• Sonuç bulunamadı

63 Benlik kavramı ve özsaygı birbiriyle yakından ilgili olmakla birlikte, anlamca eş olarak

değerlendirilemez. Benlik kavramı kişisel özelliklerimizi nasıl gördüğümüz ile ilgiliyken, benlik saygısı ise benlik kavramının kişinin kendisi tarafından nasıl değerlendirildiği ile ilgilidir. Benlik saygısı yüksek bireyler, kendilerini daha olumlu değerlendirmeye yatkındırlar, kim oldukları ve ne yaptıkları konusunda olumlu duygular beslerler. Bu insanların öz saygı ölçümleri yüksek çıkar. Gerek günlük hayatımızda, gerekse mesleki kariyerimizde sürekli değerlendirmelerle karşılaşırız. Herkes değerlendirmeye aynı tepkiyi göstermez. Yapılan araştırmalar bu tür değerlendirmelere verilen tepkilerle öz saygı düzeyi arasında ilişki olduğunu göstermektedir (Burger, 2006).

Bir araştırma düşük öz saygılı insanların sadece başarısızlığı hayal ederek bile kendileri ile ilgili olumsuz duyuşlar yaşadıklarını saptamıştır (Campbell & Fairey, 1985).

Benlik saygısının gelişmesinde üç ana kaynak bulunmaktadır (Kohut, 1971): 1. Başkalarının saygısı

2. Yeterlik

3. Kişinin bu iki kaynağı kendisi için değerlendirmesi (kendilik) (Cotton, 1985)

Başkalarının saygısı, olumlu duygusal etkileşimi, kişide kendini sevmeyi (self love) geliştirir. Bu sayede duygusal kendilik ve egemenlik oluşur. Neyin değerli ve sevilebilir olduğu fikrini ortaya koyarak bilişsel kendilik ve egemenliği sağlar. Başkalarının fikirleri, yaklaşımları ve duyguları kendiliğin iç ruhsal yapısının parçası haline gelir (Kohut, 1971, Coton, 1985, Yörükoğlu, 1985).

Bireyci kültürlerdeki insanlar, birey olarak değerlerini ve kişisel başarılarını düşündükleri zaman kendilerini iyi hissederler. Kollektif kültürlerdeki kişiler ise bir kültüre ait oldukları duygusunu yaşadıklarında ve o kültürde bir yerleri olduğunu hissettiklerinde kişisel doyuma ulaşmaktadır. Bireyci kültürlerde kişisel başarı ve bağımsızlık değerli kabul edilirken, kollektif kültürlerde genele uyma ve üzerine düşeni yapma gurur kaynağı olur (Burger,2006, s: 498).

Mesleki doyum

Meslek bir kimsenin belli bir eğitim yoluyla edindiği ve para kazanmak için yaptığı, sonucunda bir ürün veya hizmet ortaya koyduğu, kuralları toplum tarafından belirlenmiş, etkinlikler bütünüdür (Kuzgun, 2009). Bireyin kendi kişilik özelliklerine uygun bir mesleği seçmesi, onun hem seçtiği mesleği en iyi şekilde icra etmesini hem de yaptığı işten zevk almasını sağlar. İnsanın kendine duyduğu saygı, etrafına, işine sosyal hayatındaki tüm ilişkilerine olumlu yansımaktadır.

Judge ve Watanable’ın çalışmasında ifade edildiği gibi, iş doyumu bir çalışanın işinden aldığı zevkin derecesiyle ilgilidir (Muchinsky, 2000). İş doyumunu kuramsal incelenmesinde motivasyon kuramlarının etkisi bulunmaktadır. Literatürde en sık rastlanan motivasyon kuramları olan Maslow’un İhiyaçlar Hiyerarşisi Kuramı, Herzberg’in Çift Faktör Kuramı ve Adams’ın Eşitlik Kuramı olarak adlandırılan kuramların halen önemini koruduğu ve iş doyumu araştırmalarında kullanıldığı görülmektedir.

