• Sonuç bulunamadı

1.13. ĠNTERNETĠN VE SOSYAL MEDYANIN OLUġTURDUĞU SORUNLAR

2.1.4. Sosyal Medya Bağımlılığı

Sosyal medyanın bağımlılık yapan kullanımı; “aĢırı kullanım” genel bağımlılık türleri gibi konumlandırılmıĢ ve sosyal medyaya aĢırı ilgi duyma, sosyal medyada oturum açmak veya kullanmak için kontrol edilemeyen bir motivasyon tarafından yönlendirilmek, çok fazla zaman ve çaba harcamak olarak tanımlanmıĢtır (Andreassen ve Pallesen, 2012: 4054).

Sosyal medya bağımlılığı, internet bağımlılığı alt kümesidir. Bu tür bir bağımlılık, özellikle modern teknolojideki internet teknolojilerinin her yerde ortaya çıkmasıyla hızla yaygınlaĢmıĢtır. Bireyler durum güncellemelerini, arkadaĢlık taleplerini, haber akıĢı güncellemelerini ve benzerini kontrol etmek için sahip oldukları her internet bağlantılı cihazı kullanmakta ve çevrimiçi olma yarıĢına girmektedir. Son zamanlarda sosyal medya bağımlılığı araĢtırmalarında, kullanıcıların bu eylemleri çeĢitlilik, kiĢisel sunum ve iliĢki kurma arayıĢı için gerçekleĢtirdiği saptanmıĢtır (Longstreet, 2017: 73-77).

Sosyal medyanın bağımlılık yapan kullanımı (örneğin, Facebook, Snapchat, Twitter), yakın zamanda DSM-5‟ de yer alan “Ġnternet Kullanımı Bozukluğu” ile ortak fenomenolojiyi paylaĢan spesifik bir teknoloji bağımlılığı biçimi olarak görülebilmektedir. Belirginlik; bir davranıĢla meĢgul olma, duygu durum modifikasyonu; olumsuz duygusal durumları hafifletmek veya azaltmak için davranıĢı gerçekleĢtirmek, hoĢgörü; baĢlangıçta duygu durum düzenleyici etkilere ulaĢmak için zamanla davranıĢa bağlılığı artırmak dahil olmak üzere bağımlılık benzeri semptomlarda ortaya çıkar, geri çekilme; davranıĢ azaldığında veya yasaklandığında psikolojik ve fiziksel rahatsızlık yaĢamak, çatıĢma; davranıĢ, sosyal, rekreasyon, iĢ, eğitim, ev veya diğer aktivitelerin yanı sıra davranıĢlarından dolayı birinin ve diğerlerinin ihtiyaçlarını ortadan kaldırmak veya ihmal etmek ve nüksetme; baĢarısız davranıĢı kesme veya kontrol etme giriĢimi baĢarısız olduğu durum Ģeklinde bağımlılık evreleri değerlendirilmektedir (Andreassen ve ark., 2016: 252-262).

Bu nedenle, bireyin davranıĢı gerçekleĢtirmek için kontrol edilemeyen bir motivasyondan hareketle sosyal medya faaliyetleri hakkında aĢırı endiĢe duyduğu ve

diğer önemli yaĢam alanlarına vakit ayırmaması gibi çok fazla zaman ve çaba harcadığı bir durum olarak düĢünülebilmektedir (Dong vd., 2012). Kuss ve Griffiths (2017: 1-17) tarafından yapılan araĢtırmalar sosyal medya bağımlılığı için klinik sınıflandırma kriterleri oluĢturmuĢ ve birçok sosyal medya kullanıcısının bağımlılık benzeri semptomlar gösterdiğini ifade etmiĢlerdir.

