W. J M Mackenzie, “Yerel Yönetim Kuramları” adlı yapıtında, çağdaş yerel
II. AVRUPA YEREL YÖNETĠMLER ÖZERKLĠK ġARTI KAPSAMINDA YEREL ÖZERKLĠĞĠN TANIMI VE KOġULLAR
II.3. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik ġartı
II.3.3. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik ġartı’na Göre Özerk Yerel Yönetim Kavramı ve KoĢulları
II.3.3.1. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik ġartı Önsözü
Her milletler arası sözleşme metninde olduğu gibi Şart, bir giriş bölümü ile başlamaktadır.184
Bu giriş bölümünde Avrupa Konseyi üyesi ülkelerde özerk yerel yönetimlerin gerekliliği vurgulanmakta ve bunun sebepleri sıralanmaktadır.
Şart’ın giriş bölümüne göre Taraf Devletler, Şart’ı imzalarken şu hususları göz önünde bulundurmuşlardır:185
a) Avrupa Konseyi’nin amacının üyeleri arasında ortak mirasları olan ideal ve
ilkeleri korumak ve gerçekleştirmek için daha ileri bir birlik sağlamak olduğunu kabul etmek,
b) Bu amacın gerçekleştirilmesinin yollarından birinin idari alanda antlaşmalar
yapmak olduğunu düşünmek,
c) Yerel makamların her türlü demokratik rejimin temellerinden birisi
olduğunu kabul etmek,
d) Vatandaşların kamu işlerinin sevk ve idaresine katılma hakkının Avrupa
Konseyine üye Devletlerin tümünün paylaştığı demokratik ilkelerden biri olduğunu benimsemek,
e) Bu hakkın en doğrudan kullanım alanının yerel düzeyde olduğuna kani
183
Çelebi T. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ve Türkiye’de İdari Vesayet Uygulamasının Değerlendirilmesi. Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, Ankara, 2003, s. 82-83
184
Pıtırlı A. (Haziran 1989), a.g.m., s. 59-72
185
Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik ġartı. Avrupa Konseyi Antlaşmaları Serisi. Erişim: http://www.avrupakonseyi.org.tr/antlasma/aas_122.htm
olmak,
f) Gerçek yetkilerle donatılmış yerel makamların varlığının hem etkili hem de
vatandaşlara yakın bir yönetimi sağlayacağına kani olmak.,
g) Değişik Avrupa ülkelerinde özerk yerel yönetimlerin korunması ve
güçlendirilmesinin demokratik ilkelere ve idarede âdemi merkeziyetçiliğe dayanan bir Avrupa oluşturulmasında önemli bir katkı sağlayacağını kabul etmek,
h) Bunun demokratik bir şekilde oluşan karar organlarına ve sorumlulukları
bakımından, bu sorumlulukların kullanılmasındaki olanak ve yöntemler bakımından ve bu sorumlulukların karşılanması için gerekli kaynaklar bakımından geniş bir özerkliğe sahip yerel makamların varlığını teyit etmek.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında anlaşılıyor ki; Avrupa’da ileri bir birlik sağlama yolunda Avrupa Konseyi yerel yönetimlere büyük bir önem atfetmektedir. Yerel yönetimlere atfedilen bu görev, demokratik rejimin korunması ve mümkün olduğunca yönetimin halka yakınlaştırılmasıdır.
Belirtilen bu görevi yerine getirmesi içinde yerel yönetimlerin bir takım özelliklerle donatılması gerektiği vurgulanmaktadır. Yerel yönetimlerin karar organlarının demokratik bir şekilde oluşması, idari ve mali anlamda geniş bir özerklik verilerek görevlerini yerine getirmeleri bu özelliklerin ana başlıklarıdır.
II.3.3.2. Özerk Yerel Yönetimlerin Anayasal ve Hukuki Dayanağı
Bireyler arasında sürekli olarak bazı amaçlara hizmet ve bu amaçlar çerçevesinde birleşme düşüncesinin doğması ile bu amaçlara daha iyi hizmet edebilme arzusu sonucunda gerçek kişilerden bağımsız olarak “hak ehliyeti” bulunan varlıklara ihtiyaç duyulması tüzel kişilik kavramını ortaya çıkarmıştır.186
Yerel yönetimler de yerel nitelikteki amaçlara hizmet etmek amacıyla oluşturulmuş kamu tüzel kişileridir.
Yerinden yönetim sisteminin uygulanması, devlet içinde, devlet tüzel kişiliği yanında, birden ziyade kamu tüzel kişilerinin ortaya çıkmasına yol açmaktadır.187
Özerklik Şartı’nın ikinci maddesi de bu amaçla özerk yerel yönetimlere yasal veya anayasal düzeyde bir tüzel statü oluşturmayı hedeflemektedir. Bu temelde madde
“özerk yerel yönetimler ilkesi ulusal mevzuatla ve uygun olduğu durumlarda
186
Özay Ġ H. (1996), a.g.e., s. 130
187
anayasa ile tanınacaktır”188
şeklinde düzenlenmiştir.
