• Sonuç bulunamadı

39 duyacağı yeterliklerin kazanımı doğrultusunda çaba harcayarak çocuğun potansiyelini artırmayı öngörür (Çelik,

2006b).

Dunn ve Dunn (1987) öğretimin öğrencilerin öğrenme stilleriyle eşleştiği durumlarda en iyi öğrenmenin gerçekleştiğini söylemişlerdir. Öğretmenlerin öğrencilerin bireysel öğrenme stillerini öğrenip öğretimlerini geliştirdiklerinde sadece altı hafta sonra başarının arttığı ve disiplin problemlerinin azaldığını belirtmişlerdir.

Bilim ve Sanat Merkezlerinde standart bir şekilde kullanılan, hazırlanmış bir müfredat, bir eğitim modeli olmadığı için, öğretimsel hedeflerin belirlenmesi görevi öğretmenlere düşmektedir. Bilim ve Sanat Merkezi öğretmenleri, dikkatli gözlemler sonucunda, öğrencilerin bireysel öğrenme stillerini tespit ettikten sonra bu hedefleri belirlemesi daha isabetli olacaktır. Boran ve Aslaner (2008)’ e göre Bilim ve Sanat Merkezlerinin bu amaçlarının yerine getirilebilmesi için; bünyelerindeki üstün yetenekli öğrencilerin potansiyellerini en etkin biçimde kullanabilecekleri ve bu potansiyellerini geliştirebilecekleri şekilde örnek etkinliklerle çalışmaları yürütülmelidir. Bu etkinliklerin Matematik, Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler, Resim ve Müzik alanlarında yetenek özelliklerine sahip öğrenciler için ayrı ayrı düzenlenmesi gerekmektedir.

Üstün zekalı ve yetenekli öğrencilerin ebeveynleri, üstünlerin eğitim programı ile ilgili bilmek istedikleri ilk şeylerden biri, programın hedeflerinin ve önceliklerinin neler olduğu ve herhangi bir yerde verilen programlardan nasıl farklılaştığıdır. Ayrıca, veliler çocuklarının yaptığı etkinlikler hakkında detayları bilmek isteyeceklerdir. Kapsamlı bir değerlendirme, öğrencilerin akademik, yaratıcılık, liderlik yetenekleri, karar verme becerileri ve sosyal gelişimleri sürecini belirlemelidir. Üstün zekalı ve yetenekli öğrencilerin ebeveynleri, burada belirtilenlere ek olarak; öğretmen izlenimlerini, değerlendirme ölçeklerini,, çocuğun sürekli olarak yetenek alanları hakkındaki görüşlerini ve gelişim süreçlerini ve öğretmenin daha fazla çalışma ihtiyacı gördüğü alanları bilmek isterler (Smutny and Lind, 2003b).

Bilim ve Sanat Merkezlerindeki programları tamamlama belgesi alarak ayrılan öğrencilerin hangi kazanımlarla mezun olduklarını, belirlenen öğretimsel hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığı kesinlik taşımamaktadır. Belki her bir etkinlik için belirlenen kazanımları onlara bildirmek çok ayrıntılı olabilir, fakat Bilim ve Sanat Merkezlerindeki her birimin öğretimsel hedeflerinin belirlenmesi ve bunların velilere bildirilmesi, bu merkezlerin yönergede belirtilen hedefler doğrultusunda işlevselliği ve güvenirliğini artıracak, velilerin bakış açılarını değiştirecektir.

Bilsem (Bilim ve Sanat Merkezi) Modeli Raporu’nda (2009), analiz, sentez, değerlendirme (üst düzey bilişsel beceri) eksikliği, beceri alanlarının davranışsal olarak çocukta hangi kazanımları gerçekleştirdiğini değerlendirmede gözlemlenen yetersizlikler belirtilmiş, beceri bilgisinin öğretiminin yapıldığı fakat becerinin kendisinin öğretilmediği belirtilmiştir.

Öğretimin farklılaştırılmasının temelinde, öğrenci gereksinmelerinin etkin ve sürekli bir şekilde değerlendirilmesi de yatar. Farklılaştırılmış bir öğretimin sürdürüldüğü sınıfta, öğrenciler arasında farklılıkların olması beklenen bir durumdur ve olumlu bir tutum içinde ele alınır. Böyle bir tutum öğretim plânlamasının temelini oluşturur ve değerlendirme ile öğretim arasında olması gerekenleri de hatırlatır. Öğretmenlerin bir sonraki adımda ne yapacaklarına sağlıklı bir şekilde karar verebilmeleri için öğretim ve öğrenim hedeflerine

40

göre, öğrencilerin bulundukları yeri belirlemeleri gerekir (Üstün Yetenekli Çocuklar Durum Tespit Komisyonu Ön Raporu, 2004).