Sosyal medya kullanımı, bireylerin hırslarını ifade etmelerine ve baĢarılarını potansiyel olarak geniĢ bir izleyici kitlesine göstermelerine ve diğer sosyal medya kullanıcılarından “beğenmeler” ve “olumlu yorumlar” yoluyla yüksek düzeyde görünür ödüller ve tanınma elde etmelerine olanak sağladığı için anlamlı görünmektedir. Sosyal medya bağımlılığı ve öz saygı; temel biliĢler gibi bağımlılık yapan sosyal medya kullanımında rol oynamaktadır. Bu tür biliĢler temel inançları, nitelikleri, Ģemaları ve otomatik düĢünceleri içerebilir ve sosyal medya aktivitesi de dâhil olmak üzere genel olarak davranıĢı etkinleĢtirme gücüne sahiptir. Bu nedenle, eğer bir kiĢi “sevilmediğini” veya “zayıf sosyal becerileri olduğunu” düĢünüyorsa aynı zamanda çok sayıda arkadaĢ veya takipçiye sahip olmanın bu tür öz düĢünceleri değiĢtireceğine inandığında bu bağımlılık yaratan sosyal medya katılımını tetikleyebilmektedir. Buna paralel olarak, önceki araĢtırmalar, benlik saygısı düĢük kiĢilerin sosyal medyayı, benlik saygısı yüksek olanlara göre kendilerini ifade etmenin daha güvenli bir yer olarak gördüğünü göstermiĢtir ve benlik saygısı ile sosyal medyanın bağımlılık boyutu ile iliĢkilendirilmiĢtir (Al-Menayes, 2015: 86- 94).

Normal sosyal medya kullanımından sorunlu kullanımına geçiĢin; kullanımının süresinin artması ve stresi, yalnızlığı veya depresyonu hafifletmek için önemli veya hatta özel bir mekanizma olarak kabul edilmesi durumunda gerçekleĢtiğini öne sürülmektedir. Pek çok durumda, sosyal medya kullanıcıları gerçek hayatta sosyalleĢmekte iyi değildir. Sosyal medya kullanımı onlar için sürekli ödüller; öz yeterlik, memnuniyet sağladığı için, bunu daha sık kullanma eğilimini göstermektedir. Zamanla, aileleri veya gerçek hayattaki önemli arkadaĢları görmezden gelmek ya da iĢ ve eğitim ile çeliĢki gibi birçok soruna bireyler için yol açmaktadır. Bu sorunların ortaya çıkması, bireylerin istenmeyen ruh hallerini daha da arttırabilir ve onları depresif ruh hallerini rahatlatmak için sosyal medya kullanımına

daha fazla güvenmeye itmektedir. Bu durum sosyal medyaya olan psikolojik bağımlılık seviyesi artırmaktadır (Xu ve Tan, 2012: 1-12).

DavranıĢsal bağımlılığın birçok alanında, bazı aĢırı davranıĢların gerçek bağımlılıklar(örneğin, video oyunları, internet kullanım gibi) olarak dikkate alınması gerekip gerekmediği ve aynı tartıĢmanın sosyal ağlara bağımlılık için geçerli olduğu konusunda tartıĢmalar yaĢanmıĢtır (Griffiths vd., 2014: 119-141).

Havi ve Samaha (2017: 1-11); çalıĢmalarında akıllı telefon ve tablet kullanım oranlarının sürekli büyümesi, yeni teknolojilerin geliĢtirilmesi ve uygulamaların önemli ölçüde artmasıyla birlikte, sosyal medyaya bağımlılık önemli bir endiĢe olmaya devam edecek ve çalıĢmada ortaya çıkan sonuç geçerliliğini sürdürecek ifadelerinde bulunmuĢtur. ÇalıĢma sonuçları ise Ģöyle, kültür ve cinsiyetten bağımsız olarak, sosyal medya bağımlılığı ile benlik saygısı arasında negatif bir iliĢki olduğunu ve sosyal medya bağımlılığı ile yaĢamdan memnuniyet arasında bir olumsuz iliĢki olduğunu göstermektedir.