64

İnsanların yaptığı iş önemli bir doyum kaynağıdır. Araştırmalar işten elde ettiğimiz doyum düzeyinin, yaşamdan elde ettiğimiz doyum düzeyiyle ilişkili olduğunu doğrulamaktadır. (Judge ve Watanable, 1993)

Birey işinde doyum bulabilir, ancak işin çevresel değişkenleri tatminini azaltabilir. İnsanın doğasında arama ve isteklerini yenileme davranışı bulunmaktadır. Bu anlamda mesleki doyum, bireyin işini kendisinin şekillendirdiği veya kendisine uyan işi bulduğu durumda ortaya çıkmaktadır (Erdoğan, 1996).Maslow’a göre göre gelişim güdüleri gerek duyulan nesne bulunduğunda tatmin olmaz. Bu anlamda gelişim gereksinimlerinin giderilmesi gelişim isteğini köreltmeyip keskinleştirecektir.

İşten sağlanan doyum, gelecekle ilgili olmaktan çok, iş görenin içinde bulunduğu iş yaşamı ile ilgilidir (Başaran 1991).

Bir çalışmada akademisyenlerin işlevlerini tam olarak yerine getirebilmeleri için, işlerinden doyum sağlamaları ön koşul olarak kabul edilmektedir. Sergiovanni ve Starratt (1998), öğretim elemanlarının mesleki doyumları ile öğrencilerin akademik başarıları arasındaki ilişkiye dikkat çekerek, akademisyenlerin işlerinden doyum sağlamalarının önemini vurgulamaktadır (Şirin, 2009).

Gülnar (2007) ise yaptığı araştırmada sosyal bilimler anabilim dalına bağlı araştırma görevlileri fen ve sağlık bilimlerine bağlı olanlara ayrıca, eğitim bilimlerine bağlı olanların da sağlık bilimlerine bağlı olanlara göre daha yüksek düzey de iş tatmini genel ortalama puanına sahip olduğunu bulmuştur.

Eğitim hizmetlerinin planlanması ve yürütülmesinde liderlik görevi üstlenmesi beklenen okul müdürlerinin mesleki doyumlarının yanısıra benlik saygılarının da yüksek olmasının kendilerinden beklenen performansı arttıracağı bilinmektedir. Benlik saygısı yüksek olanlar daha az tükenmişlik yaşamakta ve daha iyi baş etme becerileri kullanmaktadırlar.

Bu araştırma ilkokul müdürlerinin mesleki doyumları ile benlik saygıları arasındaki ilişkiyi değerlendirmek üzere planlanmıştır. Bu temel amaca bağlı kalarak, araştırmaya katılan müdürlerin demografik değişkenlerinin ortaya çıkarılmasından sonra bu değişkenler ile benlik saygısı ve mesleki doyum arasında anlamlı farklılıkların olup olmadığının ortaya çıkarılması alt amaçlardan biridir. Diğer bir alt amaç ise katılımcıların, kendine saygı ve mesleki doyum ölçeklerine verdikleri yanıtların ortalamalarının değerlendirilmesidir.

VERİ TOPLAMA ARAÇLARI

Araştırmada Bogenç tarafından geliştirilen Kendine Saygı Ölçeği (KSÖ) (2005) ve Kuzgun, Sevim ve Hamamcı tarafından geliştirilen Mesleki Doyum Ölçeği (MDÖ) (1999) kullanılmıştır. Kullanılan ölçekler 5 dereceli likert tipinde olup, her ikisi de 20 maddeden oluşmaktadır. Kendine Saygı Ölçeği’ nde 3, 4, 6, 7 ve 12 numaralı maddeler olumsuz maddelerdir, Her zaman 1, Sık sık 2, Ara sıra 3, Nadiren 4 ve Hiçbir zaman 5 şeklinde, ölçekteki diğer maddeler ise Her zaman 5, Sık sık 4, Ara sıra 3, Nadiren 2, ve Hiçbir zaman 1 şeklinde puanlanmışlardır. Kendine Saygı Ölçeği iç tutarlığı Cronbach Alpha katsayısı hesaplanarak bulunmuştur. Yapılan hesaplama sonucunda ölçeğin alfa katsayısı .81 olarak belirlenmiştir. Bu değer, ölçeğin oldukça yüksek bir iç tutarlığa sahip olduğunu göstermektedir. Araştırmada kullanılan ikinci ölçek, Kuzgun, Aydemir-Sevim ve Hamamcı (1999) tarafından geliştirilen Mesleki Doyum Ölçeği’dir ve ölçekteki 1, 2, 3, 5, 6, 7, 8, 12, 13, 15, 16,