Mai Minh (2009)’e göre Üstün zekâlı ve yetenekli öğrenciler uluslararası ödüller almalarına ve dünya çapındaki prestijli üniversitelerden burslar kazanmalarına rağmen, eleştirel düşünme, araştırma ve problem çözme becerilerinden yoksundurlar. Hızla değişen dünyada bu beceriler çok önemlidir. Eğer bu öğrenciler gelecekte bilim adamları olacaklarsa bu beceriler gelecekteki kariyerleri açısından gereklidir. Buna ek olarak hayatlarının herhangi bir alanındaki yüksek başarılara ulaşabilmeleri için bu kazanımlarla donatılmaları gerekir (Akt. Nguyen, 2011).

Zihinsel alanda üstün yetenekli öğrencilerin karsılaştıkları en temel problemin, mevcut eğitim sisteminin bu öğrencilerin ihtiyaçlarına cevap vermediği ve bazı Bilim ve Sanat Merkezlerinin bu eksikliği tam anlamıyla gideremediği anlaşılmıştır (Gökdere ve diğ, 2004).

Öğretimsel Hedeflerin Belirlenme Süreci

Ülkemizde eğitim sistemi merkezi bir sistem olduğundan dolayı eğitim programlarını geliştirme sorumluluğu ve görevi Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Talim ve Terbiye Kuruluna (TTK) aittir. TTK’nin oluşturduğu komisyon; konu alanı uzmanları, program geliştirmeciler, ölçme ve değerlendirme uzmanları ve öğretmenlerden oluşur (Korkmaz, 2011). Bilim ve Sanat Merkezlerinde, öğretmenlerin takip edebileceği herhangi bir öğretim programı veya müfredat bulunmadığından, öğretmenler üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilerin seviyelerine uygun öğretimsel hedefleri, normal öğretim müfredatlarını kaynak alarak belirlemektedir. Bu bölümde öğretmenlere kaynak oluşturabilecek ileri düzey öğretimsel hedeflerin belirlenebilmesi için bazı anahtar kelimeler sunulmaktadır.

Eğitimin hedefine ulaşabilmesi için, amaçların net bir şekilde ifade edilmesi gerekmektedir. Üst düzey amaç yazmak her ne kadar zor olsa da eğitsel değerinin daha yüksek olduğu unutulmamalıdır. Amaçlar ifade edildikten sonra bazı ölçütler doğrultusunda değerlendirilmelidir. Bu ölçütler; amaçların üst düzey düşünme süreçlerini geliştirecek nitelikte olması, amaçların kazanılmasının gerçekten değerli olması, öğrencilerin düzey ve özelliklerine uygun olması, farklı alanları kapsaması ve öğretme-öğrenme ilkeleri ile uyumlu olmasıdır. Doğanay ve Sarı (2011a) bu ölçütleri sıraladıktan sonra, öğretimsel hedeflerin belirlenmesi sürecinde farklı yaklaşımlar göz önünde bulundurularak, aşağıdaki tablolarda, öğretimsel hedeflerin yazılması ile ilgili anahtar kelimelerin belirtildiği sınıflandırmalara yer vermiştir.

Bu tablolar, Bilim ve Sanat Merkezi öğretmenlerine, etkinliklerin doğru seçilmesi, Üstün zekalı ve yetenekli öğrencilerin seviyelerine uygun üst düzey öğretimsel hedeflerin belirlenmesi sürecinde rehberlik edebilir.

1)Hedeflerin Davranışa Dönük Olarak İfade Edilmesi:Davranışsal amaçların saptanması ve belirtilmesi demek, amaçların davranışa dönüştürülmesi demektir. Amaçları, davranışa dönüştürmekle, öğrencilere kazandırılması tasarlanan davranışların daha açık, anlaşılır bir şekilde ortaya konulması ve böylece daha işlevsel duruma getirilmesi sağlanmış olur. Eğitim-öğretim sürecinde bireylerin neler yapabileceklerinin ölçülebilir ve açık bir şekilde ifade edilebilen, gözlenebilen davranışlara davranışsal amaç denir. Hedef davranışlar

41

Outline

Benzer Belgeler