Mobil cihazların yaygınlığı nedeniyle, sosyal paylaĢım sitelerinin aĢırı kullanımı küresel bir fenomen haline gelmiĢ bulunmaktadır. En popüler sosyal paylaĢım sitelerinden biri olan Facebook, son yıllarda önemli bir ilgi görmüĢ, akıllı telefonlar ve tablet gibi mobil cihazların popüleritesi nedeniyle, bu cihazları aĢırı miktarda kullananların eğilimi artmıĢtır. En sorunlu yanlarından biri, Facebook, Myspace ve Twitter gibi sosyal paylaĢım sitelerinin aĢırı kullanımıdır. Akıllı telefon bağımlılığı son yıllarda ticaret dergilerinin, televizyon programlarının ve gazete makalelerinin odak noktası olmuĢtur. AraĢtırmacılar, internet bağımlılığının ve akıllı telefon bağımlılığının altında yatan nedenleri araĢtırmıĢlardır. Bazı araĢtırmacılar, internet bağımlılarının; oyun oynama, çevrimiçi cinsel aktiviteler ve e-posta ya da mesajlaĢma gibi çevrimiçi kullanımın çeĢitli yönlerine bağımlı hale geldiğini iddia etmiĢlerdir. MesajlaĢma sosyal ağ sitelerinin önemli özelliklerinden biridir (Tang vd., 2016: 102-108).

Pettman (2017: 12), sosyal medya bağımlılığını Ģu Ģekilde ifade etmiĢ ve kullanıcıların bağımlılık boyutuna nasıl evrildiğini görünür kılmıĢtır;

“Medya akışının sürekli ertelenen ve asla yerine getirilmeyen saf vaadi, ekranlarımızı takıntılı şekilde yenilememizi talep eder. Zamana ait yeni ölçüt gerçek zamanlılıktır. Toz tutabileceğimiz (ya da gerçekten bir şeyler öğrenebileceğimiz) geçmişte, tarihte ve arşivde mahsur kalmayalım diye her şeyin canlı yayınlanabilmesi adına olağanüstü enerji sarf edilmektedir. Bir anlığına gözünü ekrandan ayırmaya yeltenirsen, hayatını değiştirmeyi vadeden tweet‟i, gönderiyi ya da güncellemeyi kaçırabilirsin. Bağlantılara en iyi ihtimalle birkaç günlük ömür biçiliyor her şey akış halinde. Oysa her gün bir öncekinin aynısı gibi geliyor.

Herakleitos‟u uyarlayacak olursak, günümüzde aynı canlı akışa iki kez girilemez. Oysa dijital nehir fazlasıyla tanıdık.”

Sosyal medyada oluĢturulan sanal yaĢam kullanıcılar için sağladığı birçok avantajın yanı sıra olumsuz etkileri de bulunan bir mecradır. Kullanıcılar bilinçsiz ve kontrolsüz bir Ģekilde sanal dünyada aĢırı vakit geçirdiklerinde; sosyal ve psikolojik olarak çeĢitli problemlerle karĢılaĢabilmektedir. Günümüzde iletiĢim ve yeni medya çağına girilmesiyle beraber etkileĢimli internet ve karĢılıklı iletiĢim değer kazanmıĢ ve küresel bir ağ meydana gelmiĢtir. Çevrim içi bir dünya oluĢturan internet birçok imkân ve özelliği beraberinde getirmiĢtir. Sosyal medya platformlarının yaygınlaĢması ile küresel bir çevrim içi dünya oluĢmuĢtur. Ġnternet ve sosyal medyanın giderek popülerleĢtiği bu çağda; her tür iletiĢim ve etkileĢime imkân sağlaması tüm toplumun ilgisini çekmekte ve kullanıcıları bu çevrim içi dünyaya bağımlı kılmaktadır. Kullanıcıların sürekli olarak zamanlarını; Facebook, Ġnstagram, YouTube ve benzeri sosyal paylaĢım ağlarında geçirmek istemeleri ve geçirmeleri sosyal medya bağımlılığı olarak tanımlanmaktadır. Sosyal medya bağımlılığı; ekonomik sorunlar yaĢayan, psikolojik problemleri olan, fiziksel olarak kendini yetersiz bulan ya da fiziksel problemi olan kullanıcıları gerçek yaĢamdan kaçmak istediklerinde kendilerine açılan bir kapı, yeni ve özgür bir dünya olarak karĢılarına çıkmıĢtır. Sosyal hayatta; gerçek iliĢkilerde sorunlara neden olan bu bağımlılık bireyleri gündelik yaĢantılarında pasifize etmektedir. Bağımlı olan kullanıcılar gerçek ve sanal dünyanın ayrımını yapamaz duruma gelmekte ve sosyal medyaya eriĢimini önleyememektedir. Ġnsan iliĢkilerinde değiĢimler yaĢanmasına sebep olan

sosyal medya sayesinde kullanıcılar bağımlılık boyutuna geçmiĢlerdir (Kırık, 2013: 87).