65

17, 18 ve 20 numaralı maddeler, Her zaman 5, Sık sık 4, Ara sıra 3, Nadiren 2, ve Hiçbir zaman 1 şeklinde; 4, 9, 10, 11, 14 ve 19 numaralı maddeler ise olumsuz maddelerdir ve tersten yani, Her zaman 1, Sık sık 2, Ara sıra 3, Nadiren 4 ve Hiçbir zaman 5 şeklinde puanlanmışlardır. Alınan puanlar yüksek olduğunda bireyim mesleki doyumunun yani işin özünden aldığı doyumun yüksek olduğu kabul edilir. Ölçeğin Cronbach Alfa formülü ile belirlenen iç tutarlık katsayısı .90’dır. Bu katsayısı birinci alt boyut için .91, ikinci alt boyut için .75 olarak bulunmuştur. Ayrıca, araştırmanın amaçları doğrultusunda, katılımcıların cinsiyeti, yaşı, eğitim durumu, lisansüstü eğitimleri, mesleki ve idarecilik kıdemleri ve mesleki branşlarını ortaya çıkarmayı hedefleyen yedi soru sorulmuştur.

Veri toplama araçları beş seçenekli Likert tipi bir anket olduğundan, Her zaman 5, Sık sık 4, Arasıra 3, Nadiren 2 ve Hiç bir zaman 1 puanla değerlendirilmiştir. Bu nedenle ölçek maddelerine verilen cevapları üç grupta toplamak mümkündür. Ortalaması 3 ve 3’e yakın değerler arasıra seçeneğini vurgulamaktadır. Ortalaması 4,00 ve üzeri olan değerler olumlu görüşü, 2,00 değerinin altında kalanlar ise olumsuz görüşü yansıtan maddeler olarak değerlendirilebilir (Gurbetoğlu ve Tomakin, 2011).

Ölçek seçenekleri ve puan aralıkları

Seçenekler Verilen Puanlar Puan Aralığı

Her zaman 5 4.20–5.00 Sık sık 4 3.40–4.19 Ara sıra 3 2.60–3.39 Nadiren 2 1.80–2.59 Hiç bir zaman 1 1.00–1.79

EVREN ve ÖRNEKLEM

Ölçekler, Adana ili Seyhan, Çukurova, Yüreğir ve Sarıçam ilçelerindeki 2012-2013 eğitim öğretim yılında 70 ilkokul müdürüne uygulanmıştır. Araştırma başlangıcında, 100 ilkokul müdürüne ulaşılmış fakat, ölçekleri cevaplamak isteyen ve çalışmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden 70 müdüre ulaşılabilmiştir. Araştırma kapsamına, amaçlı örnekleme yöntemine uygun olarak kolay ulaşılabilir ilçeler ve okullar dahil edilmiştir.

Tablo 1: Araştırmaya katılan müdürlerin kişisel özellikleri

Özellikler Sayı (N) Yüzde (%)

Cinsiyet Kadın Erkek Toplam 8 62 70 11.4 88.6 100.0 Mezuniyet Eğitim Enst Öğretmen Okl. Lisans Tamaml. Eğitim Faklt. Diğer Toplam 12 19 3 36 - 70 17.1 27.1 4.3 51.4 - 100.0

66

Outline

Benzer Belgeler