• Sonuç bulunamadı

2.3. SOSYAL MEDYA VE YALNIZLIK

2.3.2. Yalnızlık ÇeĢitleri

Yalnızlığın çeĢitlerini ifade eden Erol (2018: 23), aĢağıdaki Ģekilde bu çeĢitleri çözümlemiĢtir:

Kısa Süreli Geçici Yalnızlık; Yalnızlığın bu boyutunda bireylerin gündelik yaĢamlarında kısa süreli meydana gelen hisleri olarak tanımlamıĢtır. Yakın çevresiyle iletiĢime geçemeyen, sosyal iliĢkilerde beklentileri karĢılanmayan bireylerin kapıldığı bu yalnızlık ise kısa süreli ve geçicidir, anlık yaĢanan yalnızlık hissi, bireylerin yaĢantılarında çok fazla etkili olmamakta kaygı hissettirmemektedir.

Durumsal Yalnızlık; Belirli olaylardan sonra hissedilen yalnızlık duygusu bir süreç olarak değerlendirilebilmektedir bireylerin hayatlarını etkileyen geçiĢ süreçlerinde, boĢanma ölüm ve benzeri stresli anlarında meydana gelmekte ve zaman içerisinde sona ermektedir.

Kronik Uzun Süreli Yalnızlık; Bireylerin yaĢantılarının bir parçası haline gelen yalnızlık hissi sosyal iliĢkilerden kendini soyutlama, durumu ile

desteklenmektedir. Duygusal ihmal, bireyler sadece sosyal iliĢki kurmada zorlandığı ya da kuramadığı ve mesafesel engeller sebebiyle yalnız hissetmezler yalnızlık, bireyin hayatında uzun süreli ve derin duygusal boĢluk yetersizlik, sıkıntı, yoksunluk, duygularıyla etkileĢimde karmaĢık bir süreç olarak ele alınmakta ve çözümlenebilmektedir. Uzun süreli yalnızlık yaĢayan bireyler geleceklerinde kurdukları iliĢkilerde, Ģüpheci ve karamsar yaklaĢmaktadır. Yalnızlığın en önemli sebeplerinden biri duygusal ihmaldir, hatta çocuk yaĢta yaĢanan bu duygusal ihmal, bireyin hayatı boyu sürecek kronik yalnızlığa sebep olmaktadır, çocuklukta yaĢanan duygusal ihmaller güvensiz, sevgisiz iliĢkilerden korkan, uzak duran öz saygısı geliĢmemiĢ kiĢiliklerin oluĢumuna sebep olmaktadır.

Derin Yalnızlık; Birey derin yalnızlıkta farkında değildir, kendinin ve yaĢadığı hisselerin ağırlığının olayları gerçek anlamlarında kavrayamaz kendi dünyasına çekilmiĢ, gündelik yaĢamda tüm kontrol ve etkisini kaybetmiĢtir, derin yalnızlık yaĢayan bireyler nehrin kıyısına savrulan fındık kabuğuna benzeten Yahyaoğlu (2007: 45), bu bireylerin yüzündeki utangaçlıktan bakıĢlarındaki derinlik ve farklılıktan tavırlarındaki değiĢiklikten ve ürkekliklerinden, tedirginliklerinden kendilerini belli ettiklerini vurgulamaktadır. Derin yalnızlık yaĢayan bireyler sosyal iliĢkilerini kesmekte depresyon rahatsızlığına yakalanmakta, derin ve acı verici bir duygu halidir, depresyon hastalığıyla devam eden rahatsızlıklar kiĢinin hayatında olumlu hissettiği tüm zevklerinden koparmakta yorgun halsiz, kararsız, çaresiz, yaĢamdan tat almayan intihar eğilimli bireylerin destek alması zorunluluktur. Yalnızlık ve aidiyet, baĢkalarına bağlılığın öznel algısını paylaĢır. Hem sosyal hem de psikolojik iĢleyiĢ yalnızlık için bir risk faktörü olan aidiyet karĢılanma ihtiyacı ve yalnızlık, daha sonra refah için risk faktörü olabilir. Durum böyle iken, aidiyet ihtiyacı ile refah arasındaki iliĢkiye arabuluculuk yapmalı ya da en azından yalnızlık tarafından yönetilmelidir (Mellor vd., 2008: 213-218).