Son yıllarda, günlük faaliyetlerde sosyal medya kullanımı gittikçe yaygınlaĢmıĢtır. Bununla birlikte, insanlar çevrimiçi ortamda önemli miktarda zaman harcadıklarında, internet ile ilgili etkinlikler, sorunlu ve bağımlılık yapan davranıĢlar dahil olmak üzere olumsuz sonuçlara yol açan iĢlevsel özelliklerini kaybedebilmektedir (Monacis vd,. 2017: 178-186). Sosyal medya bağımlılığında bireyler gündelik yaĢantısında yapması gereken iĢleri aksatmakta ya da yapmamakta ve bu vakti sosyal medya platformlarında geçirmektedir. Bireylerin vaktini almasının yanı sıra fiziksel ve psikolojik sorunlara da yol açan sosyal medya bağımlılığı; kiĢilerin iletiĢim kurma ve sürdürme becerilerini olumsuz etkilemekte ve toplumsal hayattan soyutlanmalar yaĢanmaktadır. Ayrıca yapılan çalıĢmalar sonucu sosyal medya bağımlılığı bulunan bireylerin depresyon ve panik atak gibi ruhsal hastalıklarla karĢılaĢma oranı çok daha yüksektir. ĠletiĢim aracı ve haberleĢme mecrası olan sosyal medyayı doğru kullanmak en önemli konulardan bir tanesidir. Sosyal medya bireye kendi yarar ya da zarar sağlamaz, kullanıcının kiĢisel tercihleri sonucunda yararı ya da zararı ortaya çıkabilmektedir. Sosyal medya da paylaĢımlarımızın neler olması ya da bu mecraya ne kadar vakit ayırmamız gerektiği önemli bir husustur. Sosyal medya da haddinden fazla vakit geçirmek iĢ yaĢantısında verimi düĢürdüğünden birçok kurum bu konuda kısıtlamalara gitmiĢtir.

Sosyal medya bağımlıları sadece iĢ hayatında değil özel hayatında da aksaklıklar yaĢamaktadır. Ailelerine ve sosyal çevrelerine gereken vakti ayırmayan bireyler sosyal yaĢantıda problemler yaĢamaktadır. Günlerinin büyük çoğunluğunu sosyal medya platformlarında amaçsızca geçiren bireyler gerçek dünyadan soyutlanmakta, asosyallik boyutuna varan kiĢilik değiĢimleri yaĢamaktadır. Sosyal medya bağımlılarını artık gerçek dünya değil, sanal dünya tatmin eder hale gelmiĢtir. Sosyal mecralarda paylaĢımlarıyla aldıkları beğeniler onların mutluluk kaynağı olmuĢtur. Genel olarak sosyal medya bağımlılığını tanımlayacak olursak; bireylerin gündelik hayatlarında; iĢleri, aileleri, arkadaĢları, uyku ve yemek ihtiyaçları için ayırmaları gereken vakti sosyal medyada bulunma isteği ile takas etmesidir (ErmiĢ, 2017: 132-137).

Gününün büyük oranını sosyal medya ortamlarında geçirmek isteyen, vaktini gündelik yaĢantısında diğer iĢleri yerine çoğunlukla sosyal mecralara ayıran kullanıcıları bekleyen korkutucu son „‟ Sosyal Medya Bağımlılığı‟‟ olarak kavramsallaĢtırılmıĢtır (Kırık, 2013: 86).