Burada dikkati çeken ilk nokta anayasal veya yasal düzeyde verilecek olan garantinin ilkesel boyutta olmasının istenmesidir. Anayasalarda ilke olarak özerk yerel yönetim ilkesi benimsenmiş olursa; bu durumda diğer mevzuatta, Anayasa’ya aykırı olamayacağından yerel yönetimler güçlü bir koruma sağlamış olacak ve sorumluluğunun temelini Anayasa’dan almış olacaktır.
Burada dikkati çeken diğer bir nokta, önceliğin anayasa değil de yasal mevzuata verilmiş olmasıdır. Yani maddeden anlaşıldığı kadarıyla ülkeler özerk yerel yönetim ilkesini yasal mevzuatla düzenlemek zorundadırlar. Ancak kendi idari sistemlerince uygun olduğu durumlarda anayasalarda da bu ilkeye yer vereceklerdir. Maddenin bu şekilde düzenlenmesinin sebebi daha önce de değindiğimiz gibi farklı idari yönetim sistemlerine sahip Avrupa Konseyi ülkelerinin Şart’a katılımını yüksek tutmaktır.
Nitekim maddenin ilk şeklinde “uygun olduğu durumlarda” ibaresi yer almamıştır. Güney Avrupa ülkeleri ve İngiltere’nin zorlaması üzerine metin yumuşatılarak “uygun olduğu durumlarda” ibaresi metne eklenmiştir.189
Bununla beraber anayasaları eski olan birçok Batı Avrupa ülkesi ilk aşamada bu ilkeyi anayasalarına eklemek amacıyla anayasa değişikliği yapma yoluna gitmemiştir. Bunun sebebi de birçok Avrupa ülkesinin anayasasında bu tanımların zaten var olmasıdır. Anayasaları daha yeni olan Portekiz ve Yunanistan gibi devletler ise ayrıntılı tanımlara yer vermişlerdir.190
Özerk yerel yönetim kavramının ülkelerin yasal mevzuatlarıyla düzenlenmesinin istenmesi, “yasal yönetim ilkesi”nin bir gereğidir. Yasal yönetim ilkesinin ise belli başlı üç boyutu bulunmaktadır. Bunlardan ilki kanuna saygı ilkesidir. Buna göre idare üstlendiği görevleri yerine getirirken, yürürlükteki kanunlara ve kanunlara eşit öteki hukuk kaynaklarına uygun davranmak zorundadır. İkinci boyut, idarenin kuruluĢ ve
teĢkilatlanmasında asli yetki yasama organına ait olmasıdır. Hiçbir idari kuruluş
kendiliğinden var olmayıp, her idari kuruluş varlığını kanunlardan almaktadır. Bu idarenin bütünlüğü ilkesinin de doğal bir sonucudur. Son olarak kanuni dayanak
boyutu vardır. İdare belli konularda faaliyette bulunabilmek için mutlaka kanuni bir
188
Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik ġartı. Avrupa Konseyi Antlaşmaları Serisi. Erişim: http://www.avrupakonseyi.org.tr/antlasma/aas_122.htm
189
Cebe M S. (2006), a.g.t., s. 13-14
190
yetkiye sahip olmalıdır.191
Yerinden yönetim esasına dayanan bir kuruluş kurulması, bu kuruluşa özerklik verilmesi, bunun kapsam ve derecesinin tayini tamamıyla kanun koyucunun serbest düzenleme yetkisine giren bir husustur.192
Yerel Özerklik Şartı da, “kuralların yasalarla belirlenmesi” üzerinde ısrarla durmaktadır. Delcamp’a göre bunun başlıca iki anlamı vardır; birincisi özerkliğin bağımsızlık anlamı taşımadığının altını çizmektir. Zira yerel yönetimlerin eylemleri, sınırları iyice tanımlanmış bir kanuni düzene uygun olmalıdır. İkinci olarak ta seçilmiş bir özerk yapıya dayatılacak kuralların devletin tümünü temsil eden bir otorite tarafından, yani bir parlamento tarafından konması gerekir. Şayet demokrasi hukuka saygı ile başlarsa hukuk da demokratik ve kamu önünde gerçekleşen çoğulcu bir tartışmadan doğmuş demokratik kurallara göre tanımlanmalıdır.193
Şart’ın bu madde ile birlikte özerk yerel yönetimleri devletlerin idari yönetimlerinin bir parçası haline getirme veya bir parçası olarak tutma gayesinin yanında, özerk yerel yönetimleri merkezi yönetimlerin keyfi uygulamalarından koruma ve özerk yerel yönetimlere anayasal güvence kazandırma gayesi taşıdığı muhakkaktır.
II.3.3.3. Özerk Yerel Yönetim Kavramı