program bölgesi olarak yeniden düzenlendi. Bu bölgeler 1958 yılındaki düzenlemelerle tamamen ekonomik ve sosyal kalkınmaya yönelik bir yapıya dönüştürüldüler (Loughlin, 2007, 49).