Dopamin Salgısı; Beynimiz sürekli yeni bilgiler edinmek ister, yeni Ģeyler bilgiler edinmek beynimizde salgılanan dopamin hormonu sayesinde kiĢide bir haz meydana getirmektedir. Dopamin salgısı bilgi edinmeden önce salgılanır ve insanları yeni Ģeyler öğrenmeye iter. Sosyal medyada da sürekli geliĢmelerden haberdar olarak bilgi edinme hissi yaĢanır. Buda sosyal medyada kullanıcıları daha çok zaman ayırmaya iter9

.

FOMO (GeliĢmeleri Kaçırma Korkusu); FOMO hastalığı bireylerin gündelik yaĢantıda herhangi bir geliĢmeyi, olup biteni takip edememe ve kaçırma korkusu yaĢamaları olarak tanımlanabilir. FOMO hastası kiĢiler; geliĢmeleri ve gündemi takip edememekten, kaçırmaktan endiĢe ve korku duyarlar, diğer insanların hayatlarından haberdar olma istekleri çok yüksektir, birçok Ģeyden eksik kalmak istemezler bu durum bireylerde kaygı ve strese, huzursuzluğa sebep olmaktadır. FOMO hastası bireyler önleyemedikleri bilgi açlığını sosyal medya ile karĢıladıklarını düĢünerek gündelik yaĢantılarını aksatmak sonucunu doğursa da kendilerini alıkoyamazlar. Sürekli sosyal medyada aktif olarak gündemden ve yakın çevrelerindeki geliĢmelerden haberdar olmaya çalıĢırlar. FOMO hastası bireyler; yalnızlık, stres, depresyon, kiĢilik bozukluğu ve benzeri sorunlara yol açar ve bağımlılıkla benzer sonuçlanmaktadır. Sosyal medyada FOMO hastaları daha çok vakit geçirir ve paylaĢımlarına gelen beğeni ve yorumlar onlar için çok daha etkili ve önemli olabilmektedir. Yeteri kadar beğeni ve yorum almadığını düĢünen hasta kendini değersiz, yetersiz ve iĢe yaramaz olarak görebilmektedir (Dossey, 2014: 69-73)

Mobil sosyal medya, her biri sorunlu davranıĢ kalıplarına neden olabilecek potansiyele sahip, psikolojik açıdan çok sayıda deneyim sunar. Örneğin, sosyal olarak eğilimli bir kiĢi Facebook'ta çok fazla zaman harcayabilir ve en son

9

https://www.medikalakademi.com.tr/dopamin-nedir-ne-ise-yarar-eksikligi-ne-tuer-sorunlara-neden- olur/

gönderisinin izleyicilerden aldığı “beğenme” sayısının bir göstergesi olup olmadığını sürekli olarak kontrol eder. Narsisistik bir eğim ile diğerleri, Instagram'ı “özçekimler” ile baĢkalarına sunmaları için bağımlılık yaratan bir arena olarak bulabilir. Sosyal medya bağımlılığı için bir baĢka etken sosyal kaygı olabilir. Kaçırma korkusu (FOMO), diğer aktiviteler pahasına günün herhangi bir saatinde sık sık sosyal medyada bulunmak için bahaneler bulur hale getirbilmektedir (Przybylski ve ark., 2013).

Sosyal medya kullanımının bağımlılık yapma potansiyeli olup olmadığına dair daha yakından bir inceleme yapmak için, hangi bağımlılıkların hangi semptomların temel ve ortak olduğunu eleĢtirel olarak ele alarak baĢlamamız gerekmektedir. Tam madde bağımlılığı kriterlerinin karĢılanması zorunlu değildir ve potansiyel olarak yeni kriterler yalnızca sosyal medya bağımlılığı için ortaya çıkabilir veya diğer teknolojik bağımlılıklar, ancak bağımlılık bozukluğu tanı için gerekli Ģartları sağlamalıdır. ġu anda, sosyal medya bağımlılığı için iĢlevsel bozukluk ve benzeri sorunlu davranıĢ tipleri ile karĢılaĢılması muhtemeldir.