Sosyal Durum Yalnızlığı; Bireylerin yaĢadığı toplumdan kendilerini soyutlamaları sosyal aktivitelerden uzaklaĢmaları son vermeleri, topluma ve kendilerine yabancılaĢmaları sonucu yaĢanan yalnızlık türüdür kiĢi kendini kalabalık içinde yalnız, değersiz ve anlaĢılmayan olarak konumlandırmaktadır (Yahyaoğlu, 2007: 46). Yalnızlık ve ait olma ihtiyacı, hem birbiriyle hem de refahla iliĢkili

görünecek iki öznel durumdur. Yalnızlık, ait olma ihtiyacı ile zayıf bir Ģekilde iliĢkiliyken, ait olma ihtiyacını ölçmek için kullandığımız kiĢisel iliĢkilerde ait olma ihtiyacı ile memnuniyet arasındaki farkla güçlü bir Ģekilde iliĢkilidir. Tek baĢına yaĢayan insanlar, kiĢisel iliĢkilerden baĢkalarıyla yaĢayanlara göre daha düĢük bir aidiyet ve daha az memnuniyet duyduğunu bildirmiĢtir. Yalnızlık, karĢılanmayan, karĢılanma ihtiyacı duyulan refah ile yaĢam doyumu arasındaki iliĢkiye aracılık etmektedir. Sosyal olarak çoğu insan, kimliklerini büyük ölçüde iliĢkileri üzerine kurmaktadır. BaĢkaları ile olan iliĢkilere bu tür bir bağımlılık verildiğinde, ait olma ve yalnızlık gibi faktörlerin psikolojik sağlığın önemli belirleyicileri olması ĢaĢırtıcı değildir (Mellor vd., 2008: 213-218).

Duygusal Yalnızlık; Bireyin ruhsal dünyasının beklentilerinin karĢılanmaması sonucunda yaĢadığı yalnızlıktır sevgisine beklentilerine, ilgisine değerine, istek arzularını beklediği ölçüde karĢılık alamayan birey hayal kırıklığına uğramakta ve yalnızlığın düzeyi hayal kırıklığının düzeyine ve süresine bağlı olarak yalnızlık geçici, kronik ya da destek almasını gerektirecek boyuta taĢınabilmektedir (Yahyaoğlu, 2007: 46). Yalnızlık, bireyin arzu ettiği ve var olan sosyal iliĢkileri arasındaki bir tutarsızlığı algıladığında ortaya çıkan hoĢ olmayan duygularla karakterizedir (Perlman, 2004). Bu nedenle öznel bir deneyimdir, yalnızlığın nesnel durumundan farklıdır ve basitçe nesnel göstergelerle tahmin edilemez. Bir birey küçük bir sosyal ağa sahip olabilir, ancak yalnızlık yaĢamayabilir aksine, bir birey geniĢ bir sosyal ağa sahip olabilir, ancak yine de kendini yalnız hissedebilir. Bu tutarsızlık, sosyal yakınlıklarla ilgili olarak, yakınlık düzeyiyle veya hedefle ilgili olarak öznel olabilir. Yalnızlığın en güçlü yordayıcıları öznel olsa da, yalnız yaĢamak gibi belirli nesnel göstergeler de yalnızlığın güçlü yordayıcılarıdır. Yalnızlığın yaĢam doyumuyla olumsuz yönde iliĢkili olduğu bulunmuĢtur. AraĢtırmalar daha yüksek yalnızlık seviyelerinin daha yüksek psikolojik sıkıntı ve daha düĢük psikolojik sağlık ile iliĢkili olduğunu göstermektedir (Mellor vd., 2008: 213-218).

Gizli Yalnızlık; Bireylerin gözlemlendiğinde sosyal hayatlarında sağlıklarında hiçbir sorun olmadığı halde yaĢadığı büyük üzüntüden sonra ortaya çıkan ve dıĢarıya yansıtılamayan üzüntünün sonucu olarak ortaya çıkan yalnızlıktır bireylerin duygularını içine atma sonucu meydana gelen yalnızlık, bireyin hayatı bakıĢının

karamsarlaĢması sonucu kronik derin yalnızlığa evrilebilmektedir. Duyguların baskılanması yaĢadığı haksızlıklar sonucu kendini savunma gücünü kendinde hissedemeyen kiĢiler bu yalnızlığı yaĢamaktadırlar (Yahyaoğlu, 2007: 45-46).

Triad Yalnızlık; Korku hissi ve depresyon hastalığı ile beraber gerçekleĢen yalnızlıktır. KiĢinin yalnızlığı, duygusal karmaĢıklığa bıkkınlık, ani sinir boĢalmalarına ya da ağlama krizlerine sebep olabilmektedir. Ruh halindeki gelgitler, kiĢinin daha da yalnızlaĢmasına ve çıkıĢ yolunu bulmakta zorlandığı bir kısır döngüye dönüĢmektedir. Tedavi ve uzman desteğinin Ģart olduğu yalnızlık çeĢididir (Yahyaoğlu, 2007: 50).