Akıllı telefonlar, bilgi ve iletiĢim teknolojileri çağı bireylerin her zaman, her yerde, nereye giderlerse gitsinler, gerçek ve sanal arkadaĢlarına aynı zamanda sonsuz seçenekte bilgi ve içerik kaynağına ulaĢmalarını hızlı ve kolay olarak sunan sürekli ulaĢılabilir, eriĢilebilir ama durumunun sürekli çevrimiçi olmak ve diğer çevrimiçi olan kullanıcılarla etkileĢim içinde olmayı mümkün kılan bir platform Ģeklinde değerlendirilmektedir. Rainie ve Welman (2012: 12), çalıĢmalarında vardıkları sonuç, araĢtırmacıların, insanların teknolojiye bu denli bağlanmasının bağımlı olmasının sebebi olarak görülebilir. Kullanıcılara sürekli telefona odaklanmayı öneren uygulamalar, dokunarak güncelleme gereği, sosyal medyadaki akıĢın hızına yetiĢme isteği ya da sadece alıĢkanlık sebebi ile sürekli parçası olunan sosyal medya insanların anlamsızca saatlerini bir ekrana bakarak geçirdiği bir bağımlılık nesnesine dönüĢmüĢtür (Tucker, 2016: 10).

Sosyal medya tanımlamaları aĢağıdaki Ģekilde yapılırken, kullanıcıların, hayatlarının büyük bölümünü sosyal medyada geçirmeleri, hatta bağımlı olmaları

ĢaĢırılacak boyutta değildir. Zaten beklenen durum kullanıcıyı bağımlı duruma getirmektir. ġapçı (2015: 17-18)‟nın sosyal medyayı konumlandırıĢı Ģu Ģekildedir:

“Sosyal Medya aslında hayatın tam kendisi, yaşamın bir aynasıdır. Yaşadıkça yansımaları ile büyüyen bir alan ve gerçek hayatın internet dünyasına taşınmasıdır. O kadar gelişmektedir ki, artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası ve bazen tam kendisidir. Sosyal Medya çevremizdir. Sosyal Medya çevremizin çevreleridir. Sosyal Medya bir ağ oluşumu ve her noktasında birbirine döngü ile bağlanan bir yoldur. Sosyal Medya insanlığın bağımsızlığı birlik ve beraberliğini simgeleyen gelecektir. Sosyal Medya BENsiz olmaz! Herkesin benliği ile Sosyal Medya kattığı hareket tümün oluşumunu sağlıyor. Her bireyin BENliği olmasa Sosyal Medya olmaz. Kendinize değer verin!”

Sosyal medya bağımlılığı ile madde bağımlılığı arasındaki benzerlikleri karĢılaĢtıran uzmanlar ve psikologlar aralarında anlamlı bir iliĢki olduğunu ortaya koymuĢlardır. Madde bağımlısı kiĢiler; bu maddeleri baĢlangıçta az olarak kullanmaya baĢlar, zamanla artırarak devam ederler en sonunda bağımlı olurlar. Sosyal medya bağımlılığı da böyledir. BaĢlangıçta; deneysel olarak sosyal medyayı kullanan birey sosyal medya da paylaĢımda bulunur, beğeni ve yorum alır ve bu durum sonucunda da bir haz alır yaĢadığı hazzı artırmak için ise sosyal medyayı operasyonel olarak kullanmaya baĢlar ve daha çok paylaĢım, daha çok yorum, beğeni ve takipçi isteği ile önlenemez bir sosyal medyada bulunma ve etkileĢimde olma isteği ile bağımlı olma boyutuna geçmektedir. Bağımlılar gündelik yaĢantılarında; uyandıklarında ilk iĢleri, gün boyu en çok düĢündükleri ve iĢleri yemek yeme ihtiyaçları sosyal çevreleri uykularına ayıracakları bütün vakti sosyal medyaya ayırarak her açıdan verimsiz bir gün geçirmektedirler. Sosyal medya bağımlılarında da madde bağımlılarında olduğu gibi bağımlı oldukları Ģeyden uzak kaldıklarında huzursuzluk, sinir ve stres görülmektedir (ErmiĢ, 2017: 151-153).

Sosyal medya bağımlılığı, Tucker‟e göre (2016: 3-4); artık modern bireyin gerçekliği saydığı hiçbir Ģey gerçek değil, sosyal medyada kullanıcıların gerçek hayatta hareketlerini durdurmaları, zihinlerini susturmaları ve akıllı telefon tablet laptop ve benzeri internet eriĢimi olan cihazlardan hiç kopmamaları bağlantıyı

kesmemeleri beklenmektedir. Kullanıcının hayatını, selfie (özçekim), tweet, story (hikaye), paylaĢımına endekslemeleri ve uygulamalar için yarıĢan daha çok var olma durumu sergilemeleri için bir sürü olanak göstermektedir. Teknolojik geliĢmeler bireyleri evcilleĢtirmekte, yapılan hareketler ise sosyal medyada sergilenebilecek hareket ve eylem potansiyelindedir. Sürekli dikkat dağınıklığı yaĢayan kullanıcı; sürekli sosyal medyaya bağlı ve hep ulaĢılabilir, hep açık. Hayatımızı çepeçevre saran internet ağı, sosyal medya ortamları, son teknoloji iletiĢim cihazları sayesinde sürekli bir Ģekilde kullanıcıyı “Buradayım!‟‟ mesajı üretmeye sevk etmekte, “Bu eylemi yapıyorum!‟‟ beyanı üretmeye teĢvik etmektedir.

ġapçı‟ya göre, sosyal medya bağımlısı kiĢiler uyarıları, bildirimleri kaçırmaktan korkmakta, her bildirimi, geliĢmeyi; görmeye, takip etmeye, okumaya ve beğenmeye odaklanmıĢ olabilir. 140 karakter ile kendisini ifade etmek için dil kuralları ve benzeri hiçbir Ģeyi gözetmeden, kısaltmalar üreterek, tweet atmakta, her mekânda yanından dahi geçmiĢ olsa orada olduğunu, diğer kullanıcılara gösterme çabasında olmaktadır. Her an yanında sevdiği insanlar, arkadaĢınız, aileniz de olsa akıllı telefondan ayrılamıyorsanız ve sürekli sosyal medyayı kontrol ediyorsanız, sevdikleriniz bu tutumumuzda rahatsızsa, ilk iĢiniz güne baĢladığınızda, sosyal medyayı kontrol etmek oluyorsa bağımlı olarak nitelendirilebilirsiniz demektedir (2015: 65-66).

Çam ve ĠĢbulan (2012: 14-18) çalıĢmalarında; bağımlılık araĢtırmaları artık sigara, alkol ve uyuĢturucuların yanı sıra sosyal ağ bağımlılığına özel önem verilmekte olduğunu, bildirimleri paylaĢmak için internette uzun saatler geçirmek “sosyalleĢme” olarak görüldüğünü ve psikologlar bunu sosyal bildirim bağımlılığı olarak tanımladığını ifade etmiĢtir. Ve bu tür kullanıcılar, bildirimleri paylaĢarak sosyalleĢeceklerini düĢünüyor olsalar bile, sosyalleĢmezler. Gerçek sosyal iliĢkilerden kaçınmaya eğilimli ve kendi akrabalarıyla iletiĢimde olmayan bir bağımlıya, her sabah arkadaĢ listesindekilere “merhaba” diyor ve onlarla sohbet ediyor, sorunlarını çözmeye çalıĢmak ciddi bir çeliĢki ortaya koymaktadır. Bu popülerliği sosyal ağları bugünün toplumlarını etkilemektedir ve bazı alıĢkanlıklarını değiĢtireceklerdir. Kendini yalnız hisseden birçok kiĢi anlık sohbetler açmaya ve

arkadaĢ çevrelerini sosyal ağlar aracılığıyla geniĢletmeye çalıĢır. Bu sayede insanlar sosyal ağ bağımlılığı arttıkça sosyal hayattan kopmaktadır.

Ögel'e göre, sorunlu internet kullanımı sergileyen bağımlı kullanıcıların genellikle “çevrimiçi sohbet‟‟ ya da sosyal medya bağımlılığıyla ilgisi